Atletico Madrid ile Barcelona La Liga’nın 10.haftasında 21 Kasım 2020’da yerel saat ile 21:00’da Madrid’de Wanda Metropolitano stadında karşı karşıya geldi.

Pandemi sebebiyle seyircisiz oynanan karşılaşmayı 37 yaşındaki hakem Jose Luiz Munuera yönetti. Rakibinden flaş Luis Suarez transferi ile sezona başlayan Atletico’da Uruguaylı yıldız koronavirüs testi pozitif olduğu için kadroya alınamadı. Sezona kabus gibi giren Barcelona’da ideal 11’ine yakın bir kadro ile sahaya çıkıyordu. Atletico Madrid klasik çubuklu forması ile sahadaydı, Barcelona ise alternatif sarı formasıyla. Maçın detaylı analizine geçersek eğer maç önü açıklanan kadrolar şu şekildeydi;

 

Atletico Madrid 4-4-2 gibi görünen bir düzende başlamasına rağmen maç devamında çoğunlukla alışık olduğu oyun düzeni olan hücumda 3-5-2 savunmada 5-3-2 düzeninde oynadı.

4-3-3’e yakın bir 4-2-3-1 düzeniyle sahaya çıkan misafir Barcelona’da gözler tek forvet olarak sahaya çıkan Griezmann’daydı.

İlk tehlike, 2.Dakikada Dembele’nin içeri çevirdiği topa zor pozisyonda güzel vuran Griezmann’dan geldi, top üstten dışarı gitmesine rağmen etkili bir pozisyondu. Atletico Madrid topu yine rakibe vererek başladığı karşılaşmada karşılık verdiği ilk tehlikeyi Carrasco’nun yerden çevirdiği topa 20-22 metreden attığı harika şutla Saul Niguez yarattı. Ter Stegen bu güzel şutu aynı güzellikte kurtardı. Alışıldığın dışında etkili ataklar ile başlayan mücadelede, özellikle Atletico Madrid yarı sahayı çok çabuk ayaklarıyla hızlıca geçiyordu. Kilit paslarla sıfıra inerek ya da ceza sahası içine atılan toplarda dakika 12’de Llorente’nin çaprazdan yaptığı şutu üst direkten dışarıya gitti.

Dakikalar 36’yı gösterirken Atleti %74.9, Barcelona ise %78.9 pas isabetiyle oynuyordu. Dakikalar 40’ı gösterirken Jordi Alba’nın inanılmaz ara pasında Leo Messi çaprazda kaleci Oblak ile karşı karşıya kaldı ancak alışık olmadığımız biçimde şut ile pas arasında kararsız kalarak pozisyonu kötü harcadı ve top Oblak’ta kaldı. İlk yarının sonları oynarken ilk yarıda atak yönü olarak Atleti genelde sağ kanadı kullandığı istatistiği ile göze çarptı.

Atletico ise devre sonuna yaklaştığında hücumda ilk devrede yarattığı 7 atağın 4’ünü sağ kanattan gerçekleştirmişti, Trippier hem hücumda hem de defansta olağanüstü bir performans sergiliyordu.

Pique’nin bir anlık ileride kalması ile Correa’nın defansın arkasına attığı hava topuna çok iyi hareketlenen Carrasco, Barcelona yarı sahası ortalarında kalesini terk eden Alman kaleci Ter Stegen’in altından geçirdiği topta 32-33 metreden boş kaleye yaptığı vuruş ile 45+3’te skoru 1-0’a getirdi ve ligde bu sezonki 2.golünü kaydetti.

Carrasco’nun Golü

Barcelona’da teknik direktör Ronald Koeman maçın ilk değişikliği olarak 57’de Pedri’yi oyundan alarak yerine Coutinho’yu sahaya sürdü ve 62.dakikada Gerard Pique dizinden ciddi şekilde sakatlanarak yerini Sergino Dest’e bıraktı ve Pique’nin yerine De Jong kayarak Dest mevkisi olan sağ beke geçti ve maça sağ bekte başlayan Sergi Roberto orta sahada De Jong’un yerine kayarak köklü bir değişikliğe gidildi.

Golden sonra, oyun tamamen Atletico Madrid’in istediği gibi bir oyuna dönüştü. Hızlı oyunlar ile rakip sahaya geçti Madrid ekibi. Barcelona’nın defansif anlamda büyük zaaflar verdiği karşılaşmada Atleti forması ile kendini bulan Llorente 69.dakikada yine aynı şekilde savunma arkasına sarkarak tehlike yarattı, yerden içeri çevirdiği topu Barcelona defansı kornere gönderse de bu maçta aynı şekilde yaratılan 4.tehlikeydi.

73.dakikada Llorente yerini Diego Costa’ya bıraktı ve Atletico 5-2-2-1 düzenine dönerek topun daha çok arkasında olmaya başladı. Felix ve Correa ikili düzende ilk topu karşılayan ve kovalayan oyuncular oldu.

Barcelona ileride sürekli ileri üçlü Griezmann, Dembele ve Coutinho’ya Leo Messi’nin her zamanki joker rolü ve Sergi Roberto’nun hücum katkısıyla 5 kişiyle kalabalık Atleti savunmasına yüklenmeye çalışıyordu.  Atletico ise sadece Costa’yı ileride tek bırakarak kalabalık ve birbirine yakın oyunu sürdürüyordu. 82.dakikada oyundan çıkmadan hemen önce Griezmann’ın kafa vuruşu ile tehlike yaratan Barca’da Ronald Koeman 1 dakika sonra Griezmann ve Pjanic’i oyundan alırken yerlerine Trincao ve Braithwaite’ı sahaya sürdü.

Aynı anda, bu hamleye karşılık Simeone cephesi Correa ve Felix’i oyundan alıp Kondogbia ile direnç ve Lemar ile kontra kovalamak için hamleler yaptı. Dakika 89’da Sergi Roberto’nun etkili şutu savunmadan sekerek direğin dibinden kornere çıktı.

Sonuna +5 dakika eklenen maçta Sergi Roberto şutu attığı esnada adalesinden sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. 4 oyuncu değiştirmesine rağmen maçı 3 kere durduran Barcelona son oyuncu değişiklik hakkını kullanamadı ve maçı 10 kişi tamamlamak zorunda kaldı. Bu dakikalarda oyunu yavaşlatmaya çalışan Atletico, Diego Costa’nın gücü ve dayanıklılığından yararlanarak topu rakip yarı sahada 3.bölgede tutmaya çalışıyordu.

Atletico ayağa top yaparak ve kalabalık şekilde Barcelona’yı karşılayarak pozisyon vermeden duraklama dakikalarını tamamladı ama 1-0 maçı kazanmayı bildi.

Atletico Madrid’in şut bölgelerine bakacak olursak;

Madrid ekibi golü bulduğu alan dışında şutların hepsini orta bölgeden kaleye gönderdi. Maçı 2 isabetle tamamlayan Madrid ekibi ceza sahası içinde hiç isabet bulamadı ve ilginç bir istatistiğe ulaştı.

Kaleyi daha çok deneyen taraf Barcelona’ydı ceza sahası içinde 5 şutta 4 isabetle tüm isabeti Atletico’nun tam aksine ceza sahası içinden bulmuştu. 13 şut ile bitirmesine rağmen 2 tehlikeli pozisyon harici gole pek ciddi yaklaşamadı.

Maçta belirgin set hücumu kanatları olarak Barcelona’da Atletico Madrid’de sağ kanadı tercih ettiyse de Atletico Madrid genelde kontra hücumlarını kullandı

Atletico Madrid kontra atak yönleri çoğunlukla sağ kanat olduğunu görüyoruz, mavi ile işaretlenen alan Atleti’nin tek golü bulduğu Carrasco ile biten pozisyonu gösteriyor. Tek sol kanat hızlı hücumda Ter Stegen’in hatasıyla Madrid ekibi golü buldu.

Barcelona ise kontra atakta oldukça verimsizdi, buna en büyük etken Atletico’nun maç boyu bozulmayan düzeni diyebiliriz. O kadar sıkı ve birbirlerine yakınlar ki konsantre olduklarında tüm alanları kapatıp defans arkasına asla rakip sarkmasına izin vermiyorlar.

Geri kazanılan toplarda ise iki takımda 41 ile eşit sayıda olsa da alanlarındaki farklılıkları net olarak görüyoruz. Atletico daha çok belirgin alanlarda topları geri kazansa da Barcelona daha yaygın bir alanda bu istatistiği gözler önüne serdi. Atletico savunmada bazı alanlarda yaptığı 2 ya da 3 adamlı baskılarını Barcelona’nın etkin hücum kanadı olan sağ kanatta bunu gerçekleştirdiğini görüyoruz. Barcelona adam adama savunurken Simeone’li Madrid ekibi uzun yıllardır daha çok alan baskısı yaparak çok adamla savunuyor.

A.Madrid’in topları geri kazanma dağılımı

 

Barcelona’nın topları geri kazanma dağılımı

Maç sonunda ise iki çalıştırıcının açıklamarı şöyleydi; Atletico Madrid teknik direktörü Diego Simeone: “Bugün kazanma sıramızdı ama hedeflerimizi değiştirmeyecek. Nasıl oynamamız gerektiğini tam olarak biliyorduk ve hücumda savunmada olduğu kadar sıkı çalışmamız gerektiğini de biliyorduk ve bunu uyguladık.”

Barcelona teknik direktörü Ronald Koeman: “Barca gibi bir takım böyle bir golü kabul edemez. Bu bizim hatamızdı, bu iyi değil ve bir daha böyle bir şeyin olmasına izin veremeyiz.” şeklinde konuştu.

2 maçı eksik Atletico Madrid 8 maçta puanını 20’ye çıkarıp tekrar liderliğe yükselirken, Barcelona ise 8.maçında 3.mağlubiyetini alarak 11 puanda kalmış oldu. Kötü gidişi süren Barcelona’nın büyük soru işaretleri hala cevap bulmuş değil ve aralarındaki puan farkı 9’a çıktı.

Gol beklentisi yönünden ise Atletico’da Saul Niguez, Carrasco ve Llorente hemen hemen birbirine yakınken, Barcelona takımının gol beklentisi indexinde Antoine Griezmann 0.50 ile başı çekti ve onu 0.31 gol beklenti verisiyle Arjantinli Leo Messi ile duran toplarda tehlike yaratan Fransız stoper Lenglet takip etti.

Atletico Madrid, Barcelona’yı Şubat 2010’dan beri LaLiga’da ilk kez mağlup etti. (2-1)

Barcelona 8 maç sonunda 11 puan alarak, 1991-92 sezonundan beri en kötü sezon başlangıcını yaptı.

Atleti 8 maçta sadece 2 gol yiyerek 6 galibiyet ve 2 beraberlik ile, 1995-96 sezonundan beri en iyi başlangıcı yaptı, 1995-96 sezonunda Atleti, La Liga ve Copa Del Rey’i kazanarak duble yapmıştı.

Atletico, 23 maçlık yenilmezlik serisini 24’e çıkardı ve La Liga tarihindeki en uzun yenilmezlik serisine ulaştı. (15 Galibiyet, 9 Beraberlik)