Bir yandan Avrupa’nın yerel ligleri tamamlanmaya devam ederken, ikinci sıradaki kıtasal turnuva da kazananını buldu. Unai Emery, daha önce 3 kez kazandığı turnuvayı yine yönettiği bir takım için mutlu sonla bitirmeyi başardı ve Villarreal’e tarihinin ilk kıtasal turnuva başarısını kazandırdı.

Takımların Dizilişi

Villarreal

Villarreal, kağıt üzerinde 4-4-2 biçiminde dizilmekle beraber çoğu zaman sahada da bu şekilde dağılım gösterdi. Villarreal, topu çok fazla tutmayarak duran toplar ve boş alanlar üzerinden elde ettikleri fırsatları değerlendirmeyi denedi. Bu nedenle özellikle kanat oyuncuları pek proaktif bir oyun sergilemedi hücumda. Santraforlar Bacca ve Moreno birbirlerine yakın oynadılar ve sürekli derine inip fırsat elde ettiklerinde de rakip hatların arkasına koşmayı denediler.  Savunmada ise United orta sahayı geçtikten sonra derin bir 4-4-2 bloğu halinde yerleştiler, fakat zaman zaman kanatların iyice derinleşmesiyle altılı bir savunma görünümü de oluşturdukları oldu sahada.

Manchester United

Manchester United ise kağıt üzerinde alışıldık bir 4-2-3-1 formasyonuyla maça başlasa da, topa sahip oldukları ve olmadıkları oyun sekanslarında çok farklı saha içi dağılımları gösterdiler. Bunlara yazının ilerleyen bölümlerinde değinilecektir. United’ın planını kabaca anlatmak gerekirse, bekler Shaw ve Wan-Bissaka sürekli bindirme yaparken kanatlardaki Rashford ve Greenwood bu oyunculara açık bölgelerde koridor yaratmak için daraldı. Fernandes, gerektiğinde santrafor Cavani’nin yanına yerleşerek rakip savunmasına yük bindirmeyi denedi, fakat sık sık derin bölgelere deplase olmak mecburiyetinde de kaldığı oldu.

Villarreal’in golünden sonra santra vuruşunun kullanılmasının hemen ardından alınan bu görüntüde United’ın 4-2-3-1 dizilişi net biçimde fark edilebilir.

Top Villarreal’deyken

Villarreal’in topla oynadığı pek fazla oyun sekansı olmamakla beraber, geriden oyun kurma fırsatı buldukları bölümlerde genellikle topu uzun vurmayı ya da beklere aktarmayı denediler. Nitekim Emery’nin maç planında da topu rakibe forse edip savunmada az boşluk bırakmak öncelikti.

Topun Villarreal’de olduğu bölümde daha çok dikkat çeken kısım United’ın pres yapısı. United pres yaparken çoğu 4-2-3-1 takımının topa sahip değilken uyguladığı bir yöntem olan santraforun yanına bir destek oyuncusunun gelmesiyle ileri hattı ikileyip 4-4-2/4-2-4 şeklinde ön alanda baskı yaptı. Takımlar genellikle pres yaparken 4-2-3-1’den 4-4-2’ye kaymayı merkezdeki ofansif orta sahanın santraforun yanına gelmesiyle sağlıyorken, United’da birden fazla oyuncunun saha içindeki rotasyonu söz konusuydu. Buna göre, sağ kanattaki Greenwood Cavani’nin yanına gelerek ön tarafa sayısal destek sağladı. Greenwood’un bu kaymasıyla Villarreal sol beki Pedraza’yı tutma görevi United sağ beki Wan-Bissaka’ya kaldı. Wan-Bissaka’nın ileriye çıkmasından ötürü boşta kalan Villarreal sol kanadı Trigueros’u ise United çift pivotundaki McTominay’in o bölgeye kayması vasıtasıyla tutulması hedeflendi. McTominay’in merkezde bıraktığı boşluğu ise Fernandes’in derine gelmesiyle doldurdu United.

Öncelikle buradaki çizimde McTominay ve Fernandes’i birbirine bağlı göstermiş olsam da merkezdeki çift pivotu oluşturan oyuncular bu ikili değil. Fernandes, merkezde Pogba ile çift pivot oluşturdu, McTominay ise burada Trigueros’u bir sağ bek gibi takip ediyor. Maç boyunca United önde presi esnasında gerçekleşen tüm rotasyonları daha net gösteren bir kare olmamasından ötürü bu görüntüyü kullandım.

Villarreal’in kendi sahasında topa sahip olduğu bir kesit.

Villarreal’in golü, sol tarafa yakın bir duran toptan sonra Lindelöf’ün Moreno’yu iyi takip edememesinden ötürü topa vurma fırsatı elde eden Villarreal’li santrfordan geldi.

Top Manchester United’dayken

Topun Villarreal’de olduğu bölümü yadırganacak kadar kısa tutmak zorunda kaldım, zira oyunun önemli kısmı ve belki de maçın sonucu büyük ölçüde Villarreal’in topsuz oyunu ile belirlendi.

Manchester United kalecisinden oyun kurarken takımlar saha içerisine yukarıdaki şablonda olduğu biçimde dağıldılar. United’dan başlayacak olursak, stoperler Lindelöf ve Bailly derine gelip açıldı ve bekler Shaw ile Wan-Bissaka biraz daha ileriye doğru kaydılar. United, sezonun büyük bölümünde tercih ettiği oyun kurma yaklaşımını burada da uyguladı ve pivotların ikisi de derine gelerek pas opsiyonu oluşturdu.

Villarreal’in pres oyununa bakıldığında ise değinilmesi gereken birkaç nokta bulunmakta. Öncelikle, önde pres yaparken Villarreal oyuncuları 4-4-2 değil 4-1-3-2 şeklinde sahaya yayıldı. Bunu yaparken ise kanatlar Trigueros ve Pino daraldı ve orta sahadaki Capoue geride kaldı. Ayrıca Capoue özellikle ilk yarıda Fernandes’e sıkı bir adam markajı uyguladı ve sürekli rakibini takip etti. Santraforlar Moreno ve Bacca, her ne kadar önde pres yapsa da buradaki pres agresif ve tempolu bir baskı olmaktan ziyade çift pivottaki Pogba ve McTominay’e topun aktarılmasına engel olmayı amaçlayan bir gölgeleme şeklindeydi. Santraforların stoperlere kadar basmaması, de Gea’nın savunmacı arkadaşlarına oynamasına imkan tanısa da United’ın merkezden gelişen hızlı ve dikine oyun kurmasına engel oldu. Villarreal’in önde pres yaptığı bölüme ilişkin kritik noktalardan sonuncusu ise Parejo’nun rolü. Parejo, rakip çift pivottaki iki oyuncuyu da kontrol etmekle yükümlüydü. Örneğin, de Gea topu sağına doğru oynadığında santrafordaki Bacca oradaki stopere doğru hareketlenirken, Trigueros Wan-Bissaka’yı tutmaya yöneldi ve Parejo da McTominay’e baskı uyguladı. Tam tersi durumda ise rol dağılımı yine aynıyken Parejo McTominay yerine Pogba’ya yöneldi.

Bu görselde Villarreal’in 4-1-3-2 şeklini alışı ve saha içindeki dağılımı net biçimde görülebilmekte. Capoue, Fernandes’e adam markajı uygulamakla görevli olduğundan ötürü derinde beklerken, orta sahada Parejo’nun tek kalmasından ötürü oluşabilecek potansiyel geçirgenliğin önüne kanatların daralmasıyla geçiliyor.

Yukarıda açıklanan durumun saha içerisinde net biçimde görüldüğü bir kesit. Görüldüğü gibi Villarreal santraforları pivotları gölgelerken Parejo da pivotlara yakın durmakta. Bu görsel maçın ikinci yarısında olduğundan ötürü sağ tarafta Pino yerine Coquelin var.

Parejo’nun rolünü daha net gösteren bir kesit. Görüldüğü gibi, top United sağ kanadındaki Wan-Bissaka’da. Bacca, o bölgedeki stoperi kontrol etmeye doğru gidiyor, sol kanattaki Trigueros ise topla oynayan Wan-Bissaka’ya basmakta. Parejo ise United sağına yakın olan McTominay’e yaklaşıyor.

İlk yarının sonlarına doğru, Capoue’nin Fernandes’i sürekli takip etmek zorunda kalmasından ötürü Villarreal’in savunma yapısında dengesizlikler oluşmaya başladı, zira Fernandes alan bulamadığından ötürü sık sık farklı bölgelere deplase oldu ve Capoue’yi de beraberinde sürükledi. Görüldüğü üzere Villarreal’in iki orta sahası da neredeyse santraforların yanına kadar çıkmış durumda, bu nedenle merkezde sarıyla gösterilen büyük bir alan oluştu. İkinci yarıda Capoue Fernandes’e adam markajı uygulamayı bıraktı.

United’ın rakip sahaya yaklaştığı bölümlerde ise Villarreal daha da derinleşerek alan kapatmaya odaklandı. Villarreal kanatları maç boyunca rakip bekleri sıkı biçimde takip etmelerinin yanı sıra gerektiğinde kendi beklerine kadar gelerek savunma hattını altıladılar. Böylece Villarreal maç esnasında ara sıra 6-2-2 biçiminde sahaya dağıldı.

United hücum ederken beklerin ikisi de bindirme yaptı ve kanattaki oyuncular daraldı. Fernandes’in de Cavani’nin yanına gelmesiyle United ileride altılı bir hat oluşturdu. Geride ise McTominay derine inerek stoperlerine yaklaştı, Pogba ise üçlü ve altılı bloklar arasında tam merkezde konumlanarak bağlantı kurmakla görevliydi.

Burada United beklerinin ileri çıkmasından ötürü Villarreal kanatları Trigueros ve Pino’nun savunma hattını nasıl altılı bir yapıya büründürdüğü görülmekte.

Bu görselde ise United’ın hücum ederken 3-1-6 şeklinde nasıl dizildiği görülüyor.

Villarreal her ne kadar zaman zaman derinde altılı bir savunma hattı oluştursa da, ana defansif şablonları bu şekilde kompakt bir 4-4-2 oluşturmak üzerine kuruluydu.

United’ın golü, ceza alanı içerisinde oluşan karmaşadan maksimum fayda elde etmeyi başararak tam bir “poacher” golü atan Cavani’den geldi.

Anahtar veriler

  • Villarreal 1.3 gol beklentisi üretirken, Manchester United 1.43 gol beklentisi ile maçı tamamladı.
  • Villarreal yaptığı preslerde %53 başarı oranı yakalarken, United %38’de kaldı.
  • Manchester United maç boyunca 738 pas yaptı ve bunların 639’unda isabet buldu.
  • Villarreal’in maç boyunca çektiği 12 şuttan yalnızca 1 tanesi kaleyi buldu.
  • Villarreal, maçta 7 frikik kullanırken United yalnızca 3 frikik kullandı.
  • United, kanatlardan toplam 76 atak geliştirirken merkezden yalnızca 15 defa gelebildi.
  • Villarreal rakip ceza alanına 12 defa giriş yaparken, United’da bu sayı 24.

Sonuç

Emery, daha önceki UEFA Avrupa Ligi başarılarının tesadüf olmadığını bir daha kanıtlayarak hem takımına tarihi bir gece yaşattı, hem de kendi kupa koleksiyonuna değerli bir ekleme daha yaptı. Villarreal’in kupayı kazanırken bu turnuvada hiçbir mağlubiyet yaşamamış olması da Emery’nin hakkını teslim etmek için değinilmeden geçilmemesi gereken bir nokta. United açısından ise, Solskjaer’nin 100.dakikaya kadar hiçbir oyuncu değişikliği yapmaması, yaptığı değişikliğin ise merkeze Fred’i alıp Pogba’yı kanada atmaktan ibaret olması makul bir eleştiri sebebi olarak düşünülebilir. Zira Villarreal, savunma anlayışında uzatma devrelerinde dahi hiçbir değişikliğe gitmek zorunda kalmadı, bu da United’ın hücum konusunda rakibine karşı ne kadar yetersiz; ya da daha doğru bir tabirle alternatifsiz kaldığına gösterge olarak kabul edilebilir.