Africa Sports ve ASEC Mimosas. Futbol federasyonunun kurulduğu 1960 yılından beri Fildişi Sahili futbolunun iki –açık ara– baskın gücü. Geçen 55 sezonda Africa Sports 17, ASEC Mimosas ise 24 kez şampiyonluk kutlamayı başardı.

Aslında 1990 yılına kadar, ligin ilk 30 sezounda kazandığı 12 şampiyonluk ile Africa Sports’un çok daha üstün bir görüntü çizdiğini söylemek mümkün. Aynı periyotta ASEC’in ise 7 şampiyonluğu bulunuyordu. Esas ASEC rüzgarı 1990 yılından sonra esmeye başladı ve bu rüzgar yalnızca Fildişi futbolunu değil Avrupa futbolunu da ciddi bir şekilde etki altına aldı. 1990-2010 yılları arasındaki 20 sezonun 17’sinde ligin zirvesinde ASEC vardı. Kulüp 1998 yılında tarihinde ilk kez Afrika Şampiyonlar Ligi’ni ve 1999 yılında da Afrika Süper Kupası’nı kazandı. Kulübü kökten etkileyen bu değişimin arkasında 90’ların başında ülkeye gelen bir Fransız futbol adamının, Jean-Marc Guillou’nun, parmağı vardı.

Hikayenin başlangıcını Jean-Marc Guillou’nun 1983 yılında AS Cannes takımının başına geçmesine kadar götürmek mümkün. Burada Arsene Wenger’i yardımcı antrenör olarak yanına alan Guillou, ASEC Mimosas’tan da henüz 18 yaşındaki Youssouf Fofana’yı transfer ediyordu. Fofana’nın Cannes’daki performası kendisine uzun yıllar Fransa’da futbol oynama imkanının kapılarını açarken, Guillou’nun kafasında da Fildişi Sahilleri’ndeki genç ve yetenekli potansiyeli açığa çıkarma fikrinin tohumlarını ekiyordu. Fofana ve Wenger’in yolları birkaç sene içinde Monaco’da tekrar kesişiyordu ve Wenger bu kez yardımcı antrenör değil, esas adamdı. 1992 yılında tarihinde Afrika Uluslar Kupası’nı ilk kez kazanan Fildişi Sahili’nin kadrosunda da yer alan Fofana’nın, bundan uzun zaman sonra Karşıyaka’da top koşturacağını o yıllarda kimse tahmin edemezdi elbette.

 

Jean-Marc Guillou ve aralarında Didier Zokora, Arsene Ne, Romaric ve Zezeto'nun da olduğu akademinin ilk grup öğrencileri.

Jean-Marc Guillou ve aralarında Didier Zokora, Arsene Ne, Romaric ve Zezeto’nun da olduğu akademinin ilk grup öğrencileri.

 

Guillou ise 1993 yılında Afrika’nın batı kıyısına geliyor ve ASEC Mimosas ile kulüp bünyesinde bir futbol akademisinin kurulması için yöneticileri ikna etmeye çabalıyordu. Çabaları sonuç verdi ve 1993 yılının sonunda ASEC Mimosas ve Sifcom Group arasında atılan imzalar ile Academy MimoSifcom kuruldu. 93 yılının Aralık ayında yaşları 10 ile 13 arasında değişen çocuklar arasında yapılan ilk seçmeler ile akademi eğitime başlıyordu.

ASEC MimoSifcom kurulduğu ilk andan itibaren hiçbir zaman yalnızca futbolcu yetiştirmeyi hedeflemedi. Öğrencilerin teknik, taktik ve atletik yönlerde gelişimlerinin yanında mental olarak gelişmelerine de ciddi önem verildi. Akademiye katılma şansı yakalayan öğrenciler, yalnızca futbol eğitimi almıyorlardı. Öğrenciler çok küçük yaşlardan itibaren, tam anlamıyla bir ‘okul’ olarak tasarlanan akademide matematik, tarih, coğrafya ve fizik gibi derslerin yanında Fransızca, İspanyolca ve İngilizce dersleri de alıyorlardı. Alanlarında uzman isimler tarafından psikolojik gelişimleri de takip ediliyor ve mental danışmanlık yapılıyordu.

Fildişi Sahili’nin en büyük şehri olan Abidjan’ın doğusunda dokuz hektarlık bir alan üzerine inşa edilen akademinin bünyesinde okulun yanısıra üç futbol sahası, iki yüzme havuzu, tenis kortları, basketbol ve hentbol sahaları, spor salonu ve bir de klinik bulunuyor. Sol Beni Spor Kompleksi olarak anılan bu tesisler ülkenin en iyi tesisleri arasında gösteriliyor ve ziyaretçiler için pansiyon hizmeti de veriyor.

 

Akademinin mottosu : 'En iyilerden olmak istiyorsan mütevazı kal.'

Akademinin mottosu : ‘En iyilerden olmak istiyorsan mütevazı kal.’

 

ASEC Mimosas, 1998 yılında Arjantinli teknik adam Oscar Fullone yönetiminde tarihinin tek Afrika Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanırken kadrosunda ASEC MimoSifcom akademisinden yetişen isimler olsa da, akademinin esas patlaması 1999 yılının Şubat ayında ASEC Mimosas ile Tunus’un Esperance takımı arasında oynanan Afrika Süper Kupası finalinde yaşanıyordu. Şampiyonlar Ligi’ni kazandıktan sonra oyuncularının çoğu emekli olan veya kulüpten ayrılan ASEC Mimosas, karşılaşmaya tamamen akademiden yetişmiş oyuncularla çıkıyordu. Yedek kulübesinde de antrenörlük koltuğunda akademinin kurucusu Jean-Marc Guillou vardı. ASEC Mimosas uzatmalara giden maçı Venance Zeze (2) ve Aruna Dindane’nin golleriyle 3-1 kazanırken, Esperance kanadı, maçtan sonra ASEC Mimosas’ı sahaya çıkardığı yaş ortalaması oldukça düşük olan kadro sebebiyle saygısızlıkla suçlayacaktı. Aruna Dindane’nin yanı sıra, o gün ASEC Mimosas formasıyla sahaya çıkan pek çok ismi çok geçmeden bütün dünya tanıyacaktı : Barry Boubacar, Kolo Toure, Siaka Tiene, Didier Zokora ve Yapi Yapo Gilles. Aynı yıl lig şampiyonluğunu Africa Sports’a kaptırsalar da Fildişi Sahilleri Kupası’nın sahibi olmayı başardılar. Akademi ilk öğrencilerinin meyvelerini toplamaya başlıyordu.

2000 yılında akademi Avrupa’ya ilk öğrencilerini gönderdi. Didier Zokora Genk’e, Aruna Dindane ise Anderlecht’e transfer olarak Avrupa’nın kapılarını akademiye açtı.

Görünürde işler yolunda gidiyor ve ASEC MimoSifcom Afrika’nın futbolcu fabrikası olma yolunda ilerliyorken, arka tarafta sıkıntılar ve fikir ayrılıkları oluşuyordu. Akademinin kuruluşunda başrolü oynayan iki isim, ASEC Mimosas başkanı Roger Ouegnin ile Jean-Marc Guillou arasında başta finansal konularda olmak üzere başlayan tartışmalar bir süre sonra ayrılıkla sonuçlandı. Jean-Marc Guillou Avrupa’ya döndü ve 2001 yılında Belçika’nın K.S.K. Beveren takımının başına geçti ve Beveren’de Fildişi Sahili dönemi başlamış oldu. Guillou, akademideki öğrencilerinin pek çoğunun Beveren’e transfer olmasını sağladı. Beveren kısa süre içerisinde ASEC MimoSifcom ile Avrupa kulüpleri arasında bir tünel görevi görmeye başlayacaktı.

2001 yılında ASEC Mimosas’tan 6 akademili oyuncunun Beveren’e transferiyle başlayacak işbirliği, 2004 yılında Beveren kadrosundaki Fildişili oyuncu sayısının 17’ye çıkmasıyla zirveye ulaşacaktı (aynı yıl Beveren kadrosunda yer alan birkaç Belçikalı oyuncudan biri de daha sonraları ülkemizde forma giyecek olan Björn Vleminckx idi). 2004 yılında Belçika Kupası finaline yükselen Beveren, Club Brugge ile yapılan final mücadelesine ilk onbirinde tam 10 Fildişili oyuncuyla çıkarak Belçika’da büyük tepki topluyordu. Beveren ilk onbirindeki tek Fildişili olmayan isim Letonyalı Igor Stepanovs’tu.

ASEC MimoSifcom’dan yetişen ve Beveren forması giyen önemli oyunculardan bir kısmını kısaca şöyle sayabiliriz : Arsene Ne, Yaya Toure, Yapi Yapo Gilles, Venance Zeze, Emmanuel Eboue, Arthur Boka, Boubacar Barry, Igor Lolo, Koffi Romaric ve Gervinho. Uzun yıllar milli takım formasını başarıyla giyen bu isimler daha sonra Avrupa’nın pek çok büyük kulübünde yer alma şansı yakadı.

ASEC Mimosas ile Beveren arasındaki bu işbirliğinden en çok faydalanan kulüplerden biri de, şüphesiz, Jean-Marc Guillou ile iyi ilişkilere sahip Arsene Wenger tarafından yönetilen Arsenal idi. Abidjan’dan başlayıp, Beveren aracılığıyla Kuzey Londra’ya uzanan bu zincirde akla gelen ilk isimler Kolo Toure ve Emmanuel Eboue oluyor. Daha sonra Gervinho da doğrudan Beveren’den olmasa da Lille aktarmalı olarak bu ekibe katılacaktı.

 

2010 Dünya Kupası'nda Fildişi Sahili'nin Portekiz ile karşılaştığı mücadeledeki ilk 11'inin 9'u ASEC MimoSifcom çıkışlıydı. (Boubacar Barry, Kolo Toure, Didier Zokora, Salomon Kalou, Gervinho, Aruna Dindane, Siaka Tiene, Yaya Toure ve Emmanuel Eboue)

2010 Dünya Kupası’nda Fildişi Sahili’nin Portekiz ile karşılaştığı mücadeledeki ilk 11’inin 9’u ASEC MimoSifcom çıkışlıydı. (Boubacar Barry, Kolo Toure, Didier Zokora, Salomon Kalou, Gervinho, Aruna Dindane, Siaka Tiene, Yaya Toure ve Emmanuel Eboue)

 

Fildişi Sahilleri’nde ASEC MimoSifcom ile başlayan bu yükseliş çok geçmeden gözlerin milli takıma çevrilmesine de sebep olacaktı. Akademinin kurulmasından önce, Afrika Uluslar Kupası’nda yalnızca 1 kez final oynama başarısı gösteren Fildişi Sahili, 1992 yılında kupayı müzesine götürmüştü. Bununla beraber, akademi öncesi Dünya Kupası Finalleri’ne katılma şansı bulamamıştı. Akademinin kurulduğu 1993 yılından sonra 3 kez Afrika Uluslar Kupası finali oynama şansı elde eden Fildişi Sahili, 2015 yılında finalde Gana’yı mağlup ederek ikinci kez kupanın sahibi oldu (2012’de Zambia’ya ve 2006’da Mısır’a kaybettiler). Fildişi Sahili, aynı periyotta 3 kez Dünya Kupası Finalleri’ne katılmasına rağmen beklenen performansı sergileyemedi ve 2006, 2010 ve 2014 yıllarında yer aldığı gruplarda 3. sırada kaldı.

2000 sonrası milli takımda ciddi şekilde artan ASEC MimoSifcomlu isimlerin etkinliği, 2006 yılında zirveye ulaştı. Tarihinde ilk kez Dünya Kupası Finalleri’ne katılma başarısı gösteren milli takım kadrosunun %70’ini akademiden yetişen isimler oluşturuyordu. Akademiden yetişen oyuncular uzun süre milli takım forması giymeye devam etti. Milli takım formasını en çok giyen ilk 10 isimden 9’u akademiden yetişmiş (akademi dışından tek isim ise Didier Drogba). Fakat son yıllarda akademinin milli takımdaki etkinliği azalmış durumda.

ASEC Mimosas yönetimi ile Jean-Marc Guillou arasında yaşanan ayrılık, kulüp üzerinde etkilerini göstermeye başladı. Jean-Marc Guillou’nun 2001’de Fildişi Sahili’nden ayrılıp pek çok farklı ülkede JMG Academies adı altında kendi futbol okullarını kurmaya başlamasından beri, Fildişi futbolunun göz bebeği MimoSifcom akademi eski üretkenliğinden çok uzakta. Nice’te Jean Michael Seri, Ooestende’de Gohi Bi Cyriac ve Saint Etienne’de Ismael Diomande gibi isimler MimoSifcom bayrağını Avrupa’da taşımaya devam etseler de, akademi zirvede olduğu zamanın çok gerisinde. 2010 yılına kadar akademiden yetişen ilk nesillerin sayesinde ligi domine eden ASEC, o yıldan beri şampiyonluğa hasret. Tek sebebin Guillou’nun kulüpten ayrılması olduğu söylemek de doğru olmaz. Yalnızca ülkede değil Afrika kıtasının genelinde pek çok futbol akademisi var artık, ki bu alanda daha çok rakip anlamına geliyor. Ayrıca Avrupa kulüpleri de kendi akademilerini kurarak kıtadaki yetenekli isimlerin çoğunu küçük yaşlardan itibaren kendileri yetiştirmeye başladı. Sebep ne olursa olsun, gerçek şu ki MimoSifcom ‘Altın Nesil’i ürettiği yılların çok uzağında. Bu durum yalnızca ASEC’i değil, Belçika’daki ortağı olan Beveren’i de etkilemiş durumda. Beveren 2007 yılında 3. lige düşmemek için yerel kulüplerden biriyle birleşmek zorunda kaldı ve şu an yoluna Waasland-Beveren ismiyle devam ediyor.

 

Akademinin şimdiki öğrencileri. Belki de yeni Yaya Toure, Didier Zokora ya da Gervinho onlardan biri olacak.

Akademinin şimdiki öğrencileri. Belki de yeni Yaya Toure, Didier Zokora ya da Gervinho onlardan biri olacak.

 

Guillou’nun ayrılışından yıllar sonra, akademinin Futbol Direktörü koltuğuda yine bir başka Fransız isim, Julien Chevalier oturuyor. Chevalier’in, ASEC MimoSifcom’un Didier Zokora, Emmanuel Eboue, Gervinho, Salomon Kalou, Didier Ya Konan, Romaric, Kolo Toure ve Yaya Toure gibi yıldızları yetiştirdiği günlere dönebileceğine dair inancı tam olsa da işlerinin eskisinden daha zor olduğunun da farkında. ASEC Mimosas’ın başarılı günlerine dönüp dönemeyeceğini zaman gösterecek. Fakat o günler geri gelecekse yükseliş yine akademiden başlayacak.