Doğum Tarihi: 10.12.1993 (22 yaşında)
Mevki: Sağ Kanat
Takımı: Rapid Wien
Ülkesi: Avusturya
Değeri: 2.000.000 €
Sözleşme Sonu: 30.06.2018
Profil
Avusturya’nın altyapısı kuvvetli ekiplerinden LASK takımında futbol hayatına başlayan yetenekli kanat oyuncusu, 17 yaşına geldiğinde yine Avusturya’nın 4. lig ekiplerinden Eferding’e transfer olmuş, burada gösterdiği başarılı performansla önce ilk 11’deki yerini almış, ilk sezonunun ardından da imkansız bir başarıyı gerçekleştireceğinden habersiz bir şekilde 3. lig ekiplerinden Pasching’e transfer olmuştur. Buradaki ilk sezonunda formayı kapmakta zorlanmamış ve 25 maçta forma giyip 3 gole imza atmıştır. İkinci sezonu ise onun için unutulmaz bir tecrübe ve belki de hayal dahi edilemeyecek bir başarıyla hatırlanacak bir sezon olmuştur. Öyle ki çıktığı 33 maşta 6 gol 6 asistlik performans sergileyen Schobesberger’in takımı Paschung, tüm maçlarını kazanarak (son 3 maçını RB Salzburg, Rapid Wien ve Austria Wien ile oynamıştır) Avusturya kupası şampiyonu olmuştur. Aynı zamanda ligi de aralarında organik bağ bulunan LASK kulübünün arkasında 2. sırada tamamlamıştır. Bir 3. lig takımı için Avrupa ligleri seviyesinde belki de imkansız olan böyle bir başarının ardından gözler Paschung ve genç yıldız Schobesberger’in üzerine çevrildi ve üzerindeki gözlere mesaj gösterircesine bir performansla Schobesberger bir sonraki sezon Paschung ile çıktığı 35 maçta 15 gol atıp 13 de asist yaparak ülkenin köklü ekiplerinden Rapid Wien’e transfer oldu. Rapid Wien’deki ilk sezonunda kendisinden beklenileni tam anlamıyla gerçekleştirdi. Neredeyse tamamı sonradan oyuna dahil olacak şekilde oynadığı 31 maçta 9 gol 8 asistlik performans gösterdi ve 3. lig seviyesinden bir anda Bundesliga’da şampiyonluk mücadelesi seviyesine yaptığı sıçramada daha ilk sezonunda kendisini kanıtladı. 2015/2016 sezonunda ise takımın en önemli oyuncularından biri haline gelen yetenekli oyuncu, tam 46 maçta forma giyerek 11 gol 9 asist üretti.
Genellikle klasik 4-2-3-1 sisteminin sağ ve sol kanatlarında yer alan oyuncu, hedef bir santrafor ile oynamaya oldukça alışkın. Özellikle sağ çizgiyi kullanışı ve ortaya fazla yaklaşmayı sevmeyişi onu eski tip dribbling özellikli kanat oyuncularına yakınlaştırıyor.
Avusturya milli takımında tecrübeli isimleri tercih etmeyi seven Marcel Koller tarafından 1 kez Euro 2016 elemeleri sırasında Rusya maçının kadrosuna çağrılmış olsa da oyuna giremedi ve bu onun A takım düzeyinde milli forma ile yaşadığı tek tecrübe oldu. Florian Kainz ile birlikte Avusturya kadrosunda yer almaması tepki alan oyunculardan biri olan Philipp’in ilerleyen yıllarda milli formayı daha fazla terleteceğinden kuşku yok.
Güçlü Yönleri
Schobesberger dendiği zaman akla ilk gelmesi gereken özellik hız. Ligin en hızlı oyuncularından biri olan genç futbolcu, hızlı dribblingleri sırasında dengesini de koruyabilen bir yapıya sahip. Bu sayede topla çok hızlı bir şekilde hareket halinde iken dahi orta ve pas tercihlerini doğru ve yeterli bir şekilde yapabiliyor. Orta ve pas tercihleri esnasında çevre kontrolünü hızlı bir şekilde yaparak büyük oranda doğru tercihler yapan Avusturyalı futbolcu kafasını kaldırdığı anda tüm pas opsiyonlarını değerlendirerek doğru tercihe servis yapıyor. Bu özelliği ona düşünerek vakit kaybetmemesini sağlıyor ve takımın hızlı hücumlarında rakip savunmanın yetişmesini bir hayli güçleştiriyor.
Tercihleri uygulama konusunda da oldukça yetenekli olan futbolcunun genç yaşına rağmen oynadığı maç ve yaptığı istatistik düşünüldüğünde önemli bir gol tehdidi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gol ve asist sayılarının hemen hemen hiçbirinin duran top veya penaltı ile ortaya çıkmadığını hatırlatmakta da fayda var. Bu tip yetenekli hücum oyuncularının çok iyi yaptığı, onlar ile özdeşleşen bazı hareketlerinin olması her zaman için olumludur. Schobesberger’in de sıklıkla izlediğimiz hareketi, hızını kullanarak kale çizgisine kadar inip arka direğe doğru yüksekten gönderdiği ortalar diyebiliriz. Bu hareket Avusturyalı yetenekte o kadar motorikleşmiş ki ceza sahasına yalnızca bir göz atarak istediği yere topu bu şekilde gönderebiliyor. Yaptığı asistlerin de büyük bir kısmı bu şekilde gerçekleşti.
Oyun stili olarak merkeze yaklaşmayı pek sevmeyen Schobesberger, hangi çizgide rol alırsa alsın çizgiye yakın durmak ona kendisini daha rahat hissettiriyor. Sağ çizgide aldığı toplarla ver-kaç veya hızlı dribblingler deneyerek çoğu kez direkt kaleyi düşünen bir yapısı olan futbolcunun enteresan bir şekilde sol çizgide de sol ayağını çok iyi kullanamamasına rağmen kale çizgisine kadar inerek sağ ayak dışıyla veya topu geri çekerek orta yaptığını sıklıkla görüyoruz. Attığı gollerin büyük bir kısmı hızlı hücumlarda rakip defansı eksik yakalayarak boş alanı dribbling ile değerlendirip karşı karşıya pozisyonlarda topu ağlara gönderme şeklinde gerçekleşiyor. Yani gol sayısının fazlalığı onun kanattan merkeze sürpriz koşular yaparak pozisyona girme yeteneği ile değil tamamen hızını kullanarak yakaladığı alanlar ile ilgili diyebiliriz.
Zayıf Yanları
Sahip olduğu özelliklerin bulunduğu tarzdaki kanat oyuncularına göre çalım yeteneği yeterli seviyede değil. Başka bir deyişle oyun stili onu çoğu kez rakiple karşı karşıya bırakıyor ve bir anlamda çalıma zorluyor ancak koşu esnasında sahip olduğu hız, malesef topla çalım hareketi sırasındaki çabukluğuna yansımış durumda değil. Bu da en önemli özelliği hızlı dribblingler olan eski tip bir kanat oyuncusu için bir anlamda olmazsa olmaz bir özellik. Oyuncunun bir diğer noksanı ise sol ayağını yeterli seviyede kullanamaması. Pozisyon gereği sol ayağıyla aniden orta veya pas vermesi gereken durumlarda onu bir çok kez topu sağ ayağına alacak şekilde düzelttikten sonra orta veya pas tercihini kullanırken görmek mümkün. Bu durum bir çok kez rakip ceza sahasının kalabalıklaşmasına ve golü önleme konusunda rakibe avantaj sağlanmasına yol açıyor.
Benzediği Oyuncular Kerim Frei, Jordon Ibe
Hızlı ve bir ayağının çizgide olmasını seven, yakaladığı pozisyonların çoğunda kale çizgisine inerek orta yapan ve önemli bir şut tehdidi olmayan bir oyuncu tarifine uyan Schobesberger ülkemizden Kreim Frei’ı oldukça andırıyor. Tabii oyun görüşü, çevre kontrolü ve özellikle oyun tercihleri olarak Kerim’in bir adım ötesinde olan oyuncunun ikinci bir benzerliği ise Jordon Ibe ile kurulabilir. Ibe kadar defansif yardımı olan ve temposu yüksek bir isim olmasa da patlayıcı kuvveti ile yarattığı ani pozisyonlar bakımından gözünüzde canlandırabileceğiniz bir örnek denebilir.
Gelebileceği Takımlar Başakşehir, Osmanlıspor, Akhisar Belediyespor, Gençlerbirliği, Bursaspor, Konyaspor
Potansiyel anlamında 3 büyüklere yakınsayan bir isim olsa da tıpkı Kerim ve benzer bir çok futbolcuda olduğu gibi yedek kalarak gelişim gösterme konusunda sorun yaşayabileceği bir takımı, 46 maç yaparak geçirdiği bir sezonun ardından tercih etmesi kariyer planlaması anlamında doğru gözükmüyor. Kontra atak futbolunu layıkıyla oynayabilen takımlarımızda geçireceği bir sezonun ardından adından sıkça bahsettirebilecek olan oyuncu, aynı zamanda Kainz’ı Werder Bremen’e kaptıran Rapid Wien’e makul bir bonservis bedeli ödeyebilecek olan Başakşehir, Osmanlıspor, Gençlerbirliği, Konyaspor ve Bursaspor gibi takımlar tarafından da düşünülebilecek bir isim.
https://www.youtube.com/watch?v=g2YVCZZdRQg
