Hayal Kurmak Herkesin Hakkıdır

Avrupa’nın en genç kadrosu ve sahip olduğu oyuncuların %80’inini kendi akademisinde yetiştiren FC Nordsjaelland, 2015 yılında kulübü Right to Dream Group’un satın alması ile birlikte Dünya’da eşine çok az rastlanacak bir kulüp modeli haline geldi. Bir sivil toplum kuruluşu olan Right to Dream Group, futbol tutkusuna sahip gençleri eğiterek onlara iş imkânı yaratmakla kalmayıp hayatları boyunca yanlarında taşıyacakları ortak değerler oluşturarak yaşadıkları çevreye katkı sağlayan bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor.

Kuruluşun bu amaçlara hizmet edecek ilk futbol deneyimi 1999 yılında Right to Dream Group CEO’su Tom Vernon tarafından Gana’da kurulan Right to Dream Academy oldu. Eski bir Manchester United scoutu olan Vernon, Batı Afrika’da ki birçok çocuğun Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde futbol oynama hayali ile menajerlerin ağına düşürülerek eğitimlerinden vazgeçirildiğini ve ailelerinden ayrılarak yeni yaşantılarındaki tek destekçileri menajerlerinin kuklası haline geldiğini söylüyor. Right to Dream Academy, genç futbolculara hayallerini gerçekleştirmeleri için güvenli bir rota çizerken futbol dışı hayat unsurlarını da desteklemeyi ihmal etmiyor. Akademiye gelen birçok sporcunun ailesi günde 2 dolar gelire sahip olmasına rağmen çocukları uluslararası bir okulda eğitim alıyor ve okulun robot laboratuvarında bilim, mühendislik ve matematik gibi konulara odaklanıyor.

18 yaşında akademideki performansıyla Manchester City scoutlarının dikkatini çeken Godsway Donyoh bir Premier Ligi takımına gitmek için henüz erken bir yaşta olmasından ötürü endişeleri olmasına rağmen akademide aldığı eğitimlerin ona yurt dışında başarılı olmasını sağlayacağı inancını verdiğini söyledi. Manchester City ile sözleşme imzalayan oyuncu ilerleyen zamanlarda eğitimin hayatındaki yerini anlatırken babasıyla olan bir anısını şöyle anlatıyor: “Babam bir gün beni yanına çağırdı ve eğer okulda iyi notlar alamazsam kramponlarıma bir ay boyunca el konulacağını söyledi. O günden itibaren eğitimimi hiçbir zaman futbolun arkasına koymadım ve her zaman dengeyi sağlamaya çalıştım.”

Akademi öğrencilerinin eğitim, öğretim, barınma, yemek, seyahat ve ekipman dahil olmak üzere tüm ihtiyaçları karşılanıyor ve öğrenci başına yılda yaklaşık 25,000 $ harcanıyor. Aldığı eğitimler ve profesyonel desteklerin sonucunda yetiştirilen öğrencilerden beklenen, kendi kişisel başarı hedefleri üzerine değil, topluma ne verecekleri hakkında kafa yoran düşünce yapısıyla mezun olmaları. Bu farkındalığa sahip olan 18 yaşındaki Maxwell Woledzi, yeni takımı Nordsjaelland ile sözleşme imzaladıktan sonra kulüp sponsorları Nike’tan destek alarak harika bir organizasyona imza attı. Akademi tesislerinin bulunduğu Acra’ya bağlı bir yerleşke olan Nima’da ki kızlar için bir destek turnuvası düzenlendi ve katılım gösteren 100 öğrenciye Nike tarafından hediyeler dağıtıldı.

Akademi oyuncu yetiştirmeye devam ediyordu ancak bu oyuncuların konfor alanını terk ederek uluslararası bir düzeyde düzenli olarak şans bulabilecekleri bir kulüpte oynaması gelişimlerine büyük katkı sağlayacaktı. Bu fikirle yolan çıkan Vernon, Avrupa üzerindeki uygun kulüpleri araştırmaya başladı. 2011 yılında tarihinin en büyük başarısını göstererek Danimarka Lig Şampiyonluğu ünvanını kazanan FC Nordsjaelland, ertesi sezon Şampiyonlar Ligi’nde boy gösterdi. Grup lideri Juventus’a karşı evinde aldığı bir puanla grubu son sırada tamamlayarak Avrupa’ya veda etse de kulübün tanınırlığını arttırdı. Projeleri için en uygun kulübü bulduğuna inanan Right to Dream Group, satın almanın ardından başkanlığına Vernon’u getirdi. İki yıl boyunca hem kulüp başkanlığı hem de Right to Dream Group CEO’luğunu sürdüren İngiliz iş adamı, 2017 yılında tüm odağını FC Nordsjaelland kulübüne çevirerek Right to Dream Group’da ki resmi görevinden de ayrıldı. Danimarka’da iki geleneksel kulüp olan FC Kopenhag ve Brondby IF’in sahip olduğu taraftar kitlesi ve özgeçmişinden yoksun olan FC Nordsjaelland, para babası bir başkana da sahip olmadığı için rakip takımların elde ettiği gelirlere hiçbir zaman ulaşamayacağı rekabetçi ortama ayak uydurmak zorundaydı. Bu durum transferde dengeli bir politika izlenmesini zorunlu hale getiriyordu. Nitekim 2015’ten bu yana transferde 1.000.000 € üzeri harcamayı sadece içinde bulunduğumuz 2019-2020 sezonunda gerçekleştirilirken her yıl ortalama olarak harcadığı miktarın yaklaşık 7-8 katı bir parayı oyuncu satışlarından kasaya koymayı başarmıştır. En son dikkat çeken satışı geçtiğimiz yaz alt yapısından yetiştirdiği Andreas Skov Olsen’in 6.000.000 € karşılığında Bologna’ya transferidir.

Ülke pazarında da söz sahibi konuma gelen FC Nordsjaelland, aynı sezon içerisinde Avrupa Ligi son 16 elemelerinde temsilcimiz Başakşehir’in rakibi FC Kopenhag’a stoper Victor Nelsson ve sağ bek Karlo Bartolec’i göndererek kasasına toplamda 6.270.000 € koymayı başarmıştır. Türkiye’de forma giymiş Andreas Maxsö (Osmanlıspor), Emre Mor (Galatasaray) gibi isimlerin yanı sıra Stanislav Lobotka (Napoli), Mathias Jensen (Brentford), Marcus Ingvartsen (Union Berlin) gibi oyuncuların ihracından önemli miktarda gelir elde etmiştir. 2019-2020 sezonu henüz tamamlanmadan takımın en dikkat çeken oyuncularından Mikkel Damsgaard 6.500.000 € karşılığında Sampdoria’nın yolunu tutarken Mohammed Kudus’un adı birçok önemli Avrupa takımı ile anılmaktadır.

Kulübün en büyük hedeflerinden biri tamamı akademi mezunlarından oluşmuş bir kadroya sahip olmak. Akademiniz ne kadar güçlü olsa da bu hedefe ulaşmak çok kolay değil. Bunu yapabilmek için bir değil iki akademi bir arada çalışmak gerekebilir ancak Gana’da yetişen bir çocuk ile Danimarka’da büyüyen bir çocuk farklı iklimler ve futbol kültürlerinde yetişse de ortak değerlere sahip olmalı ki bir araya geldiklerinde bir bütün olarak sahada en iyilerini versinler. Bu noktada Right to Dream Group’un tüm organizasyonlarında altını çizdiği bir slogan devreye giriyor: “Hayal Kurmak Herkesin Hakkıdır.”

FC Nordsjaelland baş antrenörü Flemming Pedersen ve FC Nordsjaelland bireysel gelişim ve eğitim sorumlusu Will Orben ile yapılan bir röportajda, kendilerine sorulan başarınızın sırrı nedir sorusuna şöyle cevap veriyorlar: “Dünyanın en karmaşık oyununda oyuncularımızı sahada daha iyi karar vericiler yapmaya çalışıyoruz. Kulübümüzdeki ve organizasyonumuzdaki diğer her şeyde olduğu gibi bununla da net bir amacımız var. Bir eğitimdeki her geçişin açık bir amacı olmalıdır ve saha dışındaki her eylemin bir amacı olmalı. Söylemesi kolay, ama buraya gelmek 15 yılımızı aldı ve hala daha iyi olabileceğimizi ve daha fazlasını yapabileceğimizi hissediyoruz.”

Genç sporculara temelde oyunun nasıl oynanacağından ziyade oyun hakkında düşünmeyi öğreterek kendilerini bu anlamda geliştirmelerini ve vardıkları yargıları arkadaşlarıyla paylaşmaları isteniyor çünkü oyunu öğretebilen herkesin mümkün olan en iyi oyuncu olma şansına sahip olacağına inanıyorlar. Bu etkileşim sayesinde oyuncular tıpkı bir mentorluk programı içerisinde yer alıyor gibi alt yaş kategorilerde forma giyen sporculara destek oluyor. Kulüp, iyi bir problem çözücü olmak için ihtiyaç olan şeylerin daha iyi takım arkadaşları, daha iyi liderler, daha iyi antrenörler ve daha iyi insanlar olacağını savunuyor. Bu şekilde kendi kendini yetiştiren bir topluluk oluşturmaya çalışılırken oyunculara sunulan fırsatlar konusunda da son derece titiz bir çalışma yürütülüyor. Genç sporcular turnuvaya götürüleceği zaman kültürel deneyime öncelik veriliyor ve geleneksel Orta Avrupa ülkelerinden ziyade Japonya, Brezilya ve Gana gibi farklı etnik yapıya sahip ülkelerde yer almaya özen gösteriliyor. Bu şekilde yapılacak olan seyahat çok daha masraflı olsa da oyuncuların mental, kültürel ve duygusal gelişimleri gözlemlendiğinde yapılan yatırımın çok daha ağır bastığını söylemek mümkün.

Erkek ve kadın takımlarının bütün alt yaş kategorilerinden A takımlarına ve malzemecisinden en üst yöneticisine kadar tüm kulüp üyeleri yapılan karakter oturumları sırasında öğretilen kulüp değerlerini tartışır ve bunları futbol deneyimine uygular. Bu kişiler her yıl FC Nordsjaelland kulübünün Dünya üzerinde yürürlükte olan hangi üç projeyi destekleyeceklerine oy vererek karar verir ve herkesin bu tür konuları somut ve yürekten yapmasını sağlanır. Geçtiğimiz yıl yürütülen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kampanyası kapsamında FC Nordsjælland A takım oyuncuları, FC Kopenhag’a karşı çıktıkları Superliga mücadelesine formalarının arkasına kendi isimleri yerine güçlü kadın rol modellerinin isimlerini taşıyan formalarla sahada boy gösterdi.

Right to Dream Academy-FC Nordsjaelland birlikteliğinin en önemli hedeflerinden biri de cinsiyet eşitliğini sağlamak adına projeler yürüterek fırsat eşitliğine katkıda bulunmak. Hem Danimarka hem de Gana’da ki turnuvalarda kız çocukları için özel seçmeler yapılıyor. Gana’da ki 15 yaş altı kızlar için olan alt yapı tesislerinin oldukça yetersiz olduğunu ve Right to Dream’in kurduğu kız çocuklarına özel Afrika’da ki ilk akademinin birçok sporcuya imkan tanıdığını söyleyen başkan Vernon, FC Nordsjaelland için ise kulübü satın aldıklarında kadın takımını kurarak işe başladıklarını ve o günden bu yana 3 lig atladıklarını ifade etti.

Futbol sayesinde birçok insanın hayatını değiştiren bu iki organizasyon sahip olduğu değerleri paranın önüne koyarak mezun ettikleri öğrencilerden de benzer bir tavır sergilemelerini bekliyor. Nerede olurlarsa olsunlar, hayattaki amaçları, temsil ettikleri ve önceliklerini asla unutmamalarını ve gittikleri her yerde bunları konuşmaktan korkmayacak, insanlara ilham verecek kişiler olarak hayatlarını sürdürmelerini istiyor…