Futbolu yakından takip edenlerin en çok ilgi duyduğu noktalardan biri genç oyunculardır. İşte bu yazı dizimiz, genç oyuncu takip etmeyi, ilk ben duydum, ben keşfettim demeyi sevenler için olacak. TrScouts ekibi olarak 1997 jenerasyonundan başlayarak 98-99 ve 2000 doğumlu oyuncular arasında bir araştırma yapacağız. Bu araştırmayı yaparken ön planda tuttuğumuz en önemli konu ise oyuncuların mevkii olacak çünkü genelde ofans oyuncularının çok daha fazla dikkat çektiği futbol dünyasında her mevkiden en az bir oyuncuyu listeye almaya dikkat edeceğiz. İşte sizler için hazırladığımız 25 kişilik o liste;

 

1.Renato Sanches

Geçtiğimiz sezon Benfica formasıyla gösterdiği üstün performansla adını dünyaya duyurdu ve bu performansı ona Bayern Münich’in kapılarını açtı. Top kullanma becerisi üst düzeyde olan Sanches, adam eksiltme ve oyunu dikine oynama konusunda da oldukça etkili. Savunmada da pas arası yapma ve ikili mücadele kazanma konusunda becerili olan Sanches’in günümüzde birçok takımın aradığı “oyunu iki yönlü oynayabilen orta saha” tanımına uyduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda da Bayern’in ve Portekiz’in değişilmez oyuncularından olacağını öngörmek zor değil.

 

 

2.Youri Tielemans

Dünya futbolunun en gözde gençlerinden biri olan Belçikalı orta saha, 2016-2017 sezonunda şu ana dek 50 maç oynayıp 18 gol, 15 asistlik olağanüstü bir performans gösterdi. Onu özel kılan meziyetleri oldukça fazla: topu adeta ayağına yapıştıran, üst düzey tekniğe-yüksek oyun zekasına-yüksek oyun görüşüne sahip, iki ayağını da çok etkili kullanan, müthiş şutlar atabilen, dikine oynamayı seven, sıkışan oyunu iyi açan, başarılı dikine ve kilit paslar atan, önde basan ve top kapma yüzdesi yüksek olan… Saymakla bitmeyecek yeteneklere sahip bir cevher. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Avrupa futboluna damga vurmasını ve dünyanın elit futbolcularından biri olmasını beklediğimiz Tielemans, yüksek ihtimalle 2017 yazında rekor bir bonservis bedeliyle Avrupa’nın daha üst kalibre takımlarına transfer olacak.

 

3.Ousmane Dembele

2016-2017 sezonu Borussia Dortmund açısından özellikle Bundesliga’da hedeften uzaklaşmış bir şekilde geçse de dünya futboluna Ousmane Dembele’yi armağan ettiler. Sezon boyunca bu seviyelerde görmeye alışık olmadığımız sayıda genç oyuncuyla mücadele eden Alman ekibinin kuşkusuz en çok öne çıkan ismi sezon başında Rennes’den transfer edilen Fransız futbolcuydu. Kanatlarda top hâkimiyeti, hızı, tekniği ve olgunlaşmış oyun görüşüyle dikkat çeken oyuncu ilk günden itibaren izleyen herkese Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi’nin 19 yaşındaki halini hatırlattı. Nitekim 2017’nin Nisan ayında şimdiden 5 gol 17 asist gibi bir istatistiği yakalamış durumda. Kuşkusuz günün birinde onu elinde Ballon D’or ödülüyle görmek sürpriz olmayacak ancak bu potansiyelini gerçeğe dönüştürmek için bahsi geçen yıldızların en önemli özellikleri olan gol sezgisi ve son vuruş becerisini geliştirmesi şart. Gol bölgesindeki etkinliği artırması halinde doğru kariyer planlaması yapması ve sakatlık sorunu yaşamadığı sürece önümüzdeki yıllara damga vurması kaçınılmaz.

 

4.Ruben Neves

Porto altyapısından çıkan Neves, henüz 18 yaşında bir Şampiyonlar Ligi maçına kaptan olarak çıkarak turnuva tarihinin en genç kaptanı oldu. Teknik kapasitesi yüksek bir oyuncu olan Neves, attığı uzun ve isabetli paslarla takımını rahatlatıyor ve oyunun yönünü değiştirebiliyor. Oyun kurma becerisi üst düzeyde olan Ruben Neves oyun yapısı itibariyle La Liga’dan bir takıma transfer olursa kariyerini üst seviyeye taşıyabilir.

 

 

 

5.Gabriel Jesus

Yakın zamanda City’e transfer olup milli takımının da formasını giyen genç yıldız Brezilya’nın en büyük beklenti duyduğu oyuncu konumunda. Kanatlarda da oynayabilen Jesus’un asıl etkili olduğu pozisyon gol sezileri yüksek bir forvetin yanında 2. forvet olarak oynaması. Özelliklerine gelirsek topla muhteşem hareket ediyor bazen spektaküler çalımlar atıp taraftarı mest etmesiyle de ünlü. Ayrıca topsuz koşuları da bu yaşta dahi ders olarak izletilebilir. Onu diğer forvetlerden ayıran en önemli özelliği defans yardımı ve koşu kalitesi. Kaybettiği her topu takip ediyor ayrıca kontrataklarda da defansta dahi olsa mutlaka pozisyonu takip edip pas opsiyonu yaratıyor. Bitiriciliği Brezilyalı bir forvete göre çok iyi olduğu söylenemez genelde vücuduyla pozisyon aldığı tarafın tersine şut vuruyor, maç içinde çok etkin olduğu için çok fazla faul yapıyor bazen gereksiz kartlar görebiliyor.

 

6.Benjamin Henrichs

2016 yazında Almanya’da düzenlenen U19 Avrupa Şampiyonası’nda orta saha ortasında takımının en iyi oyuncusu olarak göze çarpan Benjamin Henrichs, sezon başından itibaren de Bayer Leverkusen’in as oyuncularından birisi olmayı başardı. Altyapıda orta saha olarak oynaması sebebiyle oyun kurmayı ve isabetli paslar vermeyi iyi yapan bir sağ bek. Hücuma sıkça katılmasının yanı sıra defansta da kademeye girmesi ve ikili mücadelelerde yılmaması onu bu listeye sokan özelliklerden. Fiziğinin güçlü olmaması ve hava mücadelelerindeki başarısızlığı en büyük eksiklerinden. Bundesliga’da bu senenin en değerli oyuncularından biri olan ve bu nedenle de Milli Takıma’da seçilen Henrichs’in birkaç seneye adını hem kulüp hem de Milli Takım bazında daha sıkça duymaya başlayacağız gibi gözüküyor.

 

7.Jorge Mere

Sporting Gijon kadrosunda yer alan Mere için çok yönlü ve komple bir stoper denebilir. Hızlı, çabuk, güçlü ve sezgileri çok kuvvetli. Genç yaşına rağmen pozisyon bilgisi çok üst düzeyde. Kayarak müdahaleleri çok etkili. Savunmadan çıkarken pas dağıtabilme becerisi ile La Liga gibi pasa dayalı liglere, müthiş fizik gücü ve sert oyun tarzı ile ise Premier League’e uygun. Çok yönlü bir stoper olması onu günümüz futboluna çok uygun hale getiriyor. Zaten peşinde bazı İngiliz kulüplerinin olduğu biliniyor. Sporting Gijon’la 2020’ye kadar sözleşmesi bulunan Jorge Mere’yi yakın zamanda daha üst profil bir takımda izlememiz muhtemel. Jorge Mere beklenen en üst seviyeye ulaşamazsa, bunun sebebi mental olarak kısa sürelerle maçtan kopması olabilir. Oynadığı takımın seviyesi dolayısıyla da zaman zaman moral ve konsantrasyon olarak düşüş yaşıyor ve hataya daha yatkın hale geliyor. Bunu aşabilirse onu Şampiyonlar Ligi seviyesinde görebiliriz.

 

8.Federico Dimarco

Inter’in 2015 Viareggio Cup şampiyonu kadrosunun sol bekteki dinamosu Dimarco bu sezon Empoli’de yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Ofansif özellikleri yüksek bir bek, temposu gayet iyi, çalışkan ve hamlelerinin zamanlaması çok iyi, listede olmasını sağlayan asıl özelliklerinden biri ise öldürücü noktalara kestiği ortaları. Eğer onu İtalya Milli Takımında göremezsek sebebi kısa boyu ve zayıf fiziği nedeniyle 2’li mücadelelerde çok güçsüz kalması olacaktır. Ayrıca bir İtalyan’a göre oldukça yumuşak olduğu da söylenebilir.

 

 

 

 

 

9.Ante Coric

Dinamo Zagreb altyapısının bir harika çocuğu daha. Henüz 20 yaşında ve 100’den fazla kez Dinamo A takımının formasını giymiş bir oyuncu. Topun ayağa en çok yakıştığı genç oyunculardan biri diyebiliriz. Oyun içinde o kadar olgun ki 20 yaşında olduğuna inanmak güç. Oyun görüşü, dribblingleri, çevikliği ve sakinliği ile Modric’i çok andırıyor. O da ofansif orta sahadan merkez orta sahaya evrilebilir. İzlemesi bu kadar keyif veren bu oyuncunun Avrupa’nın en iyi 10 takımından birinde forma giymesine kesin gözle bakabiliriz. Hatta iyi bir ekiple Modric seviyesinde bir oyuncu da olabilir.

 

 

 

 

 

10.Amadou Diawara

Gineli oyuncu, filmlere konu olacak bir çıkış ile ünlü. 2014 yılında ülkesinde keşfedilip Lega Pro takımı San Marino’ya alındı. 2015’te ise Bologna formasıyla Serie A’da oynamaya başladı. 2016 yılına girildiğinde ise 14.5 Milyon € gibi bir rakama Napolitanların yolunu tuttu. Gine için Naby Keïta ile birlikte muazzam bir şans. Daha çok ön libero bölgesinde oynuyor. Genç defansif orta sahanın skora katkısı kağıt üstünde yok. İleride bu eksikliğini unutturması şart lakin bu özelliğini geliştiremezse senelerce şu anki yerinde sayacaktır. Bu yaşına rağmen kademe anlayışını felsefesi haline getirmiş durumda. 1.83’lük boyuna rağmen oyunu ve duruşu, kendisini 10 santim daha uzun ve daha geniş gösteriyor. Hızı, çevikliği ve fiziği ile herkesin bir adım önüne geçiyor. Oyun kurgusunu geliştirdiği taktirde çok uzun süreler kendisini en üst düzey kulüp ve başarılarda görebilme olasılığımız epey yüksek. Örnek alacağı ve yolunu bulmada yardım isteyeceği kişileri doğru seçtiği sürece, bu yaşta yapmış olduğu yüksek miktarlı Nike sponsorluğunun olumsuz bir katkısı olmayacağı aşikâr.

 

11.Kasper Dolberg

Ajax formasıyla çıktığı ilk maçtan itibaren gerek attığı goller gerek maçlardaki iyi futboluyla kendisini gösteren Danimarkalı yetenekli santrforun ilerleyen sezonlarda Avrupa’nın baş forvetlerinden birisi olmasını bekleyebiliriz. Dolberg’in en önemliği özelliği topla olan ilişkisi. Yüksek tekniğe sahip olan Dolberg fırsatçılığı ve iyi bitiriciliği sayesinde her türden goller atabiliyor. Aynı zamanda takım oyununa dâhil olup pas istasyonu da olabiliyor. Fiziğini biraz daha güçlendirip maç içinde daha çok ayakta kalabildiği zaman durdurulması çok zor bir futbolcuya dönüşeceğine hiç şüphe yok.

 

12.Alex Meret

Meret, Udine’de doğdu ve Udinese altyapısında futbola başladı. Hala da Udinese’nin futbolcusu durumunda. Gianluigi Donnarumma’nın yaptığı çıkış olmasaydı şu anda İtalya kalesinin geleceği bizzat kendi ellerinde olacaktı. Bu sene başından beri Serie B birincisi olan SPAL takımının bir numaralı file bekçisi. SPAL’ın Serie B formatlarında üst sıralara oynama şansı olabilecek bir kadro kalitesi var. Takımdaki fark ise kalede ortaya çıkıyor. Takım içinde kaleye duyulan inanılmaz bir güven var. Udinese’nin kaleci havuzunu Karnezis ve Scuffet oluşturuyor. Bir deneyimli ve bir genç kaleci. İkisinin de oynadığı maçlardaki performansları parlak değil. Alex Meret, bir sonraki sezon için Udinese kalesi için güçlü bir konumda. Udinese kalesini alamadığı ve tekrardan alt düzey takımlara kiralık yollanma senaryosu ise kendisi için minik çaplı bir felaket olabilir. Gelişimi sadece üst düzey platformda sağlanabilir. Milli formayı U16 yaş grubundan itibaren üzerinden çıkartmadı ve en son olarak İtalya A Milli Takımı’nın Arnavutluk ile yaptığı Dünya Kupası Elemeleri maçının kadrosuna alındı. 1.90’lık kalecinin en büyük avantajları çok iyi yer tutması ve boyuna göre olan harika refleksleri. Önümüzdeki 10 sene hatta belki de 20 sene için İtalya kalesi emin ellerde olacaktır.

 

13.Breel Embolo

Kamerun asıllı İsviçreli forvet, Basel’de gösterdiği başarılı performansın ardından 2016-2017 sezonunun başında 22,5 M € gibi rekor bir bedelle Schalke 04’e transfer oldu. Fakat yeni takımıyla yalnızca 10 maça çıkmasının ardından Ekim 2016’da baldır kemiği kırıldı ve henüz sahalara dönüş yapamadı. Hem sırtı dönük hem kaleye dönük oyunu bilen, patlama gücü yüksek, dribbling yeteneği olan, mücadeleci, pas dağıtan, bir forvetten beklenmeyecek şekilde iyi top kapan, ofansif kanat & uç forvet & gezici-ikinci forvet olarak oynayabilen, kısacası kompleye yakın bir forvet. Ayağında gereksiz top tutma sevdasından vazgeçer ve top kaybı sayılarını azaltırsa, ileride Avrupa’nın en önemli forvetlerinden biri olacaktır. Ayrıca söz konusu ağır sakatlığından nasıl döneceği de merak konusu. Umarız dönüşü muhteşem olur.

 

14.Marcus Rashford

Manchester United altyapısının ürünü olan Marcus Rashford ilk resmi lig maçına Şubat 2016’da Arsenal karşısında çıktı. Bu maçta attığı 2 gol yaptığı 1 asist ile dikkatleri üzerine çeken Rashford, İngiltere’nin gelecek yıllar için büyük umut beslediği oyuncularından biri. Topsuz alanda hızı ve kısa alanda yüksek hızlanma becerisi Rashford’un önemli özelliklerinden biri. Hareketliliği sayesinde savunma oyuncularının konsantrasyon hatalarını cezalandırıyor. Yaptığı savunma arkası koşuları ile kendini rakip kaleciyle bire bir pozisyona sokabiliyor. Plase vuruşları bitiriciliğine olumlu yansıyor ve bu yüzden gole yakın isim. Çabuk bileklere sahip ve bu sayede dar alanlardan kolayca çıkabiliyor. 16/17 sezonuyla birlikte kanatta görev almaya başlaması dribbling kabiliyetini geliştirdi. Yine de daha dengeli bir yapıya bürünecek olursa başarı oranı artar. İleride Rashford’un elit seviyede tutunamadığını görecek olursak şayet bu karar mekanizmasını geliştirmemesi yüzünden olabilir. Oyuncu doğru zamanda doğru kararları alma kabiliyetini geliştirmeli, mental açıdan kendini kuvvetlendirmeli. Aynı zamanda bu özelliğini geliştirmesi onu takım oyununa daha yatkın bir hale getirebilir. Hali hazırda topu ayağında fazla tutması pozisyon bazında takımını geriye atabiliyor.

 

15.Ludovic Blas

2016 U19 Avrupa Şampiyonası’nı şampiyon bitiren Fransa takımının her biri ayrı bir yıldız adayı olan hücum hattının liderliğini üstlenen Blas, bu turnuvada ortaya koyduğu performansla izleyenleri mest etmişti. Vücudunu topu saklamada ve ani dönüşlerde çok iyi kullanan oyuncunun ayrıca adeta bir 10 numara oyuncusu gibi bir oyun görüşü de var ve araya attığı pasların şiddetini oldukça iyi ayarlıyor. En güçlü yönü olan dribblinglerinde ise tek oyun planı yok, farklı aksiyonlar gösterebiliyor ve sağdan içeri girerek kalçadan etkili şutlar çıkarıyor. Teknik kapasitesi yüksek ve akıcı bir hücum grubunda yer aldığı takdirde kariyeri çok farklı şekillenebilir ve geniş Fransa rotasyonunun değişilmez isimlerinden olabilir. Ancak takımın hücum yükünü tek başına taşıyacağı rolde veya bir takımda oynarsa beklenilen seviyeye çıkamayabilir

 

 

16.Nikola Milenkovic

Sırpların yeni Vidic’i olarak gösterilen genç stoper sahada ilk olarak muhteşem fiziğiyle dikkat çekiyor. Hava toplarındaki hâkimiyeti en büyük özelliği. Havadan atılan toplarda geçilmesi çok zor olan oyuncunun pozisyon alma ve savunma sezgileri de üst düzey. Sertlik konusunda da oldukça başarılı olan Milenkovic kendisi için en uygun lig olan İtalya Ligi’nde yaz döneminden itibaren Fiorentina forması giyecek. İleride Sırbistan milli takımında da sıkça göreceğimiz stoperin en üst seviyeye çıkmasının önündeki en büyük engeller topu oyuna sokma özelliğinin düşük olması ve nispeten yavaş olması.

 

 

 

17.Malcom Silva

İsmini Malcolm X’ten alan genç oyuncu bu ismin hakkını oynadığı takımların hücum hattına liderlik ederek veriyor. Ofansın her bölgesinde oynayabiliyor olsa da sağ kanatta daha verimli. Tekniği muhteşem, oyun sıkışınca dar alanda çok önemli işler yapabiliyor, boyu ve çok da kalın durmayan fiziğine rağmen kuvvetli bir oyuncu. Duran toplarda da topun başına geçebiliyor. Yakın zamanda sahte 9’a evrilebileceğini tahmin ediyoruz çünkü gerekli tüm özelliklere sahip. Eğer kanat oyuncusu olarak devam ederse top class oyuncu olmak için oyun içi devamlılığını artırmalı. Ayrıca bencilliğini biraz olsun törpülemeli.

 

 

 

 

 

18.Jesus Vallejo

Bonservisi Real Madrid’te olan ve Eintracht Frankfurt’ta kiralık forma giyen Vallejo, yıldız bir stoper olmaya aday. Müthiş fiziğinin yanında ideal bir stoperde olması gereken pozisyon bilgisi, hamle zamanlaması, top dağıtma ve hava hâkimiyeti gibi birçok özelliğe de sahip. Rakibinin arkasından gelip yaptığı müdahaleler ise etkileyici denebilir. Muhtemelen onu çok kısa zaman içinde Avrupa’nın iyi takımlarında ve Şampiyonlar Ligi’nde izleyeceğiz. Bunun için biraz daha güçlenmesi de lazım, şu anda çok fit ama kuvvet olarak zaman zaman eksik görünüyor. Onu en üst seviyede izlememizin önündeki tek engel bu olabilir.

 

 

 

 

19.Cesar Montes

Monterrey’in 3 numaralı genç stoperi muhteşem bir fiziğe sahip. Ayrıca hem 3’lü hem de 4’lü savunmada oynayabiliyor. Onu bu listeye sokan en önemli özelliği ise uzun mesafeli paslarıyla çok iyi şekilde oyun kuruyor olması. Meksika Ligi çok yavaş futbol oynanan bir lig, buna rağmen zaman zaman maçtan kopabiliyor. Ancak tecrübelendikçe bu özelliğinin gelişeceğini düşünüyoruz. İtalya Ligi gibi diğer büyük liglere nazaran temposu daha düşük bir lig ile başlangıç yaparsa ve takımında defans çizgisinin ileride kurulmasına uyum sağlarsa Rafael Marquez seviyesine dahi çıkabilir.

 

 

 

20.Mikel Oyarzabal

Real Sociedad forması giyen Oyarzabal, çok etkili bir kanat oyuncusu olarak göze çarpıyor. Ağırlıklı olarak sol kanatta görev yapıyor ve ilk göze çarpan özellikleri dribbling becerisi, oyun görüşü ve kanattan oyun kurabilmesi diyebiliriz. Kontratak oyununda adam eksiltip, arkadaşlarına pozisyon yaratabilmesi ise onun fark yarattığı alan denebilir. Çok ekstra bir hıza sahip olmasa da top hâkimiyeti ve çevikliği sayesinde kanatta çok etkili olabiliyor. La Liga’ya çok uygun bir oyun tarzı olan Oyarzabal’ı kısa zaman içinde Şampiyonlar Ligi seviyesinde izleyebiliriz. Ancak Oyarzabal’ın bu seviyeleri düzenli ve uzun sürelerle oynaması için fizik olarak biraz daha kuvvetlenmesi ve dayanıklılığını artırması gerekiyor. Genç yaşından dolayı zaman zaman yorularak oyundan düştüğünü ve ikili mücadeleleri kaybettiğini görüyoruz. Bunun üstesinden gelebilirse çok önemli bir kanat silahına dönüşecektir.

 

 

 

 

21.Pol Lirola

1.83’lük sağ bek, Katalunya Bölgesi’nde Barcelona’da, Mollet del Vallès’de dünyaya geldi. Futbola Espanyol altyapısında başladı. 17 yaşındayken ilk profesyonel maçına Espanyol B ile İspanya 2. Ligi’nde çıktı. 18 yaşına geldiğinde Juventus’un radarına çoktan girmişti. 2015 senesinde 1 seneliğine Juventus Genç Takımı’na kiralandı. Performansından memnun kalınmasından sonra 500.000 € bonservis bedeli ile Torino’nun siyah-beyaz tarafının yolunu tuttu. Juventus Primavera ile 37 maça çıktı. 3 gol 9 asistlik katkısıyla o sene Primavera Finali ve Viareggio Kupası birinciliği gördü. Sassuolo ve Juventus dostluğu buraya da yansıdı. Pol Lirola 2 seneliğine Reggio Emilia Bölgesi takımı Sassuolo’ya kiralandı. İspanyol bek ilk senesi itibariyle 23 maça çıkmış ve 1 gol-1 asistlik katkı yapmış durumda. Üst düzey arenaya çıkışıyla savunma yönü bir hayli gelişti. Sassuolo, bireysel yetenekler ile ön plana çıkan bir takım. Çok yetenekli isimlerden oluşuyorlar ama bir takım oyununun oynandığını söylemek son derece zor. Bu gibi durumlar oyuncularda konsantrasyon eksikliği ve futbol dışı bir dil ile söylemek gerekirse vurdumduymazlık ile sonuçlanıyor. Potansiyelli oyuncuların kariyerleri çıkmaza giriyor. Lirola, ya Sassuolo’dan kendini kurtarıp elitliğe giden yolda merdivenleri birer birer çıkacak ya da Sassuolo’da oyun tarzı değişikliği olacak. Aksi seçenekler Lirola’nın kariyerini olumsuz anlamda etkileyecektir. En son İspanya U17 forması giymişken şu anda A Milli Takım’a çağrılması gündemde. Son olarak da Katalunya’nın yaptığı bir hazırlık maçında kadroda yer aldı. Avrupa Ligi’nin de tadını alan İspanyol, hızı ve topa yön verme kabiliyetiyle fark yaratıyor. Son derece güvenilir bir oyuncu olmasının yanında oyun ve saha görüşü de bir oyun kurucuyu aratmayacak nitelikte.

 

22.Rodrigo Bentancur

Arjantin Ligi’nin güçlü ekiplerinden Boca Juniors ve son Sudamericano U20 şampiyonu Uruguay’ın en önemli yeteneklerinden Rodrigo Bentancur, geçtiğimiz günlerde Juventus adına sağlık kontrolünden geçerek adından daha fazla söz ettirmeye başladı. Üst düzey top tekniği, yüksek oyun görüşü ve zekâsı onu bu listeye sokan en önemli etmenlerden. Bunlara ek olarak; oyunu iki yönlü oynayabilmesi, çalım yeteneği, çevikliği ve deliciliğini de katarak orta sahada fark yaratan bir oyuncu haline geliyor. Sertlik düzeyi İtalya Ligi kadar olmasa da yüksek denilebilecek bir seviyede mücadele eden genç oyuncunun, en önemli eksikleri zayıf fiziki yapısı ve skor katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Hemen hemen her maç ceza sahası dışından kaleyi yoklasa da bunlar çoğunlukla isabetsiz ve etkisiz şutlar oluyor. Kilit pas denemelerinin az olmasını da genç oyuncunun skor anlamındaki etkisizliğinin sebepleri arasında değerlendirebiliriz. Juventus kalibresinde düzenli forma giyen bir oyuncu olmak istiyorsa bu alanlarda kendini geliştirmek zorunda. Mevcut durumunun üstüne koyar ve vadettiği potansiyele erişebilirse, her takımın orta sahasında görmek isteyeceği çok özel bir oyuncu haline gelmesi mümkün.

 

23.Jean Kevin Duverne

Benzetildiği Raphael Varane’ın da yetiştiği kulüp olan Lens’ın altyapısından henüz bu sezonun başında A takıma dahil edilen ve daha önce milli takım geçmişi de olmamasına rağmen geldiği gibi çok net bir performans ortaya koyarak bir daha formayı bırakmayan Jean-Kevin Duverne; oyun zekası, topu oyuna sokma becerisi ve pozisyona girme çevikliğiyle modern bir stoper. Henüz hava toplarında yeterli seviyede değil ve karşıdan gelen rakibe karşı pozisyonunu ayarlamada biraz zayıf kalıyor. Oyunu domine eden ve topa sahip olan takımlarda hem topu oyuna sokmada fayda sağlar hem de geride oluşan boşlukları rahatlıkla kapatır. Güçlendiği ve havadan daha girişken olduğu takdirde Premier Lig için aranan bir stoper olacaktır.

 

 

 

 

 

24.Vanja Milinkoviç Saviç

Genç oyunculara şans verme konusunda kısır bir lig olan Ekstraklasa’da (Polonya Ligi) dahi geldiği günden Torino’ya transferi kesinleştiği güne kadar kale gibi tecrübenin en üst seviyede gerektiği bir mevkide istikrarlı bir şekilde performans sergileyen Vanja, 2014 yazında Manchester United’ın kendisine neden yatırım yaptığını da kanıtladı. Dev cüssesi ve müthiş refleksleriyle dikkat çeken genç oyuncunun boy avantajı sayesinde yüksek toplarda da oldukça başarılı olduğunu söylemek gerekiyor. 2016-2017 sezonunda Lechia’nın sürpriz çıkışı ve şampiyonluk potasında mücadele etmesi sonrasında Torino tarafından takıma Haziran ayında katılmak üzere  Ocak ayında 4,5 milyon € karşılığında transfer edilmesi de yine onun potansiyelini bir anlamda kanıtlar nitelikte. Buna karşın yedek kulübesinden kırmızı kart görecek kadar mental anlamda olgunlaşamamış olması ve zaman zaman maç içerisinde kendine fazla güvenmesi sonucu beklenmedik hatalar yapabilmesi onun önündeki en büyük engel. Genç bir kaleci olarak bu aşırı özgüvenden kurtulup, mental olarak da olgunlaşırsa en üst seviyede adından bahsettirme ihtimali oldukça yüksek.

 

25.Kieran Tierney

Celtic altyapısının son yıllarda çıkardığı önemli potansiyellerden biri olan Tierney, 13/14 sezonu ile birlikte Celtic’te ilk sürelerini aldı. 14/15 sezonuna gelindiğinde sol bek pozisyonuna ambargosunu koyan Tierney şu an formanın tek sahibi konumunda. Hücumda ve savunmada dengeli oyunu, pas trafiğine yaptığı olumlu katkısı ve hücuma çıktığında açtığı etkili ortalar ilk bakışta İskoç yeteneğin göze çarpan tarafları olduğunu söyleyebiliriz. Sol kanattan yaptığı bindirmeler ve dribblingler ile etkili oluyor. Şu ana kadar çıktığı 69 lig maçında yaptığı 20 asist ile skora katkısı gözle görülür düzeyde. Fizik gücü yüksek olan Tierney maç içerisinde 90 dakika kalarak takımına maksimum verimi vermeye çalışan bir oyuncu. Celtic kariyerinin ardından onu Premier Lig’de izlememiz muhtemel. İleride beklenilen seviyeye ulaşamaması, oyuncunun gençliğinden kaynaklanan soğukkanlılık probleminin devam etmesi ve zayıf ayağı olan sağ ayağını etkisiz kullanması durumunda ortaya çıkabilir.

 

BONUS:  Emre Mor

A Milli Takımımız’ın Kosova karşılaşmasında oyuna girdiği andan günümüze hem ülkemizde hem de Avrupa’da ışık hızıyla gündeme oturdu ve kendisinden söz ettirmeyi başardı. Bunun üzerine Milli Takım açısından kötü geçse de bireysel olarak Euro 2016 deneyimini de yaşayınca, henüz turnuva dahi sonlanmamışken Borussia Dortmund’a transfer oldu ve yalnızca birkaç ay içerisinde kendisinden olan beklentileri en üst seviyeye çıkardı. Çalım becerisiyle fark yaratan oyuncu aynı zamanda hızı ve gol bölgesinde pozisyona girebilme özellikleriyle hücumda Bundesliga seviyesinde dahi önemli bir silah olabileceğini gösterdi. Ancak bu denli parlayan özelliklerine karşın Reus, Schürrle, Dembele ve Pulisic’in arkasında kalarak fazla forma bulamamasının en önemli nedeni topla buluştuğu anda çalımı düşünüyor oluşu ve takım oyunundan uzak mental yapısı. Bunun haricinde maç içerisindeki pek de makul olmayan agresiflikleri ve hakeme yaptığı yoğun itirazlar da onun mental yönündeki eksiklikleri ortaya koyuyor. Dortmund gibi bir okulda, belki de tarihinin en genç kadrosuyla mücadele ettiği bir sezonda dahi gerek sakatlıklar gerekse yukarıda bahsedilen özelliklerinden ötürü yeterli şansı bulamamış bir oyuncu olarak farklı yetenekleri olsa da kendisinden beklenen üst seviyelere çıkamama ihtimali de kesinlikle var.