Geçen sezonu ligde altıncı tamamlayan Galatasaray, bu sezon Avrupa Ligi’nde gruplara kalmak için ön eleme maçları oynuyor ve temsilcimizin bu hedefine ulaşmasına sadece tek bir maç kaldı: UEFA Avrupa Ligi’nde 2. Ön Eleme Turu’nda Azerbaycan temsilcisi Neftçi Bakü’yü deplasmanda 3-1 ile geçen Galatasaray, 3. Ön Eleme Turu’nda ise Hırvatistan’ın Hajduk Split takımını evinde 2-0’lık bir skorla mağlup etmeyi başardı. Temsilcimizin 1 Ekim 2020 tarihinde oynanacak Play-off turundaki rakibi ise İskoçya’nın en başarılı takımlarından olan ve Liverpool’un efsanevi kaptanı Steven Gerrard’ın başında bulunduğu Rangers takımı olacak. Peki Rangers nasıl bir takım ve nasıl bir futbol oynuyorlar?

Genel Bilgiler ve 2019/2020 Sezonu Performansı

1872 yılında kurulan mavi-beyaz-kırmızı Glasgow ekibi, kazandığı şampiyonluk sayısı sebebiyle ülkesinin ve dünyanın en başarılı futbol kulübü olarak görülüyor: Tamı tamına 54 kez İskoçya’da ligi şampiyon bitiren takım, kırılması zor bir rekora sahip. Ayrıca 1972 yılında UEFA Kupa Galipleri Kupası olarak bilinen “eski Şampiyonlar Ligi” kupasını da müzesine götürmeyi başaran İskoç ekibi, dünyanın da en önde gelen derbilerinden olan Glasgow şehrinin “Old Firm” derbisinde de Celtic’e karşı üstün olan taraftır (420 maçta 162 galibiyet). Her sene ligde en üst sıralara oynayan ve Avrupa’da da sıkça yer alan Rangers takımı, 2011-2012 sezonunda finansal bir kriz geçirdikten sonra önce tasfiye edildi, daha sonrasında kurumsal kimliğini tamamen değiştirmek zorunda kaldı ve adını Glasgow Rangers’dan resmen Rangers FC’ye değiştirdi. Finansal krizin bir diğer sonucu olarak da 2012-2013 sezonunda amatör kümeye düşürüldü ve her sene bir üst lige çıkmayı başararak tekrardan 2016-2017 sezonunda İskoçya’nın en üst ligi olan Premiership’e geri döndü. Bu noktada ilginç bir rekor daha kıran Glasgow ekibi, her sene alt liglerde şampiyonluk yaşadığından dolayı ülkesindeki kazanabileceği her kupayı kazanan tek takım olmayı başardı. Premiership’e çıktıktan sonra ise ligde taraftarlarının beklediği performansı uzun süre gösteremeyen Rangers, 4 Mayıs 2018’de Liverpool efsanesi Steven Gerrard ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. İlk 12 maçında yenilmeyen Glasgow ekibi, Aralık 2018’de uzun bir aradan sonra evleri Ibrox Stadyumu’nda Celtic’i mağlup etmeyi de başardı.

 

Geçtiğimiz sezon koronavirüs sebebiyle kısa kesilen ligi Celtic’in arkasında ikinci bitiren Gerrard’ın ekibi, sezon içinde doğru yöne adım attığını gösterdiği performanslar sergilemiş olsa da beklenmedik şekilde ciddi puan kayıpları da yaşadı: Eylül ile Ocak ayları arasında 17 maçlık yenilmeme serisi yakalayan Rangers, İskoçya Kupası’ndan erken elendi ve ligde oynadığı son 8 maçın sadece üçünü kazanabildi. Ayrıca sezon sonunda üçüncü Motherwell’e puan tablosunda ciddi bir fark açmış olsa da, şampiyon Celtic ile aralarında tam 13 puan vardı. Avrupa Ligi’nde ise son 16’ya kalma başarısında bulunan Rangers, Bayer Leverkusen’e elendiler. Bu sezona ise daha istikrarlı başlayan Rangers, 9 maçta 23 puan topladı ve ligde ilk sıradalar, lakin 22 puana sahip Celtic’in ise bir maçının eksik olduğunu da belirtmek gerek. Galatasaray gibi Avrupa Ligi’nde iki ön eleme oynayan mavi-kırmızılı ekip, önce Cebelitarık ekibi Lincoln Red Imps’i 5-0 mağlup etti, ardından da Hollanda takımı Willem II’yi de 4-0 ile saf dışı bıraktı ve temsilcimizin böylece rakibi oldular.

 

Kadro

Transfer döneminin başlamasıyla birlikte kadrodaki en önemli oyuncularını tutmayı başaran Rangers takımı, onlara ilaveten hem geçen sezon kiralık olarak ciddi performanslar veren oyuncuları kadrosuna kattı hem de birçok pozisyonda alternatiflerini arttırdı: 24 yaşındaki Kolombiyalı golcü Alfredo Morelos’un çok ciddi talipleri olmasına rağmen satmayan Rangers, ayrıca 23 yaşındaki genç kanat oyuncusu Ryan Kent’i de kadroda tutmayı başardı. Geçtiğimiz sezon kiralık olarak forma giyen  ve takımı adına 32 maçta 17 gol atan 37 yaşındaki veteran santrafor Jermain Defoe ile Genk’den kiraladıkları Galatasaray efsanesi Gheorghe Hagi’nin oğlu ofansif orta saha oyuncusu Ianis Hagi’yi kadrolarına kattılar. Bu oyuncular dışında Morelos’un olası gidişine önlem olarak Anderlecht’den Kemar Roofe ile St. Gallen’den Cedric Itten’i transfer eden Rangers, ayrıca rotasyonu güçlendirmek adına bedelsiz olarak Leicester’dan sol bek Calvin Bassey’i, Sunderland’den kaleci Jon McLaughlin’i ve Wigan’dan stoper Leon Balogun’u kadrolarına kattılar. Takımdan ayrılan çok önemli oyuncular olmadı, yalnızca yedek kalecileri Wes Foderingham Sheffield United’a sözleşmesi sona erdikten sonra gitti, ayrıca merkez orta saha Greg Docherty’i 445 bin € karşılığında Hull City’e sattılar.

Rangers’ın yeni sezondaki güncel kadrosu şu şekilde:

Kaleciler: Allan McGregor, Jon McLaughlin*, Andy Firth

Defanslar: Connor Goldson, Filip Helander, Nikola Katic, Leon Balogun*, George Edmundson, Borna Barisic, Calvin Bassey*, James Tavernier, Nathan Patterson***

Orta Sahalar: Glen Kamara, Scott Arfield, Ryan Jack, Steven Davis, Joe Aribo, Ianis Hagi**

Forvetler: Ryan Kent, Jordan Jones, Brandon Barker, Glenn Middleton, Alfredo Morelos, Kemar Roofe*, Cedric Itten*, Jermain Defoe**, Greg Stewart

 

* Yeni transfer

** Geçen sezon kiralık oynayan ve bu sene bonservisi alınan oyuncu

*** Altyapıdan yükselen oyuncu

 

Muhtemel Formasyon ve Detaylı Kadro Analizi

Yapılan transferlerde de belirttiğimiz üzere geçen sezonki kadrosunu ve önemli oyuncularını tamamen koruyan Rangers, yaptıkları transferler ile de ideal 11’leri dışında takıma derinlik getirdi. Oyuncu grubunun birbirini iyi tanıması ve bir arada oynamaya alışık olmaları önemli bir avantaj.

Steven Gerrard’ın tercih ettiği dizilişi 4-2-3-1 olarak adlandırabiliriz, lakin maç içerisinde aktif olarak da 4-3-3’e dönmeyi tercih edebiliyor genç teknik adam. Özellikle Avrupa maçlarında 4-2-3-1’i bozmayı fazla tercih etmeyen Gerrard, Premiership’deki maçlarda ise 90 dakika boyunca 4-3-3’ü kanat forvetler, tek ön libero ve iki ofansif orta saha rolündeki oyuncular ile de oynatabiliyor. Hem Lincoln’e, hem de Willem’e karşı 4-2-3-1 formasyonunda çıktığından dolayı Rangers takımı Galatasaray karşısında bu dizilişini bozmayacaktır. 10 günde dördüncü maçına çıkacak olan Glasgow ekibi ise son maçta deplasmanda Motherwell karşısında Hagi’yi ve Barisic’i dinlendirdi ve mücadeleyi 5-1 kazandı. Galatasaray karşısında sakatlıkları bulunan stoper Katic, forvet Roofe ile orta saha Aribo forma giyemeyecekler, ayrıca antrenmanda sakatlanan bir diğer santrafor Itten’in oynayıp oynamayacağı daha netleşmiş değil. Jack ve Barker ise sakatlıklarını tamamen atlattılar, özellikle Jack’in kadroda olması Rangers adına çok önemli bir kazanç.

Rangers takımının kalesini 2012/2013 sezonunda Beşiktaş’ta forma giyen 38 yaşındaki tecrübeli İskoç kaleci Allan McGregor koruyor. Refleksleri eskisi kadar iyi olmasa da hala başarılı olan veteran kaleci, aynı zamanda birebirlerde de hala iyi. Atletizmi yaşının da ilerlemesiyle iyice düşen McGregor’un en zayıf noktasının yan ve duran toplar olduğunu söyleyebiliriz, ayrıca eskisi gibi fazlasıyla köşelere giden toplara uzanamıyor.

Savunmanın sağında kaptan James Tavernier forma giyiyor: 28 yaşındaki İngiliz oyuncu hücuma katılmayı tercih eden bir sağ bek ve mümkün olduğunca takıma hücumda ortalarıyla ve ekstra bir pas istasyonu olarak katkı veriyor. Gayet hızlı bir oyuncu, ayrıca top sürme konusunda çok iyi. Duran topları ve penaltıları da kullanan Tavernier, savunmada da iyi bir lider. Top kesme konusunda başarılı olsa da ayakta ve yatarak müdahalelerde bir sağ beke göre zayıf kalıyor, ayrıca hücumu fazlasıyla düşünen bir sağ bek olduğundan dolayı savunmada ciddi açıklar verebiliyor. Sol bekte ise Hırvatistan Milli Takımı’nda da forma giyen Barisic forma giyecek; Barisic de Tavernier benzeri tarza sahip, yani hücumcu bir bek. Barisic Avrupa’nın en iyi orta açan sol beklerinden birisi ve bu isabetli ortaları sebebiyle bu sezon ligde sadece 7 maçta 4 asist yaptı bile. Genel anlamda tekniği yüksek bir isim, ayrıca Tavernier kadar olmasa da hızı da bir bek adına yeterli. Pek güçlü ve dengeli bir isim olduğunu söylemek mümkün değil, ayrıca o da sıkça hücuma çıktığından dolayı savunmada boşluklar bırakabiliyor. İki bekin de kendi kanatlarındaki duran topları ve kornerleri kullandığını da belirtmek gerek.

Stoperlere gelirsek sağ stoperde 27 yaşındaki İngiliz Goldson, sol stoperde ise İsveçli Helander Galatasaray forvetlerini durdurmaya çalışacaklar. Katic’in çapraz bağlarını kopardıktan sonra Gerrard’ın ideal stoper tandemi olan Goldson-Helander ikilisi bu sezon şu ana kadar Avrupa’da Rangers kalesini gole kapattı, ligde de yalnızca 3 gol yedi. Goldson bir stopere göre yeterli hıza sahip, uzun boylu ve güçlü. Hava mücadelelerinde başarılı, ayrıca top kapma özellikleri de gayet iyi. Yatarak müdahaleleri iyi değil, ayrıca set hücumlarına karşı savunma çizgisini bozabiliyor ve pozisyon alma konusunda sıkıntılar yaşıyor. Bunun dışında olası prese maruz kalması halinde de basit hatalar yapabiliyor. Birinci bölgeden oyun kurucu rolündeki oyuncu Goldson. Helander ise daha klasik tarzda, çakılı stoper rolünde oynayan sol ayaklı bir stoper. Hava toplarında o da çok başarılı, ayrıca hem top kazanmada hem de pas aralarına girme konusunda yetenekli. Hızlı ve çevik bir stoper değil, kendisinden hızlı hücum oyuncularına karşı zorlanıyor. Ama yine de rakibini iyi marke edebilen, çok güçlü bir isim.

Defansın önünde oynayan merkez orta sahalardan Davis, merkezin sağında görev alıyor. 35 yaşındaki tecrübeli orta saha, teknik becerisi yüksek ve çalışkan bir futbolcu. Defansif özellikleri daha ağır basan Davis, özellikle orta sahada topu kazanmak için fazlasıyla mücadele ediyor ve top ayağında olunca da ikinci bölgede takımın oyun kurucusu rolünü üstleniyor. Tam bir takım oyuncusu olduğunu söyleyebiliriz, lakin yaşının getirdiği dezavantajlardan birisi de 90 dakika boyunca aynı seviyede mücadele verememesi. Bunun dışında hızlı ve güçlü de bir oyuncu değil, herhangi bir fiziksel baskıda top kaybetmeye meyilli. Davis’in orta sahadaki ideal partneri Ryan Jack olsa da sakatlıktan yeni çıkan orta sahanın direkt olarak ilk 11 oynayacağını tahmin etmiyorum, bu sebeple Galatasaray’a karşı Davis’in yanında 24 yaşındaki Finlandiyalı Glen Kamara oynayacaktır. Çok iyi bir tekniğe sahip Kamara, zaman zaman box-to-box rolünde, zaman zaman da oyun kurucu rolüne bürünebiliyor. Maçın tamamında topla buluştuğunda en doğru kararı verebilen yapıdaki Kamara, özellikle tekniği ile öne çıkıyor. Arsenal çıkışlı Kamara iyi bir pasör, ayrıca baskı karşısında gayet soğukkanlı. Top ayağına çok yakışıyor ve başarılı performansları sebebiyle adı büyük kulüplerle de anılıyor. O da güçlü bir orta saha değil, ayrıca Davis kadar olmasa da yavaş denilebilir. Defansif müdahaleleri de ortalama diyebiliriz. Bu ikilinin hemen önünde de 31 yaşındaki Kanadalı Arfield forma giyiyor: Çok komple bir futbolcu olan tecrübeli Arfield, kendisine verilen her görevi yerine getirme konusunda başarılı bir isim. Çoğunlukla ikinci ve üçüncü bölge arasındaki köprü görevi gören Kanadalı, bazen topu en çabuk şekilde rakip kaleye doğru taşırken bazen de oyunu genişletmek adına kanatları ve hücuma çıkan bekleri pasları ile besliyor. İyi bir bitirici ve yüksek oyun zekası sebebiyle de anahtar paslar çıkarabiliyor. O da takımdaki diğer oyuncular gibi pek yorulmayan bir yapıda, ama onun dışında fiziksel özelliklerinin (hızı, gücü, çevikliği vs.) ortalama seviyede olduğunu söylemek mümkün. Defansa yardıma gelmeyi seviyor, ama o konudaki müdahaleleri yeterli değil.

Asıl pozisyonu ofansif orta saha olsa da kendisinden sağ kanatta yararlanılan Ianis Hagi, Belçika’da başarısız bir dönem geçirdikten sonra İskoçya’da kendisini buldu ve Rangers da kendisini bu sezon bonservisi ile kadrosuna kattı. 21 yaşındaki Romanyalı tekniği ile öne çıkıyor, özellikle sağ kanatta neredeyse bir oyun kurucu gibi dağıttığı paslar Rangers adına çok değerli. Hızı ve çevikliği gayet iyi, ayrıca yorulmak bilmeyen bir yapıda. Duran topları kullanma konusunda babası gibi yetenekli olan Ianis Hagi, pek güçlü bir oyuncu değil ve fizikli beklere karşı zorlanabiliyor. Ayrıca hava toplarında ciddi bir eksikliği var, bir kanat oyuncusu için de ortaları yeterli değil.

Adam eksiltme konusunda takımın en başarılı ismi ise 23 yaşındaki İngiliz kanat Ryan Kent: Hızı ve dribbling becerisi ile rakip oyuncuların durdurmakta fazlasıyla zorlandığı Kent, topla çabuk yön değiştirebiliyor ve sürekli olarak rakip kaleye doğru gitmeyi düşünen bir yapıya sahip. Teknik kapasite de gayet iyi olan İngiliz oyuncu, buna karşılık fizik gücünün zayıf olması sebebiyle ikili mücadeleleri kaybedebiliyor. Yine de dengesinin onun fiziğinde birisi için gayet iyi olduğunu da söylemek gerek. Bunun dışında çok iyi bir bitirici veya besleyici bir kanat oyuncusu değil, en önemli görevi topu en hızlı şekilde rakip kaleye doğru taşımak.

Son olarak da takımın yıldızı, 24 yaşındaki Kolombiyalı forvet Alfredo Morelos’dan bahsetmek gerek: Hem hızlı, hem de gayet güçlü bir santrafor olan Morelos, özellikle ceza alanı içerisinde ve çevresinde topla buluştuğunda kaleyi yoklayan bir isim. Gerçekten çok iyi bir bitirici ve aynı zamanda da 90 dakika boyunca rakip savunma oyuncularına pres uygulayabilen dayanıklılığa sahip. Tekniği de yeterli, yalnızca bazen egoist davranıp pas vermek yerine zor şutlar çekmeyi tercih edebiliyor, ayrıca kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda her zaman soğukkanlılığını da koruyamıyor. Ama geçtiğimiz sezon özellikle Avrupa Ligi’nde 9 maçta 6 gol, öncesinde de 8 eleme maçında 8 gol atması sebebiyle adı hala Avrupa kulüpleri ile anılıyor.

 

İlk 11’deki bu oyuncular dışında yedekten 37 yaşındaki Jermain Defoe Rangers adına her zaman gol atma potansiyeline sahip bir santrafor. Geçtiğimiz sezon ligde 20 maçta 13 gol atan Defoe, yaşının ilerlemesine rağmen hala ciddi bir gol tehdidi olduğunu kanıtladı. Ayrıca Gerrard’ın favori oyuncularından 25 yaşındaki kanat oyuncusu Jordan Jones da ikinci yarıda Kent veya Hagi yerine oyuna girerek Galatasaray’a tehlike yaratabilir. Orta sahanın en değerli oyuncusu ise 28 yaşındaki Ryan Jack ve yarın oynaması halinde takımın beyni ve kalbi olacaktır: İnanılmaz mücadeleci, teknik kapasitesi ve pas yeteneği yüksek bir ön libero olan Jack, geçtiğimiz sezonun sonunda Rangers’ın puan kaybettiği son 8 maçta da sakatlığı sebebiyle yoktu ve takım ciddi şekilde aksadı. Rangers takımının “Melo’su” diye adlandırabileceğimiz Jack, Galatasaray takımını oynaması halinde fazlasıyla yoracaktır lakin kart görme olasılığı da fazlasıyla yüksek.

 

Taktiksel Analiz

Hücum

 

Leverkusen’e karşı maçın en başından itibaren yapılan önde pres

 

Steven Gerrard’ın 4-2-3-1 veya 4-3-3 dizilişinde takıma oynatmaya çalıştığı futbol, Liverpool’un oynadığı futbola belli bir oranda benziyor: “Gegenpressing” diye adlandırılan, takım halinde rakip savunmaya azami pres uygulayan ve en kısa sürede topu kazanmaya yönelik bir tarzda futbol oynamaya çalışan bir takım Rangers ve bunu da özellikle kendisinden daha düşük seviyedeki takımlara karşı fazlasıyla başarılı uyguluyor. Detaylı kadro analizinde de görüleceği üzere orta sahadaki ve hücumdaki her oyuncu 90 dakika boyunca koşan, mücadele eden ve topu en çabuk şekilde kazanmaya çalışan oyuncular ve topu kazanır kazanmaz da direkt olarak rakip kaleye gitmeye çalışan bir oyun oynatmaya çalışıyor Gerrard.

 

Hibernian karşısında birinci bölgede rakip stoperlere yapılan pres

 

Hücumda kanat oyuncuları Kent ve Hagi’den fazlasıyla faydalanmaya çalışan Gerrard, hem hücumda takımı genişletmek, hem de ekstra oyuncularla rakip yarı sahada oyuncu sayısı açısından üstünlük kazanmak adına bekleri Barisic ve Tavernier’i sürekli hücuma çıkartıyor. İki bekin de teknik kapasitesi ve orta açma yetenekleri çok iyi olduğu için onların hücum aksiyonları rakip takımların başlarını ağrıtabiliyor.

Hücuma çıkan bekler: 31 numaralı yuvarlak içerisindeki oyuncu sol bek Barisic, diğeri sağ bek Tavernier

 

Kanattaki oyuncular Kent ve Hagi bu durumda da biraz daha merkeze doğru kayarak ceza sahası dışından kaleyi çapraz gören yerlerden şutlar çekebiliyorlar. Duran toplarda ve kornerlerde de stoper tandemi ile gol bulmaya çalışan Rangers, bütün bu hücum aksiyonlarını başarıyla uygulaması sebebiyle rakiplerine çok gol atıyor ve maçlarını 3, 4 ve hatta 5 gol farkla da kazanabiliyor.

Hücuma çıkan Tavernier (mavi), kaleyi çaprazdan gören Hagi (kırmızı), ceza sahası içerisinde top bekleyen Morelos (siyah)

 

Özellikle kendisinden güçlü takımlara karşı kontrataklar ile çabuk bir şekilde kaleye gitmeye çalışan bir futbol oynatıyor Steven Gerrard, bu oyunu da Kent ve Morelos ile belli bir başarıyla oynayabiliyor. Merkez orta saha oyuncularının teknik kapasitelerini ve pas yeteneklerini kullanmayı tercih etmeyen Glasgow ekibi, set hücumları oynamayı ve topa fazla sahip olmayı tercih etmiyorlar. Yine de ligde doğal olarak kendilerinden fazlasıyla güçsüz takımlara karşı oynadıkları için ister istemez topla oynama istatistiklerinde gayet üstün gözüküyorlar.

 

Savunma

Gerrard’ın ekibinin kompakt bir şekilde iyi savunma yaptığını söylemek güç, özellikle liglerinde Celtic dışında diğer takımlara karşı fazla bir savunma yapmayan Rangers Avrupa’da da rakip takımı 90 dakika hiç durmadan önde yapılan presle onlara fazla topla oynama imkânı vermeden savunma yapmaya çalışıyor. Bu düzenli ve yoğun pres Avrupa’da şimdiye kadar işe yaramış olsa da geçtiğimiz sezon bazı maçlarda hücuma çıkan bekler Tavernier ve Barisic’in arkada bıraktığı boşluklar sebebiyle kontrataklara yakalanan Rangers takımı savunmada az adamla yakalanabiliyor. Ayrıca topa sahip olmaya çalışan, bolca paslaşan ve teknik kapasiteleri yüksek oyuncuları ile set hücumu oynayan takımlara karşı takım olarak savunma yapmakta ciddi şekilde zorlanabiliyorlar.

Set hücumu yapan Hibernian’ın Rangers’a karşı bulduğu golde defans çizgisi (siyah çizgi: ceza sahası içine verilen pas)

 

Orta sahada oynayacak üçlü kim olursa olsun defansif anlamda net bir kesicileri olmayacak, Jack dışında da net olarak iyi bir savunmacı diyebileceğimiz bir orta sahaları yok. Rangers kanatları defansa fazla yardıma gelen oyuncular da değil normalde, bu durum da takım halinde kendi yarı sahalarında savunma yaparken pozisyon almada sıkıntılara ve markaj edilen oyuncuyu kaçırma ile sonuçlanabiliyor. Şayet takım halinde hızlı, direkt ve kompakt hücum yaparken bir hata ile topu kaybederse Rangers takımı geri dönmede ciddi şekilde zorlanabiliyor ve kağıt üzerinden kaliteli takımlar da bu durumdan fazlasıyla faydalanabiliyor. Bunun en son örneğini ligde 2 hafta önce oynadıkları Hibernian maçı olduğunu da söyleyebiliriz.

 

Sonuç

Dinamik bir Rangers takımı, tıpkı Fenerbahçe’nin Galatasaray’a uyguladığı üçüncü bölgedeki baskıyı her hafta başarıyla uygulayan bir takım ve net olarak da Galatasaray’ın Marcao üzerinden defanstan oyun kurmasını engellemeye çalışacaklardır. Gerrard’ın öğrencileri topu Galatasaray’ın yarı sahasında kazandıkları takdirde Fenerbahçe gibi sadece ortalar üzerinden tehlikeli olmayacaklardır, aynı zamanda da topu kazanır kazanmaz öndeki tehlikeli üçlü ile direkt olarak Galatasaray kalesine hücum edeceklerdir. Bek ikilisi Tavernier ve Barisic de hücuma katıldıkları takdirde Galatasaray büyük pres sonucunda basit top kayıpları yapabilir ve Rangers da maçın başında gol veya goller bulabilir.

Yine de kağıt üzerinde daha iyi olan takım Galatasaray ve Rangers’ı alt etmenin iki farklı yolu olacaktır: Temsilcimiz ya topa fazlasıyla sahip olan ve set hücumları ile Rangers’ı takım halinde geriye iten bir oyun sergilemeli, ya da Gerrard’ı kendi silahı ile vurmalı. Önde rakip stoperlere düzenli pres uygulayan ve onları kendi yarı sahalarından çıkartmayan bir Galatasaray, Rangers takımını direkt kaleye giden hızlı hücum aksiyonları ile alt edebilir. Şayet Fatih Terim Omar ve Linnes ile Kent-Hagi ikilisini iyi markaj ederse, oyun kurucu görevinde bulunan oyuncular (defansta Marcao & orta sahada Taylan) baskıyı kaldırabilirlerse ve soğukkanlılıklarını koruyabilirlerse Rangers takımının kilidi kırılabilir. Üçüncü bölgede Rangers stoper tandemini fiziksel anlamda zorlayan ve yoran bir santrafor Galatasaray’da forma giymeli, Diagne de bu görevi Falcao’dan daha iyi yapacaktır. Merkezde oynayan Emre Kılınç’ın da sol kanada geçmesiyle dar bir hücum futbolu yerine daha geniş ve hızlı hücum organizasyonlarında bulunabilir Galatasaray. Ülke puanı için de fazlasıyla kritik olan bu mücadelede temsilcimiz Galatasaray’a grup aşaması yolundaki son maçında başarılar dileriz.