Ligin en üstündeki iki takımın Trabzon’daki mücadelesinde üç puana ulaşan taraf ev sahibi Trabzonspor oldu.

İlk 11’ler

Oyuncuların sahadaki ortalama pozisyonları yukarıda görüldüğü gibiydi.

Trabzonspor

Trabzonspor maça 4-3-3 şekliyle başladı. Takımın kağıt üzerinde ve fiilen sahadaki görüntüsü maç genelinde yukarıdaki gibiydi. Buna karşın ortalama pozisyon görselinden de anlaşılacağı gibi sistem maç sonunda 4-2-3-1’e döndü. Bunun için Abdülkadir biraz daha ileri çıkıp ofansif orta saha olarak maça devam ederken, Bakasetas Berat’ın yanına gelerek çift pivotu oluşturdu. Nitekim ortalama pozisyon haritasında da Abdülkadir’in diğer iki orta sahadan biraz daha ileride olduğunu görmek mümkün.

Trabzonspor’un dizilişi bu karede seçilebilir.

Fenerbahçe

Fenerbahçe, ligde tercih ettiği asıl dizilişinden şaşmadı. Takım sahaya yukarıdaki gibi yayıldı. Sol kanatta Ferdi’nin bindirme yaptığı bölümlerde Novak’ın da arkadan geldiği ve kanattan önemli hücum varyasyonları oluşturdukları anlar oldu, Rossi’nin golü de keza soldan gelişen bir hücumdan geldi. Fenerbahçe’nin ortalama pozisyon haritasını yorumlamak biraz güç, zira kırmızı kartın ardından bolca mevki değişikliği söz konusu oldu.

Fenerbahçe’nin dizilişini yukarıdaki karede görmek mümkün.

Top Trabzonspor’dayken

Top Trabzonspor’dayken takım kağıt üzerindeki 4-3-3 dizilişinden pek sapmadı. Oyuncu eşleşmeleri ve saha içi dağılımları kabaca yukarıdaki gibi oldu. Trabzonspor’un topla oynadığı kısmı Fenerbahçe’nin presi üzerinden değerlendirmek önemli. Trabzonspor’un oyun kurarken statik bir yapıda kalması Fenerbahçe’nin pres yaparken işini kolaylaştırdı. Zira Fenerbahçe’nin oynadığı 3-4-1-2 dizilişi topsuz oyunda 4-3-3’ün doğal antitezi gibi. Orta sahada birebir eşleşmeler söz konusu oldu.

Trabzonspor’un oyun kurarken beklere yönelmesi gerektiğinde Fenerbahçe’nin o kanattaki santraforu ve kanat beki beraber rakip oyuncuya doğru pres yaptılar. Fenerbahçe üçlü bir yapıyla savunma yaptığından ötürü kanat beklerin birisinin öne çıkması durumunda dahi diğer kanat bekin savunma hattına sokulmasıyla geride Fenerbahçe yine 4v3’lük üstünlüğe sahipti. Bu sebeple Trabzonspor her ne kadar maç boyu topa sahip olsa da etkili biçimde top yönlendirmekte sorunlar yaşadı.

Yukarıda açıklanan pres yapısını burada çok net görmek mümkün. Görüldüğü üzere top Trabzonspor sağ bekindeyken Ferdi, rakip sağ kanadı Novak’a bırakıp pres için ilerliyor. Valencia’nın da gözü topla oynayan rakipte. Fenerbahçe’nin Ferdi’nin ilerlemesiyle geride dörtlü bir blok oluşturduğu da görülebilir.

Fenerbahçe’nin topsuz oyundaki orta saha eşleşmelerini burada görmek mümkün. Trabzonspor, geriden oyun kurarken takım statik bir yapıda kalıp, 4-3-3 şeklini korudu. Bu sebeple Fenerbahçe de orta sahada birebir eşleşmeler yakalayarak rakibinin orta sahadan oyunu ilerletmesine engel oldu. Böylece Trabzonspor topu etkili kullanmakta problemler yaşadı.

Trabzonspor, kırmızı karttan önce de topa hakim olan taraftı. Buna karşın yukarıda belirtildiği üzere bu hakimiyetin ne ölçüde verimli biçimde değerlendirilebildiği tartışmaya açık. Yukarıdaki görselde dokuz Trabzonspor oyuncusunu rakip sahaya yerleşmiş biçimde görmek mümkün. Bu oyuncuların ikisi ise takımın stoperleri. Neredeyse tüm takım rakip sahaya yerleşmiş durumda.

Kırmızı karttan sonra ilk yarıda iki takım da taktiksel bakımdan radikal değişikliklere gitmedi. Buna karşın ikinci yarı başında hocalar takımlarını farklı dizilişlerle sahaya sürdü. Trabzonspor, 4-3-3’ten 4-2-3-1’e döndü. Bunu Abdülkadir’in ileriye çıkması ve Bakasetas’ın derine gelmesi vasıtasıyla sağladılar. Abdullah Avcı’nın buradaki amacı, halihazırda zayıflamış olan Fenerbahçe orta sahasında daha kalabalık bulunmak ve oyunu rakip sahaya yıkmaktı.

Fenerbahçe eksik kalmasına rağmen Trabzonspor baskının dozajını arttırmakta güçlükler yaşadı. Bunda Trabzonspor’un rakip sahada kalabalıklaşma konusunda sıkıntı yaşaması ana etkendi. Abdullah Avcı, Abdülkadir’i iyice ileriye çıkararak adeta ikinci bir santrafor gibi sık sık Djaniny’nin yanında kullandı.

Top Fenerbahçe’deyken

Topun Fenerbahçe’de olduğu kısım hakkında konuşmak güç olmakla birlikte değinecek pek fazla husus da bulunmamakta. Zira Fenerbahçe maça zaten topa hakim olma niyeti taşıyarak çıkmamış olup, karttan sonra da topa iyice yabancılaştı. Yine de takımların top Fenerbahçe’deyken dizilişleri kabaca yukarıdaki gibi görselleştirilebilir.

Fenerbahçe’nin maç başındaki hücum planı aslında savunma planıyla iç içeydi. Takım pres yaparken çok yukarı çıkmadı, orta blokta kazanılan topları hızlıca değerlendirip ilerlemeye odaklandı. Mesut gibi bir pasörle top dağıtımı ve Osayi ile Ferdi gibi atletik kanat beklerle topu etkili kullanmakta problem yaşamadılar.

Fenerbahçe’nin hücum varyasyonlarına dair, aslında takım kadroları kısmında değindiğim iki önemli detay var. Bunlardan birincisi, Mesut’un sık sık stoper-bek arası koşuları değerlendirmesi ve bu koşuların kanattaki Ferdi’nin paslarıyla değerlendirilmesiydi. Alakalı kareyi yukarıda görmek mümkün.

Diğer önemli dipnot ise Ferdi-Novak işbirliği üzerine. Ferdi’nin ileriye çıktığı kısımlarda bazen Novak’da sanki bekmiş gibi ileriye geldi. Bu şekilde kanatta yerel bir üstünlük elde edilerek önemli hücum tehditleri yaratılması amaçlandı. Nitekim gol de bu şekilde gelmiş olup, yukarıdaki kare golden hemen öncesini göstermekte.

Fenerbahçe on kişi kaldıktan sonra diziliş 5-2-2’ye döndü. Bunu Mesut’un biraz daha derine Crespo’nun yanına gelmesiyle sağladılar. Gustavo ise stopere geçti

İkinci yarıda ise Pereira diziliş üzerinde biraz oynama yaptı ve Crespo’yu daha derine indirip Rossi’yi de Mesut’un yanına aldı. Böylece Valencia’nın da ileride tek santrafor olarak kalmasıyla takım dizilişi 5-1-2-1 oldu. Buradaki amaç ise muhtemelen Trabzonspor’un daha kalabalık olmasının da etkisiyle ceza alanı yayı çevresindeki etkinliğini düşürmekti.

Fenerbahçe on kişi kaldıktan sonra oyun kurarken Gustavo biraz daha ileriye çıktı. Sanki dörtlü bir geri hat varmışçasına oyun kurdular.

Veriler

Doğrusu bu maç üzerine verilerden yola çıkarak konuşmak zor olmakla birlikte yanıltıcı olmaya da müsait. Zira kırmızı karttan sonraki bölümde takımların oyunlarında dramatik değişiklikler söz konusu oldu.

Buna karşın yukarıdaki topla oynama görsellerinde Fenerbahçe’nin kırmızı karttan önce de topla oynamaya pek hevesli olmadığı sonucuna varmak mümkün. 30.dakikaya kadar olan bölümde de topla daha fazla oynayan taraf Trabzonspor. Kırmızı karttan sonra ise Fenerbahçe’nin topla oynaması dramatik biçimde düşmüş durumda.

Keza buna bağlı bir şekilde Trabzonspor’un Fenerbahçe sahasında Fenerbahçe’den (6:02) 2 kat daha fazla (12:06) topa sahip olduğunu görmek de mümkün.

Kırmızı karta kadar iki takım da denk sayıda şut çekmiş. Buna karşın ilk yarının bitmesine yakın bölümde Trabzonspor 7 şut çekerken Fenerbahçe hiç şut çıkaramamış. Gol beklentisinde de Trabzonspor ezici bir üstünlüğe sahip durumda, ancak bunda penaltı kullanmış olmalarının da etkisi yadsınamaz.

Trabzonspor da Fenerbahçe de ağırlıklı olarak sol kanattan hücum etmiş. Fenerbahçe’nin soldan gelme eğilimini Novak-Ferdi ikilisinin hücumdaki etkinliğiyle açıklamak mümkün. Ayrıca maçta sadece 3 korner kullanılmış olması da ilginç bir detay. Bunu ise Trabzonspor’un topla oynamakta iyi olan bir takım olması ve Fenerbahçe’nin merkezi kapatma odaklı dar bir savunma yapmasıyla açıklayabiliriz.

Sonuç

Fenerbahçe her ne kadar maçta istediği sonucu elde edememiş ve liderliği kaybetmiş olsa da, tercih edilen oyun ve bunun uygulanması bakımından en azından maç başında olumlu sinyaller verdi. Keza hücum varyasyonlarının çeşitlendirilmesi ve daha etkili hale gelmesi de Fenerbahçe adına önemli noktalar. Trabzonspor ise maçı kazanan taraf olmasına karşın Fenerbahçe’nin maç başı presinde yaşadığı sıkıntılar üzerinde durulması şart. Zira orta-uzun vadede lig takımları elbet bu plana bir antitez geliştirecektir.