Doğum Tarihi: 21.02.1988 (28 yaşında)

Mevki: Forvet

Takımı: Dinamo Bükreş

Ülkesi: Fransa

Değeri: 1.250.000 €                  

Sözleşme Sonu: 30.06.2017

 

Profil

Harlem-Eddy Gnohere, Fildişi Sahili asıllı bir oyuncu fakat Paris’te dünyaya geldi. 11 yaş büyük ağabeyi Arthur, Fransa’da futbol oynadığı için ailesiyle birlikte bu ülkeye taşınan Harlem, futbola bir dönem Arthur’un da formasını giydiği Cannes takımının altyapısında başladı. Burada bir sene oynadıktan sonra 16 yaşında Troyes’e transfer oldu. Burada iki sezon geçirdikten sonra A takıma yükselemedi ve yıllarca sürecek olan gezintisine başladı. 2007/08 sezonu için İsviçre 2.Lig takımlarından FC La Tour/la Paquier ile anlaştı. İlk profesyonel sezonunda 14 maça çıkan genç Harlem 3 gol atmayı başardı. 2008/09 sezonunda yine aynı ligde mücadele eden FC Bulle ile bir sezonluk anlaşan Gnohere, 28 maçta 18 gol atarak bir anda dikkatleri üzerine çekti. 2009/10 sezonunu da yine aynı ligdeki UGS Geneve’de geçiren oyuncu 24 maçta 15 gol attı. Alt liglerde başarılı performanslar göstermesine rağmen bir türlü üst düzey futbol oynama şansı bulamıyordu. 2010/11 sezonunda bu kez de Belçika İkinci Ligi ekiplerinden Excelsior Virton’a transfer olan oyuncu 25 maçta tam 22 gole imza atarak patlamasını gerçekleştirdi.

2011/12 sezonunda Charleroi 100 bin € bonservis ödeyerek kendisini kadrosuna kattı. Yine Belçika İkinci Ligi’nde mücadele eden Gnohere, 32 maçta 18 gol 5 asistlik performans gösterirken Charleroi de rahat bir şekilde şampiyon olarak Birinci Lig’e çıkmayı başardı. Fransız oyuncu en sonunda en üst seviyede oynama fırsatı bulmuştu. Fakat işler pek de istediği gibi gitmedi ve 2012/13 sezonunda devre arasına kadar çıktığı 17 karşılaşmada yalnızca 2 gol atıp 1 asist yapabildi. Bu performans onun bir alt ligdeki Westerlo’ya kiralanmasına sebep oldu. Burada da 14 maçta 1 gol atarken fazla kiloları yüzünden eleştirilmeye başlanmıştı. 2013/14 sezonunda Charleroi, Gnohere’ye bir şans daha verdi fakat 1.lig kendisine fazla gelmişti. Yine başarısız bir ilk devre geçiren Gnohere, 10 maçta 1 gol 1 asist yapabildi ve ikinci devre için bir alt ligi Royal Excel Mouscron’a kiralandı. Burada 11 maçta 5 gol attı. 2014/15 sezonu başında kendisinden ümidi kesen Charleroi, Harlem’i İkinci Lig ekibi Raec Mons’a bedelsiz olarak yolladı. Burada 24 maçta 11 gole imza atan Fransız, kariyerini toparlamak için çaba sarf ettiğini göstermiş oldu.

2015/16 sezonu başında beklediği teklif Romanya’dan geldi. Sözleşmesi biten Gnohere’yi Romanya’nın en köklü ekiplerinden Dinamo Bükreş istiyordu. İlk geldiği dönemde 96 kilo olan Gnohere, 11 kilo vermeyi başardı ve kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi. Dinamo’da çıktığı 41 karşılaşmada 18 gol atarken 7 de asist yapmayı başardı. Kilolu olduğu şeklindeki eleştirilere de her golü sonrasında kaslarını sıkarak ya da karın kaslarını göstererek cevap vermeyi tercih etti. Kariyerinin en olgun dönemine giren Harlem, içinde bulunduğumuz 2016/17 sezonunda şu ana kadar çıktığı 9 karşılaşmada 4 gol atıp 2 asist yaptı ve Romanya’da gol krallığı için en önemli adaylardan biri konumunda. 

Genellikle 4-2-3-1 ya da 4-3-3 düzeninde sahaya çıkan Dinamo Bükreş’te en uçta tek forvet olarak Gnohere’yi görmek mümkün. Kariyeri boyunca genellikle tek forvet olarak forma giyen Gnohere’nin çift forvetli bir düzende nasıl bir performans göstereceği ise soru işareti diyebiliriz.

 

Güçlü Yönleri

Harlem Gnohere’yi tek kelimeyle ifade etmek gerekirse, bu kelime kesinlikle “güç” olacaktır. Belçika’da oynadığı dönemde formasının arkasına yazılacak kadar kendisiyle özdeşleşen Bizon lakabını, inanılmaz gücüyle almış. Zaman zaman kilo problemi olarak değerlendirilecek kadar iri bir yapısı olan Gnohere, müthiş bir kuvvete sahip. Stoperlerin asla mücadele etmek istemeyeceği bir yapıda olan Fransız oyuncu, beklerle kaldığı zaman fiziksel üstünlük kurmakta hiç zorlanmıyor. Maç başına girdiği 20 ikili mücadelenin yüzde 50’sini kazanıyor ve özellikle ileride top tutarak takımının rahatlamasını sağlıyor. Üç savunmacıyla boğuşup topu sakladığı ve takım arkadaşlarının hücuma katılmasını beklediği pozisyonlara rastlamak çok olağan bir durum. İtilmesi ve pozisyonunun bozulması çok zor bir oyuncu. Rakip stoperler kendisiyle pozisyon alma mücadelesine girince çok fazla faul yapmak zorunda kalıyorlar. Maç başına 2’den fazla faule maruz kalıyor.

Fiziğinden ve dış görüşünden beklenmeyen bir tekniği var. Sol ayağını çok iyi kullanabiliyor. Özellikle ceza sahası içerisinde bitiriciliği iyi düzeyde. Maç başına 3.3 şut atıyor. Kaleyi denemeyi çok seviyor. Bu şutların %33’ünde kaleyi bulabiliyor. Aynı zamanda takımın penaltıcısı ve penaltı noktasında pek fazla hata yapmıyor. Sol ayağıyla çok teknik penaltılar kullanabiliyor. Özellikle hava toplarında çok etkili. Maç başına 11 kez hava topu mücadelesine giriyor ve %50’sinden galip çıkıyor. Ceza sahasındaki hava toplarında da çok etkili. Kariyeri boyunca bir çok golü kafayla attı. Kaleciyle birlikte yükselip, daha yüksekte topla buluşabildiği pozisyonlar var. Fiziğinden beklenmeyecek bir atletizme sahip. Çok sert ve isabetli kafa vuruşları yapabiliyor. Takımında kale vuruşları genellikle kendisine doğru atılıyor. Harlem, bu toplara vuramasa bile rakibin rahat vurmasını engelliyor ve en azından taç kazandırmayı başarıyor. Topun kendi takımında kalmasına büyük katkı sağlıyor. Boyu çok uzun olmasa da havadan toplarda yerden olduğundan daha etkili bile diyebiliriz.

Bu kadar güçlü, kuvvetli olmasına rağmen çok yavaş bir oyuncu değil. Özellikle topsuz koşularında kısa mesafede çabuk olmasa da uzun mesafede hızlı bile sayılabilir. Savunma arkası koşuları çok iyi zamanlamayla yapıyor ve çok fazla ofsayta yakalanmıyor. Topsuz oyunda da gerçekten çok iyi. Duracağı yeri, hareketlenmesi gereken bölgeleri çok iyi biliyor. Karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda sol ayağıyla etkili vuruşları var. Ayak içini iyi kullanıyor. Uzaktan da kaleyi denediği oluyor fakat sert vuruşlar yapabilse de çok etkili olduğu söylenemez. Belçika dönemlerinde frikik denemeleri de oluyordu fakat seviye yükselip bu vuruşlarındaki kaliteyi yükseltemeyince Dinamo’da frikiklerin başına hiç geçmedi. Neyi yapıp neyi yapamadığını bilen, kendisinin farkında olan bir oyuncu. Bunda belli bir yaşa gelmiş olmasının da etkisi var. Maç içinde çok fazla gereksiz deneme yapmıyor, güçlü yönlerini ön plana çıkarıyor. Zaman zaman etkili dribblingler yapabiliyor. Maç başına 2.2 dribbling yapan oyuncunun başarı yüzdesi %54. Özellikle hızlı hücumlarda yaptığı dribblinglerin sonunu çok ince ara paslarıyla getirebiliyor. İyi sayılabilecek bir saha görüşüne sahip. Sol ayağıyla net gollük fırsatlar yaratabiliyor. Maç başına 2.2 kilit pas denemesi yapıyor ve bu pasların 1.2’si arkadaşlarıyla buluşarak gol pozisyonuna dönüşüyor.

Genellikle kalabalık savunma arasında topla buluşan Gnohere, top kontrolü konusunda da yeterli bir seviyede. Sırtı dönük top almayı ve bu toplarda servis yapmayı da becerebilen bir oyuncu olan Gnohere özellikle sol kanattan koşu yapan oyunculara iyi servisler yapabiliyor. Savunmayla mücadele ettikten sonra ayakta kalıp pas ya da şut çıkartabiliyor. Boğuşmayı çok seven bir oyuncu. Hırsı ve motivasyonu üst düzeyde. Maçtan kopmuyor ve arkadaşlarını da ateşliyor. Attığı gollerden sonra yaptığı hareketlerden dahi ne kadar hırslı bir oyuncu olduğu belli oluyor. Bu yüzden taraftarların da en sevdiği oyunculardan biri olmuş durumda. 

 

Zayıf Yanları

Kariyeri boyunca alt liglerde başarılı olabilmiş bir oyuncu olan Harlem Gnohere, kariyerindeki sıçramayı çok geç yaşta yapabildi. Bu yaptığı sıçrama, mental olarak güçlü olduğunu ve asla pes etmediğinin göstergesi olsa da artık 28 yaşına geldi. Romanya Birinci Ligi’nde iki sezondur düzenli olarak gol atıyor ve kariyerinde bir sıçrama daha yapmak istiyorsa bu sezon takımından ayrılmak zorunda. Seneler boyu kilo problemi olduğu için çok çalışmayı sürdürmesi gerekli. Sol ayağını iyi kullanan oyuncunun sağ ayağını kullanmaktan sürekli kaçındığını görüyoruz. Zorunda kalmadıkça sağ ayağıyla pas dahi vermek istemiyor, çoğunlukla sol ayağıyla topuk pası deniyor. Sağ ayağıyla attığı şutlar da genellikle çok cılız ve etkisiz kalıyor. Çok mücadeleci bir oyuncu bu yüzden genellikle pozisyonları kendi bitirmek istiyor ve biraz bencil bir oyuncu olmasına sebep oluyor. Maç başına yalnızca 19 pas yapıyor. %78 gibi iyi bir yüzdesi olsa da pas oyununa katkısını arttırması gerekiyor.

Özellikle sırtı dönük servis yapabilecek bütün özelliklere sahipken daha çok savunma arkası koşular denemesi asist sayısının düşük kalmasına yol açıyor. Yüzü kaleye dönükken verdiği kaliteli pasları sırtı dönük oyunda göremiyoruz. Çok fazla fiziksel mücadeleye girdiği için biraz fazla faul yapabiliyor. Bunda fiziksel üstünlüğünün katkısı da var. O kadar güçlü ki, yaptığı nizami şarjlar bile hakemler tarafından aşırı güç kullanımı olarak değerlendirilebiliyor. Yine fiziksel özelliklerinin bir sebebi olarak dar alanda yavaş kalabiliyor. Özellikle ayağında top varken bu sıkıntısı ortaya çıkıyor. Uzaktan attığı şutların da kalitesini arttırması gerekiyor. Hücum pres çok yapmayan bir oyuncu çünkü gücünü ve kondisyonunu idareli kullanmaya çalışıyor. Zaman zaman çok yorulduğu ve oyundan çıkmak zorunda kaldığı oluyor. Kondisyonu çok fazla sorun yaratmasa da geliştirilebilir. Tabi belli bir yaşa gelmiş bir oyuncu ve bu yaştan sonra bu zayıf yanlarını ne kadar kapatabilir bilinmez fakat son iki sezonda gösterdiği gelişime bakılırsa bir kaç özelliğini daha geliştirmesi olasılıklar dahilinde. 

 

Benzediği Oyuncular: Wilfried Bony, Herve Tum

Herve Tum da ülkemize 28 yaşında gelmiş ve yıllarca çeşitli takımlarda forma giymişti. Harlem Gnohere de kariyerinin en olgun dönemine giriyor ve ligimizde başarılı olmak için yeterli tecrübeye sahip. Oyun tarzı olarak ligimize çok uyabilecek bir oyuncu ve Tum gibi fiziğini kullanarak uzun yıllar düzenli katkı verebilir. Pozisyon bilgisi ve hava toplarındaki etkinliği, iki oyuncunun ortak yönlerinden. Bony ise bu tarzın çok üst düzeydeki temsilcilerinden. Tabii ki Harlem o kadar kaliteli bir oyuncu değil ve asla o seviyelere çıkamayacak fakat tarz ve fiziksel yapı olarak Bony’i andırıyor. 

 

Gelebileceği Takımlar: Kasımpaşa, Adanaspor, Kardemir Karabükspor, Kayserispor, Antalyaspor

Ligimizde çoğu takımın üst düzey bir yabancı forveti var. Fakat burada saydığımız takımlarda belirgin bir bitirici eksikliği göze çarpıyor. Özellikle Adanaspor ya da Karabükspor’da çok başarılı olabilecek bir forvet olan Harlem Gnohere ile ilgili, geçtiğimiz hafta Steaua Bükreş başkanı Becali, mutlaka Ocak ayında transfer etmek istediklerini belirtti. Yaz aylarında kısa bir süre de olsa Adanaspor ile adı anılan Harlem’in sözleşmesi sezon sonu sona eriyor. Sözleşmesini uzatmaya yanaşmadığı için geçtiğimiz hafta B takıma yollandı ve geçtiğimiz hafta 3.Lig’de mücadele eden Dinamo Bükreş-2 ile maça çıktı. Ocak ayında verilecek 400 bin € civarı bir bonservis bedeli, Dinamo’yu ikna etmeye yeterli olacaktır. Steaua’nın senelik 150 bin €’ya ikna ettiği düşünülünce ülkemizde alabileceği maaş ve futbol kalitesi kesinlikle kendisinin ülkemize gelmeye sıcak bakmasına neden olabilir. Tecrübesiyle çabucak ülkemize adapte olup başarılı bir performans sergilerken attığı goller ve oyun tarzıyla taraftarın da sevgilisi olması çok yüksek bir ihtimal olarak gözüküyor. 

 

TrScouts Notu: Oyuncu 08.01.2017 tarihinde 250.000 € bedel ile FCS Bükreş takımına transfer olmuştur.

 

Transfermarkt profili

 

https://www.youtube.com/watch?v=J9Xtp24Js58