Bu sene 21.si gerçekleştirilen 21 yaş altı Avrupa Futbol Şampiyonası 1978’den beri geleceğin yıldız adayları ve büyük potansiyellerini bir araya topluyor. 1972 yılında 23 yaş altı olarak başlatılan formatın 78′ yılında 21 yaş altına çevrilmesiyle birlikte turnuvanın ilk kazananı Yugoslavya olmuştur. 

Daha önce 92′-94′-96′-2000 ve 2004’te kupayı alan İtalya 5 kez ile U21 Avrupa Şampiyonası tarihinin en fazla kazananı olarak göze çarpmakta.

12 takımın yarıştığı turnuva, 16 Haziran’da başladı ve grup etabı 24 Haziran günü tamamlandı. 27 Haziran’da İngiltere-Almanya ve İtalya-İspanya yarı finalde karşı karşıya geldi. İngiltere’yi müthiş bir mücadeleye sahne olan maçta penaltılar sonucu eleyen Almanya ilk finalist olurken, İtalya’yı 3-1 ile rahat geçen İspanya ise ikinci finalist oldu. Çoğu kişinin favorisi olan İspanya’nın finalde kazanacağı düşünülürken, Almanya rakibinin silahlarını kilitleyerek sahadan 1-0 galibiyetle ayrıldı ve turnuvanın kazananı oldu. Kısa özetini geçtiğim turnuvanın takım analizlerini şimdi sizinle paylaşıyorum;

A GRUBU

İNGİLTERE U21: 

İngiltere U21 2-2 Almanya U21 (Penaltılar 5-6)

İngiltere U21 3-0 Polonya U21

İngiltere U21 2-1 Slovakya U21

İngiltere U21 0-0 İsveç U21

Turnuvaya İsveç karşısında golsüz beraberlikle başlayan İngiltere A grubunun favorisi konumundaydı. Kadrosunda Premier Lig’in birçok yıldız adayını barındıran İngilizler grup etabını 7 puanla lider kapadı. Slovakya maçının ikinci yarısında Nathan Redmond etkili performansıyla maçın dönmesine etken olan isimdi. Turnuva boyunca İngiltere’nin kanat akınlarının başını çekti. Savunmada stoper Mowson etkili performanslar ortaya koydu. Almanya maçında istekli ve hırslı görüntüsü hala akıllarda. Sol bek Chilwell kanadını etkili kullanabilen bir bek, ileri çıkışlarıyla hücumda etkili oldu. Ortalarını geliştirirse futbolu üst seviyeye çıkabilir.  Lewis Baker takımının hücumlarını yönlendirerek ileri uçta kilit açan isimlerden olmaya çalıştı, turnuvayı 1 gol ile tamamladı. Orta sahanın başka bir önemli ismi Ward-Prowse hücum-savunma geçişlerini yaparak adeta bir köprü görevi gördü, partneri Chalobah ise süpürücü rolünde top kapmaya odaklı bir görüntüdeydi. Yarı finalde Almanya karşısında takımını öne geçiren Tammy Abraham fiziği ve tekniği ile dikkat çekti. Oyuncunun topsuz alanda hareketliliği muazzam, fiziğine oranla çok çabuk boş bölgeye hareketlenebiliyor. İngiltere U21 takımının grup etabında beklenenden daha altta olduğunu söylemek mümkün fakat Almanya U21 karşısındaki mücadeleleri gerçekten görülmeye değerdi. 2-2 ile uzatmalara ardından penaltılara giden maçta İngiltere büyük bir sürpriz yapıp sonradan şampiyon olacak Almanya’yı eleyebilirdi. Bu takımdan A Milli takım seviyesine yükselecek 3-4 oyuncu olacağını düşünüyorum.

 

SLOVAKYA U21:

Slovakya U21 3-0 İsveç U21

Slovakya U21 1-2 İngiltere U21

Slovakya U21 2-1 Polonya U21

Turnuvanın sürpriz ekibi olmayı başaran Slovakya U21 az kalsın adını yarı finale yazdırıyordu. Ev sahibi Polonya karşısında aldığı 2-1’lik galibiyetle başlayan Slovaklar pozitif futbolları, paslarında başarısı ile dikkat çekti. 4-1-4-1 taktiğini kullanan Slovakya’da Trabzonspor’lu Matus Bero 3 maçta da kadrodaydı. Slovakya’nın en etkili ismi şüphesiz Martin Chrien‘di. Orta sahada fiziksel gücü ve teknik becerisiyle etkili performansları sergiledi, Lobotka-Robert Mazan-Jaroslav Mihalik ve Milan Skriniar Slovakya’nın dikkat çeken diğer isimleri oldu. Orta sahada durmadan çalışan Lobotka pozisyon bilgisi, müdahaleleri ve topu oyuna düzgün sokmasıyla 3 maçta da dikkat çekti. Kielce stadında canlı takip ettiğim Slovakya-İngiltere maçında Mazan ve Mihalik‘in sol kanatta uyumu mükemmeldi. İlk yarıda dribblingleri ile İngiliz savunmasını yaran bir Mihalik vardı. Futbolseverler arasında sempati toplayan oyunları ve göze hoş gelen futbollarıyla Slovakya gelecek adına umut verdiğini söyleyebilirim. Bu jenerasyon için Slovakya’nın altın jenerasyonu demek yanlış olmaz, ileride ismini duyacağımız kaliteli gençlere sahipler. İkili averaj ile en iyi ikinciliği Almanya’ya kaybettiler ama çok daha fazlasını haketmişlerdi. Turnuvanın ardından Martin Chrien Benfica, Jaroslav Mihalik Cracovia Krakow, Skriniar ise Inter ile anlaştı. Özellikle Martin Chrien U21 Avrupa Şampiyonası ile kariyerinde patlama yaptı diyebiliriz. 3 maçta 2 gol 1 asist ile takımını sırtladı.

 

İSVEÇ U21:

İsveç U21 0-3 Slovakya U21

İsveç U21 2-2 Polonya U21

İsveç U21 0-0 İngiltere U21

İngiltere karşısında alınan sürpriz beraberlikle turnuvaya ümitli başlayan İsveç U21, sonrasında oynadığı oyun ve aldığı sonuçlarla yarı final şansını yitirdi. 4-3-1-2 taktiğini kullanan takımda kaptan Kristoffer Olsson, Gustav Engvall, Simon Tibbling ve Linus Wahlqvist‘in performansları İsveç U21 adına önemliydi. Ne var ki bu isimlerden göze çarpanlar Olsson ve Wahlqvist oldu. Olsson İngiltere karşısında takımının hücumunu ayakta tutarken oyunu geriden kurma becerisi, kaliteli pasları ve dar alandan çıkmasını sağlayan bilek çalımlarıyla göze battı. Wahlqvist ise savunmada kritik müdahaleleri ile geçit vermedi ne var ki Slovakya karşısında pozisyon hatalarının sıkça olması dikkatimizi çekti. Duran toptan yenilen golde Chrien’e çok kolay kafa vurma imkanı tanıdı. Forvet bölgesinden ihtiyacı olan verimi alamayan İsveç turnuva boyunca gol yollarında problem yaşadı. Strandberg, Cibicki, Engvall üçlüsü 3 maçta sadece 1 gol kaydedebildi ve kaçınılmaz olarak İsveç grupta topladığı 2 puan ile grup aşamasında turnuvaya veda etti. Özellikle potansiyeli ile dikkat çeken Engvall istediklerini sahaya yansıtmakta zorlandı, ondan beklentiler daha fazlaydı.

 

POLONYA U21:

Polonya U21 0-3 İngiltere U21

Polonya U21 2-2 İsveç U21

Polonya U21 1-2 Slovakya U21

Arkadiusz Milik ve Piotr Zielinski’den yoksun olarak turnuvaya başlayan ev sahibi Polonya, bu iki ismin yokluğunu fazlaca hissetti. 4-2-3-1 taktiğini kullanan takımda turnuva başından beri konsantrasyon problemi olduğu gözlemlendi. Ev sahibi olmalarından dolayı üstlerinde baskı hissetmiş olmaları mümkün. Kadrolarında kaleci Dragowski, savunmada Bielik, Bednarek, orta sahada Linnety ve Kapustka , forvet hattında ise Stepinski ve Kownacki gibi kaliteli gençlere sahiplerdi. Özellikle Kownacki dökülen Polonya U21 takımının parlayan oyuncularından oldu. Slovakya maçına 1.dk gol atarak başlayan Lipski kendi adına fena olmayan bir turnuva geçirdi. Dikine oynamayı seven, ikili mücadelelerde kolay yıkılmayan bir oyuncu, teknik seviyesi için yeterli diyebiliriz. Polonya’nın en göze batan ismi ise Kownacki oldu. İsveç karşısında attığı ve attırdığı gol ile takımını ayakta tutmaya çalışsa da başarılı olamadı. Onun adına turnuva çoğu futbol severe ismini duyurması için bir fırsat oldu ve bunu iyi kullandı. Esas pozisyonu santrafor olan Kownacki 2 maçta da forvet arkasında görev aldı. Burada oyun görüşünü de kanıtlayan oyuncu iyi bir top kontrolüne de sahip olduğunu gösterdi. Takımın kaptanı Kedziora’da sağ bekte başarılı performanslar izletti, özellikle İsveç U21 karşısında etkiliydi. Kalede Dragowski yerine tartışmalı şekilde Wrabel tercih edildi. Slovakya karşısında 59 dakika oynayabilen Kapustka ise geçirdiği ciddi olmayan bir sakatlık ile İsveç maçını kaçırdı, İngiltere maçında ise yedek kulübesinde oturdu. Onun adına hayal kırıklığıyla geçen bir turnuva oldu diyebiliriz. 

 

B GRUBU

İSPANYA U21:

İspanya U21 0-1 Almanya U21

İspanya U21 3-1 İtalya U21

İspanya U21 1-0 Sırbistan U21

İspanya U21 3-1 Portekiz U21

İspanya U21 5-0 Makedonya U21

İspanya, favori olarak geldiği turnuvada çok da kolay olmayan bir gruptan sadece bir gol yiyerek 9 puanla çıkmayı başardı. Kadrosunda çok sayıda üst düzey liglerde düzenli oynayan oyuncu olması, grup aşamasında çok rahat ve üstün bir oyun oynamalarını sağladı. Savunma hattında Mere-Vallejo ikilisinin uyumu, önlerinde Llorente’nin iki yönlü katkısı ile birleşince, neredeyse pozisyon vermeden grupları bitirdiler. Hücumda ise turnuvanın en zengin ve yetenekli oyuncularına sahip olan İspanya, Asensio ve Saul önderliğinde 3 maçta tam 9 gol atarak üst turlar için rakiplerine göz dağı verdi. Yarı finalde zor geçmesi beklenen mücadelede İtalya karşısında baştan sona üstün bir oyun oynayıp, sahada istediklerini rahatça yaparak sahadan 3-1 galip ayrılmayı başardı. İtalya karşısında Saul ve Deulofeu’nun müthiş performansı, katı İtalyan savunmasının kilidini açtı. Finalde ise müthiş bir sistem takımı olan Almanya karşısında oldukça zorlandı. Turnuva boyunca ilk kez kendi güçleri ayarında bir takıma karşı mücadele etmek İspanya’nın oyunu bir türlü açamamasına ve dakikalar ilerledikçe oyundan düşmesine yol açtı. Almanya ise golü bulduktan sonra daha da dirençli bir hale geldi ve İspanya, çok çabalamasına rağmen maçı çeviremedi ve turnuvayı ikinci olarak tamamladı.

 

 

PORTEKİZ U21:

Portekiz U21 4-2 MakedonyaU21

Portekiz U21 1-3 İspanya U21

Portekiz U21 2-0 Sırbistan U21

U21 Avrupa Şampiyonası’nın en etkileyici ve potansiyel barındıran kadrolarından biriyle turnuvaya katılan Portekiz umduğunu bulamadı. 4-3-3 taktiğine tercih eden Portekiz U21 takımında tanıdık bir ismin dikkat çekici performansları vard;, Bruma. Turnuvada 3 gol kaydeden RB Leipzig’in yeni transferi çabukluğu ve 3.bölgedeki etkinliğiyle karşılaştığı rakiplerini çok zorladı. Ona ileride eşlik eden Daniel Podence ise göze batan bir diğer isimdi. Tarz olarak Fenerbahçe’nin yeni transferi Valbuena’ya benzetebileceğimiz Podence’in hızı ve hızlanması çok iyi. Yere sağlam basıyor, dikine oynamayı seven bir oyun anlayışı var. Kanatlarda oynayabildiği gibi gizli forvet veyahut forvet arkası olarakta değerlendirilebilir, saha görüşüne sahip bir isim. Zaman zaman uzaktan beklenmedik şutlar çıkarabilmesi ise onun adına artı diyebiliriz. Orta sahada Renato Sanches B.Münih’te yaşadığı hayal kırıklığının etkilerini hissettirdi. Moral olarak düşük olduğu gözlemlenen Portekizli yine de yeteneklerinden bir şey kaybetmiş değil. Ara pasları, orta sahada presi ve topla muazzam hareketlenebilme kabiliyeti ile karşımızdaydı. Ona defansif ağırlıklı görevleriyle eşlik eden Ruben Neves’te iyi bir turnuva geçirdi diyebiliriz. Savunmada Villereal’in 14M € karşılığında kadrosuna kattığı Ruben Semedo ve partneri Edgar Le uyumlu olsalarda pozisyon alma hataları gözden kaçmadı. Özellikle kanattan gelen ataklarda aralarına sıkça oyuncu kaçırdılar. Buna karşın Edgar Le’nin bireysel olarak öne çıktığını söylememiz gerek.O da turnuva sonrası Lille’e transfer oldu. Atletizmi üst seviyede olan oyuncu ceza sahası içerisinde uzaklaştırma ve yerden müdahale yapma konusunda gayet iyiydi. Portekiz’in istediği sonuçları alamamasında A takım gibi yaşadığı nokta santrafor problemi dikkat çekti. Potansiyelli bir isim olsa da Paciencia kendi adına kötü bir şampiyonayı geride bıraktı. Son olarak turnuva boyunca Portekiz U21’in kalesini koruyan Bruno Varela atletik ve uzama konusunda başarılı bunun yanında daha iyi performanslar göstermesini beklerdik. Turnuva sonunda Benfica’ya imza attığını belirtelim.

 

MAKEDONYA U21:

Makedonya U21 2-4 Portekiz U21

Makedonya U21 2-2 Sırbistan U21

Makedonya U21 0-5 İspanya U21

Turnuvanın en mütevazi kadrolarından birine sahip olan Makedonya, beklentilerin üstünde pozitif ve güzel futboluyla dikkat çekti. Turnuvanın en genç oyuncusu Elif Elmas Makedonya adına üç maçta da oyuna kulübeden dahil olarak çok iyi bir performans gösterdi ve bir çok transfer dedikodusuna konu oldu. Müthiş dribblingleri, saha görüşü ve yaratıcılığıyla çok üst düzey bir potansiyel olduğunu bir kez daha gösterdi. 2 gol atan Enis Bardhi ise bir diğer öne çıkan oyuncu oldu. Tekniği, uzaktan şutları ve paslarıyla Makedonya hücumlarının baş şekillendiricisi konumundaydı. Atik ve çabuk bir oyuncu, aynı zamanda forvet arkası, merkez orta saha ve kanatlarda oynayabilmesi onu versatil bir isim yapıyor. Turnuvadan sonra transfer yapması muhtemel bir konuma geldi. Diğer dikkat çeken oyuncular ise Marjan Radeski, Boban Nikolov ve Besir Demiri olarak sıralanabilir. Gol atma sorunu çok fazla olmasa da savunmada çok zorlanan Makedonya 3 maçta 4 gol attı ve 11 gol yedi. İlk maçta İspanya’dan alınan 5-0’lık mağlubiyetten sonra Sırbistan karşısında 2-1 öndeyken son dakikalarda yedikleri golle turnuvaya veda ettiler. Yine de kısıtlı kadrolarıyla turnuvaya farklı bir tat kattıklarını söylemek mümkün.

 

SIRBİSTAN U21:

Sırbistan U21 0-1 İspanya U21

Sırbistan U21 2-2 Makedonya U21

Sırbistan U21 0-2 Portekiz U21

2015 U20 Dünya Kupası şampiyonu olan kadrodan 12 oyuncunun bulunduğu Sırbistan, turnuvanın hayal kırıklıklarından oldu. Lazio’nun, takımın yıldızı olan Sergej Milinkovic-Savic’i turnuvaya yollamama kararı turnuva öncesi tüm planları alt üst etti. Orta sahada tüm yük Marko Grujic’e kaldı fakat o da bu turnuvada bekleneni veremedi. Özellikle Makedonya ve Portekiz maçında kaçırdığı pozisyonlarla takımını puan ve puanlardan etti diyebiliriz. Genellikle 4-4-2 sistemini tercih eden Sırbistan’da en çok dikkat çeken oyuncu kuşkusuz Srdjan Plavsic oldu. Turnuva bitiminde Sparta Prag’ın yolunu tutan kanat oyuncusu aldığı kısıtlı sürede kendini göstermeyi başardı. Andrija Zivkovic’in sağ kanattaki etkili oyunu ve yarattığı pozisyonlarla Sırbistan’ın hücumdaki en tehlikeli silahı oldu. Veljkovic ve Jovanovic’den oluşan stoper ikilisi sağlam bir görüntü çizdi fakat beklerden gereken desteği çok fazla alamadılar. Kaleci Vanja Milinkovic-Savic ise Portekiz maçında Sırbistan’ın mutlak üstünlüğü varken yaptığı hatayla takımını yaktı ve olası bir galibiyetten etti. Sonuç olarak bireysel hataların ve kaçırılan net pozisyonların Sırbistan’ın turnuvaya erken veda etmesindeki en önemli etken olduğunu söyleyebiliriz.

 

 

C GRUBU

İTALYA U21:

İtalya U21 1-3 İspanya U21

İtalya U21 1-0 Almanya U21

İtalya U21 1-3 Çekya U21

İtalya U21 2-0 Danimarka U21

U21 Avrupa Şampiyonası’nın en güçlü kadrolarından birini kurarak gelen İtalya, 6 puan topladı ve grubunu averajla lider tamamladı. Turnuva boyunca 4-3-3 taktiğini tercih eden İtalyanlar oyunu rakip sahaya yığma konusunda istekli olsalar da bu oyun tarzı İspanya ve Çekya karşısında işe yaramadı. Kaleden başlayacak olursak Danimarka maçında neredeyse yere yatmayan Donnarumma Çekya U21 karşısında kalesinde 3 gol gördü. Almanya maçında iyi bir performans gösterse de yarı finalde İspanya’dan yine 3 gol yemekten kurtulamadı. Savunma hattında Caldara ve Rugani ile güven veren İtalya sağ bekte sezon içerisinde Atalanta’da parlayan Conti ile müthiş bir uyum yakaladı. Sık sık hücuma destek veren Conti ekstra bir atak silahı oldu. Orta sahada Benassi-Gagliardini-Pellegrini ile teknik seviyesi çok iyi 3’lü yakaladılar. Pas istasyonlarını sık sık kurarak oyunu rakip sahaya yığma konusunda bu sayede başarılı oldular. Krakow stadında takip ettiğimiz Danimarka maçında Lorenzo Pellegrini’nin attığı röveşata golü ise muazzamdı. Turnuva bitiminde Roma’nın yolunu tutması şaşırtmadı. İtalya adına en büyük hayal kırıklığı ise hücumda yaşandı. Bernardeschi ve Berardi ilk iki maçta gerekli etkiyi yapamasalar da Almanya maçı ile geç bir şekilde kendilerine geldiler. Bernardeschi’nin yarı finalde istekli oyunu ve golü İtalya’nın finale çıkmasına yetmedi. Forvet bölgesinde Petagna ise çok iyi bir dağıtıcı olmasına rağmen ceza sahası içi etkinliği konusunda zayıf gözüktü  ve İtalya bu alanda eksiklikler yaşadı. Genelde yedekten oyuna dahil olan Chiesa ise hızı ve çabukluğuyla futbol severleri etkiledi. Birebirde adam eksiltme becerisi üst düzey olan bir isim.

 

ALMANYA U21:

Almanya U21 1-0 İspanya U21

Almanya U21 2-2 İngiltere U21 (6-5 penaltılar)

Almanya U21 0-1 İtalya U21

Almanya U21 3-0 Danimarka U21

Almanya U21 2-0 Çekya U21

Turnuvayı şampiyon olarak tamamlayan Almanya kendi içerisinde müthiş bir uyuma sahipti. 2 kere canlı izleme fırsatı bulduğumuz takım 4-2-3-1 taktiğini kullandı ve pas/topsuz alanda hareketlenme uyumu üst düzeydeydi. Kaleci Pollersbeck’in iyi performanslarının yanı sıra düzgün ayağı ile sürekli attığı uzun toplar takımına artı değer kattı. Stoper tandemi Stark ve Kempf ağır ikili olsalarda çabukluk konusundaki bu sıkıntılarını pozisyon bilgileri ile kapamayı başardılar. Bekler Gerhardt ve Toljan Almanya’nın savunma bütünlüğüne katkısı büyüktü, hücumda ise grup aşamasından sonra özellikle Toljan’ın katkısı önemliydi(2 asist). Merkez orta saha mevkisinde Maximilian Arnold müthiş bir turnuva geçirdi. Savunmada yılmadan savaşırken takımını sık sık hücuma çıkartan isim oldu. Partneri Dahoud ise bildiğimiz uzun paslarından yine sık sık izlettirdi. Oyunun yönünü değiştiren rakibi hazırlıksız yakalatan diyagonal pasları ile izleyenleri kendine bir kez daha hayran bıraktı. Almanya’nın turnuvada kaderini çizen ismiyse şüphesiz Serge Gnabry oldu. B.Münih’in yeni transferi karşısında rakipleri çok zorlandı. Çabukluğuyla birleştirdiği yüksek teknik becerileri sayesinde 3.bölgede ne zaman topla buluşsa rakiplerine tehdit yarattı. Max Meyer’in forvet arkasında yaratıcılığı ve pas kalitesiyle fark yarattığını ekleyelim. Forvet bölgesinde ise Davie Selke iyi bir turnuva geçirdi. Uzun boyuna rağmen hızı ve hızlanması fark yarattı. Sırtı dönük oyunları ile Almanya’nın set hücumlarına destek verdi, turnuvayı 2 gol 1 asist ile tamaladığını belirtelim.

 

ÇEKYA U21:

Çekya U21 2-4 Danimarka U21

Çekya U21 3-1 İtalya U21

Çekya U21 0-2 Almanya U21

Şampiyonanın komşu ülke Polonya’da düzenlenmesi sebebiyle taraftar desteğini arkasına alarak gelen Çekya U21 takımı zorlu grubunu averajla sonuncu sırada tamamladı. Kadronun yıldızı olan Patrik Schick turnuva devam ederken Juventus’la sözleşme imzaladı ve tekrar Polonya’ya geldi. Hareketli oyunu, yüksek tekniği ve dribbling becerisiyle ön plana çıksa da Çekya adına oyunu değiştirecek etkiyi yapamadı ve 1 gol 1 asist ile turnuvayı tamamladı. Schick’e yardımcı olmasını beklediğimiz Jakub Jankto ve Vaclav Cerny ise hayal kırıklığı yaşatan performanslar sergilediler. Kanat hücumlarında çoğu zaman varlık gösteremeyen ikili Schick’i beslemekte de yetersiz kaldı. Dribbling becerisi ve kreatif yönüyle ile ön plana çıkması beklenen Cerny’nin etkisiz oyunu şaşırtıcıydı. Orta sahada Çekya’da sezonu beklentilerin altında geçiren Tomas Soucek kendi adına iyi bir turnuva geçirdi. Yerden ve havadan müdahaleleri ile orta sahada savaşan isimlerdendi. Michal Travnik ise enerjisi, çalışkanlığı ve savunma-hücum bağlantısı rolündeki başarısıyla göz doldurdu. Tych stadyumunda oynanan ve canlı takip ettiğimiz Almanya-Çekya maçında sahada Çekya adına Havel ile birlikte ile ayakta kalan isimlerdendi. Travnik’in ana problemi için ikili mücadeleler diyebiliriz. Sol bek Havel ise Çekya takımının turnuvada parlayan isimlerindendi. Fiziği, kanat bindirmeleri, ortaları ve ters ayağını kullanabilmesi ile pas trafiğine katkısı önemli özelliklerinden. Turnuvada sap bekte de görev alarak versatil yönünü kanıtladı. Savunmada Kopenhag’a transfer olan Michael Lüftner‘in çabası toparlanmaya yetmedi. Hava mücadelelerinde başarısı ve fizik gücü iyi olan bir isim. Yedekten gelerek takımına 77 dakikada 1 gol 1 asistlik katkı veren dev forvet Chory’i de atlamayalım. 1.99’luk santrafor oyuna girdikten sonra rakip savunmaları üzerine alarak yoruyor aynı zamanda ceza sahası içerisinde sürekli bir tehdit.

 

DANİMARKA U21:

Danimarka U21 4-2 Çekya U21

Danimarka U21 0-3 Almanya U21

Danimarka U21 0-2 İtalya U21

Kaliteli potansiyeller barındıran bir kadroyla şampiyonaya katılan Danimarka beklediği performansları son Çekya maçı hariç sahaya yansıtamadı. Almanya ve İtalya maçlarında kaleye dahi gitmekte zorlanan Danimarka U21 takımında Lasse Vigen Christensen şüphesiz takımın en etkili isimlerinden biriydi. Oyun zekası, arkadaşlarını yönlendirmesi, kaliteli paslarıyla kaptan, gemisinin batmasına engel olmaya çalıştı. Stadyumda takip ettiğimiz Almanya ve İtalya maçında topsuz alanda inanılmaz bir zeka ortaya koyan Christensen takımının hücumlarına da geriden destek verdi. Orta sahada partneri Nörgaard ile uyum içerisinde olsa da Nörgaard henüz üst seviye için toy bir oyuncu. Düzgün bir ayağa sahip olsa da baskı altında pas hatalar yaptığını gözlemledik. Çok koşan ve mücadele eden bir isim aynı zamanda hava mücadelelerinde başarılıydı. Kaleci Hojberg’in iki maçta 5 gol yemesi hayal kırıklığı yaratırken Danimarkalının birebir de etkili bir kaleci olduğunu belirtelim. Ne var ki cepheden ve kenardan gelen şutlarda 1.94 m boyundaki kalecinin topa uzanma konusunda problemleri vardı. Adımlama hataları da bu problemlere sebep olabiliyor. Savunmada Banggaard ve Maxsö’nün bireysel hataları Danimarkayı zaman zaman sıkıntıya soktu. Genel olarak havadan iyi olan bu ikili için yerden gelişen pozisyonlarda aynı şeyi söyleyemeyiz. Kanat Hjulsager ve Nielsen ise çok kötü turnuva geçirdi. Danimarka’nın kanatları çok kısıtlı kullanabilmesi bu ikilinin etkisiz oyunuyla fazlaca bağlantılıydı. İlk 2 maçta oyuna sonradan dahil olan forvet Zohore ise Danimarkanın turnuvadaki en etkili isimlerinden biriydi. Son Çekya maçına ilk onbirde başladı ve 2 gol 1 asist ile yıldızlaştı. Ingvartsen‘in turnuva başından beri hayal kırıklığı yarattığını belirtelim. İstediklerini sahaya yansıtmakta zorlandı. Son olarak sol bek Mads Pedersen de Zohore gibi oyuna genelde sonradan dahil oldu ve Çekya karşısında 11’de başladı. Genç bekin hücuma destek vermeyi çok sevdiğini ve hızıyla fark yaratabilen bir potansiyel olduğunu söyleyelim.

 

U21 AVRUPA ŞAMPİYONASI ALTIN XI

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

U21 AVRUPA ŞAMPİYONASI GÜMÜŞ XI