Hırvatistan, müthiş bir futbol ekolü olan Yugoslavya dağıldıktan sonra kazandığı bağımsızlığın ardından düzenlenen 7. Avrupa Şampiyonasında 6. Kez bu turnuvaya katılan istikrarlı bir ekip. Bu balkan ülkesi mükemmel denebilecek bir altyapı organizasyonuna sahip. İstikrarının arkasında da bu altyapılardan çıkan oyuncular yatıyor. Hırvat milli takımının incelemesine geçelim…
Önceki Yıllar ve Eleme Grubu
Hırvatistan 2004 Portekiz’de grup aşamasında elendikten sonra Euro 2008’de de çeyrek finalde Milli Takımımıza elendi. 2012’de düzenlenen Avrupa Şampiyonasında ise grubunda İtalya ve İspanya’nın arkasında kalarak 2004’teki gibi yine grup aşamasında elendi. 2008’de ve 2012’de kendilerini eleyen iki takımla tekrar aynı gruptalar diyebiliriz.
Euro 2016’ya gelirken Hırvatistan’ın nispeten kolay bir grupta rahat bir şekilde finallere gideceği düşünülüyordu. Gruptaki takımlardan sadece İtalya rakip olarak gösteriliyordu. Eleme grubundaki maçlara Niko Kovac’ın teknik önderliğinde çok iyi sayılabilecek bir başlangıç yaptıktan sonra üst üste alınan iki İtalya beraberliği, Azerbaycan beraberliği ve deplasmandaki Norveç beraberliği olmak üzere yaşanan 4 maçlık kazanamama serisi Kovac’ın görevden alınması ve çok sürpriz bir şekilde Ante Cacic’in teknik adam olarak görevlendirilmesiyle sonuçlandı. Ante Cacic ne önemli bir futbol kariyerine ne de teknik adam olarak herhangi bir başarıya sahip. Ne var ki Ante Cacic önderliğinde çıktığı iki maçtan galip ayrılan Hırvatistan, son maçta grup liderliğini garantileyen İtalya’nın Norveç’i yenmesi sayesinde finallere katılmaya hak kazandı.
Hazırlık Maçları ve Kadro
Şüphesiz kadro seçiminde en büyük tartışma Dejan Lovren’in kadroda yer almamasıydı. Ante Cacic, Macaristan’la yapılan ve 1-1 biten hazırlık karşılaşmasında yedek kalmasının ardından kararlarını basın karşısında eleştiren Dejan Lovren’i finallere götürmedi. Lovren bana göre dünyadaki en iyi Hırvat stoper ve Hırvatistan’ın savunma tarafında büyük güç yitirdiğini düşünüyorum.
Hırvatistan’ın Macaristan maçından sonra yaptığı hazırlık karşılaşmaları da tartışmalara yol açtı. Moldova ve San Marino ile yapılan hazırlık karşılaşmalarının takımın finallere hazırlanmasına yardım etmeyeceğini düşünenlerin sayısı bir hayli fazla. Nitekim bu karşılaşmalarda Hırvatistan kalesinde bir tane bile pozisyon ihtimali görmeden 180 dakika geçirdi ve sırasıyla 1-0 ve 10-0’lık galibiyetler aldı.
Hırvatistan’ın finallere giden kadrosu ise şu şekilde:
Kaleci: Danijel Subasic (Monaco), Lovre Kalinic (Hajduk Split), Ivan Vargic (Rijeka)
Defans: Vedran Corluka (Lokomotif Moskova), Tin Jedvaj (Bayer Leverkusen), Gordon Schildenfeld (Dinamo Zagreb), Darijo Srna (Shakhtar Donetsk), Ivan Strinic (Napoli), Domagoj Vida (Dinamo Kiev), Sime Vrsaljko (Sassuolo)
Orta Saha: Milan Badelj (Fiorentina), Marcelo Brozovic (Inter), Ante Coric (Dinamo Zagreb), Mateo Kovacic (Real Madrid), Luka Modric (Real Madrid), Ivan Perisic (Inter), Ivan Rakitic (Barcelona), Marko Rog (Dinamo Zagreb)
Forvet: Duje Cop (Malaga), Nikola Kalinic (Fiorentina), Andrej Kramaric (Hoffenheim), Mario Mandzukic (Juventus), Marko Pjaca (Dinamo Zagreb)
Muhtemel Formasyon ve Detaylı Kadro Analizi
Teknik Direktör Ante Cacic 62 yaşında olsa da özellikle bu tip turnuvaları oynama konusunda hayli tecrübesiz. Diğer takımlar oyun yapısını belirlemiş ve en azından son hazırlık maçını bu yapıyı oturtmak ve muhtemel oyuncuları bu yapıya alıştırmak için kullanıyor. Hırvatistan ise son maça kadar farklı şeyler denedi. Ante Cacic, Macaristan maçında 4-2-3-1 ile başlayıp 3-5-2’ye döndü. Moldova maçında zaman zaman 4-3-3 oynadı, bir kısımda 4-3-2-1 formasyonunu denedi. San Marino maçı ise tahmin edersiniz ki hiç konuşmaya değmeyecek bir hazırlık maçıydı.
Sonuç olarak Hırvatistan milli takımını muhtemelen 4-2-3-1 dizilişi ile sahada göreceğiz. Zaman zaman 4-3-3 ve 4-3-2-1 de görebiliriz. Fakat 3’lü savunmayı artık denemeyeceğini, çünkü çok kötü bir sonuç verdiğiniz düşünüyorum. Takımın 4-2-3-1 diziliminde sahaya çıkacağı muhtemel 11 ise şöyle olacak:
Bu kadroda yeri bence kesin olan 7 oyuncu var: Subasic, Srna, Corluka, Modric, Rakitic, Perisic, Mandzukic. Bunlarında dışında sol bek için tam bir belirsizlik hakim. Bu pozisyonda çok iyi bir sezon geçiren, Avrupa’nın önemli kulüplerinin radarında olan Sime Vrsaljko da oynayabilir, Vida da oraya çekilebilir. Vida sol bekte oynadığı zaman stoperde tek aday Schildenfeld. Orta sahada Modric, Rakitic ikilisinin yardımcısı Kovacic ya da Brozovic olabilir. Ayrıca öndeki 3’lünün sağında genç yıldız Pjaca yerine daha orta saha özellikli Brozovic tercih edilebilir.
Taktiksel Analiz
Yukarıda bahsettiğimiz gibi Hırvatistan’ın 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıkmasını bekliyorum. Genelde özellikle orta saha yapısı nedeniyle önde baskı yapmaya ve defans çizgisini öne çekmeye çalışan bir takım. Takımın en önemli oyuncusu hiç kuşkusuz Modric. Ayrıca Perisic ve Mandzukic’in de takımdaki performansları çok iyi. Doğal lider ise Srna. Herkesin Srna’ya müthiş bir saygısı var.
Stoper ikilisi, Corluka’nın partneri Vida da olsa Schildenfeld de olsa, topla becerileri üst düzey oyuncular değiller. Corluka aralarında topla arası daha iyi olanı bu yüzden stoperlerden birisi oyun kuracaksa bunu Corluka’nın yapmasını tercih ediyorlar. Srna genellikle sağ kanadı komple kullanıyor. Sol bek pozisyonunun ise daha fazla defansif katkı vermesini, çok daha az bindirmesini tercih ediyorlar.
Toplu Oyun, Hücum
Orta sahadaki üçlünün tamamı oyun kurucu oyuncu… Hepsinin oyun kurma meziyetleri dünya çapında. İstedikleri gibi pas yapabiliyorlar. Bu 3’lüden top almak, onları top kaybına zorlamak çok zor diyebiliriz. Fakat sonuç alıcı, atağı sonlandırıcı oyuncu değiller. Ne Modric, ne de Rakitic atak sonlandırıcı oyuncular. Biraz Kovacic ve Brozovic, dribblingleriyle katkıda bulunmaya çalışıyor fakat orta 3’lü bu konuda eksik.
Oyun kurma görevi bu 3 oyuncudan genelde Modric’e veriliyor. Modric iki stoperin arasına girip oyunu çok geriden kuruyor. Bu Cacic’in Hırvat milli takımına getirdiği bir taktiksel yenilik denebilir. Aşağıdaki görüntüde olduğu gibi, Modric’in birçok pozisyonda bu şekilde görebiliyoruz:
Bunun iki sebebi var. Birincisi Modric’in muhteşem pas yetenekleri. Modric zaman zaman çok vakit kaybetmeden özellikle Perisic ya da sağda Srna’ya topu aktarmaya çalışıyor. Bunu Hırvat stoperler yapamıyor. İkincisi ise biraz dribbling yapıp orta sahadaki pas organizasyonunu başlatması. Bu konuda da Cacic’in stoperlere güveni yok. Top kaybı yapacaklarından ve defansif özellikli orta sahaları olmadığı için de takımın eksik yakalanacağından çekiniyor. Modric’in bu kadar geriden oyun kurması genelde Hırvatların hızlı bir şekilde rakip sahaya geçmesini, tempolu atakları engelliyor. Tabi hep Modric’in defans çizgisinden oyun kurmasından bahsettik ama Kovacic ve zaman zaman Rakitic’i de bunu yaparken göreceğiz.
Yukarıda değindiğimiz gibi hücuma başlarken birinci plan oyun kurulurken iki kanada, tercihen Perisic’e topu aktarmak ve hücuma oradan devam etmek. Buradan sonra yan paslar veya soldan sağa, sağdan sola dribblinglerle ve çabuk paslarla hızlı bir şekilde oyunun yönünü değiştirmeye çalışıyorlar. Bu konuda en büyük avantajları top teknikleri. Orta saha ve kanatlarda oynayan oyuncular hiç zaman kaybetmeden top dağıtımını yapabiliyorlar.
Bununla ilgili birkaç görüntü vereceğim. Aşağıdaki iki görüntüde Perisic’in sol kanattan başlattığı hücumda top en sağa, arada bir pas istasyonu (Kovacic) kullanılarak sadece 4 saniyede aktarılıyor. Sonuç ise Vrsaljko’nun Mandzukic’i hedef alan ortası.
Benzer bir görüntü daha:
Bu sefer sağdan başlayan atak birkaç pas istasyonunun ardından Perisic’in önüne atılıyor. Savunmaların nasıl açık yakalandıklarını görebilirsiniz. Sonuç Perisic’in harika pası ve Mandzukic’in arka direkte golü.
Forvet hattında Mandzukic çok önemli bir silah. Yavaş bir oyuncu değil, bunun yanında inanılmaz fiziki özelliklere, hava hakimiyetine sahip. Muhtemelen savunma hattımızı çok zorlayacaktır.
Hırvatlar, duran toplarda ise Mandzukic ve Corluka’nın müthiş hava hakimiyetlerini kullanmaya çalışıyor. Kornerlerde ve serbest vuruşlarda ikisinin birlikte kullanıldığı organizasyonlar üzerinde duruyorlar.
Topsuz Oyun, Savunma
Hırvatistan milli takımının top rakipteyken temel düşüncesi topu hemen kazanmak… Özellikle orta saha oyuncularının fiziksel olarak güçsüz, savunma yeteneklerinin sınırlı olması bunu zorunlu kılıyor. Bu baskı anlarında topa hızla yön değiştirebilen takımlar karşısında sorun yaşayacaklardır.
Yukarıdaki görüntüde görebileceğimiz gibi top rakipteyken yapılan bir Hırvatistan baskısı. Savunma hattı orta saha çizgisinin 6-7 metre önünde, bütün takım, alanı daraltmış durumda. Burada topu hızla diğer kanada aktarabilmek her takımın harcı değil, fakat diğer kanatta çok büyük boşluklar olduğu ve Hırvat savunmasının çok hızlı oyunculardan oluşmadığı da bir gerçek.
Rakibin set hücumlarında ise Hırvat milli takımının en zayıf yanı zaman zaman orta saha ile savunma arasında oluşan büyük boşluklar. Doğal bir defansif orta saha olmayışının eksiğini çok yaşıyorlar ve oluşan bu boşluğu fark edemeyebiliyorlar. Aşağıda bunun örnekleri mevcut:
Rakip takımlar tarafından bu boşluklar değerlendirilirse ağır stoperle birebir kalan rakip takım forvetlerini izleyebiliriz.
Hırvatistan milli takımı duran toplarda ise adam adama savunma yapıyor. Bir oyuncu (çoğunlukla Perisic) altı pasın yakın direk bölgesini savunuyor, onun dışındaki oyuncular kendi adamlarını savunuyorlar.
Sonuç
Hırvatistan milli takımı yaratıcı, top tekniği üst düzeyde, pas alışverişini iyi yapan oyunculardan oluşuyor. Stoperler ve kaleci haricindeki hiçbir oyuncunun defansif özelliklerinin ağır bastığı söylenemez. Bireysel olarak şahane oyunculardan kurulu. Ama soru şu: Takım olmayı becerebilecekler mi? En büyük silahları Modric,Rakitic, Perisic ve Mandzukic olacaktır. Kendilerine (Türkiye maçı hariç) başarılar diliyoruz.