Doğum tarihi: 18.04.1996 (21 yaşında)
Mevki: Sağ Bek
Takımı: Heerenveen
Ülkesi: Hollanda
Değeri: 1.500.000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2021
Boy: 1,89 m
Tercih Ettiği Ayak: Sağ
Profil
Hollanda’nın nüfus olarak en büyük ikinci şehri olan ve Avrupa’nın en büyük limanına da ev sahipliği yapan Rotterdam’da dünyaya gelen Aruba asıllı Denzel Dumfries, futbola Rotterdam’ın hemen dışında olan Barendrecht şehrinin takımlarından VV Smitshoek’da başladı. 16 yaşında Barendrecht’in en büyük takımı BVV Barandrecht altyapısına katılan Dumfries, 18 yaşında Sparta Rotterdam’a katıldı. 20.02.2015 tarihinde FC Emmen’e karşı ilk profesyonel maçına çıkan genç oyuncu, 2015-2016 sezonunda Hollanda 2. Ligi Eerste Divisie’de “Yılın Genç Oyuncusu” ödülünü kazanmayı başardı ve ayrıca da yılın takımına seçildi. 2014-2017 seneleri arasında Sparta Rotterdam’da toplamda 72 maça çıkan sağ bek, takımına 2 gol ve 5 asistlik katkı sağladı. 2017-2018 sezonu öncesi ise Heerenveen’e 750.000 €’ya transfer oldu ve takımı adına şu ana kada 20 maçta 1 gol ve 5 asist yapmayı başardı.
28.03.2014 tarihinde amatör olarak BVV Barandrecht’de oynarken Aruba milli takımına çağrıldı ve Guam’a karşı birkaç gün içinde iki hazırlık maçına çıktı. 17 yaşında milli formayı giyen Dumfries, Guam’a karşı oynadıkları ikinci maçta ise golle buluşmayı başardı. Bu iki karşılaşma dışında ise Aruba formasını bir daha giymedi, ama 2016 yılının sonundan itibaren Hollanda’nın U20 takımı adına 4 ve U21 takımı adına da 6 maça çıktı. Halen de düzenli olarak Hollanda U21 takımında forma giyiyor.
Denzel Dumfries’in asıl pozisyonu sağ bek; takımı Heerenveen’in en sık kullandığı diziliş olan 4-3-3’de dörtlü defansın en sağında görev alıyor. Zaman zaman 4-4-2 ya da 4-2-3-1 formasyonunda da oynayan Heerenveen’de istisnasız sağ bek olarak oynuyor, lakin Sparta Rotterdam’da oynadığı senelerde dörtlü savunma kurgularında sağ stoper olarak da forma giydi. Milli takımlarda da düzenli olarak sağ bek oynuyor.
Güçlü Yönleri (Hücuma katılma, orta açma, hız, güç, top kapma, uzun taçlar)
Hücuma katılma: 21 yaşındaki Dumfries’in en öne çıkan güçlü yönü hücum odaklı bir bek olması; hem kontrataklarda hem de set hücumunda geride beklemekten daha çok ileriye çıkarak rakip kalede tehlike üretme peşinde olan bir yapısı var. Özellikle onun hücuma katılması ile rakip defansın sol bekine karşı takımı adına sayısal anlamda üstünlük sağlayabiliyor. Katılırken de sürekli boşa kaçarak topla buluşması için kendisine alan sağlıyor ve hücumda fazladan bir pas opsiyonu olabiliyor.
Orta açma: Hücuma katılmasının dışında en iyi yaptığı şey orta açmak, maç başına ceza sahasına 5 orta açıyor ve genellikle bu ortalar efektif bir şekilde rakip takım kalesinde tehlikeler yaratabiliyor. Genelde havadan ortalar açmayı denese de, ne zaman ve nerede yerden orta açmasını gerektiğini bilen bir yapıda; en uygun ortayı nasıl açması gerektiğini saliseler içerisinde karar verebilmesi 21 yaşındaki bir bek oyuncusu için önemli bir özellik.
Hız: İsabetli ortalar açmasının yanı sıra hücuma katıldığında hızını optimal bir şekilde kullanabiliyor, özellikle topsuz koşularda hızını kullanarak rakip defans oyuncusunu ekarte edip kendisine orta açmak için uygun bir pozisyon arıyor. Aut çizgisine koşuları ile inmeyi seven bir yapısı var ve hızını da en çabuk şekilde son çizgiye inmek için kullanıyor. Takımının kontrataklarında hızını kullanmasının yanı sıra defansta da hızını takımının yararına kullanıyor. Ani gelişen rakip kontrataklarında üçüncü bölgeden birinci bölgeye çok kısa bir zamanda dönüyor ve sayısal anlamda takımının dezavantajda olmasının önüne geçebiliyor.
Güç: Hızlı oyuncular genelde daha zayıf veya çok güçlü olmayan oyunculardır, lakin Dumfries için bunun tam tersini söylemek mümkün. Onun en önemli özelliklerinden biri de gayet güçlü bir oyuncu olması. Defansta hızının ve güçlü fiziğinin yardımı ile başarılı oluyor ve hücumda da kolay kolay rakip savunmacılar tarafından yıkılmıyor. Bir bek oyuncusunun hem güçlü, hem de hızlı olması büyük bir avantaj ve 21 yaşında olması da ilerleyen yıllarda daha da güçlenebileceğine bir işaret.
Top kapma: Gücünü ve hızını defansta top kopmak için başarıyla kullanıyor, maç başına 3.7 top kazanıyor ve denemelerinde %60’lık bir başarı oranı yakalamış durumda. Ayrıca geri kazandığı top sayısı maç başına 7, bu da top kapmada ne kadar başarılı olduğunun önemli bir göstergesi.
Uzun taçlar: Bir bek oyuncusunun uzun taç kullanması takıma adına gerekli olan bir özellik değil, yine de bu konuda iyi olan bekler teknik direktörlere taktiksel hamle olarak büyük avantajlar sağlayabilirler. Dumfries de takımı Heerenveen adına sıkça ceza sahasına uzun taçlar kullanabiliyor ve bu taçlar orta etkisi yaratabiliyor. Güçlü bir oyuncu olmasının avantajlarından birisi bu ve takımı da bu avantajı sonuna kadar kullanıyor.
Zayıf Yanları (Top kontrolü, yatarak müdahale, dripling, markaj, tecrübe eksikliği)
Top kontrolü: Dumfries’in en zayıf yönü kesinlikle top kontrolü, her ne kadar sürekli boş bölgelere kaçarak top ile buluşmaya çalışsa da top kontrolünde yaşadığı sıkıntılar sebebiyle sıkça kolay top kayıpları yapabiliyor. Maç başında 6 top kaybı yapan genç sağ bek, bunlardan en az yarısını top kontrolünde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle yapıyor. Konsantrasyon sorunu ya da daha top ile buluşmadan kafasını kaldırması bu top kontrolünde yaşadığı sıkıntıların en büyük sebebleri ve bu eksikliğini geliştirmesi şart, daha 21 yaşında olması bu eksikliğini geliştirmesi adına bir avantaj.
Yatarak müdahale: Top kapmada başarılı olsa da yatarak müdahalelerde başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Zamanlama ve müdahalenin sertliğini ayarlamasında sorunlar yaşıyor ve bu sebeple de sıkça sarı kart görüyor. Geride bıraktığımız iki sezonda da 9’ar sarı kart görmesinin en büyük sebebi yatarak müdahalelerdeki kontrolsüzlüğü ya da zamanlama hataları. Bunları yapmayı azalttığı takdirde daha az sarı kart görmesi takımının yararına olacaktır.
Dribbling: Bir diğer büyük sıkıntısı dribblinglerde yaşadığı sorunlar; topu ayağından fazlasıyla açabiliyor ya da rakip takım oyuncuların üzerine sürebiliyor. Genelde top sürme konusunda çok büyük sorunlar yaşamasa da özellikle son 20 maçta maç başına 4.3 dribbling yapan Dumfries’in bunlarda sadece %45’lik bir başarı oranı yakalaması düşündürücü. Kendine güveninin artması ile son maçlarda top sürmede sıkıntılar yaşıyor olabilir, lakin bu konuda en kısa zamanda kendisini geliştirmesi şart. Başarısız dribblingler ciddi top kayıplarına sebebiyet verebiliyor.
Markaj: Rakip takım topa sahipken ve set hücumu yaparken Dumfries’in bir diğer zayıf yönü olan markaj sorunları gün yüzüne çıkıyor. Alan savunması yaparken savunmada gayet başarılı olan genç sağ bek, markaj altına aldığı rakip sol kanat oyuncusunu zaman zaman kaçırabiliyor ve takımına savunmada sıkıntılar yaşatabiliyor. Bu sorunu çözmesi de gelecekte üst seviyelere çıkabilmesi için önemli.
Tecrübe eksikliği: Genç oyuncularda en sık karşılaşılan sorun en doğal olarak tecrübe eksikliği ve aynısını Denzel Dumfries için de söylemek mümkün. Yukarıda belirtilen zayıf yönlerin çoğunu tecrübe kazandıkça nasıl en doğru yapması gerektiğini öğrenebilecek kapasitede ve düzenli olarak kulübünde ve milli takımda forma giyerek tecrübe eksikliğini kapatma yolunda ilerliyor.
Benzediği Oyuncular; Timothy Fosu-Mensah (Crystal Palace), Miguel Lopes (Akhisar Belediyespor)
Bütün özelliklerini dikkate aldığımızda Dumfries’e en çok benzetebileceğimiz oyuncu Crystal Palace’dan Timothy Fosu-Mensah olacaktır. Hem fiziksel özellikleri, hem de oyun tarzı olarak Dumfries ile birbirlerine çok benziyorlar. İkisi de uzun boyu, gücü ve hızı ile öne çıkıyor. Türkiye’den bir örnek bulmak ise gayet zor, ama Dumfries’e en çok benzetebileceğimiz oyuncu oynadığı pozisyonlar ve hız/güç konusunda benzer özelliklerle Akhisarlı Miguel Lopes olacaktır.
Gelebileceği Takımlar; Trabzonspor, Başakşehir
Denzel Dumfries, potansiyelli ve öne çıkan güçlü yönlere sahip bir sağ bek. Özellikle hızı ve güçlü yapısı ile ikili mücadelelerden çekinmeyen bir yapısı var ve bu yönleri ülkemizin taraftarlarına olumlu gelen şeyler. Lakin basit top kayıpları ve sıkça hücuma katılması da negatif olarak karşılanabilir. Onun güçlü ve zayıf yönlerini iyi anlayan ve sahada tam olarak neleri nasıl yapmasını belirten bir teknik direktör ile çalışırsa ligimizin en iyi beklerinden birisi olma potansiyeline sahip olası bir transferinde. Her ne kadar Heerenveen’e yeni katılmış olsa da, biraz çabuk davranılırsa fazla yüksek bir bonservis bedeli ödenmeden transfer edilebilir. Şu anda Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş seviyesinde olmasa da, yüksek sıraları hedefleyen ve daha genç, potansiyelli bir sağ bek ihtiyacı olabilecek takımlarda çok iş yapabilir. Trabzonspor bu takımlar arasında en önemlisi; özellikle yaşı da ilerleyen Pereira’yı geldiği an kesebilir ve takıma çok ciddi katkılar vererek geldiğinden daha yüksek bir bonservisle büyük liglere transfer yapabilir. Başakşehir’de de Caicara ile kıyasıya rekabete girip önemli bir rotasyon oyuncusu olabilir.
Takımlarımızın bu kış transfer döneminde ya da en geç bu yaz ligler sona erdiğinde Dumfries’in transferi ile ilgilenmeleri şart, yoksa bonservis olarak çok ciddi rakamlara yükselebilir ve Türkiye ligi takımları için realist bir hedef olmaktan uzaklaşır.
