Doğum Tarihi: 10.11.2002 (17 yaşında)

Mevki: Defansif Orta Saha, Merkez orta saha

Takımı: Rennes

Ülkesi: Fransa/Angola

Değeri: 37.500.000 €

Sözleşme Sonu: 30.06.2022

Boy: 1.82 m

Tercih Ettiği Ayak: Sol

 

Profil

Kongolu bir ailenin 6 çocuğundan biri olarak Angola’da dünyaya gelen ve iki yaşında Fransa’ya, Rennes’in 50 km uzağında bulunan Fougeres şehrine göç eden Eduardo Camavinga, futbola da Rennes’in kardeş takımı olan AGL Drapeu-Fougeres’te başladı ve 11 yaşında Rennes alt yapısına katıldı. 14 Aralık 2018’de henüz 16 yaşındayken profesyonel sözleşmeye imza atarak kulübün tarihindeki en genç oyuncusu olmadan önce Fransa U19 şampiyonu olan takımın bir parçasıydı. As takımla antrenmanlara çıkmaya başlamasından 3 ay sonra 6 Nisan 2019’da Angers ile oynanan mücadelenin son dakikasında oyuna girerek hem Ligue 1’de Rennes forması giyen en genç oyuncu hem de 1 Ocak 2002’den sonra doğan futbolcular arasında Avrupa’nın 5 büyük liginden birinde forma giyen ilk isim oldu.

O sezonun geri kalanında 4’ü ilk 11 olmak üzere 6 maça daha çıkan Camavinga, 2019/20 sezonu öncesi Parc des Princes’te oynanan ve takımının 2-1 kaybettiği Fransa Süper Kupası maçında PSG karşısındaki oyunuyla futbol kamuoyunda ilgi uyandırmış ve iki hafta sonra ligde, yine PSG karşısında bu sefer galibiyeti getiren goldeki asisti, gösterdiği büyüleyici performansı ve bunların sonucunda maçın oyuncusu seçilmesiyle manşetleri süslemiş ve kendisini tam anlamıyla dünyaya tanıtmış oldu. Ardından o ay Ligue 1’de Ayın Oyuncusu seçilerek bu ödülü kazanan en genç isim olmaya hak kazandı.

Bundan 1 ay kadar sonra Fransa’da taraftar baskısının en yüksek olduğu atmosferlerden biri olan Stade Velodrome’da Marsilya karşısındaki başarılı oyunuyla katlanarak artan ilgiye karşı ne kadar duyarsız olduğunu gösterdi. İlk profesyonel golünü de bu ateşli ortamların bir başkası olan Lyon deplasmanında, maçın 89.dakikasında oldukça soğukkanlı hareketlerin sonunda atarak takımına galibiyeti getirdi (bu golle de Rennes tarihinin en genç golcüsü oldu) ve Fransa’nın dev takımlarına karşı sergiledikleriyle yaşına göre ne kadar olgun olduğunu defalarca göstermiş oldu. Sahaya adımını atmasıyla rekorları alt üst etmeye başlayan genç yıldız, bu sezon takımının ligde oynadığı 28 maçın 25’inde görev yaparak takımının devam eden sezonda üçüncü sırada yer almasında ve ligin en az gol yiyen 3 takımından biri olmasına tuğla taşıyanların başında geldi. Bunun yanında çeşitli ulusal kupalarda takımının oynadığı 10 maçın tamamında ve Avrupa Ligi’ndeki 6 maçın 4’ünde oynadı (2 maçı kırmızı kart cezası sebebiyle kaçırmıştı). Bu maçlarda 1 gol ve 2 asisti bulunuyor.

Angola’da doğan Kongolu Eduardo ve ailesi, Fransa’ya göç edişlerinin 15 yıl sonrasında -belki de bu sansasyonel performansların getirdiği ilginin bir sonucu olarak- 4 Kasım 2019’da Fransa Futbol Federasyonu’nun özel çabasıyla Fransa vatandaşlığı aldılar. Böylelikle Camavinga, Fransa formasını giymeye hak kazandı ve vatandaşlığı aldıktan 11 gün sonra Fransa U21 takımı ile Gürcistan karşısında forma giyerek o güne kadar adeta bir “tabula rasa” olan milli takım kariyerine başlamış oldu. Hala milli forma ile 1 maçı bulunuyor.

Real Madrid başta olmak üzere Avrupa’daki top seviye pek çok takımın ilgisinin bilindiği ve taraftar sayfalarının “Neden Camavinga’yı almalıyız?” şeklinde içerikler ürettiği bir dönemde, uzun süredir yalnızca Fransa’da değil Avrupa’da yetiştirici bir kulüp olarak bilinen ve alt yapısından yetişen yeteneklerin çok erken yaşta büyük sıçramalar yapmak üzere daha büyük takımların yolunu tuttuğu Rennes takımında Camavinga’nın bu ilgiye cevabının ne olacağını zaman gösterecek ancak genç isim, Nike ile imzaladığı sponsorluk anlaşmasıyla daha şimdiden süper starlığa adım atmış durumda.

Hem defansif hem ofansif hem de geçiş oyunu özellikleri çok iyi olmakla birlikte Camavinga, genellikle genç takımlardan da antrenörü olan ve onu çok iyi tanıyan teknik direktör Julien Stephen’ın favori dizilişi olan çift defansif orta sahalı 4-4-2’nin defansif orta saha oyuncularından biri olarak konumlanıyor ve daha aktif ve iki yönlü bir role sahip Benjamin Bourigeaud ile bu mevkide kurduğu ortaklıkta hem hücum hem savunmada bloklar arasındaki bağlantıyı sağlayan parça görevinde. Bu sezonun başında 5-3-2 dizilişinin 3’lü orta sahasının merkezinde de yer aldı.

 

Güçlü Yönleri (Topu geri kazanma, Oyun kurulumu, Soğukkanlılık ve olgunluk, Top hakimiyeti, Fizik durumu)

Topu Geri Kazanma: Camavinga’nın her biri onu komple, çok yönlü ve modern bir orta saha oyuncusu haline getirebilecek birbirini tamamlayıcı güçlü özellikleri var. Top geri kazanma becerisini bunlardan biri olarak sayabiliriz. Camavinga’yı savunma ve orta saha blokları arasında, rakibe daha önde ve agresif basarak alanı daraltan arkadaşlarının arkasındaki boşlukları kontrol eden ve gerektiğinde bu prese yardım eden bir oyuncu olarak görüyoruz. Bunu yaparken daima top ile rakiplere olan mesafesini iyi ayarlayıp topu ve topu alabilecek oyuncuları gözlem altında tutarak oyunun içinde kalan Camavinga, sahipsiz toplara kısa reaksiyon süresi ile hızlıca hamle yaparak topun kazanılmasında önemli rol oynayabildiği gibi dribbling halindeki rakibiyle karşı karşıya kaldığında da konumunu ve vücut şeklini iyi ayarlayarak rakibinin seçeneklerini azaltan ve hamle zamanlamasını doğru yaparak topu kapabilen bir oyuncu. Takip özellikleri de oldukça iyi olan oyuncu, hem pas alan rakibine yaptığı ani preslerde hem de dribbling halindeki rakibi rahatsız ederek onu kaleden uzak tutmakta başarılı bir isim. WhoScored verilerine göre maç başına 4.2 top kapan ve 1.4 pas arası yapan Camavinga, toplamda yaptığı 105 top kapma ile Ligue 1’de bu alanda ilk sırada yer alırken Avrupa’nın 5 büyük ligi düşünüldüğünde ise bu alanda ikinci sırada. Top kapma ve pas arası sayıları toplandığında ise 142 ile Avrupa’nın 5 büyük liginde beşinci sırada.

Oyun Kurulumu: Camavinga, topu dağıtma ve tempoyu ayarlama işlerinde oldukça iyi ve savunma ile orta saha blokları arasındaki bağlantının sağlanarak hücumların organize edilmesinde kilit role sahip. Topu almak için gerektiğinde sahte koşularla kendini boşa çıkarmasını bilen, topu alırken çevre kontrolünü çok iyi yapan, topu aldığında da baskı altında dahi onu çok sakin kullanan bir oyuncu. Bu aşamalar esnasında yapacağı tüm hareketlerin kafasında önceden belirlenmiş olduğu ve ne yapacağını her saniye bildiği hissine kapılıyorsunuz. Bir anda vites değiştirerek topla ileriye yönelmek ve oyun kurulumunu hızlandırmak mı gerekiyor, topu saklayarak geri oynamak mı gerekiyor yoksa rakip orta saha bloğunun arasından üçüncü bölgeye dikey bir pas atmak mı gerekiyor, gerekli olan neyse Camavinga genelde onu yapıyor. Bunları yaparken de daima hareketli bir şekilde çevre kontrolünü yaptığı ve sahadaki yerleşime dair müthiş bir farkındalığa sahip olduğu görülüyor, 4-5 oyuncu tarafından baskı altında olduğu anlarda bile sakinliğini koruyup başını kaldırarak doğru hareketi yapabiliyor. Bu yaşına rağmen takım arkadaşlarına “topu Camavinga’ya verelim o ne yapılması gerektiğini bilir” diye düşündürten bir oyuncu. Tabi bunda kendisini sıkça boşa kaçırarak takım arkadaşları tarafından “erişilebilir” yerlerde bulundurmasının etkisi büyük. Tüm bunları yaparken maç başına yalnızca 0.8 top kaybı yapması ve denediği 39 pasta %87.7’lik bir başarı oranına sahip olması, aslında bu işleri yaparken ne kadar basit ve verimli bir oyun ortaya koyduğunu gösteriyor.

Soğukkanlılık ve Olgunluk: Topa sahipken gösterdiği sakinlik ve soğukkanlılıkla yaşına göre ne kadar olgun olduğuna dair ipuçlarını veren Camavinga’yı, kendisiyle aynı yaştaki oyunculardan ayıran en önemli özelliği de bu. Bu üstünlüğüne dair yukarıda anlatılanlar başta olmak üzere sahada birçok emare görmek zaten mümkün. Saha dışında ise antrenörleri tarafından “daima sorgulayan, maçlarının video kayıtlarını akşamında izleyen, A takımla antrenmanlara başladığı ilk gün okulda kaçırdığı dersin telafisini nasıl yapabileceğini öğrenmeye çalışan” bir oyuncu olarak tanımlanıyor. A takımla antrenmana çıkmaya başladığı ilk zamanlarda takımdaki herkesin ona kaç yaşında olduğunu sorduğu günlerden 6 ay sonra Avrupa’da boy gösteren kalburüstü bir Ligue 1 takımında henüz 16 yaşında defansif orta saha gibi en kilit pozisyonların birinde düzenli bir şekilde oynayarak ve zaman zaman takımını saha içinde yöneterek aldığı sorumlulukla yaşıtlarından bir hayli ayrılır durumda.

Top Hakimiyeti: Camavinga’nın öne çıkan güçlü yönlerinden bir diğeri de topla olan ilişkisi ve topa hakimiyeti. Top ayağına gerçekten çok yakışan ve adeta yapışan bir oyuncu. Çok sık dribblinge kalktığı ve topla ileriye yöneldiği görülmüyor (WyScout verilerine göre maç başına 2.04) ancak topu kolay kolay vermeyen ve özellikle vücudunu kullanarak topu saklamada çok başarılı bir isim. Bu sebeple baskı yediği anlarda sıkça faule de maruz kalıyor, Ligue 1’de en çok faul yapılan beşinci oyuncu. İleriye dribbling denediğine çok şahit olunmasa da ani yön ve hız değişimleri ve kıvrak vücut hareketleriyle baskı anlarında rakibinden kolayca kurtulabilen bir oyuncu.

Fizikî Durumu: Camavinga 1.82 m’lik boyu ve 68 kg’lık ağırlığı ile ideale yakın bir vücuda sahip ve atletik özellikleri gayet iyi. Vücudunu iyi kullanmasının yanında uzun bacakları ve çevikliği ona top kapmada ve topu saklamada büyük avantaj sağlıyor. Rakibini tabir-i caizse korkutacak bir fiziğe sahip olmasa da ikili mücadelelerde yaşından beklenebilecek bir zayıflığa sahip değil ve -Wyscout verilerine göre- maç başına girdiği 10.7 ikili mücadelenin %58.9’unu kazanarak (en azından Ligue 1 için) yeterince güçlü bir görüntü sergiliyor. Bunun yanında kazanılan topların ardından çıkılan ani hücumlara eşlik edecek hıza ve hızlanmaya sahip. Bu yeteneğini, kontra ataklara katılımını 90 dakika boyunca devam ettirmesini sağlayacak dayanıklılıkla da destekleyen bir oyuncu. Onun yaşındaki oyuncular genelde kondisyon problemleri yaşayarak 90 dakika sahada kalmakta zorlanırlar ancak Camavinga, maç boyu oyundan hiç düşmeyerek devamlılığı sürdürmesinin yanında bunu sezona da istikrarlı bir şekilde yayabileceğini göstermiş durumda. Bu sezon takımının ligde oynadığı 28 maçın 25’inde forma giyerken bu maçlarda ortalama sahada kalma süresi 84.5 dakika.

 

Zayıf Yanları (Zayıf ayak kullanımı, Uzun paslar, Hücum etkinliği)

Zayıf Ayak Kullanımı: Camavinga’nın zayıf bir sağ ayağı olduğunu söyleyemeyiz, hatta kariyerindeki tek golünü de sağ ayağıyla atmış durumda ancak topu aldığında hep sol ayağını kullanmaya eğilimli olduğu görülüyor, bu eğilimi daha topu beklerken aldığı konum ve vücut şeklinden anlayabiliyorsunuz. Geliştirilemeyecek bir sağ ayağı yok, muhtemelen bu konuda özel çalışmalar da yapacaktır ancak sol ayağına bu kadar bağımlı olmaya devam etmesi halinde ilerleyen zamanlarda oyun tarzı rakipler tarafından öğrenildikçe Rennes’de ve özellikle daha büyük takımlarda kendisine yapılacak organize ve çalışılmış preslerde soğukkanlılığı onu kurtaramayabilir. Bu noktada sağ ayağını daha güçlü bir şekilde repertuarına katması oyununu çeşitlendirmesinde ve tahmin edilebilirliğinin azalmasında önemli bir etken olacaktır.

Uzun Paslar: Takımını geriden yöneten orta saha oyuncularının genelde isabetli uzun paslarla topu ileriye taşıdığı veya attığı diyagonal paslarla takımının hücumunu şekillendirdiğine sıkça şahit oluruz. Camavinga birinci ve ikinci bölge bağlantısını kısa ve orta mesafe paslarla çok iyi sağlayabilen bir oyuncu ancak daha komple bir orta saha oyuncusuna dönüşebilmek için bu tip uzun topları daha sık denemesi gerekiyor.  Maç başına yalnızca 2.7 uzun pas girişiminde bulunuyor. Sol ayağını ne kadar iyi kullandığı ve kullanabileceği düşünüldüğünde daha fazla uzun top denemesi halinde oyununu bir basamak yukarı taşıyabilir ve farklı taktiksel anlayışlara ve oyun tarzlarına sahip takımlara daha kolay uyum sağlayabilir.

Hücum Etkinliği: Benzer şekilde rakip yarı alanda sorumluluk aldığına nadiren şahit oluyoruz. Buna bağlı olarak kilit pas sayısı da oldukça az (maç başına 0.3). Bu bölgede aktif olmasını sağlayacak yaratıcılık ve teknik gibi özelliklere haiz ve daha iki yönlü bir 8 numara gibi oynamaya başladıktan sonra sezonda 8-10 gibi gol sayılarına kolaylıkla ulaşabilecek potansiyelde. Modern ve komple bir orta saha oyuncusu olmak için üçüncü bölgede daha fazla görünmesi ve yaratıcılığı ile tekniğini bu bölgede de değerlendirmesi gerektiği açık. Bir top çalma canavarı olarak sükse yapan ve zaman zaman benzetildiği N’Golo Kante’nin bile Chelsea’ye transfer olduktan sonra hücumda aldığı rolle birlikte gelişen ofansif özellikleri ve oyununun iki yönlü olarak nasıl değiştiği göz önünde bulundurulduğunda Camavinga da bu seviyelere ulaşmak ve buralarda kalıcı olmak istiyorsa üçüncü bölge etkinliğini arttırmak ve buna bağlı olarak uzaktan şut kabiliyetini de geliştirmek zorunda.

 

Benzediği Oyuncular: Paul Pogba, Fabinho

Mevcut oyun tarzları arasında ciddi farklar olsa da Pogba’nın ilk çıkış yaptığı zamanlarını Camavinga’nın şimdiki haline, Camavinga’nın da ilerleyen yıllarda edinmesi muhtemel oyun stilini Pogba’nın mevcut tarzına benzetebiliriz. Bir tanesi defansif özelliklerini nispeten körelterek daha önde oynamaya başlamış, bir diğeri de potansiyelinin karşılığını vermesi ve savunma yeteneklerinin yanına ofansif yetenekler katması halinde hücumda daha fazla rol alabilecek bu iki isim de topu ayağına isteyen ve topu yönlendirmeyi seven, soğukkanlılığı ve teknik kapasitesi yüksek isimler.

Savunma ve orta saha blokları arasındaki süpürücü ve yeri geldiğinde hamle ile top kapmaya yönelik özellikleri ve topa sahip olunduğunda aldığı oyun kurucu rolü ve basit oynaması düşünüldüğünde özellikle Monaco dönemindeki Fabinho’ya benzetilebilir ancak Fabinho’nun oyunun fiziksel tarafında daha güçlü bir varlık gösterdiği ve Camavinga’nın teknik özelliklerinin daha ön plana çıktığı söylenebilir.

InStat Scout’un “Compare” özelliğinden faydalanılarak yapılmış Camavinga ve benzetildiği oyuncuların belirtilen dönemlerdeki performanslarının kıyası

 

TransferMarkt Profili