Galatasaray’ın 2020-2021 sezonu, nispeten erken biten bir Avrupa macerası, Fatih Terim’in dokunuşunu kaybettiği yönündeki tartışmalar ve yönetime karşı sert eleştirilerle geçti. Her zamanki gibi saha dışı saha içinden daha fazla rağbet gördüğünden, saha içi -daha spesifik olmak gerekirse saha içinin taktik ve teknik detayları- çoğunlukla göz ardı edildi.

InStat’in sağladığı verileri kullanarak çeşitli görselleştirmeler yaparak, Galatasaray’ın biten sezon özelindeki verilerini genel bir yaklaşımla analiz ettim

Dizilişler

Galatasaray, tahmin edileceği üzere sezon boyu çoğunlukla 4-3-3 ve 4-1-4-1 dizilişlerini tercih etti. Takım, bu iki dizilişle bu sezon 42 maça çıktı. Sezon özelinde Fatih Terim, taktik konusunda makro bağlamda radikal bir hamlede bulunmayı tercih etmemiş gibi görünüyor .

Diziliş varyasyonunun az olması, dizilişler üzerinden gol beklentisi, atılan gol, topla oynama gibi çeşitli metriklerin okumasının anlamını azaltıyor.

Gol Beklentileri

Yukarıdaki grafikte:

  • Kırmızı çizgi, Galatasaray’ın yatay eksende noktanın tekabül ettiği maçta ürettiği gol beklentisini,
  • Sarı çizgi, yatay eksende o noktaya tekabül eden takımın Galatasaray’a karşı o maçta ürettiği gol beklentisini (net gol beklentisi),
  • Çubuklar ise Galatasaray’ın ürettiği gol beklentisi ile rakibin ürettiği gol beklentisi arasındaki farkı

ifade etmekte.

4.haftadan sonra Galatasaray net gol beklentisi (Galatasaray’ın gol beklentisi – Rakibin gol beklentisi) bakımından bir süre problem yaşamış. Ardından bir süre net gol beklentisi anlamında iyi bir dönem geçirmişler. İlerleyen bölümde bir süre inişli çıkışlı bir görüntü sergileyip, son haftalarda -Galatasaray’ın alışkanlık haline getirdiği üzere- önemli bir artış olmuş. Keza Galatasaray bu sezonki gol beklentisi rekorunu da son haftadaki Yeni Malatyaspor maçıyla kırmış (4.60).

Yukarıdaki grafikte Galatasaray’ın maç sonucu ve maçın nerede oynandığı değişkenlerine göre ürettiği ortalama gol beklentisi gösterilmekte. Galatasaray en yüksek gol beklentisini iç sahada galip geldiği maçlarda üretmiş. Bu şaşırtıcı bir sonuç değil. Yine beklendik şekilde; iç saha maçlarında sırasıyla galibiyet, beraberlik ve mağlubiyet sonuçlarında gol beklentisi çizgisel biçimde düşmüş. Buna karşın deplasman maçlarına bakıldığında, Galatasaray’ın deplasmanda kaybettiği maçlarda ürettiği gol beklentisinin berabere kaldığı maçlardakinden daha yüksek olduğu görülmekte. Galatasaray, deplasmanda tek bir beraberlik aldı, o da Yeni Malatyaspor maçı. Bu sebeple ideal örnek sayısına ulaşıldığında deplasman maçlarında üretilen gol beklentilerinde de lineer bir düşüş olması beklenebilir.

Yukardaki grafikte, Galatasaray’ın gol beklentisi ve attığı gol sayısına göre kaç maçın hangi sonuçla bittiği gösterilmekte. 

Galatasaray, attığı gol sayısından daha fazla gol beklentisi ürettiği maçlarda üç sonuçtan da benzer miktarda almış. Bu kriter sağlandığında Galatasaray’ın kazanamadığı maç sayısı kazandığı maç sayısından neredeyse iki kat fazla olmuş.

Galatasaray’ın attığı gol sayısı ürettiği gol beklentisinden yüksek olduğunda ise yalnızca üç maç kaybedilmiş. Hiç beraberlik yok. 

Özetle; Galatasaray’ın bitiricilik problemleri yaşadığı maçları kazanmakta problem yaşadığı, kazandığı maçlarda ise çoğunlukla iyi bitiriciliğin önemli bir rolü olduğu sonucu çıkmış.

Yukardaki grafik ise onun hemen üstündeki grafiğin tam tersi olarak değerlendirilebilir. Bu grafikte, rakiplerin Galatasaray’a attığı goller ve ürettiği gol beklentisinden hangisinin yüksek olduğuna göre Galatasaray’ın aldığı maç sonuçları gösterilmekte.

Rakip gol beklentisinin Galatasaray’ın kalesinde gördüğü gol miktarını aştığı maçlarda Galatasaray kazanamadığı maçların neredeyse üç katı kadar maç kazanmış. Bu kriterin doğru olduğu durumda kaybettiği tek bir maç var, o da içeride oynanan Alanyaspor maçı. Bu maçta ilk yarının sonlarında Etebo’nun kırmızı kart gördüğünü ve Galatasaray’ın ikinci devreyi bir kişi eksik tamamladığını göz önünde bulundurmak gerek. Galatasaray’ın rakiplerinin ürettikleri gol beklentisi kadar gol atamaması, az da olsa Muslera faktörüyle açıklanabilir.

Galatasaray’ın rakipleri ürettikleri gol beklentisinden fazla gol attığında ise Galatasaray 18 maçı kazanırken, 13 maçı kazanamamış. Bu da Galatasaray’ın kontratak takımlarına karşı problem yaşadığına veya savunmada konsantrasyon problemlerine işaret olarak değerlendirilebilir.

Üstteki grafikte Galatasaray’ın oynadığı maçlarda yarattığı gol beklentilerini dört kategoriye ayırıp maç sonucuna göre başarıyla tamamlanan ortalama dribbling sayılarıyla kıyasladım.

Galatasaray en yüksek dribbling ortalamasını, kazandığı ve 3.56’dan fazla gol beklentisi ürettiği maçlarda elde etmiş. En düşük dribbling ortalaması ise yine 3.56’dan fazla gol beklentisi ürettiği fakat berabere kalınan durumda gelmiş. Bunu karşılayan tek durum ise iç sahada oynanan ve 1-1 sonuçlanan Kayserispor maçı. Bu maçta Galatasaray’lı oyuncular yalnızca 5 defa başarılı dribbling yapabilmiş. Sezon ortalaması olan 15.7’nin çok altında kalınmış.

Genel olarak bakıldığında kazanılan maçlarda xG ve başarılı dribbling sayısı arasında doğru orantı var. Buna karşın beraberlik ve mağlubiyet durumlarında herhangi bir kalıp belirlemek güç. Bunda beraberlik ve mağlubiyetlerin galibiyetlere kıyasla nispeten kısıtlı bir örnek havuzundan oluşmasının da etkisi var.

Topla Oynamalar

Galatasaray, sezonu ortalama %56.4 topla sahip olma oranı ile tamamladı. Her durumda topla oynamaların yakın oranlarda olmasına karşın, en yüksek topla oynama ortalaması deplasman beraberliği kategorisinde oluşmuş. Fakat yukarıda da belirtildiği gibi, bu kategoride tek bir maç bulunmakta. Bu maçtaki rakibin Yeni Malatyaspor olduğunu düşünecek olursak, Galatasaray’a topu bıraktıklarını ve kapandıklarını varsaymak uçuk bir tahmin olmaz.

Üstteki grafiği hazırlarken Galatasaray maçlarını üç topla oynama aralığına böldüm. Her topa sahip olma aralığında eşit sayıda maç bulunmakta. 

Galatasaray en fazla puanı %54’ten daha az topa sahip olduğu bölümde toplamış. En fazla mağlubiyet ise %54 ile %60 arası topa sahip olunan maçlarda gelmiş. Galatasaray, bu aralıkta topa sahip olduğu hiçbir maçta berabere kalmamış. En az puan ise Galatasaray’ın %60 ve daha fazla topla oynadığı maçlarda kazanılmış. Galatasaray’ın yüksek oranla topa sahip olduğu maçlarda berabere kalma oranı artmış.

Bu grafikte ise Galatasaray’ın topla oynama aralığına göre ürettiği gol beklentisi gösterilmekte. Her topla oynama aralığı için hesaplanan ortalama gol beklentisi değeri eşit sayıda maç bulunduruyor. Yani her topla oynama aralığı için hesaplanan ortalama xG kabaca 9 maç üzerinden hesaplandı.

Galatasaray, en yüksek ortalama gol beklentisini topa %63 ve daha fazla sahip olduğunda üretmiş. Önceki grafiklerde Galatasaray’ın %60 ve daha fazla topa sahip olduğu maçların neredeyse yarısını kazanamadığını gördük. Bu da Galatasaray’ın topla fazla oynadığı ve kazanamadığı maçları pozisyon yaratamamaktan ziyade, bulunan pozisyonları değerlendiremeyerek kazanamadığına işaret edebilecek bir veri.