Doğum Tarihi: 19.12.1992 (23 yaşında)

Mevki: Defansif Orta Saha,Merkez Orta Saha

Takımı: PAOK

Ülkesi: Bosna Hersek

Değeri: 2,000,000 €

Sözleşme Sonu: 30.06.2018

 

Profil

Bugünkü sınırlarla Bosna Hersek’in bir parçası olan Trebinje kentinde dünyaya gelen Gojko Cimirot, futbola da bu kentin takımı Leotar’da başladı. Burada ilk profesyonel maçına 1 Mayıs 2010’da Siroki Brijeg karşısında çıkan oyuncu, bunun ardındaki sezonu Mladost Gacko takımında kiralık geçirdikten sonra döndüğü ve her geçen sezon daha fazla forma şansı bularak takımın önemli oyuncularından biri haline geldiği Leotar’da toplam 3 sezon görev yaptı ve buradaki performansı ona 2013/14 sezonu öncesi Bosna Hersek’in en önde gelen takımı Sarajevo’nun kapılarını açtı. Sarajevo’da direkt olarak ilk 11’de kendine yer buldu ve Avrupa Ligi elemelerinde forma giyerek ilk uluslararası tecrübesini yaşadığı sezonda 26’sı ilk 11 olmak üzere ligdeki 30 maçın 27’sinde oynadı. Buradaki ikinci sezonunda yine takımın değişilmez ismi olmaya devam eden Cimirot, 36 maçta forma giyerek 5 asistle tamamladığı sezon ilk kez en üst düzeyde Bosna Hersek milli takımının formasını da giydi. 2015/16 sezonuna Sarajevo ile Şampiyonlar Ligi elemelerinde ve ligde ikişer maçta forma  giyerek başladı ancak son 2 yılda özellikle Avrupa maçlarında gösterdiği istikrarlı performans ve potansiyeli sebebiyle birçok Avrupa kulübünün dikkatini çeken Cimirot tercihini Ağustos 2015’te tercihini 1.3 milyon avro bedelle Yunan ekibi PAOK’tan yana kullandı. PAOK formasını ilk kez ligin ilk haftasında Xanthi karşısında giyerken bu maçta şanssız bir şekilde sakatlanarak Aralık başına kadar sahalardan uzak kaldı ve Aralık başındaki Yunanistan Kupası maçında formasına tekrar kavuşabildi. Bu tarihten tekrar sakatlandığı Mart 2016 başına kadar takımının lig, kupa ve Avrupa’da oynadığı toplam 18 maçın 16’sında ilk 11 başlayarak oynadı ve PAOK’un Almanya’da Borussia Dortmund karşısında aldığı galibiyette de pay sahibi oldu. Mart 2016 başındaki sakatlığının ardından 4 maç kaçıran Boşnak oyuncu, sezonun geri kalanında takımının tüm maçlarında sahada yer alarak toplamda 26 maçta forma giydiği sezonu 1 gol 3 asistle tamamladı.

Bosna Hersek U21 takımının 14 kez formasını giyen Cimirot, ilk A milli maçına 4 Eylül 2014’te çıktı ve bu tarihten sonra düzenli olarak milli davet aldıysa da yalnızca bir maçta daha oynayabildi. Geçtiğimiz sezonun ilk yarısındaki milli maç dönemlerinde sakatlığı bulunuyordu ve bu sebeple kadroya çağrılmadı. Mart 2016 başındaki hazırlık maçları içinse yeniden davet edilecekti ancak sakatlığı sebebiyle yine kadroda kendine yer bulamadı ve oldukça iyi geçirdiği ve milli formayı hak ettiği bir sezonda bundan mahrum kaldı.

Gojko Cimirot, kariyeri boyunca 4-2-3-1’in ikili ön liberosunda kullanıldı ancak geçtiğimiz sezon Igor Tudor yönetiminde çoğunlukla 3-5-2 olmak üzere çeşitli dizilişler deneyen PAOK’ta 3-5-2’nin orta sahasında veya 4-2-3-1’in ikili ön liberosunda kendine yer buldu. Mart 2016’da yaşanan teknik direktör değişikliğinden sonra ise tek ön liberolu 4-3-3 sisteminin ikili orta sahasında görevlendirildi. Ancak her iki mevkide oynarken de topun dolaşımına ve oyunun her iki yönüne de katkı yapan nispeten serbest bir role sahipti.

 

Güçlü Yönleri

Gojko Cimirot, tempoyu ayarlayan ve takımı topa sahipken oyunu yöneten “8 numara” olarak sıfatlandırabileceğimiz bir futbolcu. Bu rolün gerektirdiği oyunu iki yönlü oynama görevini oldukça başarılı bir şekilde yerine getiren oyuncu, maç içinde devamlı kendini boşa çıkararak arkadaşlarına pas alternatifi oluşturmasıyla oyunun kurulmasına, ver-kaçlarla veya dribblinglerle rakip eksilterek de topun ileri taşınmasına yardımcı oluyor. Oyunu uzun topla başlatmak gibi bir tercihi yok yerden oynamayı daha çok seviyor ancak uzun paslarda isabet oranı yüksek. İleri gelişigüzel oynamaktansa yerden oynamayı tercih ederek oyun kurulmasına katkı sağlayan Cimirot’un bu oyun anlayışı PAOK gibi topa sahip olmayı amaç edinmiş bir takım için büyük önem arz ediyor. Maç başına 64 pasla ligin en çok pas yapan 5 oyuncusundan biri ve %90’lık isabet oranıyla bu alanda ligin en iyisi. Genelde garanti paslarla oynasa da hücum başlatan dikine ve orta metrajlı pasları ele alındığında bu oran oldukça iyi. Takımı rakip sahaya yerleştiğinde tam anlamıyla oyun kurucu rolüne bürünen ve topu yönlendiren oyuncu, fırsatını bulup dikine gidebildiği gibi ara paslarla takım arkadaşlarını gol pozisyonuna da sokuyor. Maç başına 1.8 kilit pas denemesinde 0.8 isabet sağlıyor. Başarılı olmayan denemeleri veya isabetsiz ortalar sonucu rakip ceza sahasından dönen topları toplamada da çevikliği ve pozisyon bilgisi sayesinde başarılı olan Boşnak oyuncu, bu sayede topun takımında kalmasını sağlıyor.

Pas kalitesinin yanında topla dikine kat edebilme özelliğinin oluşu da oyuncunun atak başlatmasını veya ataklarda rol almasını sağlıyor. Topla çok rahat ve dribblinglerinde vücudunu çok iyi kullanıyor. Maç başına 4.4 denemeden 3.5 başarılı dribbling ile ligdeki orta sahalar arasında zirvede bulunan oyuncu, ver-kaçlarla rakip eksiltebildiği gibi çalımlarla da adam geçebiliyor. Özellikle üzerine baskıya gelen rakiplerini çok kolay ekarte ediyor. Adam eksiltebilmesi sayesinde özellikle rakip yarı sahada bir boşluk bulduğunda hiç çekinmeden hızlıca bu alana topla geçiş yapabiliyor. Bunların yanında topla ilişkisinin iyi olmasından mütevellit dar alanda da etkili ve dar alanda sıkışan topu oyuna geri kazandırmada başarılı. Bu, özellikle topa sahip olmayı arzulayan takımlara ciddi avantaj sağlayacak bir özellik.

PAOK’un savunmayı ileriye çıkararak oyunu rakip sahaya yıkan ve bol pasla pozisyon arayan oyun anlayışında -ligin en çok pas yapan oyuncusu olan- ön liberodaki partneri Tziolis daha durağan ve defansif bir görüntü çizip daha geride kalarak oynarken Cimirot, yüksek dayanıklılığı ve 90 dakika boyunca tükenmeyen dinamizmi sayesinde maç boyu git-gelleri yapıyor ve hücumda partnerine oranla daha çok görünüyor. Bunun yanında 1.78 m’lik boya ve fit bir vücuda sahip oyuncu, hem ortalama üstü bir son hıza hem de yüksek çevikliğe sahip. Bu çevikliği ve dengeli vücudu sayesinde kendi etrafında çok çabuk dönebiliyor ve vücut çalımlarını sıkça kullanıyor. Çabuk hızlanabilmesi de ona yine rakiplerini ekarte etmede büyük avantaj sağlıyor.

Cimirot’un defansif yönüne değinecek olursak mücadeleyi bırakmayan hırslı bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Hırslı bir karakteri var ancak bunu maç içinde yüksek agresifliğe dönüştürmüyor ve aşırıya kaçmıyor. Çok güçlü bir vücudu olmamasına rağmen maç başına  18 ikili mücadeleden 10’unu kazanıyor. Yukarıda bahsettiğimiz yüksek enerjisi sayesinde rakibe presten kaçmayarak kaybettiği topu hemen kazanmaya çalışan ve rakibi karşıladığında pozisyonunu kollayarak markajı altındaki oyuncuya yakın durmaya çalışan Cimirot, kendisini 90.dakikada rakip yarı alanda rakip stoperlere baskı yaparken görebileceğiniz bir dayanıklılığa ve defansif azme sahip.

Röportajlarına ve paylaşımlarına bakıldığında şu anda yaşadığı Selanik’in gece hayatına uzak olan ve zamanının çoğunu uzun yıllardır beraber olduğu kız arkadaşıyla geçirdiği görülen Cimirot, eski Yugoslav kültürünün verdiği çalışkan ve disiplinli olma özelliklerine sahip bir oyuncu ve bu iki meziyet olmadan kariyerinde ilerlemesinin mümkün olmadığının farkında olan aklı başında bir karakteri var.

 

Zayıf Yanları

Cimirot’un en eksik kaldığı alan hava topları. Çok da kısa bir boyu ve sıska bir vücudu olmamasına rağmen kafa toplarındaki zayıflığı, Yunanistan Ligi gibi genelde uzun toplarla hücum edilen bir ligde doğal olarak çarpıcı bir şekilde istatistiklerine yansımış. Girdiği kafa toplarında tutturduğu %31’lik oranla ligde 10 maçtan fazla oynamış oyuncular arasında bu alanda mevkisinin en kötüsü.

Mücadele gücünün yüksek olduğunu belirttiğimiz oyuncu, buna rağmen ikili mücadelelerinde dozunda da olsa bir sertlik yaratamıyor. Süper Lig’deki ön liberoların belli bir agresiflik düzeyinde olması gerektiğini göz önünde bulundurduğumuzda hırslı karakterini daha çok sahaya yansıtması gerektiğini söyleyebiliriz.

Bunun dışında topla çok rahat olan ve gayet iyi bir top tekniğine sahip Cimirot, bu meziyetlerin top saklama konusunda kendine verdiği güven sayesinde nadiren de olsa topu ayağında fazla tutabiliyor ve kendi kalesine yakın tehlikeli yerlerde top kaybı yapabiliyor. Ancak bu eksikliğini zaman içinde daha fazla maç oynayarak tecrübe kazandıkça giderecektir.

 

Benzediği Oyuncular: İlkay Gündoğan, Tolgay Arslan.

Cimirot’un, kariyerinin büyük bir bölümünü Almanya’da geçirmiş bu iki oyuncudan her ne kadar onlar kadar derinde konumlanıp uzun paslarla oyun kurmayı tercih etmese ve 3.bölgede ara paslarla gol pozisyonu yaratmada onların birkaç seviye altında kalsa da hem oyunun iki yönünde görev alması hem dikine gitmesine müsaade eden top tekniği hem de vücut yapısını göz önünde bulundurduğumuzda İlkay Gündoğan’ı ve yine hücum aksiyonu yaratmada onun kadar üretken olmasa da aynı şekilde dribbling kabiliyeti ve vücudunu çok iyi kullanması sebebiyle fiziken de andırdığı ve özellikle kendi etrafında dönüşlerinin çok benzeştiği Tolgay Arslan’ı hatırlattığını söyleyebiliriz.

 

Gelebileceği Takımlar: Galatasaray, Bursaspor, Kasımpaşa, Trabzonspor.

Oyuncunun güçlü ve zayıf yanlarını göz önünde bulundurduğumuzda Bundesliga futboluna oldukça uygun olduğu sonucuna varabiliriz. Zaten bazı Bundesliga takımlarından teklifler aldığı yıl içinde konuşuldu, şimdi de konuşulmaya devam ediyor. Böyle bir durum varken ve oyuncunun yüksek potansiyelinin yanında PAOK’un oyuncuyu satmaya yanaşmayacağından bahsedilirken transferi çok da kolay olmayacaktır. Bu açıdan bu transferi gerçekleştirebilecek sayısı sınırlı takımlarımızdan ön libero mevkisinde topla kat edebilecek, ileriye top taşıyabilecek oyuncu ihtiyacı olan Galatasaray, Hamza Hamzaoğlu’nun topa sahip olmayı öncelik edinen oyun anlayışını benimseyen ve ön liberoda topu yönlendirecek oyuncu eksikliği yaşayan Bursaspor, oyuncunun fiziki yeterliliği ve yüksek dayanıklılığı düşünüldüğünde alabileceği takıma yüksek enerji katacak bunun yanında topu yönlendirecek oyun kurucu rolüyle Rıza Çalımbay yönetiminde fizik ve kondisyon anlamında ligin önde gelen ekiplerinden biri haline gelen Kasımpaşa ve kârlı bir yatırım olarak düşünülebileceği, Ersun Yanal yönetiminde yeni bir döneme giren ve kısa vadede beklentinin belli bir seviyede olduğu Trabzonspor, oyuncunun ligimizde forma giyebileceği muhtemel takımlar olabilir.

 

TrScouts Notu: Oyuncu 25.01.2017 tarihinde 2.500.000 € bedelle Standard Liege’e transfer olmuştur.

 

TransferMarkt Profili