Sezon içerisinde teknik direktör değişikliği yapan, sıkıntılı süreçlerden geçen ve yarıştan koptular denilen iki takım Flamengo ile Internacional, zirve yarışındaki diğer takımların arka arkaya puan kaybetmeleri ve kendilerinin seri galibiyetleri ile şampiyonluk yarışında zirvede yalnız kaldılar. 37. hafta mücadelesi öncesinde Internacional, Flamengo’nun 1 puan önünde lider olarak deplasmana geldi. Internacional, kazandığı takdirde şampiyonluğu ilan edeceği, beraberlik aldığı takdirde ise son hafta öncesinde büyük avantaj elde edeceği bir maça çıktı. Flamengo’nun ise şampiyonluk yarışında ipleri eline alması için kazanmaktan başka bir şansı yoktu.

Bu maç öncesinde iki takım, çok kritik birer oyuncusundan yoksun bu maça çıktı. Internacional’de savunma lideri Victor Cuesta sarı kart cezalısı olarak, Flamengo’da son haftalarda stoperde kullanılan ancak oyun kurulumunda önemli bir isim olan ön libero Willian Arao (evinde ayak parmaklarından birini kırdığı için) bu maçta kadroda yer alamadı. İki takım; bu iki eksik dışında sahaya beklenen kadrolarla, kendilerini buraya getiren taktik disiplin ve anlayışla çıktılar. Öncelikle iki takımın sahaya çıktığı ilk 11’lere ve maç içerisindeki oyuncu değişikliklerine bir bakalım.

 

MAÇA GENEL BAKIŞ

Flamengo maç boyunca topa sahip olan, sakin oynayan, sabırla rakibinin açıklarını kullanmaya çalışan bir görüntü çizdi. Panikle rakibin üzerine gitmeyi tercih etmediler. Maç boyunca oyunun ve topun hakimi olarak sonucu almayı bildiler. Flamengo’nun detaylı taktik anlayışına bir sonraki bölümde yer vereceğiz.

Internacional, sıkı ve disiplinli oyun anlayışını, geride hatlar ve bloklar arasında hiç boşluk bırakmadan rakibi karşılama düşüncesini uygulayarak maça başladı. Hızlı kontrataklarla, orta sahada sert ve şok presle kapılan toplarla direkt hedefe yönelen bir takım olan Internacional, maç öncesi planlamasını bu doğrultuda yaptı. Ancak bu noktada ciddi sıkıntı yaşadıkları ve sonuç alamadıkları bir maç oldu.

Internacional maçın 12 dakikasında Gustavo Henrique’nin Yuri Alberto’yu ceza sahası içinde formasından çekmesi ile penaltı kazandı. Penaltıyı Edenilson gole çevirdi. Bu erken gelen gol ile Internacional büyük bir avantaj elde etti. Ancak ilerleyen dakikalarda Flamengo’nun baskılı oyununa ve topu bırakmayan oyun anlayışına cevap veremediler. 29.dakikada savunma arkasına sarkan Bruno Henrique’nin çıkardığı topla Arrascaeta skoru dengeledi. İlk yarı boyunca Flamengo rakibinin hücuma çıkmasına engel olacak bir oyun anlayışı ile mücadele etti. İkinci yarının hemen başında Flamengo’dan kiralık olarak Internacional’de forma giyen Rodinei, Filipe Luis’in ayağına basarak gördüğü kırmızı kart ile takımını on kişi bıraktı. Bu dakikadan sonra Flamengo rakibini daha çok sahasına hapsetti. 63.dakikada Arrascaeta’nın savunma arasına attığı topta, iki stoper arasında topla buluşan Gabigol bitiriciliğini konuşturdu ve takımını 2-1 öne geçirdi. Galibiyet golünden sonra Flamengo savunmada daha az riskli ve rakibini üzerine çekip hızlı kontrataklarla farkı açmaya çalıştı. Internacional 10 kişi olmanın verdiği dezavantaj ile birkaç etkili şut dışında pozisyon bulmakta zorlandı.

FLAMENGO

Flamengo sahaya 4-4-2 dizilişi ile çıktı. Flamengo teknik direktörü Rogerio Ceni, Arao’nun yokluğunda Gustavo Henrique’ye şans verdi. Orta sahanın göbeğinde eski Fenerbahçeli Diego ile Gerson forma giydi. Son maçlarda sıklıkla tercih edilen bu iki isme sağda Everton Ribeiro, sol kanatta Arrascaeta eşlik etti. İleri ikili Bruno Henrique ile Gabriel Barbosa oldu. Çift forvetli bir sistem gibi görünse de, Bruno Henrique sıklıkla sol kanada yakın pozisyon almayı tercih etti.

Flamengo maçın başından itibaren takım boyunu ve genişliğini daraltarak oynamaya özen gösterdi. Dizilişte kanat oyuncuları görünen Everton Ribeiro ve Arrascaeta aslında iki orta saha oyuncusu gibi sahada konumlandılar. Oyunu merkezde daraltan bu durumda, rakibin orta sahada rahat pas yapmasını ve hatlar arasına rahat girmesini engellediler. Flamengo’da en dikkat çekici nokta; kariyerinde on numara olarak bilinen Diego’nun, bu maçta ön libero pozisyonunda konumlanması ve sıklıkla geriden top çıkarma, rakibi karşılama konusunda oldukça başarılı işler yapmasıydı. Kariyerinin son demlerini yaşayan Diego’nun bu bölgede üst seviye bir performans sergilemesi Flamengo’nun işini kolaylaştırdı. Tabi burada oyunun dar bir alanda oynama arzusu da etkili oldu. Maçta bir gol ve bir asistle oynayan Arrascaeta takımını galibiyete getiren isimlerden oldu. Özellikle hücumda kilit paslarda gösterdiği başarı dikkat çekiciydi. İleri ikiliden Bruno Henrique’nin sık sık sol kanada kayarak oynaması ve savunmaya yardım etmek için geriye koşuları, Flamengo’nun taktik ve takım disiplinini gösteren bir detay oldu. Flamengo’nun saha yayılımını ve maç içerisinde oyunu daralttığı anları gösteren görsellere bakalım.

Flamengo maç içerisinde oldukça soğukkanlı paslarla ve geriden kısa paslarla rakibin blokları arasına girmeye çalıştı. Hücuma çıktığı anlarda kanat bekleri ile oyunu genişleten ve sık sık orta saha oyuncularının half space koşuları ile savunmayı delmeye çaba gösterdi. Orta sahada özellikle Diego ve Gerson’un risksiz oynaması ve pas yüzdelerinin yüksek olması hızlı atak yemelerinin önüne geçen etkenlerden biriydi. Bununla beraber takım boyunun da kısa olması rakibin hızlı ataklar ve geniş alanlar bulmasını engelledi. Diego ve Gerson’un kendi yarı sahalarında hiç top kaybı yapmamaları bunda etkili oldu. Diego ve Gerson’un kişisel istatistiklerine bakalım.

Flamengo’nun hücumda konumlanması belirttiğimiz gibi kanat bekleri ile oyunu genişleterek ve half space koşuları ile aralara girmek üzerineydi. Flamengo’nun hücumda kaptırılan toplardan sonra takım boyunun kısa olmasının verdiği avantaj ile seken topları alma noktasında oldukça başarılı oldular. Atılan birinci golde kaptırılan toptan sonra, hızlı kontratak yeme ihtimalinin önüne Filipe Luis’in önde baskısı engel oldu. Filipe Luis tek dokunuşla topu kanatta Bruno Henrique’ye gönderdi. Bruno’nun savunma arkasına sarkması ve çizgiye inerek çıkardığı topu Arrascaeta uzak köşeye vurarak ağlara gönderdi. Bu golde Filipe Luis’in doğru konumlanması ve hızlı oynaması Internacional defansını hazırlıksız yakalattı.

Flamengo, Internacional’in geriden oyun kurmasına engel olmak için orta saha oyuncularına sıkı presi tercih etti. Dourado, Paraxedes gibi ayaklarına oldukça hakim ve boşluklar arasına yüksek yüzdeli kilit paslar atabilen iki oyuncunun 2.bölgede topla buluşmamasına özellikle dikkat ettiler. Bu nedenle orta sahada top almamaları için sıkı markaj ve baskı uyguladılar. Bu durumda rakibi uzun top oynamaya veya kanatlardan dribbling ile top taşımaya mecbur bıraktılar.

Maçın 49.dakikasında Rodinei’nin kırmızı kartı sonrası rakip on kişi kalınca Rogerio Ceni hemen risk aldı. Sağ bek Isla’yı çıkartıp forvet Pedro’yu oyuna aldı. Bu andan itibaren Filipe Luis stoper tandemine yakın konumlanarak savunma tandemini üçledi. Onların önünde biraz daha savunma anlayışını arttıran sağ kanat Everton Ribeiro’yu gördük. 3-4-3’e yakın bir diziliş tercih edildi. İleri üçlü sağdan sola Gabigol-Pedro-Bruno Henrique’den oluştu. Golün 63.dakikada gelmesi ile klasik oyun anlayışına geri dönüldü. Golün gelişiminde Bruno Henrique’nin rakip savunma dengesini bozan topsuz half space koşusu ve Gabigol’ün iki stoper arasına koşusunu iyi gören Arrascaeta’nın asisti ile gol geldi.

Flamengo’da maç boyunca Gerson’un merkezden, Bruno Henrique’nin kanatlardan sık sık denediği dribblingleri, Arrascaeta’nın tehlikeli bölgedeki işlevselliği ve kilit pas yüzdesi, Gustavo Henrique’nin savunmada yüksek hava topu başarı yüzdesi Flamengo adına öne çıkan ve dikkat çeken diğer detaylar oldu.

Skor avantajını eline alan Flamengo, oyuncu değişiklikleri ile tekrar 4-4-2 dizilişine döndü ve geride savunma disiplininden uzaklaşmadan oynamaya gayret gösterdi. Maçın son dakikalarına doğru çok sık olarak yakaladığı kontratakları değerlendirmeden uzak kaldı. İki gol bulmasına rağmen biri ofsayt, diğeri faul nedeniyle geçersiz sayıldı.

INTERNACIONAL

Internacional, seri galibiyetler aldığı dönemde oturttuğu taktik dizilişi ile sahaya çıktı. Geri dörtlüde Victor Cuesta’nın yokluğunda Ze Gabriel forma giydi. 4-1-4-1 dizilişinde ön liberoda Dourado yer alırken, onun önünde yer alan Caio Vidal, Edenilson, Paraxedes, Patrick birbirlerini çok iyi tanıyan ve belirli bir uyumu olan oyuncular olarak bu maçta da forma giydiler. İleri uçta da Yuri Alberto her zamanki gibi gol arayan isimdi.

Internacional’in kendisini zirveye taşıyan genel oyun anlayışı, merkezde ve geride derli toplu durmak ve kapılan topları hızlı oynayarak rakibi geride eksik yakalamak üzerine planlanmıştı. Oyunu daraltmayı özellikle savunmada benimseyen Internacional, bu maçta oyunu zaman zaman istediği genişlikte tutsa da, saha yayılımı konusunda ve orta sahada rakibi karşılamada başarılı olamadı. Internacional’in sahaya yayılımına baktığımızda birbirine yakın olmayan ve belirli bölgelerde kümelenmiş oyuncuları görüyoruz.

Internacional savunmada rakibi karşılarken oyunu daralttığı anlara da bir göz atalım. İki takımda oyunu dar alanda ve rakibe rahat pas imkanı vermeden oynamaya gayret gösterdi.

Internacional savunmada topu kaptığı anlarda, topu hücuma taşımak için orta saha oyuncularını kullanmakta oldukça zorlandı. Bunun başlıca sebebi Flamengo orta sahasının sıkı pres anlayışı ve Internacional oyuncularının top kendilerinde iken yeterince hareketli olmaması etkili oldu. Dourado ve Praxedes ile topu çıkarmaya çalıştıkları anlarda sıkı markajla ve presle karşılaştılar. Bu anlarda iki oyuncu riske girmemek için topu stoperlere oynamak zorunda kaldı. Stoper ikilisi Ze Gabriel ile Lucas Ribeiro uzun top oynama arzusu ve yüzdesi yüksek isimler oldukları için sık sık uzun toplar denediler. Bu anlara dair anlık görüntülere bir göz atalım.

Maçın belirli bölümlerinde Flamengo orta sahası ile savunması arasında derin boşluklar oluştu. Ancak Internacional orta saha oyuncuları bu boşlukları kullanmakta zorlandılar. Bunun başlıca sebebi olarak maç boyunca karşılaştıkları sıkı presten dolayı kendilerine güvenlerinin düşmesini söyleyebilirim. Özellikle Dourado ile Praxedes ayaklarına oldukça hakim, hatlar arasına ve boşluklara yüksek kararlılıkla top atabilen oyuncular. Ancak bu maçta stresi ve baskıyı yönetmekte zorlandıkları için bu tür denemelerden uzak kaldılar. İki oyuncunun rakip yarı sahada kullanamadıkları boşluklara ve kişisel pas istatistiklerine baktığımızda bunu net olarak görebiliyoruz.

Merkezden topu hücuma taşımakta zorlanınca ve sert presle karşılaşınca daha önce bahsettiğimiz gibi stoperlerle uzun oynamak zorunda kaldılar. Burada santrafor pozisyonunda oynayan Yuri Alberto’ya büyük iş düşüyordu. Sırtı dönük oyunlarda ve bağlantı oyunlarında oldukça meziyetli olan Yuri Alberto bu maç özelinde adeta duvara tosladı diyebiliriz. Özellikle Gustavo Henrique karşısında girdiği hemen hemen her hava topu mücadelesini kaybetti. Takımını ileri çağıracak top tutmalarını gerçekleştiremedi. Rakip stoperlerle boğuşan, hareketli yapısı ile çok fazla yoran bir oyuncu olmasına rağmen Flamengo stoperleri ilk dokunuşlarda hiç fırsat vermediler diyebiliriz. Yuri Alberto takımının en çok hava topu mücadelesine giren oyuncusu oldu. Bu anlara yönelik görüntümüze ve Yuri Alberto’nun hava toplarındaki istatistiklerine bir bakalım.

Internacional’in geriden topla çıkışlarında ve uzun toplarında tıkanan oyunda topu ileri taşımak için Edenilson, Patrick ve Caio Vidal’in dribblinglerini tercih ettiğini görüyoruz. Ancak bu girişimlerde takım arkadaşlarından yardım alamayan iki oyuncunun bireysel çabaları yeterli olmadı. Başarılı dribblingler çoğunlukla kaleden uzak ve hedefe götürmeyen seviyede kaldı.

Internacional, rakibi önde karşılama ve pres konusunda da takım disiplininden uzak kaldı. Anlık ve sınırlı sayıda yapılan presler, geriden desteklenmedi ve sonuç getirmedi. Savunmada eksik yakalanmalarına zaman zaman sebep oldu.

İkinci yarıda Rodinei’nin kırmızı kartı ile on kişi kalan Internacional için işler hiç beklendiği gibi gitmedi. 11’e 11 oyunda dahi rakibini geri püskürtmekte zorlanan Internacional eksik kalmış olmanın moral bozukluğu ile daha fazla geriye çekildi. Çok daha açık alanda yakalandılar ve 63.dakikada golü kalelerinde gördüler. Golden sonra Flamengo’nun daha geride kabul eden  risksiz oyunu ile oyuna ortak oluyormuş gibi görünseler de sonuç almaktan uzak kaldılar. Son dakikalarda çok fazla kontratak yediler ve geriye daha çok koşmak zorunda kaldılar.

GENEL İSTATİSTİKLER

Genel istatistiklere bakacak olursak, topa sahip olmada Flamengo %55-%45 bir üstünlük sağladı. Rakip yarı sahaya, üçüncü bölgeye ve ceza sahasına girişlerde Flamengo rakibine üstünlük sağladı. Yine üçüncü bölgeye paslarda da Flamengo’nun rakibini ikiye katlayan bir istatistiği göze çarpıyor. Kısa mesafeli ve orta mesafeli paslarda Flamengo üstünlüğü görülürken, uzun mesafeli paslarda ise Internacional’in sayıca üstün olduğunu görüyoruz. Ceza sahasına orta konusunda da Flamengo üstünlüğünü görüyoruz.

    

İki takım oyuncularının pas dağılımlarında en çok tercih ettikleri takım arkadaşlarına bakalım. Flamengo’da en çok Filipe Luis ile Bruno Henrique paslaşmış. İkinci sırada da Filipe Luis var. Bu kez Diego ile en çok pas alışverişinde bulunuyor. Internacional’da ise Moises-Patrick ikilisi en çok paslaşan isimler. İkinci sırada Ze Gabriel-Ribeiro ikilisini görüyoruz.

İki takımın kaleye çekilen şutlarına ve isabet sayılarına baktığımız zaman, iki takımında birbirlerine yakın girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Ancak sonuç olarak Flamengo bulduğu iki golle sahadan galip ayrılmayı başardı.

SONUÇ

Flamengo, maçın başından sonuna kadar kontrolünde tuttuğu bir maçı tecrübesi ve teknik ayakları ile kazanmayı bildi. Oldukça soğukkanlı ve kararlı oyun yapısı ile Internacional karşısında geri düşmesine rağmen sonuca gitmekte zorlanmadı. Böylelikle ligin son haftasına rakibinin 2 puan önünde büyük bir avantajla girdi.

Internacional için ise işler hiç beklenildiği gibi gitmedi. Taktik disiplinini bozmadan ve her zamanki oyunu ile sonuca ulaşacağını düşünmüş olmalarına rağmen, baskı ve stres karşısında özellikle genç oyuncularının zorlandığını gözlemledik. Beraberlikte dahi büyük bir avantaj ile son maça çıkacaklardı. Ancak öne geçmelerine rağmen skoru koruyamadılar ve sahadan yenilgi ile ayrıldılar.

Ligin son haftasında Flamengo, Sao Paulo deplasmanına gidiyor. Sao Paulo uzun süre önde götürdüğü şampiyonluk yarışını son düzlükte rakiplerine ikram etti. Ancak yine de Libertadores gruplarına direkt katılım için ellerinde büyük bir avantaj var. Onlar içinde hedefi olan bir maç olacak. Internacional ise kendi evinde Corinthians ile karşılaşacak. Corinthians ligin hedefsiz takımlarından. Şampiyonluk için iki ekibinde önünde bir 90 dakika daha var. Bakalım Flamengo büyük avantajını değerlendirebilecek mi?