Avrupa Kupalarındaki tek temsilcimiz Başakşehir Futbol Kulübü’nün UEFA Avrupa Ligi son 32 tur eşleşmesinde rakibi Sporting CP’nin analizini sizler için hazırladık.

Genel Bilgiler ve Önceki Yıllar

Sporting Clube de Portugal ya da diğer adıyla Sporting Lizbon 1 Temmuz 1906 tarihinde Portekiz’in başkenti Lizbon şehrinde kurulan bir takımdır. Benfica ile birlikte şehrin en önemli 2 takımı olarak anılır. Porto ve Benfica ile birlikte Liga Nos’da küme düşmeyen 3 büyük takımdan birisi olan Sporting CP 18 kez Lig ve 19 kez Portekiz Kupasını kazanarak Portekiz’in en büyük 3. Takımı olarak anılmaktadır. Avrupa Kupalarında tek başarısını 1964 yılında Kupa Galipleri Şampiyonu olarak kazanan Sporting Lizbon ikinci Avrupa Kupası şansını ise 2005 yılında kendi evinde oynanan UEFA Kupası finalini CSKA Moskova takımına 3-0 kaybederek yitirmiştir. Bu kaybettiği final sonrasında bir daha önemli bir başarı yakalayamayan başkent ekibi Avrupa Kupalarında çeyrek finalden öteye gidememiştir.

Luis Figo, Cristiano Ronaldo, Ricardo Quaresma, Joao Moutinho, Luis Nani ve Bruma gibi isimleri altyapısından çıkaran Sporting CP son zamanlarda başarısızlıkları ve kulüp içi sorunları ile anılan bir kulüp oldu. Son Lig şampiyonluğunu 01/02 sezonunda elde eden yeşil beyazlılar şampiyonluğa bir hayli hasret durumda. Bu nedenle her sezona şampiyonluk parolasıyla hazırlansalar da bu aşırı istekleri onları yanlış kararlara sürüklüyor. Son olarak 2015 yılında göreve getirdikleri kurt hoca Jorge Jesus önderliğinde sezona iddialı giren takım ligde 2. sırada kalmasıyla hedefine ulaşamadı. Devam eden sezonlarda istenilen başarının gelmemesi o dönemin başkanı Bruno De Carvalho’nun da  bir planı olduğu iddia edilen taraftarın tesisi basması ve oyunculara saldırmasıyla iyice kaosa dönüşmüştür. Kulübü derinden sarsan bu olay sonrası kimi oyuncular takımdan ayrılmış başkan da görevini kaybetmişti. Geçtiğimiz sezon Hollandalı teknik adam Marcel Keizer’in göreve gelmesiyle birlikte Bruno Fernandes’in artan formu Sporting CP adına ‘Duraklama Döneminde Yükselme’ aşamasını yaşattı. Marcel Keizer ile gelen saha içi düzen önce seri galibiyetleri daha sonra Portekiz’in 2 Yerel Kupası (League Cup ve Taça de Portugal) Şampiyonluğu kazandırdı. Marcel Keizer ile başarılı bir sezonu bitiren ve yeni sezon hazırlıklarına başlayan başkent ekibi tüm yaz dönemini Bruno Fernandes’i astronomik bir transfer bedeli ile satmayı planlayarak geçirdi ve yapması gereken transferlerde geç kaldı, gerekli kaliteyi takıma dahil edemedi. Bu belirsizlik içerisinde kayıplar da yaşayan takımda sorumluluk belki de en suçsuz isim olan Marcel Keizer’e kesildi ve takım yeni bir bilinmezliğin içine atıldı.Yönetim Eylül ayında Keizer yerine Belenenses’i dar bütçeyle kümede tutma başarısı gösteren ve oynattığı futbolla dikkat çeken Jorge Fernandes diğer adıyla Silas’ı göreve getirilmiş olup genç teknik adam hala görevine devam etmektedir.

Maçlarını EURO 2004 için yapılan ve yapımı 2003 yılında tamamlanan 50.095 kişilik Estadio Jose Alvalade stadyumunda oynayan Sporting CP, iç saha maçlarında taraftarıyla rakipler için baskılı bir atmosfer oluşturabiliyor.

Son Maçlar ve Kadro

18/19 sezonunu Marcel Keizer önderliğinde 2 kupayla tamamlayıp Ligde 3. olan Sporting CP, 2 kupanın verdiği özgüven ile yeni sezona hazırlansa da beklentileri karşılayamadığı bir sezon yaşıyor. 21. Haftası oynanan Liga NOS’da lider Benfica’dan 18 puan geride ve 3. Sırada yer alıyor. 18/19 sezonunda şampiyonluk yaşadığı 2 kupaya da bu sezon erken veda ettiler. UEFA Avrupa Ligi D Grubunda LASK Linz, PSV ve Rosenborg takımlarıyla eşleşen Portekiz Temsilcisi grubu 12 puanla 2. Sırada tamamlayarak temsilcimiz Başakşehir’in rakibi oldu. Sporting CP’nin son 5 resmi maçı;

Braga 2-1 Sporting CP (Taça da Liga)

Sporting CP 1-0 Maritimo (Liga Nos)

Braga 1-0 Sporting CP (Liga Nos)

Sporting CP 2-1 Portimonense (Liga Nos)

Rio Ave 1–1 Sporting CP (Liga Nos)

Eylül ayında göreve getirilen Silas önderliğinde yönetilen Sporting CP takımı ara transfer döneminde Sloven forvet Andraz Sporar’ı kadrosuna katsa da takımın en önemli oyuncusu ve adeta takımın beyni olan Bruno Fernandes’i Manchester United’a sattığı için yeni bir kimlik arayışında olduğu süreç yaşıyor.

Sporting CP Güncel Kadrosu;

Kaleci: Luis Maximiano, Renan Ribeiro, Diogo Soussa

Savunma: Stefan Ristovski, Valentin Rosier, Sebastian Coates, Tiago Ilori, Luis Neto, Jeremy Mathieu, Marcos Acuna, Cristian Borja

Orta Saha: Idrissa Doumbia, Eduardo Henrique, Rodrigo Battaglia, Wendel, Miguel Luis, Mattheus Oliveira, Chico Geraldes, Yannick Bolasie, Jese, Jovane Cabral, Rafael Camacho, Gonzalo Plata

Forvet: Luiz Phellype, Luciano Vietto, Andraz Sporar, Pedro Mendes

Muhtemel Takım ve Detaylı Kadro Analizi

Sezonun ilk yarısında Fernandes’in de takımdaki varlığıyla sıklıkla 4-2-3-1 dizilişini tercih eden Silas, sol kanattaki Acuna’nın hücum performansını daha da arttırmak ve defansta verdiği açıkları kapatmak için zaman zaman 3lü savunma dizilişini de tercih etti. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Fernandes’in ayrılığı sonrası yeni bir kimlik arayışına giren Sporting önce 3-5-2 daha sonra 3-4-3 sistemini denese de hücumdaki yaratıcılık sorununu çözemediği için son Portimonense maçının ikinci yarısında 4-2-3-1 dizilişine dönüş yaptı.

Başkent ekibinin kalesinde kendi altyapısından yetişen 21 yaşındaki genç file bekçisi Luis Maximiano’yu görmemiz bir hayli muhtemel. Genç file bekçisi sezonun ilk yarısında hatalı goller yese de sezonun ilerleyen döneminde performansını arttırarak eksiklerini gidermeye başladı. Refleksleri oldukça iyi ve çabuk bir kaleci olan Maxi, pas oyununda gelişme gösterse de hatalar yapabiliyor. Sporting’in kalesinde bir diğer alternatif Renan Ribeiro olsa da sakatlığı nedeniyle maç kadrosunda olmayacak. Yedek kulübesinde  21 yaşındaki Diogo Sousa’nın olmasını bekliyoruz.

Defansın sağ kanadında Makedon oyuncu Stefan Ristovski’nin oynamasını bekliyoruz. Ofansif bir bek olarak tanımlayabileceğimiz Ristovski 90 dakika boyunca hücuma katılabilen, defans arkası koşular yaparak çizgiye inebilen bir oyuncu. Sağ bekin alternatif oyuncusu ise Valentin Rosier. Stoper mevkisinde ilk olarak Coates’ten başlayalım. Coates fizik olarak güçlü hem yerden hem de havadan mücadelelerde kazanma yüzdesi yüksek bir isim. Sezona kötü bir giriş yapıp sık sık hatalar yapsa da daha sonra performansını arttırıp istikrarı sağladı. Pasla çıkışlarda zaman zaman sorumluluk alan Coates, Ristovski’yi defans arkasına kaçıran uzun toplar atabildiği gibi terse uzun toplar ile Acuna’yı bulabiliyor. Defansın bir diğer önemli ismi Jeremy Mathieu ise Barcelona döneminden bildiğimiz sol bekten stopere evrilen bir oyuncu. İlerleyen yaşı ve yavaş bir oyuncu olmasına rağmen tekniği ile hala bu seviyelerde varlık gösterebiliyor. Tıpkı Coates gibi havadan ve yerden mücadelelerde yüksek yüzde ile oynayan Fransız oyuncu Coates’in aksine defanstan kısa ve dikine paslarla oyun kurup takımı hücuma çıkarabiliyor. Ancak son lig maçında yaşadığı sakatlık sonrası Başakşehir ile oynanacak ilk maça kesin olarak yetişemiyor. Teknik direktör Silas’ın 3. Stoper olarak tercihi olan ve bir dönem Fenerbahçe’de de forma giyen Luis Neto’yu Coates’in yanında görmemiz oldukça muhtemel. Stoper bölgesinin bir başka alternatif ismi ise bir dönemin umut verici stoper adaylarından olan Tiago Ilori. Defansın solunda ise aslında bir hücum oyuncusu olan Acuna bulunuyor. Her transfer döneminde takımdan yüksek bedel ile ayrılacak oyuncular arasında yer alan ancak her dönemin sonunda takımda kalan Acuna, son olarak Inter ile görüştü ancak transferi gerçekleşmediği için moral olarak biraz düşmüş durumda. Portimonense ile oynanan lig maçından sonra sakatlık yaşayan oyuncunun maça yetişme durumu ise belirsizliğini koruyor. Acuna’nın özelliklerine bakacak olursak 90 dakika boyunca bulunduğu kanadı tabiri caizse ‘otoban’ olarak kullanan, rakip oyuncuları hücum çıkışlarıyla bir hayli yıpratan, yaptığı ortalar ile asist üretip içe kat ederek goller bulabilen bir isim. Fernandes’in ayrılığı sonrası Başakşehir’in en çok dikkat etmesi gereken oyuncuların başında geliyor. Ancak Acuna’nın bu hücum performansına karşılık arkasında bıraktığı boşluklar rakip hücumcular için bir hayli kıymetli oluyor. Bu bölgenin alternatifi ise takıma geçen sezon katılan ve son dönemlerinde formsuz olsa da Acuna’nın yokluğunda iyi performans gösterip defansif açıkları kapatabilen bir isim olan Cristian Borja.

Orta sahanın merkezinde Battaglia-Wendel ikilisini bekliyoruz. Battaglia’nın sakatlık dönüşü iyi bir ikili olan Battaglia ve Wendel, Fernandes’in hücum performansına karşılık merkezi tutan iki isim olarak tanıtılabilir. Battaglia uzun boylu, fizik gücü yüksek ve orta saha sertliğini arttıran bir isim. Hücum yönüne pek dahil olmasa da geriden uzun toplar ile bek-kanat oyuncularını savunma arkasına kaçırabiliyor. Açık alanda hız sorunları olsa da pozisyon almadaki başarısıyla bu zafiyetini tolere edebiliyor. Battaglia teknik direktörler tarafında stoper olarak da değerlendirilebilen bir isim olduğu için Başakşehir maçında 3. stoper olarak da görmek sürpriz olmaz. Wendel ise Battaglia’ya göre daha hızlı ve çevik bir isim. Takımın ön alanda yaptığı preslerde başrol oynayabilen bir oyuncu. Kazandığı bu toplar ile gol öncesinin de hazırlayıcısı olabilen Wendel, set oyunlarında sürpriz ceza sahası koşuları da yapabilir. Ancak oyunun yaratıcılık ve skor alanında beklenen katkıları veremediği için bir üst seviyeye çıkamadı. Başakşehir’in hücum çıkışlarında Wendel’in preslerine dikkat etmesi gerekiyor. Bu bölge için alternatif isimler Doumbia ve Eduardo. Doumbia fizik gücü yüksek bir isim, Eduardo ise topla dribblingleri değerli bir oyuncu ancak iki oyuncu da beklentilerin bir hayli altında performans gösteriyor.

Bruno Fernandes’in ayrılığı sonrası Silas’ın bu rolde denediği isim ise Luciano Vietto. Villareal’de gösterdiği performans sonrası Atletico Madrid’e transfer yapsa da sonrasında beklentileri karşılayamayarak yolu Portekiz’e düşmüştü. Fernandes’li düzende sol kanat-forvet olarak oynayan Arjantinli oyuncu istikrarsız performansı ile beklentileri yine karşılayamamıştı. Fernandes ayrılınca 3-4-3 sisteminde forvetin arkasında sol iç oyuncusu olarak, 4-2-3-1 düzeninde forvet arkası olarak denense de kısa sürede bu görevi yapmakta zorlandı. Hareketliliği, topla dribblingleri ile orta sahada dengeleri bozabilse de yaratıcılık ve şut konularında B.Fernandes sonrası epey yadırganıyor.  Sporting’in kanatlarında ise ‘overrated’ olarak tanımlayabileceğimiz oyuncular yer alıyor. Yannick Bolasie, Jese, Jovane Cabral, Rafael Camacho ve genç oyuncu Gonzalo Plata bu bölgede yer alan isimler. Genel olarak hızlı, topla dribbling yapabilen ve adam eksiltebilen isimler olan bu oyuncuların en büyük eksikliği istikrarlı performans sergileyememeleri ve saha içinde sorumluluk alıp oyunu yönlendiremeyen isimler olması. Bu nedenle Başakşehir savunmasını hızlarıyla tehdit edecek olsalar da önlenmesi pek zor olmayan isimler olarak tanıtılabilir.

Yeşil beyazlı ekibin forvet hattında ise yeni transfer Andraz Sporar’ın oynamasını bekliyoruz. Geçtiğimiz aylarda takıma katılan Sloven forvet topla dribbling yapabilen,gol için arayışta olan bir isim olarak dikkat çekiyor. Son vuruşlarda kısa vadede bekleneni veremese de dikkat edilmesi gereken bir isim. Forvet için bir diğer isim, geçen sezon ara transfer döneminde takıma katılan Luiz Phellype ise yaşadığı sakatlık sonrası tedavi süreci devam ediyor ve Başakşehir’e karşı oynaması beklenmiyor. Bu bölge için alt yapıdan A Takıma çıkan Pedro Mendes alternatif isim olarak görülebilir.

Hücum

Sporting Lizbon, hücum çıkışlarını defanstan ayağa paslarla başlatan ve öndeki oyuncuların hareketliliği ile geriden oyun kurabilen bir takım. Fernandes takımdayken 2. Bölgeye topu geçirdikten sonra ya Fernandes üzerinden ya da bekler üzerinden oyun kurulumu yapan yeşil beyazlılar süper starının ayrılığı sonrası ise topu 2. Bölgeye geçirdikten sonra bilinmezlik içine giriyor.

Örnek görsellere odaklandığımızda saha içi diziliş ilk dikkat çeken nokta. 3’lü stoper dizildiği maçlarda bu şekilde olsa da 2 stoper yer aldığında defansif ön libero Battaglia stoperlerin arasına girerek yine bu diziliş oluşuyor. Forvet ve kenar oyuncularının içte konumlanması ve beklerin hücuma çıkışı da başkent ekibinin olmazsa olmazları durumunda yer alıyor. Bruno Fernandes’in ayrılığı sonrası Vietto 2. Bölgede topu ayağında bulunduran oyuncuların aradığı ilk isim. İlk görselde defans arkası koşuya hazırlansa da ikinci görselde topu almak için hamle yapan isim oluyor. Oyun kurulumunda Vietto’yu engellemek Başakşehir için oldukça önemli.

Hücum çıkışlarında bir diğer önemli isim ise Coates. Mathieu’nun pas kanallarının kapandığı dilimde daha çok topla buluşan Coates topla dribbling yaparak öne çıkmakta ve isabetli uzun paslar ile hem Ristovski’yi hem de ters kanatta Acuna’yı bulabilmekte. Özellikle Ristovski’ye atacağı uzun toplar Epureanu-Clichy hattının dikkat etmesi gereken detaylar.

Sporting’in bir diğer önemli özelliği ise rakibe presi ve baskıyı çok iyi yapabilmesi. Orta sahada yer alan Wendel için bu işin ustası yakıştırmasını yapabiliriz. Yeni transfer Sporar da rakiplere baskı yapabilen bir forvet olduğu için Başakşehir’in hücum çıkışlarında bu noktalara odaklanması önemli. Yukardaki örnek görselleri incelediğimizde Wendel’in ve Sporar’ın hücum presleri ile topu kaparak önemli fırsatları yaratabildiğini görüyoruz.

Üstte yer alan örnek görselde Wendel’in savunma arkası koşusu ve yaratılan pozisyonu görüyoruz. Hem rakibe baskı yapabilen hem topla dribbling yapabilen hem de koşularıyla tehlike yaratabilen Wendel’e İrfan-Mahmut ikilisinin dikkat etmesi gerekiyor.

Sporting’in en güçlü özelliklerinden birisi de beklerin hücum katkısı. Ristovski bindirmeleri ile tehlike yaratsa da Acuna’nın varlığı her takım için tehdit. Temposu ve topla ilişkisi çok iyi olan oyuncunun kestiği ortalar da ‘adrese teslim’ nitelikte olup pas olarak değerlendirilebilecek kalitede. Topun sol kanada indiği anlarda ortaları kadar orada kurulacak oyunda da aktif olan Acuna’ya Başakşehir’in azami dikkat göstermesi lazım

Savunma

Sporting Lizbon rakibi hem ön alanda birebir eşleşerek hem de 2. Bölgede alan savunması yaparak karşılayabilen bir takım.

Örnek görselleri incelediğimizde yeşil beyazlı oyuncular rakip yarı sahada birebir eşleşip rakibin oyun kurmasına izin vermeyerek uzun oynamaya zorluyorlar.

Üstteki görsellerde ise rakibi ön alan presindense 2. Bölgede karşılayarak alan savunması yapıp pas kanallarını kapatmaya ve devamında top kaybına zorluyorlar. Ancak bu alan savunmasına karşı beklerini merkeze kaydıran rakipler  ekstra 1 oyuncu fazlalığı ile baskıyı kırarak pozisyona girebiliyorlar. 2. görselde Portimonense sağ beki Anzai merkeze kayarak boş alanı buluyor ve devamında pozisyon yaratıyor. Sporting’in bu alan savunmasına karşı dribblingle baskıyı delen oyunculara karşı da zorlandığını söyleyebiliriz.

Sporting kanatlardan hücum eden rakiplere karşı savunma dizilimi yaparken orta saha oyuncularını da ceza sahası içerisinde pozisyon almasını sağlayarak kutu içerisinde kalabalık olma niyetinde. Fotolarda görüleceği üzere orta saha oyuncuları Battaglia ve Eduardo ceza sahası içerisinde pozisyon almakla birlikte Wendel de kanada yakın bulunuyor. Böylece kanattaki oyunu bozmak için veya açılacak ortaya karşı içeride kalabalık olmak adına önemli avantaj yakalasa da ceza sahası yayının etrafında boş alan bırakarak rakip oyunculara şut şansı vermesine sebebiyet veriyor. Görsellerde de Braga’nın merkezdeki boşluğu nasıl değerlendirdiğine dair örnekler mevcut.

Sporting’in bekler üzerinden yarattığı hücum kalitesine karşılık olarak bekler üzerinden verdikleri savunma zafiyeti de bulunuyor. Özellikle Acuna’nın bulunduğu kanatta verilen geniş boşluklar rakipler için büyük bir fırsat olarak görülebilir. Fotolarda bu boşluklara verilebilecek bazı örnekler

Sonuç

Sporting CP geçmişiyle ve tarihiyle saygı duyulması ve ciddiye alınması gereken bir rakip. Ancak son zamanlarda yaşanılan saha içi başarısızlıklarla birlikte yönetimsel sorunları da eklenince bir kaos dönemi yaşıyor. Bu sorunlara ek olarak B.Fernandes’in ayrılığına karşı kulübün bir aksiyon almaması, Acuna gibi önemli bir ismin transfer döneminden dolayı moral olarak kötü durumda olması, yaşanılan sakatlıklar ve disiplin sorunları eklenince temsilcimiz Başakşehir için avantajlı bir eşleşme olarak görülebilir. Temsilcimiz Başakşehir FK’ya bu önemli maçlar öncesi başarılar diliyoruz.