1886 yılında İngiliz bir öğrenci tarafından kurulan Grasshoppers’ın, kazandığı 27 lig şampiyonluğu ve 19 İsviçre Kupası düşünüldüğünde ülke tarihinin en başarılı takımı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

1990’larda altın dönemlerini yaşayan Grasshoppers, günümüzde hem mali açıdan, hem de sportif başarılar açısından o günlerine geri dönmeye çalışıyor. 2003 yılında kazanılan son şampiyonluktan sonra 10 yıl boyunca kupa yüzü göremeyen Grasshoppers, o kabus gibi geçen yılları geride bırakmış olsa da halen Basel’in epey gerisinde olduklarını söylemek yanlış olmaz.

Teknik direktör Pierluigi Tami önderliğinde geçen sezon ligi 4. sırada bitiren Grasshoppers, UEFA Avrupa Ligi Elemeleri’ne katılım hakkı kazandı. Önceki turlardaki rakipleri Rejkjavik ve Apollon Limassol’u zorlanarak da olsa geçen kulüp, bu turda temsilcimiz Fenerbahçe’yle karşılaşacak. Futbolseverler Grasshoppers’ın daha önce de 1998 yılında, bu sefer Şampiyonlar Ligi Ön Elemeleri’nde bir diğer temsilcimiz Galatasaray’la eşleştiğini hatırlayacaktır. O dönem Galatasaray rakibine 2 maçta toplam 5-3’lük üstünlük sağlayarak yoluna devam eden taraf olmuştu. Bakalım temsilcimiz Fenerbahçe 18 yıl sonra aynı başarıyı tekrarlayabilecek mi?

 

Son Maçlar ve Kadro

Ekibimiz Fenerbahçe’ye göre daha fazla resmi maç yapmış olan Grashoppers, bu sezon İsviçre Ligi’nde 4, Avrupa Ligi’nde 4, İsviçre Kupası’nda da 1 maça çıktı. Bu maçların skorları ise şu şekilde:

14.07.2016 Reykjavik 3 – 3 Grasshoppers (AVL)

21.07.2016 Grasshoppers 2 – 1 Reykjavik (AVL)

24.07.2016 Grasshoppers 2 – 0 Lausanne (İSVL)

28.07.2016 Grasshoppers 2 – 1 Apollon (AVL)

31.07.2016 Luzern 4 – 3 Grasshoppers (İSVL)

04.08.2016 Apollon 3 – 3 Grasshoppers (AVL

07.08.2016 St. Gallen 2 – 1 Grasshoppers (İSVL)

11.08.2016 Thun 2 – 1 Grasshoppers (İSVL)

14.08.2016 Old Boys 0 – 2 Grasshoppers (İSVK)

 

Fenerbahçe ile karşılaşmadan önce 9 maç yapmış olmaları kendileri için bir avantaj olsa da, Grasshoppers’ın şimdiye kadar iyi bir performans sergileyemediğini söylemek mümkün. Ligde 4 maçta aldığı 3 puanla 10 takım arasından 8. Olan Grasshoppers, Avrupa Ligi’nde karşılaştığı Reykjavik ve Apollon’u da çok tatmin edici skor ve oyunlarla elemedi. Özellikle Apollon deplasmanında oldukça etkisiz görünen Grasshoppers, uzatmalara giden maçta 2 gol bularak rakibini elemeyi başardı. Bu maçların 7’sinde forma giyen ve 7 gole imza atan kanat oyuncusu Caio takımın en hazır oyuncusu gibi görünüyor. Ayrıca maç başı ortalama yaklaşık 2 gol yiyen Grasshoppers’da genç defans hattının başarısı sorgulanmaya açık.

 

Grasshoppers’ın güncel kadrosu şu şekilde:

Kaleci: Joel Mall, Vaso Vasic, Mateo Matic

Defans: Alban Pnishi, Jan Bamert, Alexandre Barthe, Jean-Pierre Rhyner, Nemanja Antonov, Benjamin Lüthi, Numa Lavanchy*

Orta Saha: Kim Kallström, Marko Basic, Harun Alpsoy, Nikola Gjorgjev, Gubari Sherko, Caio, Mergim Brahimi, Semir Music, Runar Mar Sigurjonsson*, Lucas Andersen*

Forvet: Florian Kamberi, Haris Tabakovic, Ridge Munsy*

*Yeni transfer olan oyuncu

 

Muhtemel Formasyon ve Detaylı Kadro Analizi

 

Screen Shot 2016-08-17 at 07.05.00Grasshoppers bu sene kadrosuna 4 tane kritik transfer yaptı. Ajax’tan gelen sol kanat oyuncusu Andersen, sağ bek Lavanchy, ofansif orta saha Sigurjonsson ve Thun’dan gelen forvet Munsy. Bu sezon şu ana kadar oynanan çoğu maçta bu oyuncuları kullanan Grasshoppers’da taktiksel diziliş ise maçtan maça değişiklik gösteriyor. 4-1-4-1 ve 4-2-3-1 dizilişleri öne çıkan dizilişler. Ancak 4-1-4-1’i kullandığında daha ofansif oyuncularla oynadığını hesaba kattığımızda Fenerbahçe karşısında özellikle Kadıköy’de iki ön libero Basic ve Kallström’le oynama ihtimalinin fazla olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni transferlerden Danimarkalı Andersen’in bir sakatlığı var. Bu yüzden ilk 11’de olup olmayacağı net değil. Eğer 11’de olmazsa onun yerine sahada Gjorgjev veya Brahimi olacak gibi görünüyor. Bu belirsizliğin dışında kadroda başka bir sürpriz olması beklenmezken, orta sahada sol ayağını hala etkili bir şekilde kullanabilen Kallström ve son maçlardaki golcü performansıyla dikkat çeken sağ kanat oyuncusu Caio kritik isimler olarak öne çıkıyor. Yeni transfer Munsy’nin de fizik olarak hem çabuk hem de güçlü olduğunu belirtmekte fayda var.

 

 

 

Taktiksel analiz

2015 yılında takımın başına geçen Tami, futbola modern bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Takımının sahada 11 kişi olarak hücum edip, 11 kişi olarak savunma yapmasını, adeta bir bütün gibi hareket etmesini hedefliyor. Oyuncularından hücumda cesur bir şekilde hareket etmelerini, savunmadayken ise kompakt bir yapıyı koruyarak rakiplerine boşluk tanımamalarını istiyor. Tami’nin Grasshoppers’taki iki sezonluk kariyerine baktığımızda 4-4-2, 4-2-3-1, 4-1-4-1 ve hatta 3-4-3 gibi birçok farklı dizilişi kullandığını görüyoruz. İsviçre basınında da Tami’nin en önemli özelliğinin rakibinin stratejisini analiz edip, karşı takımın eksiklerine ve güçlü yönlerine göre taktiksel değişiklikler yapması olduğu söyleniyor. Hoca da bu felsefesi doğrultusunda farklı dizilişlere ve oyun tarzlarına adapte olabilen, futbol bilgisi yüksek oyuncuları transfer etmeye çalışıyor.

Takımın en kariyerli ismi ve kaptanı hepimizin tanıdığı Kim Kallström. Kallström ilerleyen yaşının etkisiyle eski fiziksel görüntüsünden uzak. Ancak tekniği ve oyun görüşüyle topu derinden alarak oyun kuruculuk görevi yapıyor ve Grasshoppers ataklarına yön veriyor. Geçen sezonun yıldızı Dabbur’un takımdan ayrılması sonucu bu sezon hücumda gol yükünü çeken isim ise Brezilyalı Caio. Şu ana kadar oynadığı 7 resmi maçta 7 golü olan Caio, her iki kanatta da görev yapabiliyor. Ancak klasik bir kanat oyuncusundan daha ziyade kanatta oynayan bir forvet oyuncusu olduğunu söyleyebiliriz.

 

 

Hücum

Grasshoppers oyun felsefesi olarak genelde hücuma geriden pas yaparak çıkmaya çalışıyor. Kale vuruşlarında kaleciler degaj yapmıyor, savunma oyuncularına veya geriye yaklaşan Kallström’e topu aktarıyorlar. Ancak Kallström haricindeki oyuncuların teknik kapasitesi çok yüksek olmadığı için önde baskı yediklerinde topu ileri vurmak zorunda kalabiliyorlar. Aşağıdaki resimde Grasshoppers’ın topu kaleden oyuna sokmaya çalıştığı bir pozisyonu görüyoruz. İki stoper kenarlara açılmış, ortada ise Kallström topu alabilmek için kaleciye yaklaşıyor. Ancak Apollonlu oyuncuların baskısı Kallström’ün topla rahat etmesini engelliyor ve birkaç kısa pas sonucunda kaleci Mall topu ileri şişirmek zorunda kalıyor.

Foto1

Grasshoppers’ın bu sene geliştirdiği tehlikeli ataklarda Kallström’ün önemli payı olduğunu söylememiz lazım. Takımın orta sahada yaptığı kısa pasları yöneten isim. Özellikle tek toplarla takımın pas temposunu hızlandırabiliyor. Ancak bunun dışında zaman zaman kanatlara attığı 40-50 metrelik paslarla kanat oyuncularını tehlikeli noktada buluşturabiliyor. Bunun örneklerini her iki Apollon maçında da görmek mümkün. Aşağıda ikinci maçta Grasshoppers’ın attığı ilk golde yeni transfer Andersen’e attığı topun bir görüntüsü mevcut. Topla buluşan Andersen göğsüyle iyi bir kontrol ve düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderiyor. Kallström’ün duran topları kullanan isim olduğunu ve Grasshoppers’ın buralardan da zaman zaman pozisyon bulduğunu belirtmekte de fayda var.

Foto2

Geçen sezon ligde 19 gol 13 asistle oynayan Munas Dabbur’un takımdan ayrılması hücum hattında bir eksiklik yaratmış durumda. Yerine alınan Munsy şu ana kadar 8 maçta 2 gol 1 asistle oynuyor. Siyahi oyuncu her ne kadar hücumda hareketli ve istekli görünse de henüz beklenen skor katkısına ulaşabilmiş değil. Takımın oyun stiline adapte olmakta sorun yaşadığını söyleyebiliriz. Bunun sonucu olarak da yük kanat oyuncularına binmiş durumda. Grasshoppers’ta hücum oyuncuları maç içerisinde ve maçtan maça değişse de bu sezon genel olarak sol açıkta Andersen, sağ açıkta Caio oynuyor demek yanlış olmaz. Andersen takıma Ajax’tan yeni transfer oldu. Sakatlığı nedeniyle ligdeki son maçı kaçırmış olsa da 7 maçta 2 gol 2 asistle oynuyor. Andersen’in hücumda çizgiye yakın oynadığını, topu çizgide alıp zaman zaman sağ ayağıyla içe kat ederek tehlike yaratmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Yine Andersen’in yokluğunda oynayan Gjorgjev de benzer tarzda bir isim.

Sağ açıktaki Caio ise forvet özellikli bir oyuncu. Teknik becerisi takım ortalamasına göre kuvvetli, bu sayede zaman zaman diğer arkadaşlarına da servisler yapabiliyor. Hücumlarda zaman zaman kanadı boşaltarak ortaya yaklaştığını ve adeta 2. bir forvet gibi görev aldığını görüyoruz. Bu da arkasında oynayan bek oyuncusuna kullanacağı bir koridor açmış oluyor. Caio’nun bu özelliği sayesinde özellikle yeni transfer Lavenchy’nin sağ bek oynadığı maçlarda Molde’de izlediğimiz Linnes gibi sprintlerle hücuma katılma imkanı bulduğu ve ileriye hareketlilik getirdiğini söylemek mümkün. Ancak tabii ki bu çıkışlarla arkasında da zaman zaman boş alan bırakabiliyor. Hocanın bu sezon 3-4-3 oynamayı denemesinde de hücumla savunma arasında dengeyi bulma çabası etkili olmuş olabilir.

Caio gol yollarına yakın bir isim olması sonucu bu sezon 7 maçta 7 gol bulmayı başardı. Özellikle yerden köşelere yaptığı vuruşlara dikkat edilmesi ve çok fazla alan tanınmaması gerek. Luzern maçında Grasshoppers’ın bulduğu son gol hem Caio’nun, hem de Andersen’in etkinliğini göstermesi açısından iyi bir işaret. Bu dakikada sol kanada geçen Caio, Andersen’in ortada kaptığı topla beraber sol kanattan koşu yapıyor. Andersen’in güzel pasında topla buluşuyor ve topu yakın köşeden ağlarla buluşturuyor.

Foto4

Grasshoppers’ın kanat hücumlarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken son nokta kanatlardan açılan ortalar. Grasshoppers’ın iki kanat oyuncusu da ters kanattan atak geliştirilirken ceza sahasına giriyor. Bunun sonucu olarak da yapılan ortalarda arka direkte etkili olma imkanı bulabiliyorlar. Apollon’la içeride oynanan maçta Lavenchy’nin son dakika golü ve Luzern’le oynanan maçtaki ilk gol bunun sinyalini veriyor. Dolayısıyla Fenerbahçe’li savunma oyuncularının doğru pozisyon alarak bu ortaların tehlikeli bölgeye gitmesine izin vermemesi önemli olacaktır.

 

Savunma

Daha önce de belirttiğimiz gibi Grasshoppers savunmayı takım halinde yapmaya çalışan bir takım. Top rakipteyken hep beraber topun arkasına geçip sıkı bir savunma yapmaya çalışıyorlar. Ancak yetenek ve taktik becerileri kısıtlı olan oyuncuların bunu her zaman başarılı bir şekilde uygulayamadığı bir gerçek. Zaten bu sezon ligde ve Avrupa’daki 8 maçında 16 gol yemesi de bunun bir göstergesi. Yediği gollerin dışında özellikle Apollon deplasmanında birçok pozisyon da veren Grasshoppers’ın savunmada etkisiz oluşunun birkaç nedeni var.

İlk olarak Grasshoppers savunma 4’lüsü ve kalecisi oldukça genç isimlerden oluşuyor. Defans dörtlüsünün yaş ortalaması 23 ve takımda ilk iki tercihi olan kaleciler 25 ile 26 yaşında. Her ne kadar önlerinde Kim Kallström gibi tecrübeli bir isim olsa da temel savunma 4’lüsünde liderlik görevini üstlenecek bir oyuncu eksiği var.

Savunmanın ikinci sıkıntısı kanatlardan ters kanada doğru savunma arkasına atılan toplarda yaşanıyor. Bu toplarda bekler zaman zaman adamlarını kaçırıyorlar. Ayrıca iki bekin boylarının 1.74 ile 1.76 olması, iyi pozisyon alınamadığında bu tür topları kafayla savuşturmayı da zorlaştırıyor.

Rövanş maçında Apollon’un sol kanattan gelen ortayla Grasshoppers karşısında 3-1 öne geçtiği gol bu tür pozisyonlara bir örnek.

Screen Shot 2016-08-17 at 07.31.06

Screen Shot 2016-08-17 at 07.31.31

Son olarak Grasshoppers yan topları ve duran topları savunmakta oldukça sıkıntı yaşıyor. Her iki Apollon maçında da kornerden 1’er gol yemeleri bunun net olarak kanıtı. Bu zaafta yine beklerin boylarının kısa oluşu ve savunma oyuncularının tecrübe eksikliği sebebiyle yan ve duran top savunmasında sıkıntı yaşaması önemli etkenler.

 

Sonuç

Grashhoppers genel olarak bakıldığında Fenerbahçe’ye göre çok daha düşük kalitede bir takım. Fenerbahçe her ne kadar Şampiyonlar Ligi’nde elenmiş ve henüz yeni teknik direktör değiştirmiş olsa da, bünyesinde bulundurduğu yetenekli ve tecrübeli oyuncular sayesinde Grasshoppers’ı rahat geçip Avrupa’da yoluna devam edecek seviyede.