Doğum Tarihi: 08.04.1990 (27 yaşında)

Mevki: Sağ kanat/Forvet

Takımı: Djurgarden

Ülkesi: İsveç

Değeri: 900.000 €

Sözleşme Sonu: 31.12.2019

Boy: 1.79 m

 

 

 

Profil

Magnus Eriksson, 8 Nisan 1990’da İsveç’in başkenti Stocholm’ün kuzeyinde yer alan Solna’da doğdu. Futbol hayatına  2000 yılında AIK akademide başladı. A takıma ilk terfisi ise 2006 yılında Rikard Norling yönetiminde oldu. 2006 – 2008 yılları arasında forma şansı bulamayan genç oyuncu, bunun üzerine bölgesel olarak yakın olan 2 takım Akrapolis ve Vasby’e kiralandı. 2010 AFC Eskilstuna formasıyla Superettan sezonunda çıktığı 29 maçta attığı 10 gol ve yaptığı 4 asistle dikkatleri üzerine çeken oyuncu, 2011 sezonu için Atvidabergs kulübüne transfer oldu. Burada çıktığı ilk sezonda 30 maçta 15 gol buldu ve takımının Allsvenskan’a çıkmasında önemli rol sahibiydi. Devam eden yeni sezonda Allsvenskan’da da önemli işler yapan oyuncu, sezon içerisinde çıktığı 20 maçta attığı 11 golle Avrupa’daki takımlarında dikkatini çekti ve 2012 yaz transfer döneminde 500 bin € bonservis bedeliyle Belçika ekibi Gent’in yolunu tuttu. Burada kısa bir sürede 3 farklı teknik direktörle çalışan Eriksson, bu süreç zarfında sadece 5 maçta süre alabildi. Aldığı sürenin çok çok az olması, onu ilk kez A takıma çıkaran Rikard Norling’in aracılığıyla Malmö’den gelen bir teklifin olması oyuncunun kısa vadede rotayı tekrardan İsveç’e kırmasına sebep oldu. Malmö’yle çıktığı ilk sezonda 30 maçta attığı 11 gol ve yaptığı 15 asistle takım içerisinde en çok katkı veren oyuncu oldu. Sezon içerisinde Malmö’nün oynadığı UEFA kupası maçlarının tamamında da oynayan Eriksson, bu maçlarda da 2 gollük katkı sağladı. Sonraki 2014 sezonunda ise ligde yine 30 maç barajını bulan oyuncu, takımının tüm Şampiyonlar Ligi maçlarında da forma giymeyi başardı. Malmö’de başarılı geçirdiği sezonlar ve kazanılan şampiyonluklar sonrasında 2015’in başında Çin’in Beijing Renhe takımına 1.7 M € bedelle transfer olan Eriksson, burada da Gent’te olduğu gibi dikiş tutturamadı ve bu seferde soluğu Danimarka’nın Brondby takımında aldı. Brondby’de 22 maçta forma giyen ve bu maçlarda sadece 1 gol 2 asistlik katkı sunan Eriksson, şaşırtıcı bir şekilde futbola başladığı yer olan AIK’in ezeli rakibi Djurgarden’e transfer oldu. Halen burada forma giyen Eriksson, 26 haftası geride kalan Allsvenskan’da attığı 14 golle ligin en golcü oyuncusu durumunda.

Kariyerine forvet olarak başlayan Eriksson, Malmö dönemine kadar çoğunlukla forvet mevkisinde oynamış, Malmö döneminde, özellikle de sonlarına doğru sıklıkla 10 numara ve sağ kenar olarak da tercih edilmiştir. Malmö sonrası forma giydiği Beijing Renhe ve Brondby takımlarında ise daha çok orta saha oyuncusu olarak düşünülen Eriksson, halen forma giydiği Djurgarden takımında da 4-4-2 formasyonu içerisinde hücuma dönük sağ kenar oyuncusu olarak futbol hayatını sürdürmekte.

Kulüp kariyerinde hem Superettan hem de Allsvenskan’da önemli başarılar elde eden Eriksson’un Milli takım kariyeri ise ne yazık ki benzer bir profilde değil. İsveç’in çeşitli alt yaş kategorilerinde forma giymesine rağmen A Milli düzeyde formayı terletebildiği tek maç 2014 yılında Moldova ile oynanan hazırlık mücadelesi. Bu olumsuz tablonun oluşmasında kuşkusuz en büyük pay ise büyük umutlarla başlanan fakat hiç istenildiği gibi yürümeyen yurt dışı maceralarını gösterebiliriz. Oyuncunun Djurgarden ile birlikte tekrar kendini bulduğunu ve kısmen o eski günlerine döndüğünü de varsayarsak önümüzdeki süreçte tekrardan milli takıma çağrılması için herhangi bir engelin olmadığını da belirtelim.

 

Güçlü Yönleri (Taktik Esneklik, Güç, Skor Katkısı, Hava Topları, Taraftar İletişimi)

Magnus Eriksson kariyerine forvet olarak başlamış, kariyerinin yakın dönemleri olan Malmö, Brondby ve Djurgarden takımlarında ise merkez orta saha, 10 numara ve en çok da sağ kenar olarak oynamış bir oyuncu. Bu 3 mevkide de önemli katkılar vererek oynayabilen Eriksson, bunun yanında çalıştığı teknik direktörlere saha içindeki kurgularında esnek davranma imkanlarını da sunmakta. Öyle ki 4-4-2 oynayan bir takımda ikinci forvet oynayabilir, bugün ki haliyle sağ kenarı komple kullanan isim olabilir, ya da çok başka bir taktikte, örneğin 4-3-3’de kenar forvet olarak da skor yükünü çekecek oyuncuda olabilir.

Bir kenar oyuncusu olarak 1.79 boy, 80 kilo gibi önemli fiziki değerlere sahip olan Eriksson, takımının hücumlarında en önemli isimlerden birisi. Maç başına topla buluşma sayısının yanı sıra girdiği ikili mücadele sayısında da önemli rakamlara sahip olan Eriksson, Allsvenskan’da bu sezon maç başına girdiği 24 ikili mücadeleden yaklaşık 11’ini kazanarak bu alanda da %45’lik bir başarı oranına sahip. 7 haftası geride kalan ligimizde benzer mevkilerde oynayan Rodrigues, Quaresma, Visca ve hatta Mossoro’nun dahi benzer mücadele sayısına ve başarı oranına yaklaşamamasının oyuncunun meziyetlerinin seviyesi açısından bize bazı fikirler verebileceğini öngörebiliriz. 

Bir kenar oyuncusunun olmazsa olmazlarından biri muhakkak skor katkısıdır. Bu bazı oyuncularda gol olarak tezahür eder, bazılarında ise asist. Eriksson mevcut potansiyeli ve rakamlara yansıttıklarıyla hem gol hem asist olarak kendisinden beklenenleri fazlasıyla karşılayan bir isim. 26 haftası geride kalan Allsvenskan’da attığı 14 gol ve yaptığı 7 asistle takımının attığı 51 golün 21’ine direk katkı yapan oyuncu, takımının gol yüküne %41’lik bir destekte bulunmakta. 

Eriksson yerden bire bir oyununun yanı sıra oyunun sıkıştığı bölümlerde kendisine atılan uzun topları alma ve atakları devam ettirme konusunda da oldukça başarılı olan bir isim. Sahip olduğu 1.79 m boy, karşısında oynayan kenar beklerin genel boy durumlarını düşündüğümüzde bir tık uzun kalabilecek cinsten. Eriksson’da bu boy avantajını sezonun büyük çoğunluğunda kullanmakta. Maç başı kendisine atılan 8 uzun topta yaklaşık 4 tanesini başarıyla indirebilmesi ve ilk kontrolününde iyi olmasıyla atakları devam ettirebilmesi de oyunun istenilen düzeyde sürdürülebilmesi açısından son derece önemli bir faktör. 

Tüm bu sayısal verilerin yanı sıra Eriksson işin psikolojik tarafında da önemli artıları olan bir oyuncu. Taraftarlarla iletişimi gittiği birçok kulüpte oldukça iyi. Şu an oynadığı kulüp olan Djurgarden’da da bu durum farklı değil. AIK akademisinden yetişmiş ve şu an ezeli rakibinde oynayan bir isim olmasına rağmen taraftarın en çok sevdiği ve güvendiği isimlerin başında gelmekte. Bu da özellikle iç sahada coşkuyla oynayabilecek takımlara transferi söz konusu olduğunda önemli farklar yaratabilecek bir özellik olarak karşımıza çıkabilir. 

 

Zayıf Yanları (Kilit Pas, Yurt Dışı Kariyeri)

Eriksson kağıt üstünde bire biri iyi olan, gol/asist konusunda yeterli rakamları fazlasıyla karşılamış bir oyuncu. Oyun kurgusunda ise genellikle bire bir oyun ve devamında ceza sahasına kesilen sert/paralel ortalar yer almakta. Bu oyun kurgusu içerisinde eksiklik olarak görülebilecek yegane olay ise savunma arkasına gönderilebilecek ya da gol olabilecek şut imkanını sağlayacak pasları(kilit pasları) deneme sayıları. Eriksson’da bu sayı maç başına sadece 1.14. Bu rakamlar, Eriksson tipi bir kenar oyuncusu için kabul edilebilecek seviyelerde değil. Lakin teknik direktörün direktiflerine ya da takım/oyuncu grubuna göre değişkenlik gösterebilecek bir durum olduğunu söylemekte mümkün.

Eriksson bugüne kadar kariyerinde 3 kez yurt dışına transfer yapmış. Tutunabildiği ya da sayıca fazla maç oynadığı tek kulüp Brøndby, ülke de Danimarka, yani İskandinavya. Onun dışında Belçika’da tutunamadı ve kısa sürede çark edip geri dönmek zorunda kaldı. Aynı şekilde Çin’de beklentilere ayak uyduramadı ve oradan da kısa sürede geri dönüş yapmak zorunda kaldı. Özetle, Eriksson için yurt dışı transferi hala bir risk ve takımlar için soru işareti. Fakat Eriksson’un artık bu konuda tecrübe sahibi olduğu kendisini tanıdığı ve karşılaşabileceği şeylerin farkında olduğunu da saha içi ve dışında yaptıklarıyla söyleyebiliriz. Bunlarla nasıl başa çıkabileceği konusunda da geçmişe dayalı fikirleri mevcut. Futbol olarak da en olgun çağında olduğunu söylemek mümkün.

 

Benzediği Oyuncular: Edin Visca

Eriksson, Edin Visca kadar tempolu ve dinamik bir isim değil. Lakin her iki oyuncuda takımlarının hücumdaki belirleyici isimlerinden. Şut/pas kaliteleri, hızlı oyun ve Visca’nın geçen sezon ki skor katkısı ile Eriksson’un bu sezon ki skor katkısı da oldukça benzer. 

 

Gelebileceği Takımlar: Göztepe, Akhisarspor, Gençlerbirliği

Göztepe sezon başında her yeni takım gibi oldukça fazla transfer yaptı. Şimdiye kadar geçen süreçte bu transferlerin bazıları tam randımanla tutmuş olsa da bazıları da doğal bir şekilde tutmamış gibi görünüyor. Tutmamış gibi görünenlerin başında ise Ghilas ve Gouffran gibi 2 önemli isim geliyor. Her iki oyuncu da gerek sakatlık, gerekse teknik heyetin isteklerine cevap verememekten dolayı beklentileri bir türlü karşılayamamış durumda. Eriksson’da tam bu noktada her iki mevki içinde hocanın elini rahatlatabilecek, tecrübeli, saha içinde sorun çözme yeteneğine haiz ve en önemlisi coşkulu Göztepe tribünü önünde alev alabilecek bir isim gibi duruyor. 

Diğer taraftan geçen sezon Okan Buruk – Cikalleshi birlikteliği ile bilhassa son haftalarda oynadığı rakiplere 4-5-6  gol atarak maçlarını kazanan Akhisar, bu sezon Cikalleshi’nin zorunlu olarak takımdan ayrılmasından ötürü orayı Henrique ile doldurmak istemişti. Puan olarak her ne kadar ligi iyi giriş yapan bir Akhisar olsa da skor olarak bu planın şimdiye kadar iyi işlediğini söylemek zor. Hücumda ciddi olarak zorlanan ve bazı maçlarda skor üretme konusunda sıkıntılar yaşayan bir Akhisar var. Yeni bir merkez forvet almak yerine, skor yüküne ekstra katkı sağlayacak ikinci bir adamın transferi Akhisar’ın skor üretme adına sahada A planından sonra B planını da devreye sokabilmesi adına oldukça önem arz etmekte. Bu doğrultuda Eriksson, Akhisar için önemli isimlerden biri olabilir. 

İhtiyaç listesinin öncelikli takımlarından bir diğeri ise kesinlikle Gençlerbirliği. Geçen sezon 13 gol 4 asist ile takımın gol yükünün %50’sini tek başına üstlenen Serdar Gürler gibi önemli bir ismi bu sene başında kaybettiler. Yerine de henüz benzer katkıları sağlayabilecek bir ismi koyabilmiş değiller. Zaten toplamda çok az gol atan bir takım profiline sahipler. Devre arasında bu gol yükünü paylaşabilecek ya da tek başına bu yükü çekmeye aday bir ismi transfer edemezlerse mevcut kötü durumlarıyla birlikte düşme hattının en iddialı takımı olacak gibi duruyorlar. Bu doğrultuda Eriksson ya da Eriksson tarzında bir oyuncu Gençlerbirliği için olmazsa olmaz durumunda. Devre arasında bu doğrultuda bir transfer harekatı Gençlerbirliği’ni ligde tutabilecek çapta önemli bir hamle olabilir. 

 

TrScouts Notu: Oyuncu 1.01.2018 tarihinde 1.200.000 € bedelle San Jose Earthquakes’e transfer olmuştur.

 

TRANSFERMARKT PROFİLİ