Fransa’da düzenlenen 2016 Avrupa Şampiyonası’nda D Grubu’nda yer alan A Milli Takımımızın gruptaki rakiplerinden birisi de son şampiyon İspanya. 2008 ve 2012 yılında düzenlenen şampiyonalarda da kupayı kazanan “La Roja” bu seneki şampiyonayı da kazanarak üç defa üst üste kupayı müzesine götürmeyi başaran ilk takım olmak istiyor. Ayrıca teknik direktörleri Vicente Del Bosque’nin EURO 2016 sonrası emekli olacağını açıklamasının ardından bu sene kupaya uzanmaları da eski Beşiktaş ve Real Madrid çalıştırıcısına “elveda hediyesi” olacaktır.

10. kez Avrupa Şampiyonası’nda yer alacak olan İspanya takımı toplamda 3 defa kupayı müzesine götürmeyi başardı. 2010 yılında Dünya Kupası’nı da alan Boğalar’ın katıldıkları son önemli turnuva olan 2014 Dünya Kupası’nda ise sergiledikleri performans ve gruptan çıkamamaları onlar için büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. Acaba bu turnuvada İspanya eski günlerine geri dönebilecek mi?

 

EURO 2016’ya Katılım Süreci

Elemelerde C Grubu’nda Makedonya, Slovakya, Belarus, Lüksemburg ve Ukrayna ile karşılaşan İspanya, grubu 9 galibiyet ve 1 mağlubiyet ile tamamladı. Grupta oynadıkları ikinci maçta Slovakya’ya 2-1 mağlup olan Del Bosque’nin ekibi her ne kadar bu mağlubiyeti beklemese de bu, onlar için bir nevi uyarıcı oldu ve grupta kalan tüm maçlarını kazandılar. Bu 10 maçta toplamda 23 gol atarken 8 maçta ise kalelerini gole kapattılar.

Grubu ikinci Slovakya’nın 5 puan önünde lider olarak tamamlayan İspanya’nın maçlarının 4’ünü 1-0’lık skorlarla kazanması göze hoş gelen futbol yerine galibiyete odaklı bir oyun sergilediklerinin göstergesi oldu.

 

Muhtemel Formasyon ve Detaylı Kadro Analizi 

Vicente Del Bosque’nin 23 kişilik şampiyona kadrosunu en yetenekli kadro olmasa da en formda oyunculardan oluşan bir takım oluşturduğunu söylemek mümkün. Elemelerde 4-3-3 taktiği ile sahaya çıkan bir İspanya takımı varken son hazırlık maçlarında Del Bosque’nin takımına 4-1-2-3 ile 4-2-3-1 formasyonunu aşılamaya çalıştığı gözüküyor.
1458335_SpainKalecilerden başlamak gerekirse İspanya’nın kalesinin emin ellerde olduğunu söylemekte fayda olduğunu görüyorum. United’ın yıldızı De Gea, kaptan Iker Casillas ve Sevilla’nın genç kalecisi Sergio Rico ile turnuvanın en iyi kaleci rotasyonuna sahip takımı olduğuna inanıyorum. İlk 11’de United ile bu sene yakaladığı harika formla De Gea’nın oynayacağını düşünüyorum. Ayrıca Casillas’ın Dünya Kupası’nda yaptığı hatalar hala aklımızda.

Defans hattı da gayet başarılı oyunculardan oluşuyor. Stoper olarak Pique ve Ramos’un oynaması kesin gibi, sol bek ise büyük ihtimalle Alba olacaktır. Sağ bek pozisyonu ise İspanya defansının soru işareti. Dani Carvajal’ın Şampiyonlar Ligi finalinde sakatlanmasından sonra şampiyonayı kaçırması ise büyük bir talihsizlik. Onun yerine Bellerin’i kadroya dahil eden Del Bosque Juanfran ile Azplicueta arasında seçim yapmak zorunda, bana göre Azplicueta’nın oynaması hücuma Juanfran’a nazaran daha nadir çıkması ve ikili mücadelelerini daha çok kazanması sebebi ile daha iyi bir tercih olur. Yine de İspanya’nın Çek Cumhuriyeti maçında Juanfran ile sahaya çıktığını da belirtmek gerek. Defansın en büyük sorununun muhtemel bir stoper sakatlığında Bartra ve San Jose ikilisinin ne performans göstereceği olacağı kanaatindeyim.

Orta sahaya gelince Busquets – Fabregas – Iniesta üçlüsünün yerinin garanti olduğu açık. Alternatif olarak Thiago ve Bruno gibi teknik kapasitesi yüksek iki oyuncunun varlığı Del Bosque adına güven verici bir durum.

İleri uçta ise sadece David Silva’nın yerinin sağlam olduğunu söyleyebiliriz, Koke ile Lucas Vazquez ona alternatif olacak olan isimler. Sol kanat olarak Pedro ile Nolito arasında karar vermek güç, ligde daha fazla süre alan ve 12 gol ile 8 asist istatistiklerini yakalayan Nolito’nun hazırlık maçları performansına bakarak da daha mantıklı bir tercih olduğunu söylemek mümkün. Yine de Nolito’nun Şampiyona’daki ilk maçta çok başarılı olamadığını belirtmek gerek.

İspanya’nın en büyük sıkıntısının ise forvetleri olacağını söylemek gerek. Şu ana kadar İspanya milli takımı ile sadece 8 maça çıkan Morata’nın ilk 11 başlayacağı yüksek ihtimal, ayrıca Juventus ile bu sezon sadece 13 gole ulaşabilmesi ve milli takım tecrübesinin yok denecek kadar az olması İspanya’nın gol yollarında sorun yaşamasına neden olabilir. Morata’nın tek yedeğinin 35 yaşındaki Aduriz’in olması da bir diğer sıkıntı yaratabilecek nokta. Bu sezon 37 gol atmasına rağmen Aduriz’in toplamda 4 milli maça çıkmış olması onun EURO 2016 gibi uluslararası bir platformdaki tecrübesizliğini gösteriyor. Çek Cumhuriyeti maçında iki forvetin de takımın çok ihtiyacı olduğu golü atamamaları bu durumunun ciddiyetini kanıtlayacak cinsten.

Del Bosque’nin takımı adına elemelerde en çok gol atan oyuncusu Paco Alcacer’i kadroya almamasını ise yanlış buluyorum.

Alcacer dışında Fernando Torres ve Diego Costa ile Juan Mata, Isco, Saul Niguez ve Santi Cazorla gibi isimleri de kadroya dahil etmeyen Del Bosque’nin bu oyuncuları sezon boyunca geçirdikleri form ve/veya sakatlık sorunları gerekçesi ile kadroya almadığı ise aşikar.

 

Taktiksel Analiz

4-1-2-3 formasyonu ile turnuvada oynaması beklenen İspanya’nın taktiksel anlamda göze çarpan bazı noktaları mevcut. Öncelikle defans hattından başlamak gerekirse savunma hattındaki 4 oyuncunun da rakip takımın hücumunda savunma çizgisini bozmaması ve şut açısı vermemeye çalışması dikkat çekici. Spain defence

Resimde de görüldüğü üzere rakip takım ceza sahası içinde şut şansı ararken savunma hattı bir çizgi üzerinde kalesini gole kapatmaya çalışıyor. Del Bosque bu taktik üzerinde duruyor ve İspanya’nın kalesinde çok az gol görmesinin en önemli nedenlerinden birisi de bu savunma çizigisi olabilir. Ramos ve Pique’nin duran top savunmasında da rakibe çok şans tanımamaları az gol yemelerinin bir diğer nedeni, tabii ki De Gea’nın kalitesi de önemli bir etken. Alan savunmasını tercih eden Del Bosque’nin ekibinin defanstaki en Ispanya defansbüyük zaafının ise defans arkasının arkasına atılan uzun toplar veya ara paslar olduğunu belirtmek gerek. Örnekte de görülebildiği gibi defans kurgusunun yanlış dizilmiş olması ve araya atılan pas ile kalesinde tehlike yaşayabiliyor “Boğalar”. Özellikle hızlı hücum oyuncularına nazaran yavaş kalan İspanyol stoperler ve De Gea kalesinde gol veya goller görebiliyor. Ayrıca Juanfran, Azplicueta ve Alba gibi sıkça hücuma destek veren beklerin boş bıraktığı kanatlardan ataklarda da zorluk yaşayabiliyor İspanya savunması. Ama set olarak defans yaparken ise Boğalar’ın hata yapma payı oldukça düşük, kontra atakları ise sıkça başarılı bir şekilde savuşturabiliyorlar. 

 

 

Iniesta 1

Hücumda ise İspanya’nın ilk tercihinin ayağa paslar ile set hücumu üzerinden gol atmaya çalışmak olduğunu söylemek gerek. Bu noktada orta sahanın ortasında oynayan Iniesta ve Fabregas’ın kilit rol oynadığı belirtilmeli. Bu iki oyuncu, ayağına top geldiğinde takım arkadaşlarına gol şansını yaratmaktan sorumlular ve gerektiğinde ara paslar ile Silva veya Morata’yı besleyebiliyorlar. Soldaki örnekte görüldüğü üzere topla kaleye yaklaşık 30 m mesafede buluşan Iniesta, Silva, Fabregas ve Morata’ya pas verebilme durumunda. Çek Cumhuriyeti defansının yanlış pozisyon almasından dolayı aşağıda Iniesta’nın forveti Morata ile topu buluşturduğu görülebilir.

Özellikle Silva’nın topla buluştuğunda ne yapacağını kestirmek güç, bu Iniesta 2nedenle onu adam adama savunmak gerektiği aşikar. Bunun yanı sıra Nolito, Pedro ve Koke gibi oyuncuların kanatlardan getirdiği toplar çoğunlukla tehlike yaratıyor, İspanyol kanat oyuncularının hızı ve teknik yeteneklerinin üstün olması rakip takımlara oldukça baş ağrısı yaratıyor. Duran toplara değinecek olursak Silva ve Fabregas gibi iki önemli ismin varlığı Del Bosque’nin bu konuda sıkıntı yaşamayacağına işaret olacaktır. Bu nedenle kaleye 20-25 metre uzaklıkta faul kovalamaları da gayet anlaşılabilir bir durum olur. 

En büyük soru işareti ise golleri kimin atacağı. Yukarıda da belirttiğim gibi forvet hattı sadece Morata-Aduriz’den oluşuyor ve iki oyuncunun da tecrübesizliği İspanya takımına sorunlar yaratabilir. Yine de bu iki oyuncunun ceza sahası civarında topla buluştuklarında direk şut şansı aramaları ve bulduklarında isabetli şutlar çıkarabilmeleri ne kadar tehlikeli olabileceklerinin de göstergesi. Ayrıca kafa golleri atma konusunda iki forvetinde başarılı olduğu da belirtilmeli. Aduriz’in sırtı kaleye dönük bir şekilde topla buluşması rakip takımlara zorluk yaşatabilir, ayrıca Morata da top sürmede de başarılı. Hücum hattındaki üçlünün açık alan bulduklarında en kısa sürede kaleye gitmeleri onların da gol bulmalarını sağlayacaktır.

 

Turnuvada Ne Yapar?

 Milli takımımızın yanı sıra grupta Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan ile de karşılaşacak İspanya milli takımının gruptan lider çıkması olası… Gruptaki ilk maçlarını Çek Cumhuriyeti ile oynamaları hem moral hem de puan toplama açısından onlar adına önemli bir avantaj olacaktır. Bir sonraki turda (şayet grubu lider bitirirlerse) A, B ya da F grubunun üçüncüsü ile oynayacak İspanya’nın çeyrek final ve yarı finalde İngiltere veya Portekiz ile oynaması muhtemel. Yarı finale çıkmanın kendisini mutlu edeceğini belirten Del Bosque’nin takımının finale çıkması sürpriz olmaz.

 

Türkiye – İspanya

Bu maç iki takımın da grupta oynayacakları ikinci maç olacak, bu mücadele grubun kilit maçlarından birisi olarak nitelendirmek yanlış olmaz. İspanya’nın grup liderliğini alması için kazanmak isteyeceği maçta A millilerimiz ise en azından berabere kalarak hanesine 1 puan yazdırmak isteyecektir. Kontra atak ile set hücumunu harmanlamış olan bir İspanya milli takımına karşı millilerimizin özellikle kanatlardan gelen etkili hücumları durdurması şart, bu noktada Gökhan ile Caner’e büyük iş düşüyor. Ayrıca David Silva’ya özel önlem almak da şart olmalı, yoksa takımına skor konusunda mutlaka katkı verecektir. Bir diğer dikkat etmemiz gereken nokta da duran toplar; Pique, Ramos ve Busquets ile Morata duran toplarda tehlikeli olabilecek isimler. Bu oyuncuların kafa topu mücadelelerinin de en az %60’ını kazandıklarını belirtmek gerek.

Şayet savunmada bu noktalara dikkat edersek ve mümkün olduğunca hücumda kontra ataklar ile hızlı çıkarsak İspanya karşısında puan veya puanlar alma durumumuz olacaktır. Özellikle rakip beklerin hücuma çıkmayı sevmeleri milli takımımızın kanat oyuncularına tehlike yaratma şansları doğurabilir. Set olarak kompakt savunma yapma konusunda başarılı olan İspanya milli takımına organize olarak gol atmamız bizim adımıza çok zor olacaktır. Sonuç olarak İspanya takımına karşı galip gelmenin çok zor olduğu aşikâr, bu nedenle milli takımımızın gol yememek için elinden geldiğince set olarak adam adama savunma yapması gerekiyor, berabere kalmanın milli takımımıza getirisi büyük olacaktır. İspanya turnuvanın en iyi kadrolarından birisine sahip ve EURO 2016’yı da şampiyon olarak kapatmaları da işten bile değil.