Doğum Tarihi: 30.01.1988 (28 yaşında)
Mevkii: Sağ Bek, Ön Libero
Takımı: Sao Paulo
Ülkesi: Brezilya
Değeri: 1.250.000 €
Sözleşme Sonu: 31.12.2017
Profil
30 Ocak 1988 tarihinde, Brezilya’nın Minas Gerais eyaletinin Juiz de Fora kentinde dünyaya gelen Hudson Rodrigues dos Santos, bilinen adıyla Hudson, abilerinin futbolcu olması ve babasının da teşvik etmesi vesilesiyle henüz 5 yaşında doğup büyüdüğü kentin yerel takımlarında futbol eğitimi almaya başladı. 18 yaşında Santos’la imzaladığı profesyonel kontrat, onun futbol dünyasında attığı ilk büyük adım oluyordu. 2008 senesine kadar Santos’ta kalan Hudson, bu süreçte forma şansı bulamadı. Ardından 2012’ye kadar olan 4 yıllık süreçte sırasıyla Ituano, Santa Cruz, Red Bull Brasil, Comercial gibi takımlarda forma giydi. 2012 yılında transfer olduğu Oeste kulübünde Brezilya Serie C şampiyonluğu elde etti. Oeste’de takımın önemli oyuncularından birisi olamadı ve Brasiliense takımının yolunu tuttu. Brasiliense’de de fazla tutunamayan Hudson, sürpriz bir şekilde Botafogo aktarmalı olarak Sao Paulo’ya transfer oldu.
Sao Paulo’da ilk sezonunda Fenerbahçe’den tanıdığımız Josef de Souza’nın yedeği olan Hudson, 19 maça çıktı ve sahada ortalama 56 dakika kaldı. İkinci sezona da yedek olarak başlamışken, Josef’in Fenerbahçe’ye transferiyle ilk 11’e girdi ve o günden bu yana formayı kimseye kaptırmadı. Bu sezon 48 maçta toplam 3227 dakika sahada kaldı ve 67 dakikalık bir ortalama yakaladı. Attığı 2 golün yanı sıra 7 de asist yaparak küçümsenemeyecek bir katkı verdi. Esas pozisyonu ön libero ve orta sahanın ortası olan Hudson, ihtiyaç halinde hocaları tarafından sağ bek pozisyonunda da görevlendiriliyor. Orta sahada oynadığı zamanlarda Hudson’u ya dörtlü defans bloğunun önünde savunma ağırlıklı bir rolde, ya da 8 numara diye tabir ettiğimiz oyuncu rolünde izliyoruz.
Güçlü Yönleri
Saha içinde 3 farklı rolde oynayabilmesi, bu 3 rol için de gerekli olan top çalma ve pozisyon alma beceresine sahip olması sebebiyle Hudson, aynı pozisyonda oynadığı oyunculardan bir adım önde. Orta sahada oynadığında ona neredeyse tamamen defansif bir rol yükleniyor. Top rakipteyken tek görevi pres yapıp topu kazanmak ve en yakınındaki oyuncuya teslim etmek. Top takımındayken ise 1. ve 2. bölgede pas trafiğine dahil oluyor. Oynadığı pozisyon dolayısıyla da genellikle bu bölgedeki oyuncuların pas açılarına pozisyon alıp, topun takımında kalmasını sağlıyor. Top hakimiyeti iyi olması dolayısıyla, buluştuğu topları hemen her maç %90’ın üzerinde olumlu kullanıyor. Önünde boşluk bulduğu zamanlarda topu ileri taşıyıp, takımının rakip sahaya yerleşmesini sağlıyor. Oldukça sakin bir karaktere sahip ve gereksiz kart görmüyor. Tam bir takım oyuncusu olması ve bu seviyelerde yeni yeni forma bulması sebebiyle sahada tüm gücüyle mücadele ediyor.
Zayıf Yanları
Hudson, bir bek için gerekli olan defansif özelliklere sahip olsa bile, esas pozisyonu burası olmadığı için orta açma ve hücuma çıkma konularında biraz yetersiz kalıyor. Boyunun 1,79 olması sebebiyle hava toplarında etkisiz, defansta eşleştiği oyunculara zaman zaman vuruş şansı tanıyor. Oyun kurma meziyetleri çok iyi seviyelerde değil, aldığı topları genellikle yakınındaki arkadaşlarına iletiyor ve hücum anlamında opsiyon yaratamıyor. Topa müdahalelerde yeterli sertliğe sahip değil ancak doğru yerde durarak bu açığını kapattığını söyleyebiliriz. Üst düzey liglerde oynamaya geç başladığı için maç tecrübesi yüksek değil.
Benzediği Oyuncular: Maxime Gonalons (O.Lyon), Sergio Busquets (Barcelona)
Hudson, elbette Gonalons ve Busquets kadar kaliteli bir oyuncu değil. Ama tıpkı bu oyuncular gibi, saha içinde defans hattının önünde pozisyon alarak kazandığı topları kısa ve basit paslarla en yakınındaki arkadaşına veriyor. Takımının pas trafiğine de yüksek isabet yüzdesiyle katkı sağlıyor.
Gelebileceği Takımlar: Kasımpaşa, Gaziantepspor, Çaykur Rizespor, Bursaspor, Osmanlıspor, Eskişehirspor, Mersin İdmanyurdu
Bek de oynayabildiğini söylemiş olsak da, daha çok ön libero arayan kulüpler için uygun bir oyuncu. Çok pahalı değil ve neredeyse tüm kulüpler rahatlıkla karşılayabilir. Kalite olarak bakarsak, ligimizde tutunamayacağı takım sayısı beşi geçmez.