Hollanda Eredivisie’nin 20. Haftasında lider Ajax’ın en yakın takipçisi PSV Eindhoven Feyenoord deplasmanına çıktı. Ligde çıktığı son 3 maçta kaybeden Rotterdam ekibi Feyenoord ile ligde çıktığı son 3 maçı kazanan PSV Eindhoven karşılaşmasında ev sahibi ekip maçı 3-1’lik skorla kazanarak haftayı galibiyet ile kapattı. AZ Alkmaar ve Groningen’in haftayı mağlup kapatması ile Feyenoord ligde 4. sıraya kadar yükseldi. Ev sahibi ekibin gollerini M.Diemers, S.Berghuis ve B.Linssen atarken PSV’nin tek golünü I.Sangare kaydetti. Bu mağlubiyetle zirvedeki Ajax ile puan farkı 7’ye çıkan PSV Eindhoven şampiyonluk yarışında büyük yara aldı ve haftayı Ajax’ın arkasında 2. olarak kapattı.

 

Maçın analizine geçmeden önce iki ekibin sahaya çıktığı ilk 11’lere bir bakalım.

 

Takımların saha dizilişi ise şöyle gerçekleşti;

Futbolun hücum tarafını daha çok seven ve takımlarını daha atak oynatma eğiliminde olan iki teknik direktörün karşılaşmasında sahaya sürpriz dizilişler yansımadı. Feyenoord teknik patronu Dick Advocaat klasik 4 3 3 dizilişinden vazgeçmeyerek takımını yine aynı formasyon ile sahaya çıkardı. Diğer tarafta ise Roger Schmidt daha önce çalıştırdığı Salzburg ve Bayer Leverkusen gibi takımlardan aşina olduğumuz 4 2 2 2 sistemi ile sahada yer alıyordu. Feyenoord cephesinde üst üste kaybedilen maçlar, Heerenven karşısında sergilenen kötü oyun ve alınan 3-0’lık mağlubiyet bu maçı daha önemli hale getirdi. Diğer yandan zirve mücadelesi için Ajax ile yarışan PSV Eindhoven ligin güçlü ekiplerine karşı kazanamama serisine bu maçta da devam etti. Vitesse, AZ Alkmaar gibi ekiplere mağlup olan, Ajax ile berabere kalan PSV Eindhoven bu karşılaşmadan da puansız ayrılarak haftayı kapattı.

 

Takımların maç içinde ki ortalama pozisyonları şu şekildeydi;

Taktik Analiz

Feyenoord

Feyenoord teknik direktörü Dick Advocaat ve onun klasik 4 3 3’ü yine sahadaydı. Bir dönem Fenerbahçe’yi çalıştırırken de ülkemizde izlediğimiz bu sistem kapılan toplar ile en hızlı şekilde rakip kaleye gitmeyi amaçlıyor. Geçiş futbolu olarak adlandırılan ve kontra atak futbolunun modern hali olan bu sistemde kısa tutulan takım boyu ile bloklar arası dikine paslarla ya da hızlı oyunculara gönderilen toplarla etkili olunmak isteniyor. Zor maçlarda topu rakibe vererek arkasına geçen ve kendi yarı sahasında savunmayı doğru bulan Advocaat bu maçta da aynı anlayış ile takımını sahaya sürüyor.

Feyenoord bu bilgiler ışığın da maçın ilk dakikalarında orta alanda bir baskı ile maça başladı. Bu baskıyı üçüncü bölgeye taşımayan Feyenoord kendi yarı sahasında rakibi kalabalık bir şekilde karşılamayı tercih etti.

Orta alanda rakibe baskı yapan Feyenoord kapılan toplarda isabetli paslar ile rakip kaleye hücum etti. Maçın henüz başı diyebileceğimiz bir dakikada ikinci bölgede kazanılan top sonrasında hücuma geçiş yapan Rotterdam ekibinin atağı faulle kesildi. Sağ kanatta L.Geertruida’nın içeriye yaptığı dribbling sonucunda penaltı noktasına kestiği top M.Diemers tarafından ağlarla buluşturuldu.

Feyenoord ,PSV Eindhoven’ın kaptırdığı toplardan sonra yaptığı yoğun ön baskıdan kurtulmayı, başarılı olarak yaptığı isabetli paslar ile sağladı. Bu paslar ile PSV ikinci bölgesinde az sayıda da olsa büyük boşluklar buldu. Çok oyuncu ile yapılan ön alan baskılarında verilen bu boşluklar Feyenoord ve Dick Advocaat gibi geçiş futbolunu iyi oynayan bir ekip için her zaman bulunmaz bir nimet olmuştur. Aşağıda Feyenoord’un başarılı çıkışlarında PSV yarı alanında bulduğu boşluklara bir örnek görebilirsiniz.

Hızlı bir şekilde rakip kaleye inebilen Feyenoord bunu yaparken genel olarak PSV Eindhoven savunmasının sol tarafını kullandı. Özellikle Geertruida, Haps ve Berghuis ile sağ kanadı etkili kullanan ekip yine bu bölgeden Berghuis ile ikinci golü de buldu.

İkinci golden sonra dağılan PSV Eindhoven çok adamla ileride skor üretmeye çalışırken yediği iki golde olduğu gibi Feyenoord’un hızlı hücumuna karşı koyamadı. İleride fazla adamla yakalanan PSV savunmasının verdiği boşluğu iyi değerlendiren Linssen, Toornstra’nın asistinde rahat bir gol ile devreye Feyenoord’un 3 farklı üstünlük ile girmesini sağladı.

İkinci yarıya değişiklik yapmadan başlayan Dick Advocaat’ın Feyenord’u ilk 10 dakika PSV’ye karşı 3. bölgede baskı ile başladı. Bu bölgede daha fazla adamla baskı yapan Feyenoord başarılı da oldu fakat kendi oyunlarının sürdürülebilirliği açısından bu baskıda ısrar etmeyerek kendi yarı sahasında PSV’yi karşılamaya devam etti.  

Feyenord ikinci yarı daha etkisiz bir görüntü çizdi. Kapılan toplar ilk yarıda olduğu kadar etkili kullanılamadı. İkinci yarı tek net pozisyonunu son dakikalarda Jorgensen ile yakalayan ekip bu ataktan da sonuç alamadı. İkinci yarı daha çok yakaladığı skor üstünlüğünü korumaya çalışan ekip kalesinde 1 gol görse de maçı galibiyetle tamamlamasını bildi.  

PSV Eindhoven

PSV Eindhoven beklenildiği gibi rakibine ön bölgede yoğun bir baskı ile başladı. Maç boyunca bu baskıdan vazgeçmeyen PSV Einhoven da bu oynamak istedikleri oyunun temelini oluşturuyor. İleri uçta görev alan 4 oyuncunun birbirine olabildiğince yakın mesafelerde pozisyon alarak rakibi kenarlara yönlendirmesi ve kazanılan topla direkt olarak kaleye yönelmesi Gegenpress ile benzerlik taşıyor. Bu oyun anlayışında gerekli olan yüksek tempo ilerleyen dakikalarda ya da yoğun aksiyonlardan sonra yeterince atlet olmayan oyuncuların fiziksel olarak oyundan düşmesine sebep olabiliyor. Bu da 2. bölgede büyük boşluklar verilmesine ve büyük tehlikelere yol açabiliyor.

Roger Schmidt’in bu oyun anlayışı ile sahaya çıkan PSV Eindhoven hücüm varyasyonlarını Feyenoord savunmasının arkasına atılan derin toplarla sağlayarak ilk yarının başlarında sağ kanadı etkin olarak kullandı. Kaybedilen toplara anında reaksiyon vererek hemen tekrar kazanmak isteyen Roger Schmidt’in öğrencileri bunu çok kez başardı. Kazanılan toplar ile direkt olarak kaleye giden PSV Eindhoven skor üretemese de pozisyon bulma konusunda rakibine büyük üstünlük sağladı. Aşağıda ki görselleri incelediğimizde Feyenoord’un en çok top kaybı yaptığı bölgenin kendi yarı sahası olduğunu görebiliriz.

Oyuncular arası boşlukları kısa tutan Roger Schmidt’in oyununda yapılan başarılı paslar ve kurulan üçgenler büyük önem arz ediyor. Genel olarak en uçta iki hücum oyuncusu ile sahaya çıkan PSV Eindhoven da bu oyuncuların birbirine yakın olması bekler ve kanat oyuncuları için kenarlarda alan yaratarak tehlikeli ataklara yol açıyor. Bu maçta da kanatlara atılan derin toplar ve dribblingleri bolca gördük.

İlk yarıda yenilen 3 gol ile soyunma odasına moraller bozuk giren ekipte ikinci yarıya oyuncu değişikliği yapılmadan başlandı. İkinci yarıya daha istekli başlayan PSV Eindhoven yarının başlarında Feyenoord’u yoğun bir baskı altına aldı. Eindhoven ekibi üst üste kazandığı kornerler ile etkili olmaya çalıştı. Orta sahada sertleşen mücadele sonucu sol kanatta kazanılan duran topta PSV farkı ikiye indiren golü I.Sangare ile buldu.

İlk yarıda savunma arkasına atılan toplarla pozisyon üretmeye çalışan ekip oyunun sonlarına doğru 4 2 3 1 dizilişine dönerek ceza sahasına yapılan ortalarla skor üretmeye çalışsada sonuç alamadı ve sahadan 3-1’lik yenilgi ile ayrıldı.

Genel İstatistikler

İki ekibin maç boyunca çektiği şutlar ve isabet oranları yukarıdaki gibi gerçekleşti. Feyenoord’un çektiği şut ve kaydettiği isabet oranı rakibine nazaran daha iyi. PSV Eindhoven hücumlarında nicelik olarak daha fazla şut denemesi görmemize rağmen nitelik bakımından çok etkili sonuçlar alınmadı.

Daha çok savunma yaparak kontra ataklar ile etkili olmayan çalışan Feyenoord, orta alanda isabetli paslar ile etkili olmaya çalışan rakibi karşısında bu konuda geride kaldı. Yukarıda görülen pas grafiğinde de Feyenoord’un PSV karşısında yaptığı pas ve isabetli pas oranını görebiliriz. Aşağıda da iki ekibin en fazla denediği kombinasyonları görüyoruz.

Topla oynama oranlarında da ekiplerin tercih ettiği oyun planları etkili oldu. Feyenoord savunduğu 1. Bölgede daha çok topa sahip olurken PSV Eindhoven 2. Bölgede ezici bir hakimiyet kurdu. Oyunun genelinde de PSV Eindhoven topa daha çok sahip olan ekipti.

Sonuç

İki ekibin de maça nasıl çıkacağı ve nasıl bir oyun ortaya koyacağı herkes tarafından tahmin edilebilir bir soruydu. Roger Schmidt’in tempolu oyununa karşı hızlı hücumlarla sonuç almanın peşinde olan Feyenoord cephesi bulduğu fırsatları etkin kullanarak kötü gidişe dur dedi. PSV Eindhoven cephesinde ise yakalanan az sayıda fırsat değerlendirilemedi. Özellikle E.Zahavi ile yan toplarda etkili olan ekip bu şansları harcayarak bir büyük maçta daha puan kaybetti.