Doğum Tarihi: 10.03.1992 (24 yaşında)
Mevki: Stoper, Sağ Bek, Sol Bek
Takımı: Molde FK
Ülkesi: Norveç
Değeri: 400.000 €
Sözleşme Sonu: 31.12.2017
Profil
Norveçli defans oyuncusu Ruben Gabrielsen futbola FK Toten takımında başladıktan sonra 2007 yılında 15 yaşındayken SK Gjøvik-Lyn takımına transfer oldu. Burada A takım ile yarım sezonda 10 maça çıkan oyuncu 3 gollük bir katkı verdi. Yarım sezonluk serüvenin ardından Lillestrøm scoutlarının dikkatini çeken Gabrielsen, Aralık 2008’de Lillestrøm kulübüne transfer oldu. Yarım sezon U19 takımında görev aldıktan sonra henüz 17 yaşında yeni sezon için A takım kadrosuna çağrıldı. A takım ile Norveç Eliteserien’de ilk maçına 5 Nisan 2009 da çıkan oyuncu daha 17 yaşından 25 gün almıştı ve bu aynı zamanda ona Lillestrøm takımının Norveç Eliteserien’de oynattığı en genç oyuncu unvanını getirecekti. Sezonun büyük bölümünde 18 kişilik kadroya alınan genç Gabrielsen bu maçlardan 6’sında görev aldı ve 1 asistlik katkıda bulundu. Bir sonraki sezonda sadece 3 kere forma şansı bulabilen oyuncu o sezonda santrafor dahil ofansif rollerde oynatılmaya çalışıldı. 19 yaşına geldiğinde Lillestrøm defansında işler iyi gitmeyince kolayca forma şansı bulan Ruben, 24 lig ve 3 kupa karşılaşmasında görev aldı ve 1 gollük katkıda bulundu. Yine 2011-2012 sezonunda da farklı pozisyonlarda denenen oyuncu bu sayede genç yaşında birçok pozisyonun tozunu yutmuş oldu. 2012 senesinde 20 yaşındayken artık çoğunlukla defansif roller almaya başlayan oyuncu çıktığı 16 maçta stoper, sağ bek ve sol bek olarak görev aldı. 2013 yılında yeni teknik direktör Rúnar Kristinsson tarafından hiç tercih edilmeyen oyuncu asıl patlamasını 2014 sezonunda 22 yaşındayken yaptı. Sezonun ilk yarısında çıktığı 15 maçta 2 de gol atan oyuncu, defansın her bölgesinde oynayışı ve çok yönlülüğüyle Norveç’in köklü kulüplerinden ve aynı zamanda o zamanın lig lideri olan Molde’nin dikkatini çekti. Sezonun ikinci yarısında Molde’ye transfer oldu ve Molde ile biri Avrupa Ligi olmak üzere 12 maça çıktı. Kariyerinin ilk ve tek kupa ve lig şampiyonluklarını elde etti. Devam eden sezonda güçlü defans rotasyonunda daha çok Avrupa kupalarında değerlendirilen Ruben Gabrielsen bu şansını iyi kullandı ve Molde’nin Avrupa’daki çıkışında rol oynayan önemli oyunculardan biri oldu. Şampiyonlar Ligi elemelerinde 4 maça, Avrupa Ligi’nde ise Fenerbahçe ile oynadıkları maçlar dâhil 9 maça çıkarak bu alanda da önemli deneyimler kazanmış oldu. Bu sezon Mart ayında başlayan Norveç Eliteserien’de henüz maç kaçırmayan oyuncu, kurt oyuncular Mattias Moström ve Joona Toivo’dan sonra takımda 3. kaptan konumunda.
Pozisyon olarak asıl mevkisi stoper olan oyuncu, çift ayaklı olması nedeniyle sağ bek ve sol bek pozisyonlarında da zaman zaman tercih ediliyor. Gerektiğinde ön libero ve orta saha merkezde de oynayabilen oyuncu, daha ileri pozisyonlarda da tecrübeye sahip. Lillestrøm takımında 4-4-2 ve 4-4-2 diamond formasyonunda oynayan Gabrielsen, gençlik yıllarını burada geçirdiği için asıl mevkisini bulana kadar birçok pozisyonda değerlendirildi. Molde’de ise 4-2-3-1 formasyonunda stoper olarak ve zaman zaman sol bek, sağbek ve defansif orta saha olarak görev aldı.
Milli takımlarda Norveç alt yaş kategorilerinin tamamında forma giyen oyuncu toplamda 45 maça çıktı ve 5 gol attı. Bu maçlarda yine kulüp kariyerindeki gibi zaman zaman 4-4-2 ve 4-2-3-1 formasyonlarında stoper ve bek olarak tercih edildi. 10 Kasım 2014 yılından itibaren zaman zaman A milli kadrosuna alınan oyuncu henüz A milli formayı terletme fırsatı bulamadı.
Güçlü Yönleri
Gabrielsen’in birçok güçlü yönü var ama onun en önemli özelliği bu güçlü yönlerini sakinliği ve zekâsıyla bir kompozisyon şeklinde sunması. Öncelikle stoper pozisyonunda oynayan Gabrielsen’i ele almak gerekirse, akla gelecek ilk kelime güven olur. Çift ayağını iyi kullanabilme yeteneğini, iyi bir pasör oyuncu olarak birleştirince ortaya maç başına 51 pas ve %88’lik bir pas başarı yüzdesi çıkıyor. Baskı altında bile topu takım arkadaşına ulaştırabilen oyuncu, özellikle yerden attığı paslarda topun şiddetini ve yönünü çok iyi ayarlayarak pas başarısını maksimuma çıkartıyor. Molde’de oyun kurucu görevini üstlenen başka takım arkadaşı olsa da Gabrielsen’in istatistiklerinden, sergilediği oyun kalitesinden, top ayağındayken pas becerisi, dribbling becerisi (maç başına 1,6 dribbling (%77)) ve uzun pasları diyagonal kullanma başarısından onun oyun kurucu olarak rol olabileceğini belirtebiliriz. Onun bir defans oyuncusu için çok iyi diyebileceğimiz özellikleri aynı zamanda ona joker oyuncusu olarak orta sahada da forma şansı yaratıyor.
Top rakipteyken ise Gabrielsen’in tercihleri onun karar mekanizmasının çok iyi çalıştığını gösteriyor. Özellikle pozisyon almadaki başarısı onun hem hava mücadelelerindeki (maç başına 6 (%66)) hem de yerden mücadelelerdeki (maç başına 12 (%66)) başarısındaki en önemli etken. Özellikle rakip kontra yaptığında yerden paslarda başarıyla pas arası yapması ve rakip forvete doldurulan toplarda bir defans oyuncusu için çok uzun sayılmayacak boyu (187 cm) ile hava topunu alması Gabrielsen için çok zor değil. Çünkü Gabrielsen’in başarısının arkasında onun çevre kontrolünü iyi yapması ve sezgileri yatıyor. Oyun içinde sürekli çevre kontrolü yapan oyuncu, rakip oyuncunun nerede olduğunu biliyor, nereye koşu yapacağını seziyor ve hemen önlemini alıyor.
Eğer Gabrielsen adam adama eşleştiyse ya da tek forvet ile oynayan bir rakip ile karşı karşıyaysa onun elinden kurtulmak çok zor. Ruben Gabrielsen top rakipteyken rakip oyuncu ile mesafesini çok iyi ayarlıyor çünkü hızlı bir oyuncu olmadığı için hızlı ve atik oyunculara karşı mesafesini koruyor ve onların kolayca kendisini geçmesini engelliyor. Bulduğu fırsatları çok iyi değerlendirerek topu rakipten topu çalıyor. Ruben Gabrielsen kayarak müdahaleye genellikle ihtiyaç duymuyor çünkü kendisi fiziksel olarak çok güçlü ve yapılı bir oyuncu. Vücudunu ikili mücadelelerde çok iyi kullanıyor ve fakat bazen rakip oyuncu onun kontrolünden çıkmış ise ya da hızını almış ise kayarak müdahalelerde bulunabiliyor ve bu konuda başarısı yüzdesi oldukça yüksek durumda (maç başına 1,5 (%78)). Ayrıca takım arkadaşları ile iletişim halinde kalan oyuncu ofsayt taktiğini başarılı bir şekilde uyguluyor.
Sıçrama yeteneği de iyi olan Gabrielsen, rakip sahada kazanılan duran toplarda gol de arıyor.
Bek pozisyonlarında defansif yönü, top çalma, defansa yardım etme konusunda oldukça iyi. Kanat boyunca pas yeteneği ile takım arkadaşları arasında bağlantıyı iyi kuruyor. Yerden ortaları da iyi denilebilecek düzeyde.
Zayıf Yanları
Ruben Gabrielsen’in zayıf yönleri tamamen fiziksel özelliklerinden kaynaklanıyor. Boyunun çok uzun olmaması uzun boylu rakiplerle eşleştiğinde onun için sıkıntı çıkarabiliyor. Ayrıca rakip kontrollü geldiğinde yan toplarda ya da duran top kazandığında kendinden uzun bir forvet ile eşleştiğinde yetersiz kalabilir. Şuan ki takımı Molde’de takımın en uzunlarından biri olması onun bu konuda üzerine çok yük binmesine neden oluyor ve en uzunlarla eşleşmek durumunda kalıyor.
Bunun dışında hız konusu kendisi için problem olabilir defans arkasına atılacak ara paslarda hızlanması iyi olan forvetler sorun teşkil edebilir. Sakin bir oyuncu olan Gabrielsen’in maç içinde oynama arzusu biraz düşük gibi, eğer sorumluluk almak isterse güzel bir lider stoper olabilir, ayrıca kendisine Molde’de zaman zaman kaptanlık verilerek liderlik aşısının vurulmaya çalışıldığını da söyleyebiliriz.
Son olarak bek oynarken ileri çıktığı zaman geriye dönmesi oldukça vakit alıyor. Bu durum takımının savunmada eksik yakalanmasına ve rakip karşısında zor duruma düşmesine sebebiyet verebilir.
Benzediği Oyuncular: Benedikt Höwedes, Martin Skrtel, Dejan Lovren
Gabrielsen farklı pozisyonlarda oynama becerisi, oyun zekâsı ve pas yeteneği ile Höwedes’e benzerken, fiziksel özellikleri, top çalma başarısı, hava hâkimiyeti ve ikili mücadelelerde etkinlik bakımından Martin Skrtel ile benzerlik gösteriyor. İki ayağını iyi kullanabilme yeteneği ile Lovren’e de benziyor.
Gelebileceği Takımlar: Konyaspor, Başakşehir, Kasımpaşa, Gaziantepspor, Trabzonspor
Özellikle defansif takımlarda rahatça ön plana çıkabilecek bir oyuncu olan Ruben Gabrielsen, çoğunlukla tek forvet oynayan ekiplerden oluşan ligimizde çok başarılı olacaktır. Yanında bulunacak uzun bir defansla güzel bir tandem oluşturabilir. Orta saha ve beklerle bağlantıyı kolayca sağlayabilecek joker bir oyuncuya sahip olmak özellikle savunmaya dayalı oynayan Konyaspor, Başakşehir ve Kasımpaşa için güzel fırsat olacaktır.