Galatasaray’ı 2019/2020 Cemil Usta sezonunda dünyayı etkisi altına alan Pandemi süreci çok olumsuz etkiledi. Öyle ki Pandemi öncesi oynadığı 26 maçta maç başı 1.7 gol atan ve 0.7 gol yiyen takım, pandemi sonrasında 8 maçta maç başı 1.3 gol atma ve 2.1 gol yeme ortalamalarıyla siyah ve beyaz kadar farklı iki farklı takım kimliğine bürünmüştü.

Özellikle Fatih Terim ile 2 sene üst üste şampiyon olmuş, olası 3. Şampiyonluğu ile rakiplerine atacağı maddi anlamda farkla çok fazla avantaj elde edeceği bir ortamda ve Pandemi öncesi liderin adeta ensesinde sadece 3 puan gerisinde olmasına rağmen sezon sonu planlar alt üst oldu. Sezon başı kurulan maaş yükü yüksek kadronun şampiyon olamaması ve hatta pandemi sonrası bekleneni hiçbir şekilde ortaya koyamayıp, liderden 13 puan fark yemesi Galatasaray için kabus gibi bir sezon bitişini beraberinde getirdi. Kağıt üzerinde kurulan bu kadroyla Fatih Terim harici hiç kimsenin başarısız olma toleransı da yoktu aslında. 

Bu yazıda önce saha içi analizini yapıp, ardından 2020/2021 sezonunda kadro mühendisliğini her mevki için ayrı ayrı ele alıp önerilerimizi sunacağız.

2019/2020 Saha içi analizi;

Fatih Terim’in 4-2-3-1 dizilişi ve yüksek pas yüzdesiyle topu ayağında tutmayı seven bir takım görüntüsü bu sene de devam etti.

Defans bloğunda Mariano- Donk (Luyindama)-Marcao-Nagatomo (Saracchi) hattıyla sakatlık veya transferlere rağmen ideal düzende geri 4’lüsü oluşturdu.

Merkez orta sahada ise; Önce Nzonzi- Seri- Lemina üçlüsüyle başlanan sezona Nzonzi ayrılığı sonrasında, Seri-Lemina ikilisine Ömer – Belhanda – Taylan – Emre Akbaba’dan biri merkeze yada önlerine geçip bir kadro planlaması yapıldı. Kağıt üzerinde çok önemli isimlerden oluşan üçlü istenilen performansı veremeyen Nzonzi ile sakatlıklarla boğuşmaktan istikrarı sağlayamayan Lemina nedeniyle omurgada S.O.S. veriyordu. Banko oynaması beklenen oyunculardan sadece Seri’den sezon boyunca yararlanabilen Galatasaray, takım içerisinden alternatifler üretmek zorunda kaldı. Ki Ömer bu şansını iyi kullanıp bekte verdiği kötü izleri sildirip kendisini merkez orta saha rotasyonuna yazdırdı.

Sağ kanatta sezona; Feghouli- Emre Mor- Jimmy ile başlayan takım Emre ve Jimmy’den istenileni alamadı ve bu bölgede Feghouli yokluğunda Belhanda ile devam etti. Feghouli için ufak bir sakatlık ve kırmızı kart cezaları haricinde takımını yalnız bırakmadı. Performansı düşse bile takım içinde çok fazla alternatifi olmaması da buna etkendi.

Sol kanatta ise sezona, Babel transferiyle başlanmasına rağmen, Terim’in oyun tarzıyla bağdaşmayan bir oyuncu olması sebebiyle devre arasında takımdan kiralık olarak gönderildi ve yerine Onyekuru takviyesi yapıldı. Babel ve Onyekuru yokluğunda ise Ömer bu mevkide de alternatif olarak kullanıldı.

Forvette ise Falcao, Andone ve Adem ile başlayan takımın yükünü Falcao ve Andone’nin sakatlıkları sebebiyle Adem tek başına çekti.

2020/2021 sezonu için Takım Mühendisliği;

Kaleci: Takımda Muslera gibi bir ismin olması Galatasaray adına en büyük şanslardan. Uzun süredir istikrarlı bir şekilde güven ve kaptanlık veren oyuncunun yeni sezonun ilk yarısını kaçıracak olması ise büyük soru işareti yaratıyor. Bu sakatlık Galatasaray’ın sadece kalede sorun yaşayacağı anlamında değil, simge bir oyuncunun takıma kaptanlık yapamayacağı anlamına da geliyor.

Pandemi sonrası ilk maçından Muslera’nın sakatlığı sonrasında Okan Koçuk kaleyi devraldı. Okan’ın tecrübesizliği en büyük sorunu oldu. Zaman zaman çok önemli kurtarışlar yapsa bile basit hataları ile kendisinin Muslera yokluğunda kaleyi teslim edilemeyeceği ve alternatifler bakılmasına mecbur bıraktı. Aslında Okan için ayrı parantez açmak gerekiyor. Kaleyi devraldığından itibaren takımın büyük düşüşü Okan için büyük şanssızlık oldu. Kendini göstermesi gerekirken maalesef takımın her oyuncusu gibi oda eleştirildi. Bunda en büyük problem ise gerekli tecrübeye sahip olmamasıydı.

İsmi geçen profiller ertelenen Yabancı Sınırı öncesi yerli ve tecrübeli isimlerdi. Ve Kasımpaşa’dan Fatih Öztürk bonservisini eline alarak Galatasaray ile anlaştı.

Muslera’nın muhtemel dönüşü Aralık-Ocak ayları olarak tahmin edildiği için Okan-Fatih rotasyonun kaleyi özellikle Eylül-Ekim aylarında ki maç temposunda en azından sorun çıkartmaması bekleniyor.

Fatih Süper Lig tecrübesiyle kalecide olması gereken en önemli özelliğe sahip. Fatih-Okan rotasyonunun hem oyuncu antrenman mücadeleleri ve rekabeti artıracağı hem de tecrübe eksikliğini kapatması kaynaklı güzel transfer. Hem yerli hem bonservis bedeli olmadan hem de maliyet açısından çok düşük meblağlarla alınmış güzel bir transfer olduğunu düşünüyorum. Ancak Fatih’in transferinin diğer sorunu ise, oyuncunun seviyesinin Galatasaray seviyesi olup olmadığı ve özellikle son senesinde düşük performansıyla Kasımpaşa’da bile rotasyonda kalması. Bu noktada Galatasaray takımının en önemli beklentisi iki oyuncunun Muslera gelene kadar iyi performans vermesi değil, kaleyi minimum hatayla idare etmesi beklentisi ve Muslera sonrası maliyeti düşük oyunculardan birinin yedek beklemesi olduğundan yanlış görünmüyor.

Stoper: Bu pozisyon Galatasaray için en büyük avantajlardan görünüyor. Marcao, Luyindama, Donk, Emin, Ahmet Çalık ve Ozornwafor tandemine sahip takım bu konuda sayısal olarak da güçlü durumda. Özellikle Donk’un biten sözleşmesi sonrasında 550.000 € ‘ya kadar yaklaşık %240’lık indirim yapmasıyla taraftarları memnun etmiş görünüyor. Hem Marcao’nun hem de Luyindama’nın satışı anlamında basına haberler düşse de bu konuda bir kaynak halen yaratılmış değil.

Hem sayısal hem de maliyeti düşürme anlamında Ozornwafor’un yeniden kiralanması ve yüksek maaşı olan Ahmet Çalık’ın da takımdan ayrılması bekleniyor. Bu iki oyuncudan ayrılıklar gerçekleşmesi durumunda da yerlerine genç bir oyuncu alınabilir.

Takımın olası Marcao transferinden yüksek bonservis geliri elde edeceği durumda ise alternatif olarak;

Victor Nelsson-Kopenhag

1- Luis Abram; Velez takımında bonservisi bulunan, 24 yaşında ki Peru’lu oyuncu, sol stoper olarak forma giyiyor. Oyuncu net oyun kurucu bir stoper, pas yüzdesi noktasında %90’ların altına düşmez ve bu noktada çok fazla hata yapmaz. Yine 180-181’lik boyuna rağmen, fiziksel gücü ve zıplamasıyla hava hakimiyetini başarıyla yerine getirir. Pozisyon alması, kademe bilgisi ve top kesmeleri yine kendini öne çıkartan özellikleri. Oyuncunun sözleşmesi Haziran 2021’de bitecek ve oyuncunun sözleşmesinin 8 milyon$’lık fesih maddesi bulunuyor. 5-6 milyon€ bandına transfer edilebilir.

2- Ravil Tagir; Altınordu kulübünün ve Ümit Milli Takımının 17 yaşında ki sol stoper oyuncusu. Ayağı temiz, soğukkanlı yapıya sahip ve pozisyonu iyi okuyup oyun kurabilen biri. Alt Milli Takımlarda Emin Bayram’ın partneri olarak forma giyiyor. Avrupa’dan da taliplileri var. Türk ve çok genç oyuncu 6-7 milyon € bandına alınabilir.

3- Omar Alderete; Basel’in 23 yaşındaki Paraguay’lı oyuncunun, sıçrama özelliğiyle hava hakimiyeti sağlam, atletik ve hızlı biri. İyi tekniği ve yumuşak ayağa sahip olmasıyla oyun kuruculuğunda zorlanmıyor. Kademeleri çabuk ve kayarak müdahale yapmayı seven bir oyun yapısına sahip. Baskı altında zaman zaman karar hataları yapabiliyor. 5 milyon € bandına alınabilir.

4- Victor Nelsson; Kopenhag’ın 21 yaşındaki Danimarka’lı oyuncunun teknik kapasitesi çok yüksek. Savunmadan oyun kurulumu ve topun dağıtımı noktasında kritik görevler alabiliyor. Kısa-Orta-Uzun bütün pasları çok iyi atabiliyor. Saha içi iletişimi de çok iyi. 5 milyon € bandına alınabilir.

5- Lautaro Valenti; Lanus takımının 21 yaşında ki, ayağına hakim, isabetli uzun paslar atabilen ve topu 2. bölgeye rahatlıkla aktarabilen kesici stoperi. Sezgileri kuvvetli oyuncunun en dikkat çeken özelliği ileri çıkarak kestiği toplar, bunu hem sezgilerine hem de mevki standartlarına göre yüksek çabukluğuna borçlu. Avrupa’ya geçişi konuşuluyor. Bonservisi için 7-8 milyon € gözden çıkarılmalı.

 

Sol Bek: Marcelo Saracchi, Linnes ve Emre Taşdemir rotasyonuna sahip Galatasaray’ın buraya bir kaynak yaratması gerekmiyor. Saracchi’nin 1 senelik daha devam eden kiralık kontratı ve Linnes’in hem sağ hem sol beki yedekleyebilmesi bu bölgedeki tercihlerde takımın elini rahatlıyor. Yine Emre’nin şuan kiralanması gündemde olmasa bile bir başka kulübe transferi durumunda ise 2 alternatifi takım içinden üretilebiliyor. Hem bu rolde istenileni çok fazla veremese bile zorunlu durumda Ömer Bayram hem de Alt yapıdan gelen Süleyman Luş’un varlığı iki can simidi olarak duruyor ve alternatif kaynak yaratmaya gerek bırakmıyor. Tabi ki bu noktada Luş’un fiziksel yetersizliği ve tecrübesizliği ile direkt alternatif olarak bakamasak bile sezon başı kampında Fatih hocayı heyecanlandıracak performans verirse kendisini alternatif olarak ana kadroya yükselttirebilir.

 

Sağ Bek: Galatasaray’ın sağ bekte 3 senelik güzel işlere imza atan Mariano ile 34 yaşında birlikteliği sona erdi. Yerine ise daha sezon bitmeden görüşmelere başlanan ve sözleşmesi biten Norveçli Omar Elabdellaoui ile anlaşma sağlandı. Omar ile Mariano’nun en büyük farkları; Mariano 1. Bölgeden takımına oyun kurulumunda yardımcı olup, pas alışverişi ile oyunu açabiliyorken, Omar; Saracchi benzeri 3. Bölge ve ceza sahası çevresine topsuz koşular isteyen ve orada aktiflik gösteren bir oyuncu. Yine Omar’ın dikine driplingleri ile pas verdikten sonra hareketsiz kalmayarak takımına pas opsiyonları oluşturmaya devam etmesi Mariano’dan farkları. Yine defansif olarak ise önünde oynayacağı takım arkadaşının defansa daha çok yardımcı olan ve Omar’ın hücum bindirmeleri yaptığı anda geri dönüşlerde o zafiyetini ve boşluğunu kapatacak bir tarz olması verimi artıracaktır. Çünkü bu konuda Mariano’ya alışmış bir takım için savunma yönü sorun yaratabilir. Feghouli bu anlamda Omar’ın eksiklerini kapatacak bir yapıya sahip değil ama Emre Kılınç bu profile uygun bir oyuncu ve ikili uyumlarının daha etkili olacağını düşünüyorum.  Yine Omar’ın  oyunu rakip sahaya yığan ve topu ayağında tutan bir takımdan transfer ediliyor oluşu da alışma sürecini minimize edecektir.

Omar’ın alternatifleri ise Şener ve Linnes olarak görünüyor ve başka bir kaynak ayırmaya gerek bırakmıyor.

Orta saha-Merkez:

En önemli omurgalardan olan hem Ön libero hem de merkez orta sahada ise Galatasaray’ın büyük eksikleri bulunmakta. Buraya kadar anlattığımız defans kurgusunun kağıt üzerinde banko görülen bekler Saracchi ve Omar’ın topu 3. Bölgeye ve ceza sahasına yakın yerlere yaptığı koşulara isteyeceği göz önüne alındığında merkez orta saha rolünde mutlaka ayağı çok temiz ve pasör bir oyuncuya ihtiyacı var. Geçen sezon kiralık olarak forma giyen Seri veya buna yakın profile ihtiyacı olduğu aşikar.

Yine geçen sene oynayan Lemina’nın başka takımla anlaşması ve Seri’nin durumunun netleşmemesiyle birlikte yerlerine halen transfer yapılamaması olumsuz bir durum. Defans bloğunun eksikliğini sezon bitmeden halleden bir takımda merkez omurganın hem defansif orta saha hem de merkez orta saha pozisyonlarını sezon kampına yetiştirememesi ise büyük problem. Bu noktada Oghenekaro Etebo’nun ne zaman toparlanıp takımla süre almaya başlayacağı belirsiz.

Kadroda bu bölgede oynayabilecek nicelik olarak; yeni transfer Etebo, Donk, Taylan, Ömer, Belhanda, Emre Akbaba ve Jimmy Durmaz olsa bile, bu bölgede nitelikli ve pozisyon orjinli sadece Etebo ve Taylan Antalyalı’yı gösterebiliriz. Çünkü Emre ve Belhanda daha çok ofansif orta saha, Ömer ve Jimmy ise daha çok mezzala rolüne uygun karakterdeler. Donk’un ise neredeyse 2 yıldır orta sahada hiç maçı olmadığı için orta sahaya alternatif olarak almamalıyız.

Hem defansif hem de merkez orta saha mevkilerinde sıkıntı yaşayan takımın 11’e direkt yazılabilecek isimlere ihtiyacı olduğu ortada ve bu noktada hata payı da maalesef yok. Öncelikle sistem olarak geçen sezonlardan bildiğimiz üzere defansif orta saha rolünde çok fazla defansif ve tek yönlü bir oyuncu düşünmediği görünüyor Terim’in. Yine elinde Belhanda ve Akbaba olduğu için de merkezi 3 adet 8 oynayabilecek oyuncudan da oluşturamıyor. Bu yüzden genellikle merkez için çift 8 yada 6-8 kurgusuyla pozisyon yerleştirmesi yapılıyor. Bizde önerilerimizi bu tercihlerle devam ediyoruz.

Yukarıda belirttiğimiz bek yapılarından kaynaklı ayağı temiz ve yüksek pas yüzdesiyle takımını rahatlatacak bir oyuncu ihtiyacı birinci öncelik olmalı. Böyle bir oyuncunun yanında oynayacak oyuncunun da mücadele anlamında daha kabiliyetli, koşan, yeri geldiğinde rakibi rahatsız edecek presi yapacak, ayağı partneri kadar iyi olmasa bile hata yapma lüksü olmayacak bir oyuncuyla tandem oluşturulmalı.

Yine kadroda merkeze yapılması beklenen 2 transfer haricinde Donk-Taylan’dan başka net alternatif olmaması –ki Donk’un 2 senedir orta sahada alternatif olarak hiç süre almadığını hatırlatalım- kaynaklı, defansif orta saha rolüne tek yönlü, rakibi hırsı, presi ve mücadelesiyle yıldırabilecek ve yedek beklemeyi sorun etmeyecek bir genç oyuncu transferi de gerekiyor. Hem böylelikle takımın zaman zaman ihtiyaç duyacağı mücadeleci ve mevkisel agresifliği sağlayacak bir oyuncu ihtiyacı da giderilmiş olacaktır.

Önerilere gelecek olursak;

Pasör önerileri;

Gabriel Neves

1-Gabriel Neves; Nacional takımının 23 yaşındaki Uruguay’lı oyuncusu, oyun kurma görevini, gerektiğinde isabetli milimetrik paslarıyla takımı adına pas istasyonu olarak veya 3. Bölgeye attığı kilit/ara paslar ile gerektiğinde de uzun diyoganal paslarıyla oyunun yönünü değiştirebilmesiyle yapıyor. Önde baskı, mücadele, pres ve ceza sahası etrafında sahipsiz topları kazanma görevlerini başarıyla yerine getiriyor. Ayrıca ceza sahasına iyi zamanlamayla yaptığı koşular ile skoru değiştirebiliyor. Sağ ayaklı bir futbolcu olmasına rağmen sol ayağıyla attığı şık goller bulunuyor. Çok uzun anlatmak yerine Selçuk İnan Prime dönemi diyebiliriz.  Maliyet açısından 3-4 milyon€ bandına bitirilebilecek bir transfer.

2-Cristian Ferreira; River Plate takımının 20 yaşındaki Arjantin’li oyuncusu, topla olan ilişkisi oldukça başarılı bir orta saha. Teknik kapasitesi yüksek, gol katkısı olan, 3.bölge oyununu iyi oynayan, çabuk karar alma ve uygulama yetisine sahip, etkili duran top kullanabilen bir oyuncu. Uzaktan şut atmayı seviyor ancak bazen bu onu takım oyunundan koparıyor. Merkezden yapılan hücumlarda sıkışmış alana rağmen iyi tercihlerde bulunabiliyor ve top ondan çıktıktan sonra ikinci bir santrafor gibi ceza sahasına devriliyor. Bonservisli maliyeti biraz fazla olabilir. Kiralık + opsiyonlu teklifler ile oyuncunun gelişimine yatırım yapılabilir.

3- Rade Krunic; Milan takımının 25 yaşındaki Borsa Hersekli oyuncusu, oyunun iki yönünü oynayabilen, dikine driplingleri olan, pasör ve teknik bir oyuncu. Yine güçlü fiziği ve hızlı karar almasıyla topu hızlı ve akıllıca 3. Bölgeye aktarabiliyor. Milan takımında rotasyona düşmüş durumda. Terim’in ikili ilişkileri ile kiralık olarak çözebileceği bir oyuncu.

4-Nonato; İnternacional takımının 22 yaşındaki Brezilya’lı oyuncusu, takımının pas bağlantı istasyonu olarak görev alıyor. Çevre kontrolü ve pozisyon alması oldukça iyi. Her iki ayağını da etkili olarak kullanabilen Nonato, top tekniği, dribbling ve top kapma özelliklerinde de başarılı. Baskı altında bile top dağıtma görevinde zorlanmıyor. Oyunun yönünü değiştiren paslarıyla rakip kaleye gidilen organizasyonlarda önemli rol oynuyor. Son dönemlerde rotasyon olarak kullanılan oyuncunun potansiyeline çok güveniliyor. Maliyetinin 5-6 milyon gibi olmasını beklediğimiz oyuncunun, kiralık + zorunlu opsiyonlu olarak ikna edilebileceğini düşünüyorum.

4- Santiago Sosa; River Plate takımının 21 yaşındaki Arjantin’li oyuncusu, 6 veya 8 olarak forma giyebilen oyuncu tam bir derin oyun kurucu. Pas yeteneği ve tekniği ile göz dolduruyor. Oyun görüşü ile bölgeler arasında çok rahat bağ kurmayı yapabiliyor. Çok potansiyelli bir isim ancak başarılı olması için arkasını toparlayacak bir oyuncuya ihtiyacı var. Top kesme ve alan parselinde partneri eksikliklerini kapatırsa, enerjisini başarılı olduğu 3. Bölge etkinliği ile kullanabilir. Sözleşmesi 2021 Haziran ayında bitecek. Avrupa’dan çok fazla taliplisi var. Erken davranmak çok avantajlı olur.

5- Laszlo Benes; Mönchengladbach takımının 22 yaşındaki Slovak oyuncusu, çok iyi bir tekniğe sahip olmasının avantajını paslarını sahada istediği her yere milimetrik gönderebiliyor. Oyun temposunu dikine ayarlayabilen ve yüksek bir oyun görüşüne sahip bir solak bir 8 numara. Opsiyonlu kiralık ile transfer edilebilir.

6-Francisco Ginella; Los Angeles takımının 21 yaşındaki Uruguay’lı oyuncuyu box to box olarak nitelendirmek gerekir. Oyunun iki yönünde de başarılı. Uzun paslar, top kazanması, mücadeleci yapısıyla sıcak temastan kaçınmamasının yanında vücut hareketleriyle adam eksiltme özellikleri olan bir oyuncu. Özgüvenli yapısıyla gerektiğinde mevkiisel agresiflik gerektiğinde de milimetrik paslarıyla oynuyor.

Mücadeleci önerileri;

Yves Bissouma

1-Manuel Ugarte; 19 yaşında Uruguay U23 takımı oyuncusu ve Fenix takımı Kaptanı, mevkisi ön libero. Kısaca sahipsiz topları kapmada, mevkiisel agresiflikte, dikine top sürmede ve 1. Bölgeden uzun pas göndermede çok başarılı. Genç yaşına rağmen fiziksel gücü yerinde. Maliyet anlamında 4-5 milyon€ bandına bitebileceğini düşünüyoruz.

2-Dodi; Fluminense takımının 24 yaşındaki Brezilya’lı oyuncu, topla dikine kat etmeleri olan, pas oyununda takıma çok katkı sağlayan ve mücadeleci yapısıyla hareketli biri. Pas bağlantısı kurduktan sonra boş koşular ile hareketlenip alanlar açabiliyor. Pasör merkezli bir oyun oynandığında %90 üzerinde pas başarısı verebiliyor. Çok fazla detay vermek yerine oyuncuya Okan Buruk stili atom karınca diyebiliriz. Terim’in sevdiği kısa boy, pres ve atik oyuncu tabirine uyuyor. Sözleşmesi yıl sonunda bitiyor ve maliyet anlamında çok düşük rakamlara takıma katılabilir.

3-Yves Bissouma; Brighton takımının 24 yaşındaki Mali’li oyuncusu, atletik yapısı sayesinde çabuk hızlanmanın yanında dönüşlerini ve yön değiştirmelerini de çok hızlı yapan ve bir anda vites yükselterek toplu veya topsuz dikine çok hızlı gidebilmesiyle yüksek tempolu oyuna uygun bir orta saha görüntüsü çiziyor. Topla dikine gitmeyi çok seven bir oyuncu olarak sıkça dribbling denemesinde bulunuyor ve atletik özelliklerini yüksek top tekniğiyle birleştirerek dribblinglerinde başarılı oluyor. Kiralık + opsiyonlu teklifler ile transfer edilebilir.

4-Tomas Belmonte; Lanus takımının 22 yaşında ve Arjantin’li oyuncusu, yüksek oyun içi motivasyon ve isteği, çalışkan ve agresif yapısı, maç boyu yüksek tempoda oynayabiliyor olması ve olgun bir pozisyon bilgisi sayesinde merkezi agresif yapabilen biri. Sıcak temastan kaçmaz ve top çalmalarıyla takımına hızlı hücumlar yaratır. Sözleşmesini Haziran ayında uzatması en büyük dezavantajımız. Yine de takımın kaynak yaratması durumunda 5 milyon€ bedellerle kadroya katılabilir

5- Alexis Blin; Amiens takımının 23 yaşında ve Fransız oyuncusu, oyunun savunma yönünde çok iyi mücadele eden ve kendini set etmekten çekinmeyen biri. Sırtı dönük rakibinin döndürmez yada topu bir şekilde kazanmaya çalışır. Pasları ve pozisyon alışı da gayet ideal.1. Ve 2. Bölgede çok etkin olmasına karşın 3. Bölge beslemeleri çok yaratıcı değil. Felipe Melo benzeri bir oyuncu ihtiyacını uzun süredir arayan takım için çok önemli etki bırakır. 3-4 milyon€ ile takıma katılabilir.

 

Yedek oyuncu önerileri;

1-Pablo Siles; Danubio kulübünün 23 yaşındaki Uruguay’lı oyuncusu, pozisyon alma bilgisi ve duruşuyla çalışkan bir merkez orta saha oyuncusu. Hücuma ve hücum bölgelerine katılımı da sık sık deniyor. Ve fırsatını bulduğunda uzaktan sürpriz şutlar çıkartabiliyor. Genel itibariyle defanstan çıkarken dikine riskli pasları tercih ediyor ve yine atağın yönünü başarıyla değiştirebiliyor. Uzun pas tercihleri de genellikle ileriye doğru ancak kanattan zaman zaman gönderdiği ortalar etkili olmuyor.

2-Alan Rodríguez; Defensor takımının 20 yaşındaki Uruguay’lı oyuncusu, iki yönlü oynayabilmesiyle ön plana çıkıyor. Hem hücuma katkı veriyor hem de defansif anlamda takımına yardım ediyor. Orta sahada aldığı topları birkaç hamlede tehlikeli bölgeye taşıyabiliyor. Baldır gücü yüksek bir oyuncu yere sağlam basıyor. İkili mücadelelerde dayanıklı. Yüzü dönük oynamayı ve dikine kat etmeyi seven bir oyuncu. İnce belli olması ve top saklama becerisini birleştirerek dikine adam eksiltebiliyor. İnce düşünüp kaliteli pas bağlantıları kurabiliyor.

3-Duarte Valente: Estoril takımının 20 yaşındaki Portekiz’li genç potansiyelli oyuncusu. Yaşının çok üstünde oyun görüşü, oyun olgunluğu ve takımı yönlendirebilen biri. Fiziksel olarak yaşının verdiği olumsuzluk olsa bile hem iyi pozisyon alışı hem de oyun bilgisiyle bu açığını da törpülüyor. Gelişime açık ve potansiyeli yüksek olması kaynaklı geleceğe yatırım transferi olacaktır.

Sağ Kanat: Feghouli, Jimmy, Yunus ve Sekidika bu bölgenin geçen sezondan tercihleri. Yine gerektiğinde Emre Kılıç, Emre Akbaba ve Belhanda’yı da bu bölgeye zayıf ama zorunlu durumlarda alternatif olarak sayabiliriz. Bu sene transfer edilen Oğulcan Çağlayan ise Feghouli’nin birinci alternatifi olacaktır.

Sürekli forma şansı bulamayan ve gözden düşen isim Jimmy ile bekleneni veremeyen Sekidika’nın takımdan ayrılmaları bekleniyor.

Sol Kanat: Sol Kanatta ise geçen sene birinci tercih olan Onyekuru’nun muhtemelen tekrar takıma katılamayacağı düşünüldüğünde, yeni transferlerle birlikte oluşan alternatifler; Babel, Arda, Emre Kılınç, Kerem Aktürkoğlu ve Ali Yavuz Kol.

Babel’in takımda kalıp kalmayacağı halen soru işaretini korusa da, Terim’in planlarında olmadığı konuşuluyor. Arda’nın fiziksel olarak ve maç kondisyonu olarak eksikleri göz önüne alındığında birinci tercih olamayacağını düşünüyorum. Birinci tercih olarak ise daha hazır halde olan ve geçen sezon 31 maçta 9 gol 7 asist ile takımına yardımcı olmuş Emre Kılınç kullanılabilir.

Rotasyon olarak ise Kerem Aktürkoğlu ve alt yapı ürünü Ali Yavuz Kol bekliyor. Kol; Hem santrafor hem de kanat oynayabilen oyuncunun kendini daha rahat ifade ettiğini düşündüğü sol kanatta bu sezon kullanılabilir. Kerem geçen sene 24 Erzincanspor ile 3. ligde 28 maçta 17 gol ve 1 asistlik skor katkısıyla oynadı. Fiziksel gelişimini devam ettirirse önce rotasyon ile başlayabilecek serüveninde Türk futbolunda iyi yerlere gelecektir.

Ofansif Orta Saha: Belhanda ve Emre Akbaba rotasyonuna sağlıklı ve maç temposunu bulmuş bir Arda Turan’ı da ekleyebiliriz. Belhanda’nın sözleşmesinin son senesinde olması ve eleştiri oklarını zaman zaman üzerine alması kaynaklı ayrılma ihtimali bulunuyor. Ayrılması durumunda takımın buraya bir kaynak yaratması da bekleniyor. Ancak yüksek maaşı nedeniyle satışının gerçekleşmesi çok düşük ihtimal.

Belhanda’nın olası satışı sonrasında Terim’in net 10 numara yerine daha çok 8,5 diye tabir edilen bir oyuncuyla ilgileneceğini düşünüyorum.

Forvet: Bu pozisyonda takımın geçmiş senelerde yüksek sayılacak hem bonservis hem de maaş kaynağı ayırdığı Falcao ve Diagne ile yeni transfer edilen Oğulcan’ın da bu isimlere alternatif olmasıyla rotasyona sahip bir mevki olduğu görünmektedir.

Burada belki Diagne’nin takımdan ayrılma ihtimali bulunsa bile yüksek bonservis bedeliyle alınması kaynaklı istenilen tekliflerin olmaması en büyük sorun. Ayrılması durumunda da tek forvetli düzen ile oynamayı seven Terim’in bu mevkiye transferi şart koşmayacaktır.