Geçtiğimiz hafta düzenlenen U12 İzmir Cup maçlarını ve organizasyonu yerinden takip etme fırsatı buldum. Takım değerlendirmeleri, parlayan yıldızlar,organizasyon…kısaca kupayı sizler için değerlendirdim.

 

TARİHÇE

İlk kez 2013 yılında Altınordu Futbol Kulübü tarafından düzenlenen İzmir Cup, bugüne gelene kadar birçok çocuğun hayallerine dokunmayı başarmıştır. 2013’te 8 takımla başlayan bu serüven, 2014’te 12 takıma çıkmış, sonraki yıllarda ise 48 takımla devam etmiştir.  Avrupa’daki birçok üst düzey takımın U12 takımlarını ağırlayan turnuva, Türkiye’ nin bu yaş kategorisindeki en prestijli turnuvası olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

KOCAMAN YÜREKLER YEMYEŞİL HAYALLER

              

Bu yıl başından sonuna kadar takip etme şansı bulduğum turnuvada, bolca sevinç ve gözyaşı vardı. Özellikle bu yaşlardaki çocukların yaşadıkları psikolojileri düşünürsek, bu durumu gayet normal karşılamak gerekir. Birçok antrenör, gazeteci ve gözlemcinin takip ettiği maçlarda futbolcu çocukların öne çıkmak istemeleri ve kazanma arzuları turnuva boyunca gözlerinden okunuyordu. ” İyi birey, iyi vatandaş , iyi futbolcu” sloganıyla yola çıkan Altınordu Futbol Kulübü,  bu değerlerini çok güzel bir şekilde yansıtarak güzel bir turnuva geçirmeyi başardı. Kazanmaktan çok gelişmek esaslı bu kardeşlik turnuvası, genç futbolculara kolay kolay unutamayacakları güzel bir deneyim oldu. Turnuva boyunca saha içinde gerginlik yaşanmaması da beni en çok sevindiren kısımdı.

Takımlara gelecek olursak; Çek Cumhuriyeti temsilcileri Sparta Prag ve Slavia Prag, ayrıca Hırvatistan temsilcisi Dinamo Zagreb, turnuvaya katılan diğer yabancı takımlara oranla oldukça göze batan performanslar sergilediler. Geleceğin yıldızları olma potansiyeli taşıyan birçok oyuncuyu barındırsalar da, bu takımların hocaları oyuncularının isimlerini vermek istemediler. Bu sebeple gelecek yıllarda bu takımlardan çıkabilecek yıldızlara değinemeyeceğim.

Ülkemiz takımlarına bakacak olursak, şampiyon Bursaspor’ un 6 numaralı oyuncusu Yusuf Sertkaya orta sahanın merkezinde oynamasına rağmen attığı 10 golle turnuvanın gol kralı oldu. Bursaspor U12 takımın kaptanlığını da yürüten genç oyuncu 2005 doğumlu. Oyun tarzı olarak Bursalı futbolseverlerin çok yakından tanıdığı Ozan Tufan’a oldukça benziyor. Turnuvada attığı gollerinin çoğunu, seken topları takip etmesi ve uzaktan şut yeteneğiyle kaydeden Bursasporlu oyuncu, ilerde adını çok sık duyabileceğimiz, çok önemli bir potansiyel. Ofansif yönü dışında defansif yönü de kuvvetli olan Yusuf, özellikle fiziksel olarak rakiplerinin çok ilerisinde olduğunu da birçok maçta gösterdi. Gerek girdiği ters kademeler, gerekse attığı gollerle turnuvanın en önemli oyuncularından biri oldu ve takımının böylesine bir turnuvada şampiyon olmasına büyük katkı sağladı. Takımın 10 numaralı oyuncusu Ömer Faruk Morina ise Bursaspor U12 takımı adına hayati önem taşıyan rolüyle karşıma çıktı. Attığı ince paslarla takımının hücumlarına yön verirken, orta sahadan aldığı topları hücuma taşımasıyla da takım içinde bir köprü görevi gördü.  Yusuf Sertkaya gibi 2005 doğumlu olan 10 numaralı oyuncu da dikkat edilmesi gereken bir yetenek.

Turnuvanın ikincisi Konyaspor’ da oynanan takım oyunu genel anlamda o kadar üst düzeydeydi ki, birçok oyuncu fazla öne çıkmayı başaramadılar. Takımda gözüme en çok batan futbolcu ise 10 numaralı Ömer Sağlam oldu. Rizesporlu Recep Niyaz’ ı andıran oyun kurucu, müthiş bir ara pas atma yetisine sahip. Çalım yeteneği de üst düzeyde olan Konyaspor’ un 10 numarası, gelecek yıllarda altyapıdan A takıma çıkma potansiyelini fazlasıyla barındıran bir isim.

Turnuvayı 4. sırada bitiren Bucaspor’ a bakacak olursak; özellikle hücum hattında yer alan oyuncular, oldukça dikkat çekmeyi başardılar. Attığı 7 golle takımını sırtlayan 2006 doğumlu forvet Arda Usluoğlu, adeta küçük bir Roberto Soldado gibi oynadı. İki oyuncunun birçok ortak yönü bulunmakla birlikte iki 9 numarayı bu yaştayken kıyaslamayı, Arda’ nın gelişimi açısından doğru bulmuyorum. Arda’ nın top kontrolü ve hava hakimiyeti çok üst düzey ve kaleyi karşısına aldığında onu durdurmak neredeyse imkansız.  U12 yaş grubunda oynamasına rağmen bir yaş küçük olması da onun ne kadar yetenekli olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle o yaşlarda bir yılın fizik gelişimini ciddi oranda etkilediğini düşünürsek, çok önemli farkı rahatlıkla görebiliriz. Gelecekte profesyonel liglerimizdeki üst düzey golcüler arasında adını görürsek kesinlikle sürpriz olmaz. Takımın 10 numarası Enes Yetkin ise tam bir Modric- Halil Akbunar(Göztepe) karışımı diyebiliriz. Hücum hattına kattığı enerji ve dinamizmin yanısıra, attığı goller ve yaptığı asistlerle gelecek adına büyük ümit vaat eden bir oyuncu konumunda.

Bucaspor hücum hattının diğer iki oyuncusu 7 numaralı Buğra Akçagün ve 11 numaralı Yusuf Aydın, Arda’ nın gollerine verdikleri katkıların yanı sıra önemli goller de atmayı başardılar. Özellikle Yusuf Aydın’ ın İnegölspor maçında attığı golü, kendi adıma turnuvanın golü seçtim diyebilirim Sol kanattan aldığı topta dribblingle 5 kişiyi geçerek sağ köşeye ters ayakla bıraktığı topta adeta örümcek ağlarını aldı ve yeteneğini ortaya koydu.

Turnuvanın 8.si olan Galatasaray U12 takımında, 7 numaralı sağ kanat oyuncusu Efecan Baran, oynadığı futbolla takımının İzmir U12 Cup ‘taki yıldızı oldu. Oyun tarzı olarak Serdar Gürler ile oldukça benzeyen genç futbolcu, inanılmaz derecede kaliteli bir vuruş tekniğine sahip. Galatasaraylı oyuncu, her köşe vuruşunda topun başına geçerek, ceza sahasına bıraktığı “Juninho ortalarıyla” takım arkadaşlarına birçok asist yapmayı başardı. Sağ kulvardaki hareketli oyunu ve enerjisiyle rakiplerini bezdiren performanslar ortaya koydu ve attığı gollerle de zaman zaman galibiyetlerde kilit rol oynadı. Efecan’ ın geliştirmesi gereken yönü ise mental dayanaklılığı. Maçlarda moral-motivasyon olarak çok çabuk düşebilen 7 numaralı oyuncu, bu yönünü geliştirdiği takdirde ilerde adını daha sık duyacağımız bir isim olma potansiyeline sahip.

İzmir Cup turnuvasını 11. sırada bitiren Göztepe’ de 5 numaralı stoper Cengizhan Şen, oldukça dikkat çeken performanslar gösterdi. Oyuncunun en önemli özelliği ise adeta Süper Lig oyuncuları kuvvetinde uzun toplar atabilmesi diyebiliriz. Bacakları oldukça ince olan oyuncunun vuruş kuvveti o kadar yüksek ki, takımın her başlama vuruşunu o kullanıyor, kullandığı hemen her atış da rakip kalede pozisyona dönüşüyor. Fizik kuvveti de oldukça yerinde olan Cengizhan, ileriye çıktığında ise uzun boyuyla tehdit oluşturuyor. Geliştirmesi gereken yönlerine gelecek olursak, fizik gücüne rağmen mücadelelerde oldukça çekingen davranıyor, bu da her an hata yapacakmış hissi uyandırıyor. Saha içinde de agresif bir görüntü çizmesi, bir diğer handikap olarak karşımıza çıkıyor.

23.sıradaki Trabzonspor, takım olarak beklentilerimin çok altında kaldı. Buna rağmen takımda yetenek anlamında dikkat çeken bir isim vardı: 7 numaralı sol açık Berkay Pişiren. Takımdaki hocalarının gözbebeği olan Berkay, müthiş bir adam eksiltme yetisine sahip. Topu aldığında deyim yerindeyse “sahayı ağlatan” oyuncu, güçsüz fizik yapısı yüzünden birçok pozisyonda final kısmını yapamıyor. Topsuz oyuna katkısının düşük olması da bir diğer zayıf yönü. Bunları atlattığı takdirde Trabzonspor altyapısının Türk futboluna sunduğu yeni bir Abdulkadir Ömür olması, çok uzak bir ihtimal değil.

Turnuvanın 35. si olan Osmanlıspor’ da özellikle savunma hattı dikkat çeken bir bölgeydi. Takımın 4 numaralı stoperi Çağlar Umut Aydın, bir U15 oyuncusundan geri kalmayan performansıyla takımını sırtlayan isim oldu. Takımına liderlik etmesi ve korkusuz müdahaleleri, bu turnuvadaki diğer savunma oyuncularından ayrılmasını sağlayan özellikleri olarak karşımıza çıktı. Yaşıtlarına göre oldukça olan uzun boyu ve oyun yapısıyla, Osmanlıspor’ un A takımının stoperi Aykut Demir’ i andıran bir oyun tarzı olduğunu söyleyebiliriz. O yaşlardaki çocukların, oyun tarzlarını A takım oyuncularına benzetmeye çalışmalarının da sürpriz olmadığını söyleyebiliriz.

Son olarak Altınordu’ nun turnuvaya U12 takımının dışında katılan U11 takımına değinmek istiyorum. Rakiplerinin yanında oldukça küçük kalan Altınordu U11 takımı, buna rağmen Başakşehir ve Osmanlıspor gibi takımları geride bırakarak 31. sırada kendisine yer buldu. Takımın dikkat çeken oyuncusu ise 2006 doğumlu Batuhan Güner oldu. Örgülü saç stiliyle adeta turnuvanın doğal bir maskotu olan Batuhan, futboluyla da oldukça gelecek vaat eden bir oyuncu olduğunu gösterdi.