İtalya Serie A’nın 23. Haftasının tartışmasız en önemli mücadelesi Milano derbisi ya da lokal bir tabirle “Della Madonninna” oldu. Geçtiğimiz hafta Spezia’ya deplasmanda 2-0 kaybeden Milan, liderliği evinde Lazio’yu 3-1 yenen ezeli rakibi Inter’e kaptırmıştı. Bu hafta ise Inter ve Milan liderlik mücadelesi için karşı karşıya geldi. İki takım arasında oynanan olaylı İtalya Kupası mücadelesinde ise gülen taraf Inter olmuş, fakat maçın önüne Romelu Lukaku ile Zlatan Ibrahimović arasında oluşan gerginlik geçmiş ve hatta bu gerginlik Milano duvarlarına grafiti olarak yansımıştı.
Maçtaki 11’lere şöyle bir baktığımızda ise; milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu’nun bu sezon Milan’ın en önemli silahlarından biri olarak ilk 11’de çıkmaya devam ettiğini ve Conte’nin ise geçen hafta Lazio’ya karşı kazanan 11’i bozmadığını görüyoruz. Ayrıca, sakatlıktan hafta içindeki Avrupa Ligi mücadelesi Kızıl Yıldız maçıyla geri dönen Ante Rebic’in de Milan’da ilk 11 çıktığını söyleyebiliriz.
Takımların maç önü dizilişlerine baktığımızda Inter’in Conte’yle birlikte klasikleşen 3-5-2 ile, Milan’ın ise 4-2-3-1 ile maça başladığını görüyoruz. Maç sonundaki ortalama dizilişlerde ise öne çarpan detay; Lautaro Martinez’in Lukaku’nun yanında değil de daha çok arkasında yer almasıydı. Ancak bu dizilimin bu ikilinin performansını yukarıya çektiğini maçtaki istatistiklerden çıkartabiliriz. Romelu Lukaku 1 gol 2 asist ile maçı sonlandırırken, Lautaro Martinez ise iyi performansını 2 golle taçlandırdı.
Maça hızlı başlayan ekip ev sahibi takım Inter oldu. Henüz 5. dakikada Lukaku ile gelişen hızlı atakta kale ağzına gönderdiği kavisli orta sonucu kafa vuruşunu yapan Lautaro Martinez lider takımını 0-1 öne geçirdi ve maçın başında üstünlüğü almayı başardı. İlk yarı bu golden sonra maçın temposu beklendiği gibi yükselmedi ve her iki takım da kontrollü oyununa devam etti. Milan daha çok yan toplarla kanatları kullanarak rakip sahaya yerleşmeye çalışırken, Inter ise daha dikine oynayarak Milan’ı alt etmeye çalıştı. Inter ilk yarıda erken gol bulmasına rağmen Milan’a nazaran daha tehditkâr bir futbol sergiledi. İkinci yarı ise ilk 10 dakikada Milan net pozisyonlar buldu fakat bu fırsatları değerlendiremedi. Maçın 2. golü 57. dakikada Inter’in geliştirdiği kollektif atak sonucu yine Martinez’den geldi. Bu golü bulduktan sonra Inter takım halinde topun arkasına geçti ve aktif dinlenme yaparak savunmayı ön plana çıkardı fakat kontra atak fırsatlarını da tepmedi. 2. Golden tam 10 dakika sonra dakikalar 67’yi gösterdiğinde Perisic’in gelişi güzel gönderdiği topu Lukaku orta yuvarlağa yakın bir bölgede kontrol etti ve ceza sahasına kadar topla dribbling’ini sürdürdü, yetmedi bir de harikulade bir son vuruş yaptı ve maçın neticesini belirleyen golü takımına ve kendi hanesine yazdırmış oldu. Bu golle birlikte Romelu Lukaku üst üste 4 Milano derbisinde de gol atan ilk oyuncu olma ünvanını kazandı.
Inter
Inter, maç öncesi kağıt üstünde gözüken sahaya dizilişini, maçın genelinde disiplinli bir şekilde fiziksel olarak sahaya yansıttı. Top rakipteyken Ivan Perisić ve Achraf Hakimi’nin 3’lü savunmayı 5’li hale getirmesi ve ortadaki 3’lünün de birbirine yakın oynayarak orta alanı kapatması Inter’in genel olarak rakibi karşılamak için uyguladığı pozisyon gerekliliklerindendi.
Inter’in maç boyunca en iyi yaptığı şey, topu çok fazla ayağında tutmayıp direkt ve dikine oynayarak rakip kaleye hücum etmeye çalışmasıydı. Buna en iyi örnek olarak Inter’in attığı 2. golü verebiliriz. Kaleci Handanovic kale atışıyla Inter hücumunu başlattığında dakikalar 56:07’yi gösterirken, top Milan fileleriyle buluştuğunda dakikalar 56:28’i gösteriyordu. Aradaki 21 saniyeye Inter tam 8 pas sıkıştırdı. Antonio Conte’nin öğrencileri, futbolseverlere hızlı ve dikine hücum felsefesinin A’dan Z’ye nasıl olması gerektiğini gösteren bir gol izlettirdi.
Inter, yer yer Milan’ı kendi üstüne çekerek, orta alanı boşaltmasına sebebiyet verdi. Bu boşlukları ise Eriksen ve Barella’yı istasyon olarak kullanarak ya da direkt isabetli uzun pas göndererek hızlıca hücuma çıkma fırsatı olarak değerlendirdiler. Aşağıda, Inter’in 3. golünden önce Milan’ın baskısından kurtulmaya çalışan Perisić’in asist’ini örnek olarak verebiliriz.
Bu maç özelinde, Nicolò Barella’ya ise ayrı bir parantez açmak gerektiğini düşünüyorum. Inter’in etkili olduğu hızlı hücumların çoğunda payı bulunan Barella’nın maç boyunca Conte’nin verdiği görevleri eksiksiz uygulayarak tam not aldığı söylenebilir. 92 % oranında isabetli pas yüzdesiyle 87 dakika sahada kalan Barella, sağ iç orta saha mevkiinde hem Hakimi’nin hücuma çıkışlarında hem de Lukaku’nun paslarında istasyon görevini üstlenerek, Inter’in hücumlarda çoğalmasında direkt etkin rol oynadı.
Milan
Milan, Inter’in tam aksine, maç öncesi kağıt üstünde gözüken sahaya dizilişini, yani 4-2-3-1 dizilişini, maçın genelinde fiziksel olarak sahaya yansıtamadı. Inter savunmasının birbirine çok yakın oynaması sonucunda, Milan, oynadığı alanı genişletmek zorunda kaldı ve kenar oyuncuları yan çizgilere çok yakın pozisyon aldılar. Bu da Milan orta sahasındaki pas trafiğini olumsuz etkiledi. Aşağıdaki görüntülerden de anlaşılabileceği üzere, maçın genelinde Milan oyuncuları birbirine uzak bir görüntü çizdi. Tonali ve Kessie birbirine yakın oynarken; genelde kanatlardan hücum etmek isteyen Milan, kanat oyuncularını Kessie- Hakan-Tonali paslaşmalarına dahil etmekte zorlandı.
Milan, kilidi açmak ve Inter savunmasını gafil avlamak amacıyla maç boyunca Hakan Çalhanoğlu’nu oyun kurucu olarak kullanmaya çalıştı. Savunmadan çıkan hemen hemen her ilk veya ikinci top Hakan’la buluşturuldu fakat sonrasında oyuncuların birbirine uzak pozisyon almasının sonucunda net fırsat yakalamakta zorlandılar. Skoru erken elde eden Inter ise daha fazla adamla savunma yapmaya başlayınca, Hakan Çalhanoğlu oyunu daha da geriden kurmak zorunda kaldı. Hakan’ın hücuma çıkarken topla buluştuğunda ileriye dönük paslaşacağı bir arkadaşının olmaması Milan’ın maç boyunca yüzleştiği en acı gerçeklerden biri olarak göze çarptı. (En çok paslaştığı 3 oyuncu; sağ bek Calabria, sol bek Theo Hernandez ve defansif orta saha Franck Kessie)
2021 yılının 2. Della Madonninna karşılaşmasının galibi Inter oldu ve şampiyonluk yolunda en yakın rakibini deplasmanda yenerek psikolojik üstünlüğü ele geçirmenin yanında bir de puan farkını 4’e çıkarmış oldu. Ayrıca ocak sonunda oynanan kupa mücadelesinde başlayan ve daha sonra basında da yankısı duyulan Lukaku-Ibrahimović savaşında da galip gelen taraf Belçika’lı forvet Romelu Lukaku olmuş oldu. 23. Haftanın son karşılaşmasında 1 maç eksiği bulunan Juventus’un Crotone’yi 3-0 gibi rahat bir skorla geçmesiyle birlikte Serie A’da şampiyonluk kartları tekrar dağıtıldı. Juventus’un 2011-2012 sezonundan itibaren lige koyduğu ambargonun sonlanıp sonlanmayacağı, sonlanacaksa Inter’in mi yoksa Milan’ın mı bu hegemonyaya “Dur” diyeceği futbolseverler tarafından heyecan ve merakla beklenmekte.