Doğum Tarihi: 13.03.1987 (28 yaşında)
Pozisyon: Sağ Bek
Geldiği Takım: Hoffenheim
Ülkesi: Almanya
Değeri: 3,500,000 €
Bonservis Ücreti : 1,750,000 €
Beşiktaş taraftarları yakın dönemde takımda yer alan Münch, Ernst, Fink ve Hilbert gibi Alman oyunculardan hep memnun kalmıştı. Almanya futbolunun son dönemdeki durumu da göz önüne alındığında Bundesliga’da forma şansı bulan futbolcular zaten belli bir taktik disiplin, tempo ve fiziki yeterliliğin üstünde oluyor. Dünyanın en önemli liglerinden birinde üstelik son yıllara damga vuran Almanya’da 250’nin üzerinde maça çıkmış ve bunu yaparken 28 yaşında olan bir oyuncunun kalitesi Türkiye’nin üstündedir desek hiç ama hiç yanılmayız. Böyle bir ligden böyle bir istikrarla gelerek siyah beyazlı taraftarların yüreğine su serperek indi Türkiye topraklarına Andreas Beck. Peki Alman sağ bek beklentileri karşılayabilecek bir profilde mi? Bunu elbette zaman gösterecek ama Alman liginin önemli oyuncularından birine güvenemezse kime güvenecek Beşiktaşlılar..
Andreas Beck, büyük beklentilerle başladığı kariyerinde Stuttgart’ta çok forma şansı bulamamasına rağmen önemli bir proje takımı olan hem de başında önemli bir proje adamı Ralf Ragnick’in bulunduğu Hoffenheim’ın dikkatini çekmişti. Hoffenheim’ın Bundesliga’ya yükseldiği ve Beck’in de mavilere transfer olduğu 2008-2009 sezonu ve 2013-2014 sezonu dışında Almanya’nın gol atmakta da yemekte de cimri takımı Hoffenheim’da düzenli olarak forma giydi. (Hoffenheim bu 2 yıl hariç 50 gol barajını hiç geçemedi) Almanya Milli Takımı’nın da 2010 Dünya Kupası öncesinde sağ bek için düşünülen isimlerindendi ancak Güney Afrika’ya gitme şansını bulamadı. Buna rağmen Panzerlerin 9 kez formasını giydi. Beşiktaş’a imza atarken belirttiği gibi Hoffenheim’ın bir orta sıra takımı olması Beck’in de kişisel gelişimini yavaşlatan etmendi. TrScouts.com platformunda sık sık oyuncuların doğru zamanda doğru takımda yer almasının öneminden dem vuracağız sizlere. Andreas Beck bu konuda şanssız isimlerden biri. Kariyerinin ilk yıllarındaki gelişim aynı hızda devam etseydi 1.80 boyu, hızı, tekniği, her iki ayağını kullanabilmesi ve soğukkanlı oluşuyla çok daha farklı yerlere gelebilirdi.
Andreas Beck oyunun iki tarafında da takıma çok şey veren, hücumu sevdiği kadar savunmada da güven veren bir isim. Onun bu dengeli yapısı biraz daha hücum yönünde sivrilseydi büyük takımların çok daha rahat güveneceği bir isim olurdu. Ancak Beck’in Türkiye standartlarında çok büyük fark yaratacağını söyleyebiliriz. Beşiktaş taraftarı ondan asistler görecek, hücuma yaptığı katkıları zevkle izleyecek, top rakipteyken de sağ kanadın güvende olduğunu bilecek diyebiliriz. Andreas Beck hücum anlamında biraz daha üretken olsaydı muhtemelen onu şuan Beşiktaş’ta görmüyor olacaktık. Bu özelliğini Türkiye’de karşısındaki sol beklere göre daha da ön plana çıkarabilirse Beşiktaş taraftarı yıllardır özlemini çektiği dominant sağ bek oyuncusuna kavuşacaktır. Ancak Andreas Beck kendi ortalamasında bir oyun sergilese bile Beşiktaş’a çok ama çok şey katacak..Onun temposu ve oyunun her iki yönünde de var olması sol bekteki takım arkadaşı Dusko Tosic’e de bu noktada çok benzemesi Şenol Güneş’in elini bir hayli rahatlatacak.. Beşiktaş savunması beklerde Tosic ve Beck ile kurulduğunda takımın boyu da uzayacak. Şenol Güneş’in kafasındaki Beşiktaş’ın güçlü, tempolu ve uzun boylu bir takımın hızlı oyun varyasyonlarıyla çabuk bir biçimde gole gitmesi olduğu fikrindeyim. Andreas Beck bu oyun ve oyuncu tanımı için son derece olumlu bir transfer. Performansını sene içerisinde daha iyi göreceğiz ama Beşiktaş taraftarlarının “Alman’dan şaşmayacaksın abi” cümlelerinin kurulma nedeni olacak gibi gözüküyor..