Ligde son 6 maçında puan kaybetmezken, sezon genelinde Dolmabahçe’de kalesinde sadece 8 gol görerek bu anlamda da liderliği elinde tutan Siyah Beyazlılar ile, deplasmanda oynadığı son 4 karşılaşmayı da kazanırken, Kadıköy’de ise tersi şekilde çıktığı son 4 mücadeleyi kazanamayarak sezon geneli sürdürdüğü istikrarsız grafiğe rağmen zirve inadında olan Sarı Kanaryalar,  Süper Lig’in final diliminde ‘’3 puandan’ daha fazlası’ sayılabilecek maçta karşı karşıya geldiler.

İLK 11 VE DİZİLİŞLER:

Ligde oynadığı son 2 karşılaşmada savunma önüne Josef de Souza’yı tek bırakarak 4-1-4-1 dizilimiyle maçlara başlayan Sergen Yalçın, en güvendiği ikiliden yine vazgeçmeyerek, Josef ile Atiba’yı yan yana başlattı ve bu sezon derbilerde aynı şekilde başlama geleneğini sürdürdü.

Sol bek tercihinde, rakibinin dripling olarak tepesinde yer alan 2 kenar oyuncusu Nazım(61) ile Osayi-Samuel(59)’ e karşılık fizik ile kapatmayı tercih ederek Rıdvan yerine N’Sakala’ya formayı veren Sergen Hoca’nın hamlesi dikkat çekerken, maçın başlamasıyla birlikte Josef de Souza’yı da topsuz oyunda bu bölgeye kaydırarak alan daraltmayı denedi. Bununla birlikte Siyah Beyazlılar’ın Rıdvan’ın akan oyuna olan katkısını aradığı gözlemlendi.

  • Cross Pas ve Osayi /N’Sakala eşleşmesi

Sarı Lacivertliler ise oyun olarak yüksek verim aldıkları gözlenen İH.Konyaspor ve Trabzonspor karşılaşmalarındaki gibi, ilk 45 dakikaya yayılan ve birden fazla oyuncu üzerinde şok pres denemeleri ve daha çok adamla rakip yarı sahada oyun kurulumunu gerçekleştirmediler. Özellikle rakip savunma önünden oyun kurulumunu verimsiz hale getirme adına ilk 20-25 dakikalık dilimde toplu/ topsuz oyunda baskı kurmayı deneyerek, daha çok topun gerisinde alan daraltma ile ev sahibini karşıladılar.

Erol Bulut’un ekibi 4-2-3-1 dizilimiyle maça başlarken, ilk çeyrek dilimde Gustavo’yu derinde tutmayarak, Pelkas ve İrfan’ın Beşiktaş yarı sahasına geçişlerdeki topsuz koşuları sayesinde zaman zaman 4-3-3’e evrilen bir yapıya bürünerek, ev sahibi ekibin set oyununa geçiş noktasında temposunu kesmeyi denediler.

MAÇ ANALİZİ

İlk düdüğün ardından Sarı Lacivertliler’in, rakip yarı sahaya 6 veya 7 oyuncu ile yerleşerek alan daraltmayı hedeflediği ve Beşiktaş’ın hızlıca geniş alana yayarak set oyununa yerleşme çabasını engelleme amacında olduğu görüldü.

  • Fenerbahçe ve maçın başındaki presi

İlk 20 dakikalık dilimde, Atiba üzerinde özellikle baskı kurmayı amaçlayan deplasman ekibi, bunda kısmen başarılı oldu ve oyunun bu noktada büyük bölümünün Beşiktaş yarı sahasında oynanmasını sağladı. Beşiktaş ise bu baskıyı, oyunu geniş alana hızlıca taşıma ısrarını Ghezzal üzerine kaydırarak sürdürmesiyle ve Rosier’in atletizminden yararlanarak çözdü. Zira Fenerbahçe adına, en önemli hücum silahı Pelkas’ın topsuz oyundaki aktifliği, rakibi kovalayan yapıya bürünmesi sonucunda  sahada topla  ilk yarı özelinde sadece 12 kez buluşabilmesine neden oldu.

Sarı Lacivertliler oyunun belirli kısımlarında takım halinde daraltmaları iyi yaparken, toplu oyunda geniş alana yayamayarak üretken olamadı. Siyah Beyazlılar ise, özellikle topun sahibiyken, oyun temposunu geniş alana yayarak yükselten ve rakiplerini de aynı ölçüde topsuz koşuyu arttırmaya mecbur bırakan A oyun planını ise, maçın 2.çeyrek kısmıyla birlikte rakip kalede tehlikeli ataklar yaratarak işletebildiler.

Beşiktaş’ı bu sezon performans olarak farklı kılan özelliklerinden birisi de, beklerini de hücum prese dahil edebilmesi ve kaptıkları topları da dinamik şekilde  half-space alanlara merkezden +1 oyuncuyu göndererek asist zone bölgesinden pozisyon hazırlama becerileri oldu.

Aboubakar’ın da bu organizasyonu sağlama adına paslı oyuna dahil olmasını ligdeki çoğu maçtaki şekilde derbide de gördük.

  • Atiba’nın half-space alana koşusu ve asist zone üzerinden gol tehlikesi

İlk yarının ikinci çeyreğinden itibaren oyunda tempoyu 2.bölge üzerinden arttırarak ritm kazanmak isteyen ev sahibi ekipte, Atiba ve Josef üzerindeki baskıyı kırma adına Adem Ljajic’in derin oyun kurucu pozisyonuna evrilerek topla buluştuğu fakat geçiş oyununa katkı sağlayamadığı denemelere şahit olduk.

  • Ljajic ile oyun kurma denemeleri

Sırp oyuncu, süre aldığı 74 dakika boyunca etkisiz kalırken, 7 top kaybı ile birlikte başarılı dripling de sağlayamadı ve %22’lik hamle yüzdesiyle de takımı adına verimli olamadı. Bu formuyla birlikte de formasının hala boşta olduğunu takım arkadaşlarına gösterdi.

M.Başakşehir’de rakipten kazanılan toplarda ilk adres olan ve hücum yönünü şekillendirerek pozitif katkı sunan İrfan Can’ın, maçın belirli anlarında bu topları elde ettiğini ve doğru tercih yapmasına rağmen etkisiz kullandığı görüldü. Topsuz oyunda fazlasıyla oyunu daraltma çabasında olan Milli oyuncu, %62’lik başarılı hamle oranıyla sezon ortalamasının üzerinde geride bıraktığı maçı, kilit pas yapamadan tamamladı.

  • İrfan Can ve pas tercihi

Fenerbahçe’de tüm sezona virüs gibi yayılan rakip yarı sahaya yerleşemeden kaybedilen top sıkıntısı sorunu bu maçta da belirli aralıklarla meydana geldi ve Beşiktaş gibi oyunun temposuna hükmedebilen takım lehine ciddi tehlikelere neden oldu.

  • Valencia’dan top kaybı ve Beşiktaş atağı

Ev sahibi ekibin skor avantajını elde etmesinin ardından, özellikle son yarım saatlik dilimde Sarı Lacivertliler’in art arda da  gelen oyuncu değişiklikleri ile birlikte maçın son çeyrek diliminde oyunun temposuna hükmettiği  gözlemlendi.  Son 19 günde 5. maçını  oynayan lider takıma Mensah hamlesi de çare olamadı. Buna karşın Aboubakar’ın takımını ön alana taşıyan performansıyla birlikte Siyah Beyazlılar, maçı koparacak net pozisyonlardan da Altay Bayındır’ın muazzam performansı sonrası yararlanamadılar. Altay Bayındır, yaptığı 6 kritik kurtarış ile bu sezon bir maçta en çok top kurtardığı maçı kendisi adına yaşamış oldu.

Fenerbahçe’nin hücum aksiyonlarının %56’sı sol kanattan gelişti. Bu anlamda Caner Erkin tam 60 kez isabetli pas yaparak, takımında bu anlamda  açık ara zirvede yer aldığı bir derbi oynadı.  Zira akan oyunda Ozan’a yapılan golün pası da Caner tarafından geldi ve doğaçlama hücum aksiyonu tamamlanmış oldu.

Siyah Beyazlılar’da savunma ikilisinin uyumu dikkat çekti. Vida-Welinton ikilisi, toplamda 28 kez top kazanırken, bu ikili oyun kurulumu adına kendi aralarında 31 kez pas isabeti sağladılar.

Welinton, özellikle rakibinin sağ kenar koridoruna gelerek değişmeli pozisyon alabilen Samatta ve Valencia’ya karşı, maç boyunca yaptığı 16  başarılı hamlenin 13’ünde bu ikiliye üstünlük kurarak, savunma yönünde sınıfı fazlasıyla geçtiğini gösterdi.

Vida ise %99’luk pas isabetiyle oynayarak topun Beşiktaş’ta kalması adına takımına katkı sağlarken, attığı gol ile birlikte,  bu sezon yediği 31 golün 15’inde duran toptan canı yanan rakibine kabusu tekrar yaşattı.

Ozan Tufan’ın attığı golün oluşumunda, Beşiktaş’ın yerleşik takım savunma dengesini bozan Szalai’nin topla çıkışının payı büyük oldu. Topu oyuna iyi sokabilen Macar Milli oyuncu yine gol öncesi topla rakip 2.bölgeye geçiş yaparak golde büyük pay sahibi olmayı başardı.  Ozan’ın oyuna girmesi sonrası tamamen doğaçlama şekilde hücum aksiyonları aldığı görülen deplasman ekibi ise, golünü en bildiği şekilde sol kenar üzerine 12 pas yaparak indirdiği oyun ile üretti.

Oyuna dinamizm katması beklenen Mensah’ın, yedikleri golde Ozan’ı takibi yürüyerek yapması ise Ganalı oyuncu adına neden ligde sadece 13 maç ilk 11’de başladığının göstergesi gibiydi.

  • Mensah ve gol öncesi Ozan’ı takipsizliği

VINCENT ABOUBAKAR VE DİĞERLERİ

Senegalli oyuncu, takımının özelikle rakip yarı sahaya yerleşimine katkıda bulunma adına orta saha merkeze koşular yaparak pas oyununa destek verdi. Başarılı oyuncu 12 kez dripling yaparken, 4 kez de kaleyi bulan şut ile skora katkı vermeyi denedi ve maç özelinde de 0.82 değerinde gol beklentisine (xG) ulaştı. Özellikle rakip üçüncü bölgeye yolladığı 21 başarılı pas ile de takımının en iyilerinden biri oldu.

  • ‘ Yap İşlet Devret’ Aboubakar

  • Hücum Lideri

Maçta Dikkat Çeken İstatistikler:

SONUÇ:

 Ligde oynadığı son 6 karşılaşmada yenilgi yüzü görmeyerek, zirvede yalnız kalma adına adımlarını hızlandıran Sergen Yalçın’ın takımı, 1 puan ile sahadan ayrılmayı teselli sayarken, çift kupa kazanma yolunda ise iştahından bir şey kaybetmediğini gösterdi.

Yine bu sezon deplasmanlarda aldığı rekor puan ortalaması ile zirve yarışında tutunabilen Sarı Lacivertliler’de ise, Altay’ın yine yeniden yıldızlaştığı bir maçın ardından kaybetmeme alışkanlığı devam etti.

İki takımda, zirvenin üçüncü ortağı Galatasaray’ın kaybettiği haftada, ‘3 puandan fazlası’ ikramiyesini değerlendiremezken; Milli maç arası ile birlikte yoğun maç takvimlerinde nefes almalarıyla birlikte, final dönemine hem fiziksel hem de mental olarak nasıl cevap vereceklerini hep birlikte izleyeceğiz.

  • Gecenin kader anı ve adamları