19 Aralık’taki deplasmanda oynadıkları Crystal Palace ağlarına 7 gol attıktan sonra, gol atma konusunda krize giren ve o maçtan itibaren oynadığı son 8 maçta yalnızca 6 kez topu filelerle buluşturabilen son şampiyon Liverpool,  Premier Lig’de son 9 maçından galibiyet alarak zirvede Manchester’ın Kırmızı tarafının üstünde zirveye kurulan City karşısında şampiyonluk yarışında var olma mücadelesi adına en kritik maçına çıktı.

İLK 11’LER VE DİZİLİŞLER:

Sezonu kapatan Van Dijk dışında Matip ve Gomez’in de sakatlıklarına rağmen Klopp, klasikleşen 4-3-3 saha içi yerleşiminden taviz vermedi ve orta saha merkez üçlünün gediklisi Fabinho ile genel beklentinin aksine Ozan Kabak yerine Henderson’u savunma ikilisine çekerek verim almayı hedefledi. City’nin de sakatlıklar konusunda rakibinden eksik yanı yoktu. Takımın dehası De Bruyne, savunmada Kylie Walker ve  hücum silahı Kun Aguero en dikkat çekici eksiklikler olmasına rağmen, skor katkısı olarak ise özellikle İlkay’dan yüksek verim alarak takımının bu sezon en golcü oyuncusu(17 maç-9 gol) olması hücumda çeşitlilik kazandırdı.

Pep’in takımı, bu sezon kendilerini zirveye taşıyan 4-3-3 dizilimi ile maça başlarken, savunma merkez ikilisinde Stone ve Dias ile rakibine göre kadro istikrarını korumayı tercih etmişti.

Deplasman ekibi, bu sezon savunma kısmında konsantrasyonunu üst seviyede tutarak, bu maça kadar 21 maçta 13 gol ile en az gol yiyen takımına erişirken, kalesini son 6 maçta gole kapatmıştı.

Kırmızılar’a City karşısında birçok zafer kazandıran Salah/Firmino/Mane üçlüsü statik olarak ilk 11’de başlarken, City’de Silva/Rodri/İlkay üçlüsü alışıldığı şekilde maça takımları adına en bilindik pozisyonlarında başladılar.

MAÇ ANALİZİ

Topun toplamda tam 69 dakika saha içinde kaldığı maçta, ilk dakikadan itibaren iki takım adına yoğun taktik mücadele devreye girdi. Savunmadan oyun kurma denemelerine karşılık, iki takımda özellikle merkezde sıkı alan daraltma ve pres uygulayarak, en kısa sürede topa sahip olmayı amaçladı.

-City merkez oyun kurucularına Liverpool baskısı –

-Liverpool’un City yarı alanındaki baskısına diğer örnek-

Maçın başlamasıyla birlikte, City’nin merkez orta saha üçlüsünden, Bernardo ve İlkay’ın, kenar çizgilere kayarak Liverpool’un merkezde en iyi şekilde yapabildiği topsuz oyundaki pres gücünü kırma hedefinde oldukları görüldü. Deplasman ekibi, kendine has build up denilen oyun kurulumuyla birlikte sağ bek Cancelo’yu zaman zaman içeri de katettirerek savunma önünü doldururken, Zinchenko ise mevkisi olan sol beke daha çok sadık kalmayı tercih etti. Burdan da Salah’ın topsuz oyunda içe kat etmeye yönelik oyununa karşı önlem olarak alındığı da öngörülebilir.

-Cancelo’nun merkeze, Bernardo’nun kenar çizgisine inmesi-

Pep’in takımı, ikinci yarıda 4-3-3 diziliminden vazgeçerek; Bernardo’yu  sağ öne çıkarıp, İlkay ile Rodri’yi merkez ikiliye çekerek ve Sterling’i daha çok topla dribbling yaparak oyunun boyunu City lehine uzatması hedefiyle 4-4-2 dizilimine geçiş yaptı. Gabriel Jesus’un son 20 dakikada oyuna girmesiyle birlikte ise Foden’ı merkezden sağa kaydırarak tekrar 4-3-3 şeklinde sahaya yayılarak maçı tamamladılar. Foden, takımı adına en az isabetli pas oranına sahip olmasına rağmen (%70) verdiği 4 kilit pas ile galibiyet yolunu açarken, takım arkadaşı Sterling’in ardından yaptığı 9 dribbling ile hücum aksiyonlarında öncü oldu.

Klopp’un ekibi ise 4-3-3 dizilimine sadık kalan bir oyun sergileyerek ön alanda maç boyunca oyuncu istikrarını sürdürürken, Alman teknik adam, orta sahadan Thiago ve Jones’u 68.dakikada birlikte oyundan alarak Milner ve Shaqiri hamleleriyle merkezde geçiş oyununu kuvvetlendirerek kaleye direkt oyun ile inme düşüncesiyle takımına mesaj vermek istedi.

-Liverpool ve 4-3-3 (2.bölge)-

City, bu sezon ilk kez gol pozisyonunu gole dönüştürme yüzdesinde de %80’lik başarıya ulaşarak bu anlamda en verimli maçını geride bıraktı. Tabii ki bunda Kırmızılar’ın kalecisi Alisson’un rakibe ikram gol pasları sunması da oldukça etkiliydi.

Ev sahibi ekip adına Trent Alexander-Arnold, oldukça etkisiz bir performans gösterdi. Takımında en çok top kaybeden oyuncu olarak 11 rakamıyla dikkat çeken genç bek oyuncusu, oyunun iki yönünde de kazanılan ikili mücadele  oranında takımında en sonlarda yer aldı.(%38)

-Gol öncesi Arnold’un Sterling’e karşı hamlesiz kalması-

İki takımda oyunu hızlıca 2.bölgeye taşıma isteğinde olmasına rağmen, birbirlerini oldukça iyi tanıyan teknik direktörler olarak maçın ilk dakikasından özellikle son çeyrek dilimine kadar merkezde oynayan oyun kurucularına geçit vermemeye çalışarak, 4’lü 5’li gruplar halinde daraltmalarla pres uyguladılar.

-City oyuncularının merkez oyun kurucularına baskısı-

Topla oyun hızının arttığı dakikalarda ise oyun boyunun iki takım tarafından da şiddetli şekilde daraltıldığı görüldü. Özellikle rakip 2.bölgeye yerleştikten sonra rakiplerine set oyunu dersi veren City’ye karşı, karşı pres ile kaptığı toplarla hızlıca rakip kaleye inebilen ev sahibi ekip bu fırsatları oluşturamadı.

-Daralan Oyun Boyu-

Klopp’un öğrencileri maç içerisinde belirli rakip set oyunu denemelerine Gegenpress ile karşılık vermeyi sürdürdü. Bu denemelere rağmen, rakibine karşı top kapma sayılarında geride kaldılar ve üstünlük kuramadılar.

 -Gegenpress denemeleri-

Liverpool’un skor olarak geride olduğu zaman diliminde, oyunun boyunu uzatarak, kenar hücumcuları olan Mane ve Salah’a top indirme gayretinde olduklarını gördük. Pool’un bu isteğini gerçekleştirdiği anlardan birinde ise City savunmada ilk firesini verdi ve penaltı pozisyonu gerçekleşti. Bununla birlikte savunma lideri Ruben Dias’ın bireysel sayılabilecek hatası da skoru dengeledi.

-Liverpool penaltısı oluşumu ve uzayan oyun boyu-

Premier Lig’in zirvesinde yer alan deplasman ekibinin, rakibine istinaden kaptığı topların ardından daha fazla topsuz koşu yapan oyuncu ile birlikte Goal zone bölgesinde çoğaldığını ve skora etki ettiğini gördük. Zira İlkay’ın golleri çalışılmışlığın en güzel örnekleri oldu.

Tabela Etkisi: İlkay Gündoğan

De Bruyne’ün yokluğunda, orta sahada istikrarlı şekilde hem oyuna hem de skora katkıda bulunarak takımının bu sezon zirvede olmasında büyük pay sahibi olan Türk asıllı Alman oyuncu, özellikle maçın ikinci yarısında savunma ile orta saha arasında rol almasına rağmen, hücum bölgesine koşularıyla destek verdi ve attığı 2 gol ile takımına galibiyeti getirdi.

Yıldız orta saha, maç özelinde 2.3 değerinde gol beklentisine (xG) ulaşırken, yaptığı 59 pasta %88’lik isabet sağladı.

İlkay için özeti, bu maçta rakibi olan fakat Dortmund’da birlikte çalıştığı Jurgen Klopp’un onun hakkında sözleriyle yapabiliriz:

‘Birçok oyuncu dar alanda hızlı oynayabilir ve harika işler çıkarabilir ama İlkay’daki vizyon, paslı oyunu yönlendirmedeki bakış açısı çok az oyuncuda var ve bu onu olağanüstü bir futbolcu yapıyor.’

SONUÇ

En son karşılaşmalarında yenişemeyen iki takımdan, mevcutta daha formda olan, bu sezonla birlikte savunmada rekor kırmaya odaklanmış halde olan ve bu maçla birlikte toplamda 14 gol yiyen Guardiola’nın öğrencileri rakibini şampiyonluk iddiasından fazlasıyla uzaklaştırıp, ilk 4 yarışı potasına doğru iterken, şampiyonluğun en büyük favorisi olduğunu gösterdi.

Pep’in kariyerinde ilk defa bir takımı oynadığı üst üste 14.resmi maçtan da galibiyet ile sahadan ayrılırken, Klopp’un ekibi ise 1963 yılından beri Anfield’da ilk kez üst üste 3.yenilgilerini almış oldu.

Öte yandan Kırmızılar, yüzünü tamamen Şampiyonlar Ligi Kupası’na almaya döndürerek, ligde alabileceği kadar puan alarak zirvede tutunma iddiasını sürdüreceklerdir.