2004 yılında Katar Emiri Decree’nin talebiyle kurulan akademi, Katar devletinin finanse ettiği bağımsız bir organizasyon olarak faaliyetlerine başladı. Kuruluş amacı Katar’da birçok branştan yetenekli sporcular keşfetmek ve onları akademiye kazandırarak maddi-manevi yardım sağlamak olan akademi, bu amaçla öğrencilerin hem sportif kabiliyetlerini geliştirebilecekleri hem de eğitimlerini sürdürebilecekleri bir ortamda büyümesini hedefliyor.

 

Aspire Academy’de öğrenciler spor eğitimlerinin yanı sıra Arapça, İngilizce, İslami çalışmalar, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya gibi dersler de görüyor. Öğrencileri için sayısız proje ve imkân sağlayan akademi, onların gelişip iyi birer sporcu ve birey olması için elinden geleni yapıyor.

Organizasyonun futbol başta olmak üzere birçok spor branşında çok çeşitli faaliyetleri bulunuyor. Dolayısıyla akademinin gerek sosyal sorumluluk projeleri gerek öğrencilerin spor dışında gördüğü eğitimler gerekse de sportif faaliyetler bakımından çok zengin bir organizasyona sahip olduğunu söyleyebiliriz. Misyonu “İyi eğitilmiş spor şampiyonları yetiştirmek” olan akademinin, 21 Ocak 2016 yılında küresel çapta kaliteli eğitimin bir referansı olarak görülen CIS (Council of International Schools) tarafından uluslararası akreditasyon aldığını da ekleyelim.

Akademinin sportif yolculuğunda, öğrencilerine ilham vermek adına seçtiği bazı “Küresel Elçiler” bulunuyor. Bu isimler: Lionel Messi, Raul Gonzalez, Xavi Hernandez, Pele ve Hişam El Geruc (2 olimpik altın madalya sahibi Faslı orta mesafe koşucusu). Söz konusu isimler akademiyi uluslararası arenada temsil ediyor ve hepsi Aspire Academy’nin bir organizasyon olarak ne denli önemli bir iş yaptığının farkında. Dolayısıyla hepsi akademinin öğrenciler için büyük bir şans olduğunu ve akademiye gerçekten inandıklarını ifade ediyorlar. Bu isimlerin yanı sıra akademiyi ziyaret etmiş ve desteklerini belirtmiş isimler arasında David Beckham, Edgar Davids, Zlatan Ibrahimovic, Rafael Nadal, Venus Williams, Shaquille O’Neal, Anthony Joshua, Pep Guardiola, Antonio Conte, Fatih Terim ve spor dünyasının diğer birçok önde gelen ismi yer alıyor.

 Aspire Academy’nin en çok önem verdiği branşlar arasında futbol, atletizm, squash, masa tenisi ve eskrim geliyor. Fakat bu yazıda biz daha çok futbol çalışmalarına odaklanacağız.

Aspire Academy, kurulduğu tarihten bu yana futbola çok önem veren ve çalışmalarını uluslararası alanda büyük yatırımlarla yürütmeyi sürdüren bir organizasyon. 2007 yılından itibaren akademi, birçok ülkedeki genç futbolcu adayları arasından yetenek avcılığı yapıp bulduğu gençleri akademiye kazandırmaya ve yetiştirmeye başladı. Alanında uzman gözlemciler eşliğinde yürütülen testler sayesinde potansiyeli yüksek olan gençler kendilerine akademide yer bulabiliyor. Akademide eğitim gören gençlerin hem futbolun dinamiklerini hem de insani ilişkilerinde başarılı bir sosyal birey olmak için gerekenleri öğrenmesi sağlanıyor.

Hiç şüphesiz keşfedilen ve akademiye katılmaya hak kazanan gençler kendilerini muhteşem bir spor kompleksinin içinde buluveriyor. Futbolcu adaylarını dünyanın en modern eğitim merkezlerinden biri olan; yedi açık futbol sahası ve çeşitli sofistike olanaklarıyla Aspire Dome bekliyor. Adeta bir futbol cenneti!

 

Akademinin zengin olanaklarına bir örnek vermemiz gerekirse, gençlerin futbol meziyetlerini geliştirebilmek için Borussia Dortmund, TSG Hoffenheim, Altınordu FK gibi kulüplerle adını duyduğumuz Footbonaut teknolojisi kullanılıyor (Footbonaut videosu için tıklayın). Footbonaut, genç futbolcuların top hakimiyeti becerilerinin gelişmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda akıllı bir sistem olması sayesinde, akademi analistleri cihazdan elde edilen verileri topluyor ve gençlerin futbol profillerini oluşturuyor. Bu şekilde de onların eksik yönlerini anlamalarına ve üzerine çalışmalarına vesile oluyorlar.

Akademideki futbol performans merkezi de gençlerin futbol performanslarını geliştirmek ve optimal seviyeye taşımak adına önemli bir imkân niteliği taşıyor.

  

Tüm bunların yanı sıra, gençlerin en iyi şekilde gelişebilmeleri için antrenörler özenle seçiliyor. Zira akademi yönetimi, antrenörlerin oyuncular ve futbol arasındaki en önemli bağ olduğu, oyuncularının gelişim eğrisinin hocalarının kalitesiyle doğru orantılı olduğu inancında. Aynı zamanda oyuncuların öğrenme sürecinde neyi öğrendiği ve neden öğrendiğini bilmeleri isteniyor. Dolayısıyla Aspire Academy antrenörleri çok iyi iletişim kabiliyetine sahip olan ve spesifik yaş kategorilerinin karşılaştığı zorlukları, her yaş aralığına özel olarak verilmesi gereken öncelikleri iyi bilen insanlar. Akademi bünyesindeki tüm yaş kategorilerine (U 13-14-15-16-17-18) özel olarak antrenörler seçiliyor ve öğrencileriyle en iyi şekilde iletişim kurmaları amaçlanıyor.

 

Biraz da Aspire’ın projelerinden bahsedelim. İlk olarak, akademinin 2007 yılında hayata geçirdiği ve aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olarak da tanımlanabilecek olan Aspire Football Dreams’ten başlayabiliriz. Program başlangıçta Afrika’daki 7 ülkede uygulamaya koyuldu ve bugüne dek toplam 430,000 Afrikalı genç oyuncuyu test edilmek üzere misafir etti. 2008 yılında genişleyen AFD’ye Asya ve Latin Amerika da dahil edildi ve ek olarak Aspire Academy’nin bir şubesi Senegal’e açıldı. Şu an AFD kapsamında toplam 17 ülkede yürütülen projede 800’den fazla futbol sahasında 3,5 milyondan fazla genç futbolcu adayı test edildi, 150 binden fazla 11’e 11 maç düzenlendi.

Oyuncuların kişisel gelişimlerine odaklanan akademi, 2012 yılında HOPE (Habituating Overseas Professional Experience) projesini hayata geçirdi. Bu projeyi futbolun ERASMUS’u olarak nitelendirebiliriz. Şöyle ki, akademinin 18-22 yaş aralığındaki en yetenekli gençleri, sezonluk veya yıllık periyotlarla eğitimlerine yurt dışında devam ediyor. Bu kapsamda, seçilen oyuncular Katar dışındaki bir ülkede (Örn: Senegal’daki Aspire Senegal akademisinde) ciddi bir kamp yapma şansını yakalıyor. Nihayetinde onların profesyonel rekabet ve antrenmanla tanışmaları, farklı futbol kültürlerini görmeleri, aynı zamanda da kariyerleri için önemli bir şans elde etmeleri hedefleniyor. Bu konsepte “Elite Group Training” adı verilmiş. Aynı zamanda “Elite Player Training” adında bir konsept daha var ki çok daha cezbedici olduğunu söylemek mümkün. Söz konusu özel programla birlikte, akademideki her jenerasyondan en iyi 2 futbolcu, Avrupa’nın Schalke 04, Real Sociedad, Bayer Leverkusen, Borussia Mönchengladbach gibi önde gelen kulüplerine 2 hafta boyunca dahil olma ve takımla idmanlara çıkma fırsatını yakalıyor. Bu takımların yanı sıra bazı akademi mezunları, Aspire Academy’nin iş birliği yürüttüğü Avusturya takımı LASK Linz’in kadrosunda yer alma ve Avrupa futbol kültürüyle yetişme şansına sahip oluyor.

 

Son olarak Aspire’nin en ciddi organizasyonlarından birine değinelim: KAS Eupen

Bir Aspire kuruluşu olan Aspire Zone Foundation, 2012 yılında Belçika kulübü KAS Eupen’in futbol faaliyetlerinin idaresini devraldı. Bu tarihten itibaren Eupen, akademinin hem Katar hem de diğer ülkelerdeki genç futbolcuları için bir fırsat haline geldi. Öyle ki, söz konusu iş birliğinin başlangıcından itibaren Eupen Reserve kulübüne 2012’den beri her yıl birçok oyuncu geliyor. Bu isimler arasında yeni takımına adapte olan ve başarılı olanlar A takıma yükseliyor. Ayrıca, doğrudan Eupen A takımına akademiden şu ana dek 30’un üzerinde genç futbolcu geldi. Bunların arasında güncel olarak Eupen’in A takımında oynayan Fahad Al Abdulrahman, Lazare Amani, birçok önemli kulübün radarında olan Henry Onyekuru ve TrScouts olarak raporunu yazdığımız Eric Ocansey başta olmak üzere 15 futbolcu var. Bu isimlere ek olarak Eupen’e gelen akademi mezunları arasında Barcelona, Valencia gibi kulüplerin alt yapısına giden oyuncular (Diawandou Diagne, Ibrahim Diallo) da bulunuyor.

2004 yılında Katar’da gençlere yönelik çok önemli bir yatırım yapıldı ve kısa sürede yakalanan başarıyla organizasyon kıtaları aşar hale geldi. Bugün dünyanın birçok noktasında gençlere umut ışığı olan ASPIRE, sporla iç içe ve iyi eğitim almış gençlerin yetişmesi için çok önemli bir çaba sarf ediyor. Bizlere de söz konusu organizasyonu tebrik etmek ve benzerlerini ülkemizde de görmeyi dilemek düşüyor.