Doğum Tarihi: 25.07.2002 (17 yaşında)
Mevki: Sol Kanat/Sağ Kanat
Takımı: Sparta Prag
Ülkesi: Çekya
Değeri: 6.700.000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2022
Boy: 1.85 m
Tercih Ettiği Ayak: Sağ
Profil
“Rosicky’den beri izlediğimiz en yetenekli Çek.” Hlozek’in en az bir maçını izleyen herkesin kurduğu ortak cümle bu. 25 Temmuz 2002’de Moriva’nın küçük bir kasabası olan Ivancice’de dünyaya geldi. Henüz 12 yaşındayken abisi Daniel ile birlikte Sparta Prag altyapısına katıldı. Abisi büyük bir potansiyele sahipti ve 15 yaşındayken Nürnberg ile 1 yıllık denemeye alındı. Adam bu süreçte Prag altyapısında gelişimini sürdürdü. Ancak iki yıl sonra abisi Daniel’in beyin tümörüne yakalandığını öğrendiler. Hastalıkla uzun bir süre mücadele etmeyi başarsa da doğduğu kasabaya geri dönmek zorunda kaldı ve kariyeri sona erdi. Tüm bunlar yaşanırken Adam, aile desteği olmaksızın Prag altyapısında parlamaya başladı. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen saha ve saha dışındaki olgunluğunun ailecek geçirdikleri bu kötü günlerin onun üzerindeki bir kazanımı olduğunu söylemek mümkün.
Hlozek 15 yaşına geldiğinde Prag U19 ve Çek Cumhuriyeti U15 takımlarında oynamaya başladı. 16 yıl 2 aylıkken kupada oynanan Polna maçıyla Prag ile ilk A takım maçına çıktı ve bitime yedi dakika kala oyuna girmesine rağmen golünü atmayı başardı. U19 takımıyla 11 maçta 8 gol atınca beş ay sonra A takım ile ilk lig maçına çıktı ve bu maçta da gol atmayı başararak Sparta tarihinin en genç oyuncusu oldu. Aynı zamanda Çek liginde gol atan en genç oyuncu ünvanını ele geçirdi. Henüz çok genç olmasına rağmen yakaladığı bu çıkışla birlikte Guardian’ın “Dünyanın En İyi 60 Genç Yeteneği” listesine girmeyi de başardı. Plzen maçı sonrası hocası Zdenek Scasny’nin onun hakkında söylediği sözler Hlozek’e dair en net özet: “ Adam korkusuzdu. O 16 yaşında sahaya çıktığı için değil, bir kazanan olduğu için olağanüstü bir yetenek.”
18/19 sezonunda tüm kulvarlarda 34 maça çıkan Hlozek 15 gole doğrudan katkı verdi. 19/20 sezonunda ise şu ana dek 26 maça çıktı ve 13 gole katkıda bulundu. Halen Çekya U21’de sahaya çıkmaya devam ediyor ve tüm alt yaş Çekya milli takımlarında 33 maça çıkarak 19 gole doğrudan katkı verdi. Bu sarsıcı çıkışının nihayetinde ise Çekya’da 2019 yılının genç yeteneği ödülünü kazanmayı başardı.
Bugüne dek genellikle 4-2-3-1 formasyonunda sol ve sağ kanatta oynadı. Nadiren de olsa forvette veya ikinci santrfor olarak kullanıldığı maçlar da oldu.
Güçlü Yönleri (Dribbling, Hız, Teknik, Kararlılık, Profesyonellik)
Dribbling : Hlozek top sürme konusunda “dünya çapında” olabilecek kadar yetenekli bir oyuncu. İddiamızı desteklemek için şöyle bir istatistik sunalım: Geçtiğimiz sezon Hlozek’ten daha fazla başarılı top sürme yüzdesine sahip sadece üç isim var. Hazard, Coman ve Messi. (Eden Hazard – 6,27/64% Kingsley Coman – 6,26/66% Lionel Messi – 6,16/62% Adam Hložek – 5,23/78% – Ousmane Dembele – 5,11/57% )
Topla genelde çizgiye basarak buluşuyor ve ivmelenen bir hızla marke edilmesi zor bir oyuncuya dönüşüyor. Sadece açık alanda ön plana çıkan bir top sürme yeteneğinden bahsetmiyoruz. Hlozek karşısında kalabalık savunma oyuncuları varken de gayet cesurca topu kullanıyor ve dar alandan tekniğinin de yardımıyla rahatlıkla sıyrılabiliyor. Bu anlarda zayıf ayağına da sıkça başvuruyor. Bir röportajında zayıf ayağını geliştirmek için sürekli çalıştığından bahsettiğini de hatırlatalım.
Hız : Bildiğimiz manada patlayıcı bir hızdan ziyade akıllıca sahaya yansıyan bir hızdan bahsediyoruz. Kenarda veya ortada topla buluştuğunda ilk adımı gayet seri ve devamında ivmelenmesi gereken noktayı da gayet iyi belirleyerek takımını ileri taşıyor. Takımı Sparta kontra oyunu oynamasa da Hlozek kontratak oyununa da oldukça yatkın. 17 yaşında bir genç olmasına rağmen ciddi manada kuvvetli ve dayanıklı bir fiziğe sahip. Bunun da yardımıyla sırtı dönük topları alabiliyor ve açık alanlardan faydalanıyor. Yine yaşına rağmen şaşırtıcı derecede fit yapısı marifetiyle maçın son anlarında dahi topla ileri hareketlenmeye devam ediyor. Bu tip pozisyonları bitirme noktasında da geniş bir repertuara sahip. Kimi zaman çizgiye inerek yay üzerine veya kale ağzına top çıkarırken kimi zaman da içeri çekerek kaleyi yoklamaktan geri durmuyor. Her iki ayağıyla da şut atabilen ve bu repertuara sahip bir oyuncu için yeterli sayıda şut atmadığını da ekleyelim. Ancak buna rağmen skor katkısı gayet yüksek.
Teknik : Hlozek özel tekniğe sahip genç potansiyellerden biri. Topla üst düzey derecede beceri sahibi, her iki ayağına oldukça hakim, sahanın her bölgesinde soğukkanlı. Özellikle ilk dokunuş konusunda marka olabilecek bir yetenek. Havadan veya yerden en zor pasları bile yumuşatmayı başarabiliyor. Topu gerektiğinde son ana dek ayağında tutarak çoğunlukla en doğru zamanlamayla takım arkadaşlarına atıyor. Savunma arkasına attığı meyilli paslar yüksek seyir zevki içeriyor. Üçüncü bölgeye maç başına ortalama 2.44 pasta sağladığı %68’lik başarı oranı bunun net bir göstergesi. Aynı zamanda ileriye doğru paslarının 5.97’sinde %68 başarı oranına sahip. Yüksek pas kalitesi arayan her takımda rahatlıkla oynayabilecek seviyede bir oyun anlayışına sahip. Farklı seçenekler arasında kreatif tercihler yapabiliyor. Şut atarken de pas dağıtırken de her iki ayağını sürekli kullanmasıyla marke edilmesi oldukça güç bir oyuncuya dönüşmeye devam ediyor. Tüm bunları yapmaya çalışırken de henüz gelişim aşamasında bir birey olmasına rağmen inanılmaz derecede bir olgunluğa ve soğukkanlılığa sahip. Sıraladığımız bunca kritere rağmen hala yolun çok başında olduğunu ve bu özelliklerin daha da gelişebileceğini unutmamakta da fayda var.
Kararlılık : Adam Hlozek vadettiği önemli potansiyelin yanı sıra sahada ne yaptığını gayet iyi bilen vücut dili ile de dikkat çekiyor. Biliyoruz ki futbol dünyasında yeterli hırsa ve kararlılığa sahip olmadığı için yitip giden nice yetenekler oldu. Dolayısıyla sahip olunan potansiyeli olabilecek en doğru vizyona dönüştürmek kararlı bir yapıyla mümkün oluyor. Hlozek’in saha dışında olduğu kadar saha içinde de kararlı yapısını görmek mümkün. Pozisyonları sürdürürken, atak sonlandırma anlarında, hızlı karar vermesi gereken kritik zamanlarda genel olarak gelişimine yön verecek olan kararlı yapısı kendisini gösteriyor. Burada bahsetmemiz gereken birkaç ekstra özellik daha var. Takım arkadaşları ile yüksek uyuma sahip, rakip takım oyuncuları ile gereksiz tartışmalardan olabildiğince uzak, sadece işine odaklanan bir mental tarzı var. Doğal olarak takımına ekstra sorunlar çıkarmıyor. Bu denli yetenekli hücumcularda görmeye alıştığımız egoist tavırların hiçbirisini sergilemiyor. 17 yaşındaki bir gençten ziyade kariyer sonuna yaklaşmış ve hala saygı gören bir futbolcu hüviyetinde. Tüm bunlar elbette gayet yerinde özellikler. Ancak küçük bir eleştiri de yine bu noktadan getirilebilir. O da zaman zaman takımın ihtiyaç duyduğu agresifliği göstermekten şu an için uzak olduğu.
Profesyonellik : Hlozek’in bu yaşta bu denli profesyonel bir tavra sahip olması abisinden mi kaynaklı tam olarak bilinmez ancak ortada bir gerçek var ki o da sahada asla yaşını göstermediği. Bunu sadece sahaya yansıttığı mental tavırlarıyla değil aynı zamanda atletik, dayanıklı ve güçlü fizik yapısıyla da destekliyor. Yolun henüz çok başında bir genç olmasına rağmen kendisine çok iyi baktığı, sürekli antrenman stilleri denediği, daha da üzerine koyabilmek için neler yapabileceğine dair kafa yorduğu röportajlarında bahsedilen bazı detaylar. İcraate değer verenler içinse şöyle bir done verelim: Hlozek bu sezon sadece iki maç kaçırdı. Henüz fizyolojik olarak da gelişim çağında olan birisi için muhteşem bir istikrar demek bu. Günümüz modern çağında henüz gelişim aşamasındayken bu denli imkanlara kavuşmasına rağmen sahada ve saha dışında bu denli bir profesyonelliğe çok sık şahit olmuyoruz.
Zayıf Yanları (Tecrübe, Kilit Pas, Araya Kaçma)
Tecrübe : Hlozek şu ana dek üst seviyede toplam 44 maça çıktı. Ne denli istikrar sahibi olduğundan bahsetmiştik. Ancak yine de sahada öğrenmesi gereken çok şey olduğu aşikar. “Maçtan öğrenmek” bir futbolcu için başka kaynaklardan edinemeyeceği bir deneyim. 16 yaşında sahaya çıkmaya başlayan bir genç de tabiatıyla tecrübe eksikliği hissedecek. Sahada kalmaya devam ettikçe, daha fazla kritik karar verdikçe, daha stresli ya da rahat anlar deneyimledikçe elbette tecrübe sahibi olacaktır. Özellikle bu şekilde bir istikrara sahipken bu uzun sürmeyecek.
Kilit Pas : İkinci bölgenin ilerisinde veya kenarda oynayan oyuncular için özellikle takımları rakip yarı sahaya yerleşiyorsa kilit pas oldukça önemli bir veriye dönüşüyor. Hlozek için kilit pas denemiyor demek pek doğru olmaz ancak bunu yeterli miktarda yapmaktan kaçınıyor. Bunun için yeterli pas becerisine ve teknik kapasiteye sahipken nadiren deniyor olması şimdilik bir sorun. Farklı profilde hücumcularla birlikte oynadıkça bu yönde de gelişim göstermesi kuvvetle muhtemel.
Araya Kaçma : Hlozek ayarında bir yeteneğe sahip oyunculardan saha içinde ister istemez herkes daha fazlasını bekler. Aslında gelişimlerine etki eden sebeplerden birisi de budur. Kimi bu beklenti altında ezilip bir türlü bekleneni veremezken kimisi de bununla başa çıkmanın bir yolunu bularak yeteneğini daha da üst seviyede sergiliyor. İşte tam da bu sebepten ötürü Hlozek’ten de çok daha fazlasını beklemek her futbolseverin doğal isteği. Kendisinden beklenen konu başlıklarından biri de üçüncü bölgede daha mobil bir anlayış sergileyerek boşlukları değerlendirmesi. Hızı ve fiziği ile zaten bunu yapabilecek kriterlere sahipken üstüne bir de tekniğini hesaba katınca hayal ettirdikleri oldukça heyecan verici.
Benzediği Oyuncular : Marco Asensio, Mikel Oyarzabal
Elbette birebir hiçbir oyuncuyu birbirine benzetmek mümkün değil ancak en azından bildiğimiz oyuncular üzerinden bir ipucu edinebilmek için olabildiğince bağlantı kuruyoruz. Bunu yaparken de hem görsel olarak sahadaki görüntüden hem de mevcut verilerden yararlanıyoruz. Hlozek için de uygun örneklerden birisi Real Madrid’in genç yıldızı Marco Asensio. Madrid ile ilk çıkış yaptığı dönem hatırlanacak olursa Asensio çıktığı her turnuva ve ligin ilk maçlarında gol atmayı başararak ciddi bir sansayon oluşturmuştu. Oldukça genç yaşına rağmen sahadaki olgun duruşu ve sakin yapısı iki oyuncuda da çok benzer. Topla olan uyumları, dribbling tercihleri ve oyun görüşleri de keza ortak nitelikler taşıyor.
Hlozek ile Oyarzabal ilişkisi ise oyuncuların daha çok fiziki, mücadeleci ve pas düzenindeki yerlerine dayanıyor. Özellikle topla hızlı çıkışlardaki becerileri ikisi için de ön plana çıkarabileceğimiz nitelikler. Oldukça yüksek teknik kapasiteye sahip oyunculardan genelde fiziki mücadeleye ortak olmaları beklenmese de modern futbol artık bunu da talep ediyor. Bu noktada her iki oyuncuda havadan ve yerden mücadele oranlarında başarı sağlayarak gereksinimleri sağlamayı başarıyorlar.