Doğum Tarihi: 01.02.1987 (29 yaşında)
Mevki: Sol Bek
Takımı: Piast Gliwice
Ülkesi: Slovakya
Değeri: 800.000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2017
Profil
Slovakya doğumlu Patrik Mraz, futbol hayatına ülkesinin takımlarından Puchov’da başladı. 19 yaşına kadar Puchov’da ve Slovakya U21 takımında başarıyla görev yaptı ve 2006-2007 sezonunun başında yine ülkesinin takımlarından Petrzalka Akademia’ya transfer oldu. Ancak buradaki ilk sezonunda pek fazla şans bulamayan 20 yaşındaki futbolcu, ikinci sezonunda 3’ü Uefa Kupası’nda olmak üzere 22 maçta şans buldu ve sezonu 1 asistle kapatarak kariyerinin ilk şampiyonluğunu da tatmış oldu. 3. sezonunda formaya iyiden iyiye alışan Mraz, 1 Şampiyonlar Ligi elemesi, 1 de Uefa Kupası’nda olmak üzere sezonu 24 maçta 1 gol atıp 3 de asist yaparak noktaladı ve özellikle ligin ikinci yarısındaki istikrarlı performansı sayesinde 22 yaşındayken Slovakya’nın köklü ekiplerinden Zilina’ya transfer oldu. Zilina’da ligde hemen hemen her maçta forma giyen, 6’sı Uefa Avrupa Ligi elemesi olmak üzere 33 maça çıkan yetenekli sol bek, 1 gol 4 asistlik katkı sağladı ve 2009/2010 sezonunda Zilina’yla şampiyonluk kupasını da kaldırma başarısını gösterdi. 23 yaşındayken hali hazırda 2 şampiyonluk yaşayan Mraz, takip eden sezonda Şampiyonlar Ligi elemelerinde de başarılı bir performans gösterdi ve 2010-2011 sezonunda Şampiyonlar Ligi gruplarında yer alan Zilina’nın önemli bir parçası haline geldi. Şampiyonlar ligi gruplarından puan alamadan elenseler de bu, onun için önemli bir deneyim oldu ve biri Chelsea mücadelesi olmak üzere 3 Şampiyonlar Ligi maçında forma giydi. 2010-2011 sezonu genelinde 29 maçta 2 asistlik bir performans gösterdi. 2011-2012 sezonunda 24 yaşındayken kendisinden beklenen patlamayı gerçekleştiren Mraz, Zilina’yla ligin ilk yarısında çıktığı 16 maçta 5 gol 1 asist yapınca Ekstraklasa ekiplerinin dikkatini çekti ve aynı sezonun devre arasında Slask Wroclaw’a transfer olarak Ekstraklasa kariyerine “merhaba” dedi.
Polonya’daki yarım sezonunu uyum süreciyle geçiren Mraz, o sezon şampiyon olan Slask Wroclaw’da 7 maçta forma şansı buldu. 2012-2013 sezonunun başlarında teknik direktör değişimi yaşayan Slask Wroclaw’da yeni hocasının gözüne giremeyen Mraz gözden çıkarıldı ve aynı sezonun devre arasında tekrar ülkesine döndü ve Senica’ya transfer oldu. Senica’ya gider gitmez formayı kapan Slovak sol bek, 2012-2013 sezonunda iki farklı ligde ve Şampiyonlar Ligi elemelerinde toplam 23 maça çıktı ve istikrarsız geçen sezonu 1 asistle kapattı. Senica’da da yeni gelen teknik direktör tarafından kadroda düşünülmediği kendisine bildirilen ve ligin ilk 8 maçında kadroya dahil edilmeyen Mraz, transfer sezonunun son günlerinde yeniden Polonya’ya döndü ve 2. lig ekiplerinden Gornik Leczna takımında yeni sezona başladı. 2. lige göre oldukça üst seviye bir kadroya sahip olan Gornik Leczna’da sezonun 3. maçında sırtına geçirdiği formayı sezon boyunca çıkarmadı ve 26 maçta 4 asistlik katkı sağlayarak, liderliği son hafta kaçırsa da tekrar Ekstraklasa’ya çıkmayı başaran Gornik’in en önemli oyuncularından biri oldu. Gornik’te kendisine güvenildiğini hisseden ve uzun bir süre sonra aynı takımda 2. yılına başlayan Mraz, yaptığı patlamanın tesadüf olmadığını kanıtlar şekilde 2014-2015 sezonuna deyim yerindeyse bomba gibi bir giriş yaptı ve ligin en önemli yıldızlarından biri haline geldi. Büyük bir çoğunluğunda sol bek oynadığı 33 maçta 3 gol 5 asistlik katkı sağlayan Mraz, takımının Ekstraklasa’da kalmasında ciddi bir rol üstlendi. Gösterdiği performans nedeniyle ligin gözdelerinden biri haline gelen yetenekli oyuncu, 2015 yazında kendisini Ekstraklasa ekiplerinden Piast Gliwice’ye bağlayan imzayı attı. Mraz’ın gelişiyle birlikte çıkışa geçen Piast, bir önceki sezonu alt sıralarda tamamlamasına rağmen 2015-2016 sezonunu Legia’nın hemen ardında 2. sırada tamamladı ve bu sezonda Mraz Avrupa çapında bir performans göstererek 34 maçta 3 gol atıp tam 13 asist üretti.
Polonya Ekstraklasa’da sıkça tercih edilen 3-5-2, 4-4-2 ve 4-2-3-1 pozisyonlarında 4’lü defansın solunda ve 5’li orta sahanın solunda forma giyen Mraz, hem 4’lü hem de 3’lü savunma düzenine alışmış durumda. 3-5-2 sisteminde hücum yönünü daha rahat sergileme fırsatı bulurken kanat akınlarının bir çoğu Mraz’ın olduğu sol kanattan gerçekleştiriliyor ve isabetli orta yüzdesiyle 3-5-2 taktiğinin sol çizgi oyuncusundan beklenen hemen hemen her şeyi karşılayabiliyor.
Slovakya U21’deki kısa döneminin ardından A takım seviyesinde milli forma şansı yakalayamadı. Slovakya’nın Euro 2016 kadrosuna da dahil edilmeyen Mraz, çok eleştirilen kadro seçimlerinde alınmadığı için teknik ekibi eleştiri sebeplerinden biri oldu.
Güçlü Yönleri
Profil kısmında özellikle son 2 sezonda verdiği istatistik katkısından da anlaşılacağı üzere Mraz, sıra dışı hücum yetenekleri olan bir bek oyuncusu. Mraz’da fazla öne çıkan orta yapma yeteneği, maçın her anında bir gözünüzün onda olmasına neden oluyor. Öyle ki böyle bir oyuncuya sahip olmayan bir takımın maçlarında gol pozisyonuna dönüşme ihtimali oldukça düşük olan hücum hareketlerinde dahi top Mraz’a geldiği anda bu ihtimal bir anda yükseliveriyor. En tipik özelliği çizgiye inmeden ceza sahası ile orta çizgi arasında kalan bölgede taç çizgisinden yaptığı isabetli ortalarla defans oyuncuları için savunulması oldukça zor toplar göndermek olan başarılı sol bek, bu ortaları sayesinde takımına bir çok kez olmadık yerlerden asist katkısı sağladı. Maç başına yaptığı 4 ortada yakaladığı %30’luk isabet oranı, ligimizde Caner Erkin’in 5 ortada yakaladığı %31’lik orta performansıyla kıyaslandığında ne derece önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Topu fazla yükseltmeden ve kale ağzı civarlarına doğru aniden düşecek şekilde yapılan ortalarla savunma oyuncularını hataya zorlayan Mraz, bir çok kez takım arkadaşlarına topa dokunmasının yeterli olacağı servisler yapıyor. Bu sezon şampiyon olan Legia ile ikinci olan Piast arasındaki santrafor kalitesindeki uçurum gözetildiğinde, Piast bir seviye daha golcü bir forvete sahip olsaydı Mraz’ın asist sayısının rekor seviyeye ulaşabileceği rahatlıkla söylenebilir. Öyle ki, sezonu boyunca iki defansif orta sahayla oynayan Piast’ta Mraz söz konusu istatistiği orta saha oyuncularının ceza sahasına yaptıkları sürpriz koşular olmaksızın gerçekleştirdi. Piast hücumlarının %56 gibi bir oranla Mraz’ın bulunduğu sol çizgiden gerçekleştirildiğini de ek bir bilgi olarak sunmakta fayda var. Bu derece etkili bir silahı olan Mraz’ın tek özelliği bu değil elbette. Duran toplar da kendisine emanet edilmiş olan 1.87’lik sol bek oyuncusu boyuna oranla oldukça hareketli ve dinamik. Maçın son dakikalarında dahi üst üste deparlar atabilecek aerobik kapasiteye sahip olan bek oyuncusu, sürpriz şutlarla da rakip kalede etkili oluyor. Maç başına 1.2 lik şut denemesi ve %40’lık isabet oranı, bir bek oyuncusu için oldukça önemli bir hücum katkısı anlamı taşıyor. Bunların yanında istikrarlı bir görüntü çizen Slovak oyuncu, kariyeri boyunca sakatlık sorunu yaşamadı ve bu sezon tüm maçlarda ilk 11’de başladı.
Zayıf Yanları
Hücum katkısı ve istatistiği Avrupa’nın en önemli bekleriyle karşılaştırılacak seviyede olan Mraz’ın 29 yaşında bu istatistiğe ulaşmasının ve son 2 sezona kadar bu denli istikrarlı bir görüntü çizememesinin en önemli sebebi savunma konusundaki isteksizliği. Hücum katkısı vermek adına takımı topu kazanır kazanmaz kendisini rakip yarı sahaya atan Mraz, maçın belirli bir süresi geçildikten sonra geri dönüşlerde sorun yaşamaya başlıyor. Bunun sebebi yorgunluktan ziyade top kapıldığı anda bir çok kez zamansız yaptığı deparlar sonucunda topun kendisiyle buluşturulamaması sonrası yaşadığı motivasyon düşüklüğü. Ne zaman hücuma çıkacağını ve ne zaman bölgesini savunması gerektiğini daha iyi kestirmesi gerekiyor. Tabii bu konuda takımın teknik direktörü tarafından kendisine yüklenen görevin de önemi oldukça büyük. Yukarıda da bahsedildiği gibi iki defansif orta sahayla mücadeleye başlayan Piast’ta Mraz’dan beklenti daha çok hücum katkısı yönünden. Dizilişte 4’lü gibi görünse de stoperlerin arasına giren kaptan Murawski, onun partneri Pietrowski ve Bukata ve sol stoper Hebert, Mraz’ın boş bıraktığı alanları kapatma görevini üstlenmiş. Üst düzey pozisyon bilgisi ve uyumlu kaymalar gerektiren bu sistem, oldukça fazla açık veriyor. Bu anlamda Mraz’ın savunma katkısının daha özverili olması takımı için oldukça önemli. Bu konuda maç başına 2.7 lik hamle denemesi, ligimizin savunmacı beklerinden Andreas Beck’in maç başına 4.1 lik hamle denemesiyle kıyaslandığında savunmadaki isteksizliğini daha da ön plana çıkarıyor. Bunun haricinde hücumda dribbling yeteneği oldukça kısıtlı olduğu için genellikle orta saha oyuncularıyla girdiği ver-kaçlar sonucu çizgide buluştuğu toplarla servis yapmayı tercih ediyor.
Benzediği Oyuncular Caner Erkin
Patrik Mraz klasik bir 3-5-2 çizgi oyuncusu ancak orta yeteneği ciddi anlamda fark yaratıyor. Bu açıdan Caner Erkin’in Ersun Yanal dönemi Fenerbahçe’sinde Süper Lige yaptığı etkinin bire bir kopyasını Ekstraklasa’da gerçekleştirmiş durumda. Yaptığı servisler gol sezisi ortalama seviyede olan bir forvetle dahi buluşsa belki de Piast’a tarihinin ilk şampiyonluğunu bile yaşatabilirdi. Aynı sezon Fenerbahçe’de Mehmet Topal’ın yıldızlaşması da yine Caner Erkin’in hücumda verdiği ekstra katkının savunmada minimum hasarla kapatılması görevini başarıyla yerine getirmesinden kaynaklıydı dolayısıyla savunma katkısı açısından da Caner Erkin ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Ancak dribbling yeteneği ve çalım becerisi açısından Caner Erkin ile kıyaslanabilecek seviyede olmadığını eklemekte fayda var.
Gelebileceği Takımlar Çaykur Rizespor, Kasımpaşa, Antalyaspor, Bursaspor
Özellikle Eren Albayrak’ın gidişi sonrası sol bek katkısından yoksun kalmak istemeyen ve oyuncuları hücum anlamında serbest bırakan bir mentaliteyle sahaya çıkan Rizespor için ideal bir isim olabilir. Bunun dışında hücum futbolunu benimseyen ve iyi defansif orta saha oyuncularına sahip olan Anadolu kulüpleri için de fark yaratabilecek ve az maliyetli bir transfer olarak göze çarpıyor. Yaşı, kariyeri ve oyun çeşitliliğinin kısıtlı olması sebebiyle ilk 4 hedefiyle yola çıkan takımlarda tercih edilmesi zor gözüküyor.