Doğum Tarihi: 22.04.1992 (24 yaşında)

Mevki:  Merkez Orta Saha, Defansif Orta Saha

Takımı: Viktoria Plzen

Ülkesi: Slovakya

Değeri: 2.250.000 €

Sözleşme Sonu: 30.06.2017

 

https://www.youtube.com/watch?v=CKZavOHtHHE

 

Profil

Patrik Hrosovsky 1992 yılında doğduğunda henüz Çekoslovakya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ayrılmamıştı. Barışçıl olarak gerçekleşen ayrılıktan sonra da halen 2 ülke birbiriyle içe içe yaşamayı sürdürüyor ve bu durum futbolu da etkiliyor. Slovakya sınırları içinde doğmuş olan Patrik futbola Slovakya’da şimdinin  popüler kulübü Trencin’de başladı ve henüz 17 yaşında Çek Cumhuriyeti takımlarından Viktoria Plzen’e transfer oldu. 2011-2012 sezonunun 2. yarısında kariyerinde oynadığı ilk profesyonel maçındaki rakibi Çek 2.ligi takımlarından Banik Sokolov’a kiralandı. Takımıyla sadece 1 maç tercih edilmedi geri kalan 13 maçta da forma giydi ve skora katkı yapamadı. Ertesi sezon bir başka 2.lig takımı Usti Nad Labem’a kiralandı. o sezon yeni takımının sezon boyunca en önemli oyuncularından biri konumunda olan genç orta saha, 28 maçta 3 gol atıp 2 de asist yaptı. Sezon boyunca kaçırdığı maçlarda ise milli takımla beraberdi. Takımı ligi 10. bitirirken Şampiyon olan Znojma 1. lige çıktığı gibi ilk istediği oyuncu Hrosovsky oldu. Znojma’ya kiralanan Hrosovksy, 1. ligde çıktığı ilk maçta sert ve köşeye yaptığı bir vuruşla güzel bir gol attı. Takımda yetenekli oyuncu sayısı düşük olduğu için genelde ofans hattının arkasında veya sağında forma giyiyordu. Sezonun ilk devresinin sonuna doğru performansını arttırarak ilk 11 oyuncusu olmayı başardı. Plzen ise orta sahasında Vladamir Darida’yı sattıktan sonra boşluğu dolduramamıştı ve genç oyuncusunun kiralık performansından etkilenip Patrik’i geri çağırdı.

Geri döndükten sonra şampiyonluğu kaptırdıkları Sparta Prag maçı haricindeki 13 lig maçında da forma giydi ve 2 gol 3 asistle takıma katkı sağladı. Takımı onun oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi. Ayrıca Lyon karşısında kariyerindeki ilk Avrupa maçına çıkarken bu maçta da bir asist yaptı. Sezonu 11 gole direkt etki ile Ladislav Krejci ve Pavel Kadebarek in ardından skora en çok katkı yapan 23 yaş altı oyuncu olarak bitirdi. 2014-2015 sezonunda kiralık gittiği takımlardaki performanslarının meyvesini alarak takımda kaldı ve şampiyon olan kadronun temel taşlarından biri oldu. Sezonu 6 asistle asist krallığında 3. sırada tamamladı.

Aynı sezon 2016 Avrupa Şampiyonası Elemelerinde Finlandiya karşısında ilk kez milli formayı giydi. Plzen 2015-2016 sezonunda tekrar şampiyonluk elde etse de Avrupa’da umduğu başarıyı elde edemedi. Patrik için ise bu sezon oyun tarzında geçiş yaptığı bir döneme denk düşüyordu artık hücum aksiyonlarından çok defansif görevlerini yerine getirip sıkışan oyunda ofansa katılıyordu. Bu durum skor sayısına da yansıdı ki kariyerindeki en yüksek maç sayısına ulaştığı bu sezonda 39 maçta 2 gol atıp 1 asist yaptı.

İçinde bulunduğumuz 2016-2017 sezonuna gelirsek orta saha kurgusu çok iyi oturmuş Plzen takımında Horova ve kiralık gelen büyük potansiyel Jakub Hromada’nın hemen arkasında 6 numara göreviyle sahada yer alıyor. Milli kariyerine bakarsak Slovakya futbolu büyük çıkışta ama jenerasyonuyla herhangi bir alt yaş kupasına katılma başarısı gösteremedi. A milli takımla ise 2016 Avrupa Şampiyonası’na katılmayı başaran takımın rotasyon oyuncularından biriydi. Ayrıca şampiyonada da 2 maçta forma giymeyi başardı.

Kariyerine orta sahanın sağında başladıktan sonra yavaş yavaş merkez orta saha oyuncusu rolünü aldı. Plzen’de ise genelde ön libero göreviyle sahada yer alıyor. Şuana kadar çoğunlukla 4-2-3-1 dizilişinin defans önündeki 2 oyuncusundan biri oldu takımı 4-4-2 ye döndüğünde ise genelde kadrodan kesilen oyuncu oluyor.

 

Güçlü Yönleri (Duran Toplar, Sakatlık Eğilimi, Kilit ve Doğru Bölgeye Pas)

Slovak oyuncunun dayanıklılığının çok yüksek olduğu ve kendine çok iyi baktığı kesin. Kariyeri boyunca hiç ciddi sakatlık yaşamadı hatta gribal enfeksiyon haricinde sakatlıktan dolayı maç kaçırmadığı dahi söylenebilir. Profesyonel futbola başladığı dönemlerde tekniği ve orta açma özelliği iyi seviyede bir kanat oyuncusuydu ancak ön liberoya evrildikten sonra kanatlara deplase olmadığı için maç içinde fazla orta açmıyor ve dribbling özelliğini de bu yüzden daha ileriye taşıyamadı. Fakat Patrik bu orta açma özelliğini duran toplarda kullanıyor.

Frikiklerde kaleye direkt vuruşlar yerine genelde merkeze orta kesiyor, kornerlerde de topun başındaki isim o oluyor. Patrik Hrosovsky duran topların dışında da yaratıcı bir oyuncu, kariyerinde çok yüksek skor ürettiği sezonları ve hatta asist krallığına oynadığıda oldu. Ligimizdeki ön liberolardan ondan daha yüksek maç başı kilit pas sayısına sahip sadece 2 oyuncu var. Ayrıca kanattan ön liberoya geçiş yapan bir oyuncu olduğu için dribbling yeteneği ortalamanın üstünde maç başına 2.4 dribbling ortalaması yakalamışken bunların %77’sinde başarılı oluyor. Dikkat çeken bir başka yönü ise takım arkadaşlarıyla uyumu. Maç içinde David Limbersky ile yaptığı verkaçlarda ceza sahasına koşuları biraz daha doğru yerlere yapsa çok daha yüksek gol sayısı yakalayabilir.

 

Zayıf Yanları (Şut Özelliği, Hava Topları, Sertlik)

Patrik’in fiziği itibariyle korkutucu bir defansif orta saha olması mümkün değil zaten ofansif bir oyuncudan evrildiği için bazı defansif görevlerinde eksik olması da kabul edilebilir. Modern futbolda ön liberolardan  ceza sahası içine koşu yapıp skor bulması bekleniyor. Patrik ceza sahasına girişlerde ortalama seviyede olmasına rağmen topla buluştuğunda iyi şutlar çıkaramıyor. Ayrıca ceza sahası dışından da kaliteli şut çekemediğini söyleyebiliriz.

Defansif zaaflarına gelirsek pres özelliği gayet yüksek olsa da bu preslerden sonuç çıkarması bizim ligimizde çok zor olabilir çünkü sertliğe çok müsamaha gösterilen Türkiye Ligi’nde fiziği zayıf ve yumuşak oyuncuların birebir mücadeleyi kazanması çok zor. Çek liginde maç başına 14 ikili mücadeleye girerken kazanma yüzdesi %49 olan Slovak oyuncu bu konuda ligimizdeki orta sahaların gerisinde. 1.72 m boyu sebebiyle hava toplarında da problem yaşıyor maç başına kazandığı hava topu mücadelesi  1 civarında.

 

Benzediği Oyuncular: Andre Castro-Jordy Clasie

Kasımpaşa’da Ryan Donk’un olduğundan çok daha iyi bir oyuncu görüntüsü veren Castro gösterişsiz, pas opsiyonu yaratmak ve topu hücum bölgesine kaliteli paslarla taşımak konusunda Hrosovsky ile benziyor. Fizik olarak ve oyun yapısı olarak Clasie ile benzerlik gösterse de top 3. bölgeye geçtiğindeki yaratıcılık açısından Claise’nin gerisinde diyebiliriz.

 

Gelebileceği Takımlar: Konyaspor, Medipol Başakşehir, Osmanlıspor

Patrik piyasa değeri yüksek ve milli takıma düzenli olarak davet alan bir oyuncu bu yüzden eğer sözleşmesi sezon sonu bitmeseydi bonservis bedelini karşılamak saydığımız takımları zora sokardı. Çek Liginde maaşların oldukça düşük olması nedeniyle ekonomik olarak oyuncunun isteklerini karşılamak mümkün. Ancak Plzen düzenli olarak Avrupa Kupaları’nda yer alan bir ekip bu yüzden oradan ayrılırsa gideceği takımında bu özelliğinin olmasını isteyebilir. Bu sezon büyük sükse yapan Osmanlıspor’da Musa Çağıran veya Mehmet Güven yerine alınabilirse takımı bir seviye üste taşıyabilir. Konyaspor ise geçtiğimiz sezonun yıldızı Ali Çamdalı’nın yaşlanması sebebiyle yerini doldurabileceği bir seçenek olarak görebilir. Başakşehir’in de aynı şekilde Emre’nin yerini doldurması açısından çok uygun fiyata yönelebileceği bir seçenek. Bu takımlara uygunluğu açısından bir başka veri ise Konyaspor haricindeki 2 takımında genellikle 4-2-3-1 oynaması ve orta 2’lide bir mücadeleci ve bir nispeten yaratıcı oyuncuyla oynaması. Hrosovsky kariyeri boyunca bu dizilişin 2 rolünde de forma giydi.

 

TRANSFERMARKT PROFİLİ