Kuzey Londra’nın sezona birbirine zıt performanslarla başlayan iki takımı, ilk altı sıraya yerleşmek için Emirates’teki derbide kozlarını paylaştılar. Lamela’nın inanılmaz rabona golüne çok geçmeden Ødegaard, ve ardından skoru belirleyen penaltı golüyle Lacazette’in yanıt vermesiyle Londra haftayı kırmıza bürünmüş biçimde kapattı.

Temel Takım Verileri

Topla oynama verilerine bakıldığında, takımların ortalama topa sahip olma değerlerinin birbirinden çok farklı olmadığı göze çarpıyor. Buna karşın ilk yarıdaki topla oynamalarda Arsenal belirgin bir farkla öndeyken, ikinci yarıda Tottenham küçük bir farkla bu veride öne geçmiş. Tottenham’ın en fazla topa sahip olduğu kesit ise 10 kişi kalmalarından sonraki dakikalarda olmuş. Bu, Arsenal’ın oyun boyu yaptığı agresif ve yoğun presten ötürü yorulmaları ve rakibin 10 kişi kalmasının markaj konusunda oyuncuların kafasını karıştırması ile açıklanabilir.

Arsenal’ın maç boyunca şut sayılarında da önde olduğu yukarıdaki grafikte açıkça görülmekte. Buna karşın, Tottenham’ın şut sayılarında öne geçtiği maçtaki tek bölüm Lamela’nın kırmızı kartından sonraki dakikalar olmuş. Hatta bu bölümde çektikleri şut sayısı, maçın geri kalan 75 dakikasında çektikleri toplam şut sayısından %50 daha fazla.

Gol beklentilerinde ise Arsenal’ın Tottenham’dan yaklaşık üç kat daha fazla xG ürettiği görülüyor. Yine de Arsenal’ın bir penaltı kullandığını ve penaltıların ürettiği xG’nin yaklaşık olarak 0.79 şeklinde hesaplandığını göz önünde bulundurmak gerek.

Oyuncuların sahadaki ortalama dağılımları ise yukarıdaki gibi. Arsenal’da maçı rakip sahada tamamlayan oyuncu sayısı, Tottenham’da maçı kendi sahasında tamamlayan oyuncu sayısıyla aynı. Bu da Tottenham’ın ne kadar kendi sahasına gömüldüğü ve etkin olamadığı bir maç geçirdiği hakkında fikir veren bir gösterge. Ayrıca Arsenal’da Tierney’nin ortalama pozisyonunun ne kadar ileride çıktığı da maçı açıklarken dikkat edilmesi gereken kritik bir nokta.

 Arsenal’ın Oyun Planı

Arteta, zaman geçtikçe takımın taktik anlayışı üzerindeki nüfuzunu, hocalık stajını Guardiola’nın yanında yapmış birisinden beklenecek şekilde, daha belirgin biçimde gösteriyor. Arsenal, akıcı ve dinamik bir oyun planıyla sahadaydı. Arteta’nın oyun planı, hareketli ön alan oyuncuları ile merkezde üstünlük sağlayıp kanatlardan rakip kaleye gitmek üzerine kuruluydu.

Maçın başında, beklerden Tierney bindirme yaparken Cédric’in geride kaldığı ve bu şekilde üçlü bir savunma hattı kurulduğunu gördük, buna karşın maçın biraz ilerlemesiyle Tottenham’ın yetersiz ön alan presini fark eden Arteta, Cédric’i de ileriye yolladı.

Gerektiği durumlarda savunmadan top çıkarmak için Partey derine indi. Smith-Rowe, tipik bir kanat oyuncusu gibi oynamak yerine, sık sık merkezi bölgelere kat etti. Smith-Rowe’un bunu yapması, Tierney’nin bindirmeleri için bolca alan açtı kanatta. Smith-Rowe’un merkezi bölgelere gelmesine Ødegaard ve Lacazette’in de sık sık derine inmesi eklenince Arsenal merkezde Tottenham’a karşı devasa bir üstünlük elde etti. Saka ise Arteta’nın muhtemelen hızlı geçişlerde değerlendirmek istediği bir alternatifti, bu nedenle sürekli ileride kaldı. Ortalama pozisyon grafiğinde de bu görülmekte. Fakat bu tercih, Saka’nın sürekli izole kalması ve etkisiz bir maç çıkarmasıyla sonuçlandı.

Yukarıda görüldüğü üzere, Arsenal ataklarının çok büyük kısmı kanatlardan gelişmiş. Özellikle sol kanat ataklarında bolca tehdit yaratmayı başarmışlar. Burada ise Tierney’e bir parantez açmak gerekli.

Arsenal, maçı toplam 21 orta ile tamamladı. Yukarıdaki kırmızı daire ile gösterilen yer ise Tierney’nin açtığı ortaların sayısı. Arsenal ortalarının %33’ünü Tierney tek başına açmış. Tierney’nin bu etkinliğinde kendisinin dışındaki en büyük paye de Smith-Rowe’un maç içindeki rolüne bağlanabilir.

Yukarıda açıklanan oyuncu rollerini iyi biçimde gösteren bir maç görseli. Smith-Rowe’un merkezi bölgelere doğru hareketlenmesi, pas kanalını kapatmak için Bale’ın da içeriye doğru kaymasına sebep oluyor. Ndombele’nin Smith-Rowe’u tutmak için gecikmesiyle Doherty, Smith-Rowe ve Tierney’e karşı kanatta 2v1 kalıyor.

Yine de Smith-Rowe’un maç performansını yukarıda tanımlanan rolüyle açıklamaya çalışmak kendisine karşı adaletsizlik olacaktır. Kırmızı daire içerisindeki veri, Smith-Rowe’un maç içindeki kilit pas denemelerini gösteriyor. Smith-Rowe, 3 kilit pas denemesinde bulunup hepsinde de başarılı olmuş. Hemen yanda ise Smith-Rowe’un bu sezonki maç başı kilit pas ortalamasının 0.73 olduğu görülüyor.

Yukarıda açıklanan Smith-Rowe – Tierney ortaklığını daha fazla vurgulamak adına, arasında en fazla pas yapan beş Arsenal oyuncusundan ikinci sırada bu ikilinin geldiği görselde net biçimde görülüyor.

Tottenham’ın Oyun Planı

Tottenham, maç boyunca Arsenal’a kıyasla edilgen bir oyun oynadı. Yalnızca maçın kırmızı karttan sonraki bölümlerinde biraz varlık gösterdiler. Tottenham, topu rakibine bırakıp direkt hücumlarla çıkmak üzerine bir oyun planlamış gibi göründü. İleride pres yapmadılar. Çoğu zaman da topu dikine vurdular ve kısa pas yapmakta başarısız oldular. Bunda Arsenal’ın etkili ön alan presinin de payı büyük.

Højbjerg derine inerek rakip presten çıkmak için gerideki arkadaşlarına yardım etmeyi denedi. Ndombele ise tipik bir box-to-box gibi oyuna başladıysa da, Tottenham’ın sahada Arsenal tarafından etkin biçimde pasifize edilmesiyle çok silik bir oyun geçirdi.

Ndombele’nin oynadığı son 20 maçtaki verileri. Arsenal maçında yalnızca 25 pas yapabilmiş ve bunların %80’inde başarılı olabilmiş. Buna karşın bu sezonki ortalaması maç başı 41 pas ve %89 pas isabeti şeklinde. Bu da maçtaki etkisizliği hakkında fikir veren bir parametre.

Top Arsenal’dayken

Arsenal’ın oyun şablonunu açıklarken bahsedilenleri çok daha net biçimde gösteriyor bu çizim. Smith-Rowe’un içeriye kat etmesiyle Bale da merkeze gömülüyor ve Tierney ileriye çıkıyor. Bunun üzerine savunma hattını üçlemek için Cédric de derine ve içeriye geliyor. Tottenham kanatlarının nispeten dar konumlanmasından ötürü merkezdeki sayısal üstünlüğü kaybetmemek adına Smith-Rowe’un üzerine Lacazette ve Ødegaard da derine geliyor. Bu şekilde Arsenal, hem sol kanatta bir hücum opsiyonu yaratmayı başarıyor, hem de merkezde dominasyon sağlıyor.

Yukarıdaki taktik tahtası çizimini somutlaştırmak için uygun bir görsel. Ødegaard derine koşu atıyor. Lacazette ise halihazırda derine inmiş durumda. Xhaka-Partey-Ødegaard üçlüsü, Tottenham’ın Son-Moura-Bale hattını rahatlıkla geçmesini sağlıyor.

Tottenham, maç boyunca çok agresif bir pres yapmadı. İleride kompakt bir yapı kurmalarına karşın, Arteta yukarıda anlatıldığı şekilde bu yapıyı çözecek bir plan ortaya koydu. Buna karşın, Tottenham’ın presindeki en büyük problem, en ileri uçta Kane’in sürekli yalnız başına kalmasıydı. Arsenal’ın Cédric’in de derine geldiği geriden oyun kurma yapısında Kane’in tek başına yaptığı ileri uç presinin hiçbir anlamı olmadı. Arteta, bunu hemen fark etti ve Tierney’nin yanında Cédric’i de ileriye yolladı. Bu şekilde Kane, pres yaparken hala Luiz-Gabriel ikilisine karşı 2v1 kalmış oldu.

Smith-Rowe’un merkeze hareketlenmesi sonucu Doherty’nin sürekli 2v1 kalmasına çözüm olarak Mourinho, Højbjerg’i Smith-Rowe’u tutmakla görevlendirdi. Bu şekilde Doherty, Tierney’e baskıya rahatça gidebilirken gerideki tehdit unsuru da ortadan kalkmış oldu.

Fakat Højbjerg’in Smith-Rowe’u tutmaya odaklanması başka bir problem ortaya çıkmasına sebep oldu. Beş Tottenham oyuncusu yalnızca iki Arsenal’lıyı tutuyor. Böylece Ødegaard ceza sahası içinde bomboş kalıyor.

Bir yukarıdaki görselin hemen ardından gerçekleşen bu pozisyonda Ødegaard golü bulmayı başarıyor. Højbjerg’in yine Smith-Rowe’a odaklanmış olması Ødegaard’ın alan bulmasına imkan tanıyor. Mourinho’nun Højbjerg’i kullanarak çözdüğü problem, farklı bir sorunun oluşmasına yol açıyor.

Top Tottenham’dayken

Takımların, özellikle Arsenal’ın, topla yaptığı şeyler çok önemli olsa dahi maçın hikayesini anlatmakta en önemli unsur Arsenal’ın topsuz oyunuydu. Arsenal, inanılmaz iyi bir pres planıyla sahaya çıktı ve Tottenham’ın oyun kurmasına hiç izin vermemenin yanı sıra geçişte de yakalanmadı.

Lacazette ve Ødegaard ileride savunmacılara bastı. Bunun üzerine yardım için derine gelen Højbjerg’i ise Xhaka takip etti ve top almasına engel oldu.Ndombele ise Ødegaard ve Saka tarafından kontrol altında tutuldu.

Görüldüğü gibi, Arsenal oyuncuları ileride tüm pas opsiyonlarını kapatıyor. Tottenham maç boyu geriden oyun kurmakta problem yaşadı. Sürekli uzun vurmak zorunda kaldılar, fakat Arsenal’ın etkili saha parselizasyonu bu uzun vurulan topları da almalarını sağladı. İlk yarıdaki yüksek Arsenal topa sahip olmasını bu şekilde açıklamak mümkün.

Arsenal’ın ön alan presini çizimlerle daha iyi açıklayan bir görsel. Ødegaard, Alderweireld’i tutarken bir yandan da Højbjerg’i gölgeliyor. Ayrıca Xhaka da Højbjerg’i takip etmekte. Højbjerg’i tutarken Ndombele’yi de gölgelemiş oluyor.

Arsenal’ın pres yaparkenki 4-4-2 yerleşimini daha net gösteren bir kamera açısı.

Bu grafik ise takımların pres başarılarını gösteriyor. Özellikle ilk yarıda, Arsenal’ın etkili presi sayılara da bariz biçimde yansımış durumda. Maç boyunca 21 defa pres yapan Arsenal, bu denemelerin 15’inde başarılı olmuş. Tottenham’da ise rakamlar 9 denemenin 2 tanesinde başarılı olunduğunu gösteren iç karartıcı bir tablo çizmiş.

Arsenal adına önemli savunma performansı gösteren isimlerden birisi David Luiz. Girdiği 11 ikili mücadelenin 10’unu kazanmış ve %91’lik bir başarı oranı yakalamış. Bu sezonki maç başı ortalaması ise 8 denemede %68 başarı. Çok parlak bir performans gösterdi.

Bu grafikte ise Tierney’nin oynadığı son 20 maçtaki performanslarının bir listesi var. Tierney, oynadığı son yirmi maçta en fazla 15 defa ikili mücadeleye girmiş ve bu yirmi maçtan üç tanesinde bu sayıya ulaşmış. Bu kadar fazla ikili mücadeleye girdiği maçlar arasında en yüksek başarı oranını ise bu maçta yakalamış. İlgi çekici bir diğer veri ise, 15 defa ikili mücadeleye girdiği üç maçın ikisinin Tottenham maçı olması.

Bu görsel ise Tottenham’ın arasında en fazla pas yapan beş ikilisini gösteriyor. Bu ikililer arasındaki altı oyuncunun dördünü bekler ve stoperlerin oluşturması, Tottenham’ın ofansif manada ne kadar etkisiz kaldığına bir gösterge olarak değerlendirilebilir.

Anahtar Veriler

  • Tottenham, son 15 dakikada (3) maçın geri kalan 75 dakikasından daha fazla şut çekti (2).
  • Arsenal maçı 1.51 xG ile tamamlarken, Tottenham 0.58’de kaldı.
  • Arsenal takım presinde %71’lik başarı sağlarken (21/15) Tottenham’da bu oran yalnızca %22 (9/2).
  • Emile Smith-Rowe tüm kilit pas denemelerinde (3) başarılı oldu.
  • Kieran Tierney 7 orta ile takımının açtığı ortaların üçte birini tek başına açtı.
  • Kieran Tierney’nin bu maçtaki kadar ikili mücadeleye girdiği son Premier League maçı 6 Aralık’taki Tottenham maçı.
  • David Luiz, savunmada girdiği 7 ikili mücadelenin hepsini kazandı.
  • Ndombele, %80 pas başarı oranıyla sezon ortalamasının çok gerisinde kaldı (%89).

Sonuç

Maçın hikayesini yazan taraf net biçimde Arsenal oldu. Mourinho, tipik derinde bekleme ve rakibini geçişlerde yakalama taktiğini uygulamayı denedi, fakat Arteta dersine çok iyi çalışmıştı. Her ne kadar Lamela’nın şapkadan çıkardığı tavşan bir Mourinho klasiği daha görüleceği izlenimini uyandırsa da, Arteta’nın planı zaferi kazanan taraf oldu. Gün geçtikçe takıma daha fazla dokunan yeni bir şeyler katan, ve haliyle tabloda da yükselten Arteta’ya tezat oluşturan bir tablo çiziyor Mourinho’nun sezon başının çok uzağında kalan ve aynı şeyleri tekrarlayan Tottenham’ı.