Premier Lig’in 8. Haftasında Leicester City, Manchester United’ı King Power’da konuk etti. Milli oyuncumuz Çağlar Söyüncü’nün ilk 11 de başladığı ve takımının ikinci golünü kaydettiği karşılaşma ev sahibinin 4-2’lik üstünlüğü ile sona erdi.

Maçın taktik analizine geçmeden önce iki ekibin kadrolarına ve saha dizilişlerine bir göz atalım.

Brendan Rodgers sezonda geride bıraktığımız yedi haftada takımını çeşitli varyasyonlar ile sahaya sürdü. 4 4 2, 4 3 3, 4 2 3 1 ve birisi Avrupa Lig’i birisi de Lig Kupası olmak üzere iki kez de 3’lü savunma yapısı ile oynayan Leicester City, ManU karşısına da radikal bir şekilde 3 4 3 olarak çıktı. Bu maça kadar sadece iki galibiyet alabilen ve üç defa mağlup olan Tilkiler son iki maçından da 2-2’lik beraberlikle ayrılmıştı.

Kırmızı Şeytanlar ise Ole Gunnar Solskjaer yönetiminde alışık olduğumuz şekilde sahaya 4 2 3 1 olarak dizildi.

Saha İçi

Derinde bekleyen yerleşmiş savunmaları açma konusunda sıkıntı yaşayan iki ekibin maçında ilk yarı hücum zenginliği açısından kısırdı. Kaydedilen iki golünde bireysel olarak ekstra işler olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ev sahibi ekip top rakipteyken baskıya 2. bölgede başlamayı tercih etti. Zaman zaman kaleciye kadar giden bir baskıya da şahit olduğumuz maçta Y. Tielemans’ın kaydettiği ilk gol de böyle bir baskı sonucu geldi. Bu anlarda Maddison ileride Vardy ve K. Ihenacho’ya katılarak 3’lü bir pres gücü oluştururken, derinde savunma yapıldığında geriye gelerek 3’lü bir orta saha hattı oluşturdu.

M. United’ın topa hakim olduğu anlarda ise Leicester City derinde 5 3 2 şeklinde bir dizilim ile sahaya yayıldı. Yukarıda bahsettiğimize paralel olarak Maddison’ın konumuna bakabiliriz.

Leicester City geriden oyun kurarken sağ stoper D. Amartey bir sağ bek gibi oyuna genişlik verdi. J. Evans ve Çağlar’a nazaran daha ileride topla buluşan Amartey doğal olarak önünde oynayan kanat beki R. Pereira’yı da ileri itti. Brendan Rodgers bunu ManU sol beki L. Shaw’ın hücum gücünü kısıtlamak ve oyunu L. Shaw’ın kanadından genişletmeyi tercih eden ManU’nun bu planına ket vurmak için düşünmüş olabilir. Aynı zamanda diğer ManU beki A. Wan-Bissaka’ya nazaran L. Shaw’ın arkasında boşluk verme şansı daha yüksek.

Kırmızı Şeytanlar ise rakip oyun kurarken sahada 4 4 2 şeklinde konumlandı. B. Fernandes ve Ronaldo’nun en uçta, Sancho ve Greenwood’un ise onlara yakın olarak daha içte konumlandığı hemen arkalarında da Pogba ve Matic’in yer aldığı bir ön alan presi izledik. Stoperler H. Maguire ve Lindelöf ise savunma çizgisini önde kurarken rakibin kanat bekleri ile Manchester bekleri eşleşti.

Ole Gunnar Solskjaer’in Bruno Fernandes’i Ronaldo’nun yanına atarak ön taraftaki pres gücünü artırma ve daha dinamik bir baskı uygulama planı oyunun diğer taraflarında defolara yol açtı. Oyun içinde merkezden bir eksilip ileride çoğalan ManU, Leicester orta sahasına karşı nicel olarak dezavantaj yaşadı. Merkezde sadece Pogba ve Matic ile savunma yapan Kırmızı Şeytanlar Leicester’ın geçişlerini savunma ve bloklar arası atılan pasları engelleme konusunda çaresiz kaldı. Özellikle ilk yarım saatten sonra Leicester merkez oyuncuları hatlar arasında çok kolay topla buluştu.

İkinci yarı karşılıklı top kayıpları ve hızlı hücum denemeleri ile başladı. Bu sekansta iki ekibinde uzaktan kaleyi yokladığı anlar oldu. Temponun arttığı bu anlarda Leicester Y. Tielemans ile Manchester ise Ronaldo ise net şut şanslarını gol ile sonuçlandıramadı.

Çağlar’ın kornerden kaydettiği gol ile öne geçen Tilkilerin oyundaki etkinliğini kırmak için Ole Gunnar Solskjaer golden hemen sonra merkezde daha dinamik olmak ve topu tutmak düşüncesiyle Mctominay – Matic ve J. Lingard – Greenwood değişikliklerini yaptı. Uzun bir sakatlıktan sonra ilk maçına çıkan ve Sancho’nun yerine oyuna dahil olan Rashford ile eşitliği sağlayan Kırmızı Şeytanlar golün santrasından tekrar kalesinde golü görerek geriye düştü.

Daha önce de bahsettiğimiz Manchester United merkez orta sahasının sorunları bu golde açıkça belli oluyor. Penaltı noktasında bomboş kalarak golü atan J. Vardy’nin etrafında onu rahatsız edecek bir tane Manchester’lı oyuncu yok. Pogba olması gereken yere ancak Vardy golü attıktan sonra gelebildi.

Uzun bir süredir kalesini gole kapatamayan Kırmızı Şeytanlar da savunmadaki zaaflar kaleci dışında her bölgede mevcut durumda. Pogba, Ronaldo, B. Fernandes, Greenwood, Sancho gibi oyuncular ile başarılı bir takım savunması nasıl yapılır, doğru oyuncu tercihleri nasıl olmalıdır, sahaya efektif bir oyun nasıl yansıtılır gibi soruların muhatabı olan Ole Gunnar Solskjaer umarım geç olmadan bu soruların cevaplarını bulur ve Manchester United şampiyonluk yarışından erken kopmaz.

Sonuç

Leicester City, ligde 4 maç sonra kazanırken, Kırmızı Şeytanlar’ın galibiyet özlemi 3 maça çıktı. Ayrıca Manchester United’ın Ole Gunnar Solskjaer yönetimindeki ligde 29 maçlık deplasmanda yenilmeme serisi de sona erdi.

Medya da teknik adamların yakıştırılmaya başlandığı ManU’nun önünde zorlu bir fikstür var. Atalanta, Liverpool, Tottenham, Atalanta, Manchester City, Watford, Villareal, Chelsea ve Arsenal ile oynayacak olan M. United gelecek adına çok umut vermeyen Ole Gunnar Solskjaer ile bunun altından kalkabilecek mi göreceğiz.