Doğum Tarihi: 23.04.1994 (22 yaşında)
Mevki: Forvet, Sağ Kanat
Takımı: Fortuna Düsseldorf
Ülkesi: Togo
Değeri: 1.000.000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2017
http://www.dailymotion.com/video/x5ab9go
Profil
Togo’nun Aledjo Kadara köyünde dünyaya gelen Ihlas Bebou, futbola ise Almanya’nın Garather SV takımında başladı. Daha sonra altyapı eğitiminde VfB Hilden’de devam etti ve 2011 yazında Düsseldorf tarafından keşfedilerek altyapıya dahil edildi. Altyapıda da şu anda olduğu gibi sağ – sol forvet ve santrfor mevkilerinde görevlendirilen Bebou, gol ve asist sayılarıyla dikkat çekince 2013/2014 sezonunda A takım kadrosuna dahil edildi. Sezona önemli bir sakatlıkla başlamasına rağmen çabuk toparlanan ve 19 yaşında ilk profesyonel lig maçına çıkan Bebou, 28 dakika forma şansı bulduğu Dynamo Dresden maçında etkili olamadı ve Düsseldorf’un 4. Lig seviyesinde yer alan ikinci takımının maçlarında forma giymeye devam etti. Henüz 5 maça çıkmışken son derece önemli bir sakatlık daha yaşayarak 2013/2014 sezonunu kapatan Bebou için kariyeri bu nedenle oldukça talihsiz başlamıştı. İlk profesyonel sezonunu sakatlıklarla geçirmesinin ardından ikinci sezonunda da (2014/2015 sezonu) aynı sakatlıkla mücadele eden genç oyuncu, yarısından fazlasını sakat geçirdiği bu sezonda da çalışmalarına devam etti ve ligin 24. Haftasında forma şansı bulabildi. 1,5 yıllık sakatlık sürecine rağmen formda bir performansla lige giriş yapan Bebou formayı kapmakta da zorlanmadı ve ligin kalan maçlarının tamamında forma şansı buldu. Çıktığı 10 maçta 2 gollük katkı veren Bebou için artık sakatlıklar geride kalmıştı ve bir sonraki sezona moralli ve iyi bir hazırlık süreci geçirmiş şekilde girme şansını yakaladı. Sakatlıktan döner dönmez ligin son 10 maçında formayı kapan genç oyuncu, yaz hazırlık dönemini de oldukça olumlu geçirdikten sonra 2015/2016 sezonuna da A takımın önemli bir parçası olarak başladı ve zaman zaman sonradan girerek zaman zaman da ilk 11’de başlayarak çıktığı 23 lig maçında 2 gol 4 asistlik katkı verdi ve daha da önemlisi hiçbir maçı sakatlık nedeniyle kaçırmadı. Sakatlıksız ve formda geçen bir sezonun ardından içinde bulunduğumuz sezona takımın önemli ilk 11 oyuncularından biri olarak başlayan forvet oyuncusu, toplamda 19 maçta forma giydi ve şimdiden 5 gol 5 asistlik istatistiğe ulaşmış durumda.
Togo milli takımının da değişilmezlerinden olan genç oyuncu, profesyonelliğinin ilk yıllarını sakatlık sorunlarıyla geçirmiş olmasına rağmen yaklaşık 2 yıldır gösterdiği istikrarlı performans ve bu sezon ulaştığı istatistikle Togo’nun Afrika Uluslar Kupası kadrosuna dahil edildi. Togo’nun çıktığı 3 maçta da 90 dakika süre alan oyuncu, 1 beraberlik 2 mağlubiyetle grup aşamasında turnuvaya veda edilse de çok önemli bir tecrübe edinmiş oldu.
Fortuna Düsseldorf’ta bu sezon 4-1-4-1 benzeri bir dizilişte 4’lünün sağında görev yapan Bebou, milli takımda ise 4-4-2 dizilişinin sağ kanadında görev alıyor. Kulüpte orta saha görevinden ziyade kanat forvet yeteneklerini sahaya yansıtabiliyor ve bu nedenle kaleye daha yakın oynayarak takımının önemli gol silahlarından biri oluyor. Milli takımda ise defansif katkı ve orta sahadaki pas alışverişine katılma görevi verildiğinden hücum anlamında kulüpteki etkinliğini gösteremiyor.
Güçlü Yönleri (Hız, Dribbling Becerisi, Top Tekniği, Her İki Ayağını Kullanabilmesi, Gole Yatkınlığı)
Bebou’nun hücum yetenekleri hakkında söylenmesi gereken ilk şey hızı. Saatte 35.05 km ile 2. Bundesliga’nın en hızlı 3. Oyuncusu olan Bebou için hız, oyununun çok önemli bir parçası. Toplu ve topsuz hareketlerinde hem dar alanda çabuk karar verip hareket edebilen hem de açık alanda deparlı koşularında fark yaratan bir isim olan Bebou, özellikle 2 yıl önceden kalan sakatlık sürecini istikrarlı bir şekilde forma şansı bulması sonucu geride bırakmasıyla fiziksel kapasitesinin zirvesine ulaşmış durumda. Hızını hem topla hem de topsuz koşularında kullanabilen Bebou, topla çok rahat hareket edebildiği için dribblinglerinde de genellikle ya hızını kullanarak rakibi geçiyor ya da çabuk hareketleriyle faule maruz kalıyor ve takımına faul kazandırıyor. Bu durum, %59’luk dribbling başarısı ile de istatistiğe dökülmüş vaziyette. Maç başına 8 dribbling denemesiyle bu alanda en yüksek sayıya ulaşan hücum oyuncularından biri olan Bebou’nun hem deneme sayısı hem de başarı oranı takımının hücum gücüne gözle görülür bir katkı sağlıyor. Her iki tarafa da çalım atabilen ve topla buluştuğu anda çabuk karar verebilen bir oyuncu görüntüsünde olan Bebou bu sayede önlem alması zor oyunculardan biri olmayı başarıyor. Verdiği kararları top hakimiyeti sayesinde rahatlıkla uygulayabilen Bebou orta yapma, şut çekme veya verkaçlarla ceza sahasına girme gibi temel hareketleri ortalama seviyede yapabiliyor ve bu nedenle de maç içerisinde olumlu hareket sayısı oldukça yüksek oluyor.
Altyapı eğitiminin tamamını Almanya’da almış olması ve genetik olarak sahip olduğu fiziksel özellikler sayesinde top kaybı sayısını çok aza indiriyor ve maceracı hareketlerle topu rakibe teslim etmekten kaçınıyor. Girdiği ikili mücadelelerde de oldukça başarılı olan genç oyuncu gücünü ve çabukluğunu kullanarak bu mücadelelerden ya galip taraf olarak ayrılıyor ya da takımına serbest vuruş kazandırıyor. Maç içerisinde 27 kez ikili mücadeleye girmesi ve %47 gibi bir hücum oyuncusuna göre oldukça yüksek bir başarı oranı yakalaması bunun en önemli göstergesi. İyi bir altyapı eğitimi sonucunda her iki ayağını da kullanabilmesi onu hücumun her bölgesinde etkili bir oyuncu yapıyor. Gol vuruşlarını, basit pasları ve orta yapma gibi temel hareketleri topu daha sık kullandığı sağ ayağına alma ihtiyacı hissetmeksizin yapabiliyor oluşu takımının hücumunun daha akışkan bir hal almasını sağlıyor. Bu tip seri hareketlerin ardından mutlaka savunma arkasına koşu yapmayı denemesi veya gol bölgesinde pozisyon alması, hem pozisyona girmesine hem de rakip savunmanın yıpranmasına ve onu kovalamak için pozisyonunu kaybetmesine yol açıyor. Etkisiz göründüğü maçlarda dahi her an tehlike yaratma ihtimali olan oyuncu, özellikle top ters kanattayken mutlaka ceza sahası içerisinde pozisyon alıyor. Hava toplarında da ortalama bir başarısı olan oyuncunun arka direkte pozisyon alması sonucu yapılacak ortalarda da tehlike yarattığını söylemek gerekiyor.
Zayıf Yanları (Tempo, Oyun İçi Devamlılık, Defansif Katkı)
Bebou’nun belirgin olarak göze çarpan en eksik yanı, oyun içi temposunun düşük olması. Gününde olmadığı zamanlarda onun sahada olup olmadığını birkaç kez kontrol etmek gerekebiliyor. Yukarıda sayılan özellikleri sayesinde her an kendini hatırlatabilecek bir oyuncu olsa da uzun süre maçtan kopması, takımı adına bu denli önemli bir silah olan bir oyuncu için kabul edilemez bir davranış. Maç içerisinde her daim konsantrasyonunu yüksek tutarak oyunun içinde kalmasını sağlamak, onunla çalışacak teknik direktör için şu anda en büyük mesai konusu gibi görünüyor. Bu eksiklik, ister istemez oyun temposunun da düşmesine yol açıyor. Hızı ve gücü sayesinde rakip sahada aradıkça, mücadele ettikçe, denedikçe etkili olan bir oyuncu için ayağını çizgiye basarak top beklemek ve top ayağına aldığında katkı sağlamaya çalışmak, takıma olan katkısının yarı yarıya düşmesi anlamına geliyor. Saha içerisinde sabit kalmaktan çok gezen bir oyuncu profilinde olan Bebou, bu şekilde konsantre olarak maç boyu temposunu koruduğu sürece maç içerisinde pozisyona girmekte zorlanmıyor ancak bu, her maçta kendisini göstermiyor. Özellikle milli takımda olduğu gibi 4’lü bir orta saha düzeninde sağ kanat oyuncusu olarak görevlendirildiğinde ceza sahasına hemen hemen hiç girmeden tamamladığı maçları görmek mümkün. En önemli silahını kullanmayan bir oyuncu da bu durumda haliyle potansiyel katkısının ancak yarısını sağlayabiliyor.
Son olarak defansif anlamda iyi niyetli bir oyuncu olsa da rakibini kendi ceza sahasına kadar takip ediyor oluşu her zaman takım savunmasına katkı sağladığı anlamına gelmiyor. Girdiği ikili mücadele sayısı yüksek olan bir oyuncu olmasına rağmen bu mücadelelerin çoğunun hücum bölgesinde olduğunu söylemekte fayda var. Takımıyla birlikte geri dönüşlerde sorun yaşamayan ve genellikle gerekli pozisyonu alan Bebou, iş defansif müdahale veya top kapma noktasına geldiğindeyse herhangi bir katkısı olduğunu söylemek zor. Bu durum, takım savunmasının eksik kalmasından çok Bebou’nun hücum katkısının azalmasına neden oluyor. Her pozisyonda neredeyse ceza sahasına kadar geri dönüşü eksiksiz yapan Bebou, bu bölgede kapılan toplara pek yardım etmemesinin yanında kazanılan toplarla yapılan hızlı hücumlara da maçın ilerleyen dakikalarında gereken katkıyı sağlayamayabiliyor. Bu anlamda daha ekonomik oynamayı veya yaptığı geri dönüşlerde somut defansif katkı sağlamayı mutlaka öğrenmesi gerekiyor.
Benzediği Oyuncular: Ryan Babel, Sadio Mane
En etkili performansını kanat forvet rolünde gösterse de iki forvetli dizilişlerde ikinci forvet olarak da zaman zaman görev alan Bebou, gole yatkınlığı, maç başına 2 şutu ve dribbling başarısıyla ve fiziğiyle ülkemizden Ryan Babel’e yakın bir oyun karakterine sahip. Bunun haricinde hızı ve her an tehlike oluşturma ihtimali olması ve tahmin edilebilir olmayışıyla Liverpool’da oynayan Sadio Mane’ye benzetilebilir.
Gelebileceği Takımlar: Bursaspor, Atiker Konyaspor, Medipol Başakşehir
Her röportajında en büyük hayalinin Bundesliga’da oynamak olduğunu söylemesine rağmen adı henüz bir Bundesliga ekibiyle ciddi olarak anılmayan Bebou, iyi bir teklifle çıkışta olan kariyerini ülkemizde devam ettirebilir. Üç büyük takımca da tercih edilebilecek olsa da mevcut kadro yapıları gereği yer bulmakta zorlanabilecek olması nedeniyle özellikle golcü kanat anlamında sorun yaşayan Bursaspor ile hızlı hücumlara yapacağı katkı ve takım savunmasını en iyi şekilde öğrenebileceği teknik direktörlerle çalışma fırsatı bulacağı Atiker Konyaspor ve Medipol Başakşehir gibi takımlara rahatlıkla uyum sağlayabilecektir.
2017’de sözleşmesi sona erse de sözleşmesinde 20 maça çıkması halinde kontratının otomatik olarak 2018’e kadar uzadığını ve şimdiden 17 maça çıkmış olduğunu, bu nedenle bu yaz yapılacak bir transferde bonservis ödenmesi gerekeceğini, bunun da yaklaşık olarak 1,5 M € seviyesinde seyredeceğini söylemekte fayda var.
