Doğum Tarihi: 01.10.1994 (21 yaşında)
Mevkii: Ofansif Orta Saha
Takımı: Vojvodina
Ülkesi: Sırbistan
Değeri: 600,000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2018
Profil
Dejan Meleg, Sırbistan’ın özerk bölgesi Vojvodina’nın Backi Jarak mahallesinde dünyaya geldi ve futbola da Backi Jarak altyapısında başladı. Yeteneğiyle çok çabuk fark edilen Dejan, bölgenin en önemli takımı olan SuperLiga ekiplerinden Vojvodina altyapısına transfer oldu. 2010 yılında Sırbistan U17 milli takımı formasını giymeye başlayan oyuncu, bir buçuk senede çıktığı 19 milli karşılaşmada 9 gole imza attı ve dikkatleri üzerine çekti. 2012 yılının başlarında profesyonel sözleşmeye imza attı ve A takıma yükseldi. İlk kez A takım formasını ise 2012/13 sezonunun 7. haftasında Partizan karşısında giydi. Vojvodina ile 8 maça çıktıktan sonra Ocak transfer döneminin son gününde Ajax 650 bin Euro bonservis bedeliyle Meleg’i transfer etti. Genç yaşında hem oyununa yeni şeyler katabileceği hem de Avrupa futbolunda kendini deneyebileceği bir takıma giden Meleg, Ajax’ın U21 takımında forma giymeye başladı. İlk sezonunda istediği süreleri alamayan oyuncu 2013 yazında Sırbistan formasıyla Avrupa Şampiyonası’nda boy gösterdi. Avrupa Şampiyonu olan takımda tüm karşılaşmalarda forma giyen Dejan 1 de gol attı.
Burada kazandığı özgüvenle 2013/14 sezonuna başlayan Meleg Hollanda İkinci Ligi’nde 27 karşılaşmada forma giydi ve 12 gol 4 asistlik bir performans gösterdi. 2014/15 sezonunda Eredivisie ekiplerinden Cambuur tarafından kiralandı. Sezona iyi başlayan ve ilk 3 maçta 2 asiste imza atan Meleg, sezonun ilerleyen bölümlerinde takım içindeki tercihler ve hafif sakatlıklarla boğuşması sebebiyle rotasyonda gerilere düştü. Şubat ayında takımdan izinsiz olarak Amsterdam’a dönmesi ve idmanlara çıkmaması sebebiyle Cambuur kiralık kontratını sona erdirdi. 2015/16 sezonunda Ajax U21’e dönen oyuncu yine istediği süreleri bulmakta zorlanınca sözleşmesinin bitimine 6 ay kala kulübüyle anlaşarak serbest kaldı. Altyapısında yetiştiği Vojvodina’ya geri dönen Meleg, futbola olan özlemini gösterir bir şekilde ilk maçında asist yaparak Sırbistan’a bir kez daha “merhaba” dedi. Çok başarılı bir devre geçiren Meleg, SuperLiga’da çıktığı 14 maçta 5 gol 7 asistlik bir performans ortaya koydu ve takımının Avrupa Ligi elemelerine katılmaya hak kazanmasında büyük pay sahibi oldu. İçinde bulunduğumuz 2016/17 sezonunda kaptanlığın verilmesiyle sorumlulukları da artan genç oyuncu, Vojvodina Avrupa Ligi elemesi ilk turunda FK Bokelj’i elerken iki maçta da gol atmayı başardı.
Meleg, Hollanda’da oynarken genellikle 4-3-3’ün kanatlarında ve orta sahanın ofansa dönük oyuncusu olarak değerlendiriliyordu. Vojvodina’da ise 4-2-3-1’in forvet arkası ya da 4-1-4-1’in yine ofansa dönük orta sahası olarak görev yapıyor ve yaratıcılığını, tekniğini, şutlarını ön plana çıkarabiliyor. Başarısız olarak değerlendirebileceğimiz Hollanda macerasından sonra yeniden çıkış arayan oyuncu, evine dönünce yeniden futbola odaklandığını ve bu kez A milli takım formasını giyme hedefinde olduğunu gösterdi.
Güçlü Yönleri
Dejan Meleg üst düzey tekniğiyle ön plana çıkıyor. Genellikle klasik bir 10 numara gibi oynamayı tercih ediyor ve özellikleri de bu rol için oldukça uygun. Solak oyuncu ayağına oldukça hakim ve bütün korner ve duran topların başında kendisini görüyoruz. Her maç ortalama 6 korner kullanıyor ve ceza sahasına çok tehlikeli ve kavisli ortalar yolluyor. Takımının bu şekilde bir çok gol ve pozisyon bulmasını sağladı. Tam bir duran top ustası diyebiliriz. Orta yapacağı serbest vuruşlarda özellikle kavisi kale içine doğru veriyor ve kimse dokunmasa dahi kaleci için çok zor toplar oluyor. Direk kaleye vuracağı serbest vuruşlarda ise “knuckleball” adı verilen tekniği deniyor ve bu şekilde etkili frikikler kullanabiliyor. Dejan’ın saha görüşü de oldukça iyi. Koşuları zamanında görüp arkadaşlarını doğru pozisyonda topla buluşturabiliyor. Ara pas denemeleri de etkili. Maç başına 3 kez kilit pas deniyor bunların yarısında isabet buluyor. Vojvodina’da rolünün artmasıyla bu rakamları daha yukarı taşıdığını hatta son maçta 7 kez denediğini de belirtelim. Ceza sahası ve çevresindeki yaratıcılığının yanı sıra defansın önünden bile top almaya gelen bir oyuncu. Savunmanın kapandığını gördüğü anda kendisini geriye atıyor ve sahaya daha geniş bir açıyla bakma imkanı bulup savunmadaki açıkları arıyor. Çok akıllı bir oyuncu. Maç içinde ne zaman zorlaması ne zaman basit oynaması gerektiğinin kararını iyi veriyor. Maçın heyecanına çok kapılmayan soğukkanlı bir oyuncu olduğu söylenebilir. Kanatlara da açılabilen ve özellikle korner kullandıktan sonra dönen toplarda o bölgelerden dribbling yapabilen bir oyuncu. Maç başına 5 dribbling yapıyor ve bunların da %55’inde rakiplerini ekarte etmeyi başarıyor. Şut atmayı çok seven bir oyuncu. Maç başına 3 kez şut deniyor, 1.2’si kaleyi buluyor. Kariyerinde ceza sahası dışından bir çok golü bulunuyor. Kaleyi denemeyi o kadar çok seviyor ki kornerden bile kaleyi denediği oluyor. Ajax’ta oynadığı dönemde kornerden attığı bir de gol bulunuyor. Sağ ayağını sol ayağı kadar ustalıkla kullanamasa da rahatça şut ve orta yapabiliyor, kullanmaktan çekinmiyor. Bu sayede iki kanatta da görev alabiliyor. Pek fazla defansif katkı beklenmemesi gereken bir pozisyonda oynamasına rağmen maç içinde zaman zaman özellikle taç çizgisi kenarlarında baskıyla adam kovaladığını görebiliyoruz. 1,83 boyundaki Meleg orta sahadaki boşta kalan yüksek toplarda pek fazla kazanamasa da en azından rakibinin pozisyonunu bozmaya çalışıyor. Orta sahada da mücadeleden pek kaçmadığını söyleyebiliriz. Maç başına yaptığı 3.6 defansif müdahalede %43’lük başarısı var. Özellikle takımın ligdeki sıralaması için kritik olan son hafta maçlarında mücadelesi göz doldurdu ve alkış aldı. Lider karakterini ortaya koyması ve takımını taşıması da ona kaptanlık pazubandını getirdi. Bu sezon Vojvodina’nın Avrupa Ligi’ne katılması halinde yeniden kendini Avrupa’ya duyurmak isteyen Meleg’in üst düzey bir performans göstereceğini öngörebiliriz.
Zayıf Yanları
Dejan Meleg’in bu sezona kadar en büyük eksikliği disiplinsizliği ve vurdumduymazlığıydı. Bu sebeple Hollanda macerası da kısa süren genç oyuncu bundan dersler çıkarmış ve kendini futbola adamış gözüküyor. Fakat bu sorunun tamamen düzeldiğine ikna olmak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Saha içinde zaman zaman çok rahat tavırlar sergileyebiliyor ve gayriciddi hareketler yapabiliyor. Yeteneğine çok fazla güvendiği için üzerinde devamlı olarak bir umursamazlık havası var. Sahadaki vücut dilini geliştirmesi kendisinin yararına olacaktır. Bunun dışında bazen oyun içinde fazla kaybolabiliyor. Maç içinde her an gol ve asist yapabilir ve duran topları kullandığı için önemli bir silah fakat bazı maçlarda kornerleri atmaya gelmese oyunda olduğunu unutacağımız bölümler geçiriyor. Uzun süreler topun ayağına değmediği olabiliyor. Savunmaların kapandığı anlarda geriye gelip oyun kurmaya çalışıyor fakat bu da asıl efektif olduğu ceza sahası çevresinden ayrılmasına sebep oluyor. Agresifliğini arttırabilir ve biraz daha oyuna dahil olmak için çaba gösterebilir. Yine artan rolüyle beraber pas oyununa olan katkısı da artıyor fakat hala yeterli düzeyde değil. İlk geldiği dönemde maçları 15-20 pas ile tamamlarken şu anda bu sayıyı 40 civarına çekmiş durumda fakat % 67’lik isabet oranını kesinlikle arttırması gerekiyor. Omuz omuza mücadelelerdeki %40 olan başarısını da arttırmalı ve fiziksel olarak güçlenmeli. Hollanda’da oynanan nispeten yumuşak futboldan sonra Sırbistan’daki futbol sertliğine yeniden adapte olmakta biraz zorlandı diyebiliriz.
Benzediği Oyuncular: Alan Dzagoev, Josue
Düzenli forma giydiğinde gol ve asist katkısı verebilmesi, ceza sahası çevresindeki etkinliği, saha görüşü, duran top kullanma özellikleri, etkili dribblingleriyle özellikle Rus Alan Dzagoev ile büyük benzerlikler taşıyor. Fiziksel olarak da benzediklerini söylemek mümkün. Bunun dışında sol ayağıyla dribbling üzerinden çektiği isabetli şutlar, kanatlarda görev yapabilmesi, orta sahada gezerek oyun kurabilmesi sebebiyle bir dönem Süper Lig’te de forma giyen Josue’ye de benzetilebilir.
Gelebileceği Takımlar: Kasımpaşa, Akhisar Belediyespor, Çaykur Rizespor
Dejan Meleg’in her ne kadar ülkesi dışındaki ilk deneyimi başarısız olsa da kendi ülkesine benzer bir futbol oynanan Türkiye’de başarılı olabilir. Oynadığı takımdaki yaratıcılık seviyesini hemen arttıran oyuncunun ofansif orta saha arayan takımlara önemli katkılar yapması muhtemel. Takımın beyni olabilecek kapasitede bir isim ve yaratıcılık sorunu çeken Çaykur Rizespor, Akhisarspor, Kasımpaşa gibi ligin orta sıralarındaki kulüplerde başarılı olabilir. Bonservis bedelinin de çok yüksek olmayacağı göz önüne alınırsa bu büyük potansiyelin kulüplerimiz tarafından değerlendirilmesi çok mantıklı bir hareket olacaktır.
TrScouts Notu: Oyuncu 28.06.2017 tarihinde 300.000 € bedelle Kayserispor takımına transfer olmuştur.